İran Genelkurmay Başkanı Bakıri Ürdün'de Suudi Arabistanlı yetkililerle görüştü

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

İran Genelkurmay Başkanı Bakıri Ürdün'de Suudi Arabistanlı yetkililerle görüştü

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri'nin, Ürdün'de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri makamları ile bir araya geldiği açıklandı.
Ürdün, Suudi Arabistan ile İran arasında güvenlik ve bölgesel istikrarın ele alındığı bir diyalog oturumuna ev sahipliği yaptığını duyurdu.
Ülkenin resmi ajansı PETRA'da yer alan haberde, başkent Amman'da yer alan Güvenlik Araştırmaları Arap Enstitüsünde gerçekleşen oturuma Suudi Arabistan ve İran'dan uzmanların katıldığı belirtildi.
Oturumun ne zaman yapıldığına dair bilginin paylaşılmadığı haberde, "Güvenlik ve teknik konuların tartışıldığı oturumda, füzelerin tehdidi ve mekanizmalarına odaklanıldı" ifadeleri kullanıldı.
Amman'daki diyalog buluşmasında İran'ın nükleer programının da konuşulduğuna dikkat çekilen haberde, "İran'ın nükleer programı ve nükleer yakıt alanında iş birliği başta olmak üzere bazı alanlarda iki taraf arasında güvenin sağlanması için teknik adımların da tartışıldığı" aktarıldı.
Haberde sözlerine yer verilen Güvenlik Araştırmaları Arap Enstitüsü Genel Sekreteri Eymen Halil, "Oturum karşılıklı saygı çerçevesinde gerçekleşti. Katılımcı taraflar da ilişkilerin geliştirilmesi ve bölge halklarının refahına katkı sağlayacak bölgesel istikrarı güçlendirmeye istekliydi" dedi.
Suudi Arabistan ile İran arasındaki diyalog oturumuna ev sahipliği yapan Halil, güvenlik ve teknik tavsiyelerin takibi için iki ülkeden katılımcılarla yakın zamanda daha çok oturuma ev sahipliği yapacaklarına işaret etti.
İran devlet medyasında yer alan haberde ise İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri'nin, "Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) makamlarıyla bölgesel konulara ilişkin görüşmeler yaptık. Yanlış anlaşılmalar da bir noktaya kadar giderildi. Katar ve Kuveyt ile de iyi ilişkilerimiz var. Bahreyn ile henüz bu yönde bir irtibat kurulmadı" ifadelerine yer verildi.
Suudi Arabistan, yıllardır İran'ın desteğini alan Yemen'deki Husilerin topraklarına yönelik silahlı insansız hava araçları (SİHA) ve balistik füzelerle düzenlediği saldırılarla mücadele ediyor.
Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulundururken, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.



Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
TT

Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)

Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.

İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”

Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.

Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.

İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.

sddeb
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)

Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.

Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.

Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.

İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.

Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.

Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.

Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.

Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.

BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.

Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.

ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.