ABD Temsilciler Meclisi, Trump’ın eski Özel Kalem Müdürü hakkında Kongre’ye suç duyurusunda bulunma kararı aldı

ABD eski Başkanı Donald Trump’ın eski Özel Kalem Müdürü Mark Meadows (AP)
ABD eski Başkanı Donald Trump’ın eski Özel Kalem Müdürü Mark Meadows (AP)
TT

ABD Temsilciler Meclisi, Trump’ın eski Özel Kalem Müdürü hakkında Kongre’ye suç duyurusunda bulunma kararı aldı

ABD eski Başkanı Donald Trump’ın eski Özel Kalem Müdürü Mark Meadows (AP)
ABD eski Başkanı Donald Trump’ın eski Özel Kalem Müdürü Mark Meadows (AP)

ABD Temsilciler Meclisi, eski Başkan Donald Trump’ın eski Özel Kalem Müdürü Mark Meadows hakkında 6 Ocak’taki Kongre baskınını soruşturan komite ile işbirliği yapmayı reddettiği gerekçesiyle Kongre’ye suç duyurusunda bulunma kararı aldı.
AFP’nin haberine göre, bu karar ile Trump’ın en yakın sırdaşlarından biri olan Meadows doğrudan mahkemeye sevk edilmeyecek.
Söz konusu dava, ‘kongre soruşturmasının yürütülmesini engellemeye çalışma’ suçlamasında yeterli delil olup olmadığını değerlendirecek olan federal savcılara sevk edilecek.
Temsilciler Meclisi’nin kararı, Meadows’u yaklaşık 50 yıl önceki Watergate skandalında Harry Robbins Haldeman’ın görevden ayrılmasından bu yana yargılanacak ilk Beyaz Saray Genel Sekreteri olmaya bir adım daha yaklaştırdı.
Cumhuriyetçi ve Demokrat partilerden temsilcilerin yer aldığı, Kongre baskınını araştıran komisyon, Meadows’a ifade vermesi için çağrıda bulundu. Ancak Trump’ın eski Özel Kalem Müdürü bu çağrıyı yerine getirmeyi reddetti.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.