Tebbun’un Tunus ziyareti: Cezayir yeniden bölgeye açılma arayışında

Uzmanlar, Tebbun’un Tunus ziyareti hedefleri arasında Cezayir’in Libya krizi ve Batı Sahra meselesindeki yaklaşımına destek almanın olduğunu söylüyor.

Tunus Cumhurbaşkanı ve Cezayirli mevkidaşı Kartaca Havalimanı’nda (AFP)
Tunus Cumhurbaşkanı ve Cezayirli mevkidaşı Kartaca Havalimanı’nda (AFP)
TT

Tebbun’un Tunus ziyareti: Cezayir yeniden bölgeye açılma arayışında

Tunus Cumhurbaşkanı ve Cezayirli mevkidaşı Kartaca Havalimanı’nda (AFP)
Tunus Cumhurbaşkanı ve Cezayirli mevkidaşı Kartaca Havalimanı’nda (AFP)

Cezayir’deki siyasi analistlerin çoğu, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un göreve geldikten iki yıl sonra Tunus’a Çarşamba ve Perşembe günleri gerçekleştirdiği ilk ziyaretin siyasi ve güvenlik boyutunun bulunduğu noktasında hemfikir. Analistlere göre ziyaretin hedefinde siyasi ve ekonomik kriz yaşayan Tunus’a destek ve Cezayir’in bölgeye yeniden açılma arayışı bulunuyor. Nitekim Cezayir diplomasisi özellikle Eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın hastalığı döneminde uzun yıllar âtıl kaldı.
Siyaset Bilimi Bölümü’nde Profesör İdris Şerif, Cezayir Cumhurbaşkanı’nın doğudaki komşusunu ziyaretine ilişkin Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Bu ziyaret, Cezayir tarafının Buteflika iktidarı (1999-2019) döneminde Tunus’u ve genel anlamda çok yönlü ilişkilerini ihmal ettiğinin farkına varmasıyla ilgili” dedi.
“Tebbun, bu ziyaretle Tunus’un Cezayir için halen merkezi bir ülke konumunda olduğunu vurgulamak istedi. Libya sorunu ve iki ülkenin Libya ile olan sınırındaki durumun kötüleşmesinin iki tarafın durumunu etkileyecek olması da dahil olmak üzere ortak sorunlara sahip olmalarından dolayı Cezayir’in Tunus ile ilişkilerini güçlendirmeye ihtiyacı var. Bu koşullarda iki taraf arasında güvenlik koordinasyonu gündeme geldi” ifadelerini kullanan Şerif, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Bu ziyaret önemli işaretler içeriyor. Cezayir Libya kriziyle ilgili yaklaşımına taraftar bulmak için destek arayışında. Cezayir özellikle Fas’ın İsrail ile ilişkileri normalleştirmesi ve Rabat’ın Cezayir ile olan ihtilaflarında Tunus’u kendi tarafına çekmeye çalışması sebebiyle Batı Sahra meselesine dair yaklaşımına destek bulma ihtiyacı duyuyor. Tunus’un hassas bir siyasi dönemden geçtiği bu süreçte Tebbun’un yaptığı ziyaret, ülkesinde karmaşık bir siyasi durumla karşı karşıya olan Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’e üstü kapalı destek olarak okunabilir. Tunus’taki kriz şiddetlenirse bunun Cezayir ve Cezayirlilere de etkileri olur. Tunus’un dış politikasındaki zayıflık daha da artabilir. Bu durum Cezayir’e hizmet etmez. Libya’da genel seçimler yapılmazsa, güvenlik durumunun daha da kötüleşmesi ihtimali var. Cezayir ve Tunus, Libya’daki krizde yeniden başa dönülmesinin ortaya çıkaracağı insani durumdan endişe ediyor. Bu da iki taraf arasındaki ilişkileri güçlendirmeyi gerektiriyor.”

Cezeyir Tunus’a 300 milyon dolar kredi açtı
Tebbun’un Tunus ziyareti sırasında iki ülke arasında çeşitli alanlarda 27 anlaşma imzalanırken, Cezeyir Tunus’a 300 milyon dolar kredi açtığını duyurdu.
Siyaset sosyolojisi alanında uzman Cezayirli araştırmacı Faysal İzdaran, bu ziyaretin Tunus Cumhurbaşkanı Said’in yolsuzlukla mücadele gerekçesiyle olağanüstü hal ilan ederek tüm yetkileri elinde toplaması nedeniyle ülkede siyasi tıkanıklığın yaşandığı bir dönemde gerçekleştiğine dikkat çekerek, “Ziyaret Tunus Cumhurbaşkanı’na destek olarak anlaşılabilir. Fakat bazen iç siyasi hedefler Cezayir tarafının arzu ettiği diplomatik hedeflerden farklı olabilir. Tunus’ta siyaset ve güvenlik alanındaki istikrar Cezayir için stratejik öneme sahip. Tunus’taki krizlere yönelik dış müdahalelerin olmaması için Tunus’un yanında olmak Cezayirlilerin görevidir. Çünkü böyle bir müdahale Cezayir’in bölgedeki hayati çıkarlarını tehlikeye atar” dedi.
İzdaran, konuşmasının devamında, “Cezayir hızlı bir şekilde diplomatlarını Tunus’a gönderdi. Çünkü sınırlarında durumu daha da kötüleştirmesi muhtemel başka bir istikrarsız cephenin açılmasından endişe ediyor. Mali’deki gergin durum, suç şebekelerinin Libya cephesine yayılması ve Fas ile ilişkilerin kopması, Cezayir’in Tunus’un istikrarını korumaya sevk etmesi için yeterli sebeplerdir” ifadelerini kullandı.
Cezayir’in güneyindeki Ouargla kentinde Hukuk ve Siyaset Bilimi Fakültesi’nden Prof. Kaviy Bouhanina, ziyaretle ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi:
“Cezayir geçen Temmuz ayından bu yana komşusu (Fas) ile yaşadığı anayasal bir kriz bağlamında Tunus ile ilişkilerini güçlendirme arayışında. Ziyaret, Tunus Başbakanı’nın deyimiyle iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin başlatılmasıyla uyumluluk arz ediyor. Fakat Tebbun’un ziyaretinin verdiği ikinci işaret, Cumhurbaşkanı Kays Said’i, siyasi ve anayasal tercihlerini zımnen destekleme mesajıdır. Cezayirliler ve özellikle de Kays Said açısından bu mesajın özünü, Tunus Devleti’nin egemenliğinin kırmızı çizgi olduğu, Tunus içindeki krize hiçbir dış müdahaleye yer olmadığı ve çözümün içerden gelmesi gerektiği şeklinde ifade edebiliriz.”



Hizbullah, İsrail askeri karargâhı ve kışlasını Katyuşa füzeleriyle hedef aldığını iddia etti

İsrail, Lübnan'ın güneyindeki sınır kasabası Kafr Kila'yı bombaladı (AFP)
İsrail, Lübnan'ın güneyindeki sınır kasabası Kafr Kila'yı bombaladı (AFP)
TT

Hizbullah, İsrail askeri karargâhı ve kışlasını Katyuşa füzeleriyle hedef aldığını iddia etti

İsrail, Lübnan'ın güneyindeki sınır kasabası Kafr Kila'yı bombaladı (AFP)
İsrail, Lübnan'ın güneyindeki sınır kasabası Kafr Kila'yı bombaladı (AFP)

Hizbullah bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki bazı bölgeleri hedef alan hava saldırılarına “misilleme” olarak, İsrail askeri karargahlarını ve kışlalarını “Katyuşa roketleri” ile vurduğunu duyurdu.

İsrail ordusu güney Lübnan'dan atılan 60 roket atıldığını belirtirken, Hizbullah art arda yaptığı açıklamalarda “İsrail düşmanının güneydeki kararlı köylere ve güvenli evlere yönelik saldırılarına karşılık olarak” en az altı askeri karargâh ve kışlayı hedef alan “Katyuşa roketleri” attığını belirtti.

İsrail'in kamu yayın kuruluşu Radyo Kan, Lübnan'dan sınır ötesine yaklaşık 150 roket atıldığını duyurdu. İsrail Ambulans Servisi ise henüz herhangi bir can kaybı rapor edilmediğini belirtti.