Katar’da Ulusal Gün kutlamaları

Katar'ın başkenti Doha. (SPA)
Katar'ın başkenti Doha. (SPA)
TT

Katar’da Ulusal Gün kutlamaları

Katar'ın başkenti Doha. (SPA)
Katar'ın başkenti Doha. (SPA)

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz dün Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani’yi Katar Ulusal Günü vesilesiyle tebrik etti. Katar hükümetine ve halkına daha fazla ilerleme ve rafaha yönelik temennilerde bulundu.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’da Katar Emiri’ne yolladığı mesajda iyi dileklerde bulunarak Katar hükümetine ve halkına daha fazla ilerleme ve refah diledi.
Suudi Arabistan Enformasyon Bakanlığı İletişim Merkezi, Suudi Arabistan’ın Katar Ulusal Günü kutlamaları için bir logo yayınladı. Özel sektörün yanı sıra tüm devlet medya kuruluşlarının bu logoyu kullanmasını istedi.
Logo, Katar’ın kurucusu Şeyh Casim Muhammed Al Sani’nin yazdığı kasidede geçen  “Ata meydanları emanettir” sloganı ile yayınladı.
Katar her yıl 18 Aralık’ı Ulusal Gün olarak kutluyor. Katar devletinin kurucusu kabul edilen Casim bin Muhammed Al Sani, 18 Aralık 1878’de iktidar gelmişti.
Katar'ın bu yılki kutlamaları, Ocak 2021'de Körfez saflarını yeniden birleştiren el-Ula Zirvesi’ndeki Körfez uzlaşısının ardından gerçekleşti.  Bu nedenle Katar’ın Ulusal Günü Körfez haritasına yayılan çifte bir sevinç yaşanıyor.
Katar, uzlaşma yılını EL-Ula'da açıp Suudi Veliaht Prensi’ni ziyaret ve 14 Aralık'ta Riyad'daki Körfez Zirvesi'ne katılımla taçlandırırken Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleriyle ilişkileri normalleştirmeye yönelik faaliyetini de sürdürüyor. Katar diplomasisi ayrıca uluslararası düzeyde de adımlar atıyor.
Katar, özellikle Afgan barış sürecinde oynadığı önemli rolle bu yıl uluslararası düzeyde önemli siyasi başarılar elde etti. Doha, çeşitli Afgan gruplarının yanı sıra ABD ve diğerleri arasındaki görüşmelere ev sahipliği yapma ve görüşmeleri kolaylaştırmada önemli bir rol oynadı. Özellikle Taliban’ın Afganistan’da kontrolü ele geçirmesinin ardından binlerce Afgan ve yabancı vatandaşı Kabil Havaalanı’ndan tahliye etti. Doha, Afgan sorunundaki rolünü takdirle ziyaret eden liderler, delegasyonlar ve üst düzey yetkililer aracılığıyla uluslararası bir merkeze dönüştü.
Katar geçtiğimiz kasım ayının başında, 1972’de Şura Meclisi’nin kurulmasından bu yana ülkedeki ilk parlamento seçimlerine tanık oldu. Seçimlere katılım oranı yüzde 63,5 oranında gerçekleşti. 45 üyeli meclisin 30 sandalyesinin sahipleri belirlendi. Katar Emiri 14 Ekim’de de ikisi kadın 15 üyeyi atadı.
Katar Şura Meclisi üyeleri, Emir tarafından Konsey üyesi olarak atanan iki kadından biri olan Hamda bint Hassan Al-Sulaiti'yi Şura Meclisi Başkan Yardımcısı olarak seçerek dikkate değer bir adım attı. Hasan bin Abdullah El Ganim de Katar Şura Meclisi Başkanı seçildi.
Katar Emiri meclis açılışı sırasında, aşiretlerin hassasiyetlerini artıran yasalarda eşit Katar vatandaşlığını teşvik etmek için yasal değişiklikler yaptı.
Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani açıklamasında, amaca ulaşılmasını sağlamak için gerekli yasal değişikliklerin hazırlanması ve saygıdeğer kurulunuza sunulması için Bakanlar Kurulu'na talimat verdiğini belirterek ülkesinde yıkım için kullanılabilecek aşiretçiliğe ve nefret dolu fanatizme izin vermeyeceğini vurguladı.
Katar 8 Mart’ta da ‘Kültürümüz ışıktır’  sloganı altında yıl boyu sürecek 70’in üzerinde etkinlikle "Doha 2021 İslam Dünyası Kültür Başkenti" festivallerine ev sahipliği yaptı. Katar, kültürel değerler olarak yaratıcılığı ve yeniliği teşvik etmeyi, yeni nesillere ilham vermeyi ve küresel kültür sahnesini üretken ve aktif bir rol aracılığıyla zenginleştirmeyi ve İslam ülkeleri için bir katma değer olarak kültürel çeşitliliğe odaklanmayı amaçladığını duyurdu.
Ülkede ayrıca 2022 FIFA Dünya Kupası için geri sayım da başladı.
Bu gelişme, Teslim ve Miras Yüksek Komitesi'nin Arap dünyası ve Ortadoğu'da Dünya Kupası'nın ilk kez ev sahipliği yapacak sekiz stadyumun inşaatının tamamlandığını duyurmasının ardından geldi. Turnuvanın ilk maçları Katar’ın kuzeyindeki yer alan el Hor’daki el Beyt Stadyumu’nda yapılacak.
Katar Emiri 30 Kasım’da Katar 2021 Arap kupası için El Beyt Stadyumu’nun açılışını yaptı.
Katar ekonomisi, 2021 yılının ortasından bu yana ticari faaliyetlere getirilen kısıtlamaların hafifletilmesi ve hareket özgürlüğüyle yeni tip koronavirüs “Kovid-19” pandemisinin olumsuz etkilerinden toparlanmaya şahitlik etti. Devletin özel sektöre sağladığı büyük ekonomik ve mali destek paketi de sürdürüldü. İhracat da büyümeye devam ederek salgın öncesi seviyelerine ulaştı.
Katar Emiri 7 Aralık tarihinde 2022 mali yılı için genel bütçeyi onaylayan bir yasa çıkardı. Bütçenin toplam geliri 196 milyar Katar riyali (53.8 milyar dolar) olarak belirlenirken 2021 yılına kıyasla yüzde 22,4 lük bir artış yaşadığı görüldü.
Bu yıl adını yeni markası ve kurumsal kimliği ile Katar Energy olarak değiştiren Katar Petroleum, 100 milyar dolar değerinde yüzü aşkın yeni gaz tankeri inşa etmek için anlaşmalar imzaladı. Ayrıca ülkenin sıvılaştırılmış doğal gaz üretimini 2026 yılına kadar yılda 110 milyon tona çıkaracak olan North Field genişletme projesinin ilk aşaması için de sözleşmeye imza atıldı. Katar, hali hazırda 77 milyon ton olan sıvılaştırılmış gaz üretimini 2027 yılına kadar yıllık 126 milyon tona çıkarmayı hedefliyor.
Katar Energy ayrıca bu yıl içinde Mısır, Kanada, Güney Kıbrıs, Namibya ve Surinam’daki deniz bölgelerinde araştırma operasyonları yürütmek için birçok anlaşma imzaladı. Çin, Pakistan ve Bangladeş de dahil olmak üzere bir dizi ülke de Katar gazı tedarik etmek için anlaşmalar imzaladı.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün Yolsuzluk Algı Endeksi'ne göre Katar,  bu alanda ileri düzey sonuçlar elde etti. Katar 63 puanla Körfez ve Arap dünyasında ikinci sırada yer alırken küresel düzeyde de 180 ülke arasında 30’uncu sıraya yükseldi.



Yeniden yapılandırma, SABIC'i petrokimya yarışında yeniden konumlandırıyor

İki SABIC çalışanı (şirketin internet sitesi)
İki SABIC çalışanı (şirketin internet sitesi)
TT

Yeniden yapılandırma, SABIC'i petrokimya yarışında yeniden konumlandırıyor

İki SABIC çalışanı (şirketin internet sitesi)
İki SABIC çalışanı (şirketin internet sitesi)

Günümüzde küresel petrokimya endüstrisi, bazı pazarlardaki ekonomik yavaşlama, jeopolitik dalgalanmalar, gümrük vergileri nedeniyle artan belirsizlik, talep düşüşü ve özellikle Çin'den gelen rekabetin artması nedeniyle büyük zorluklarla karşı karşıya. Bu durum, kâr marjları daralan şirketleri, küresel değişikliklere uyum sağlamalarına olanak tanıyan stratejiler ve planlar benimsemeye ve bu yıl küresel petrokimya pazarında beklenen yüzde 3,5'lik büyümeye hazırlanmaya itti.

Bu durum, Suudi Arabistan Temel Endüstriler Şirketi (SABIC) için de geçerli. SABIC, yatırım portföyünü gözden geçirerek, stratejik olmayan faaliyetlerden çıkarak ve düşük kârlılık gösteren üretim birimlerini kapatarak küresel rekabet gücünü artırmayı hedefleyen bir yeniden yapılandırma planı açıkladı. Bu yılın ilk yarısında yaklaşık 5 milyar riyal (1,33 milyar dolar) zarar etmesine rağmen, şirketin attığı adımlar yeniden konumlanma, inovasyon ve sürdürülebilirliğe odaklanma ve toparlanma aşamasına hazırlık olarak finansal esnekliği artırma için bir temel oluşturuyor.

dsfgthy
SABIC'in Houston'daki genel merkezi (şirketin internet sitesi)

SABIC, dünyanın en büyük petrokimya üreticilerinden biridir ve çeşitli endüstrilerde ve pazarlarda hayati bir rol oynamaktadır. 2025 yılında, dünyanın en değerli ikinci kimya markası konumunu koruyan SABIC, 500 en değerli marka arasında dünyanın en güçlü kimya markası unvanını elde etti ve marka değeri 4,93 milyar dolara ulaştı.

SABIC, Suudi Arabistan'ın en büyük petrokimya şirketidir ve gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) önemli katkıda bulunmaktadır. SABIC'in resmi verilerine göre, şirket 2024 yılında 4,4 milyar riyal (1,2 milyar dolar) değerinde GSYİH’ye katkıda bulunmuştur, bu da ulusal ekonomi üzerindeki etkisini göstermektedir.

Küresel atılım

SABIC'in küresel pazarlara ilk ihracatı 1983 yılında başladı ve bir yıl sonra hisselerinin yüzde 30'u Suudi Arabistan piyasasında işlem görmeye başladı, böylece hızla önemli bir ekonomik dayanak ve küresel öneme sahip stratejik bir proje haline geldi.

1980'lerin ortası ve 1990'ların başında, şirket Shell, Exxon Mobil ve Mitsubishi ile ortaklıklar kurarak genişledi, bu da ona en son teknolojilere erişim ve yeni pazarlar açma imkânı sağladı. 1996 yılında SABIC, 19 milyar riyal (5,06 milyar dolar) aşan geliriyle Ortadoğu'nun en büyük anonim şirketi haline geldi ve ürünlerini 100'den fazla ülkeye ihraç etti.

rgty
SABIC'in İspanya'daki endüstriyel tesisi (şirketin internet sitesi)

Yeni milenyumun başlangıcında SABIC, nitelikli satın almalar yoluyla uluslararası genişleme konusunda daha cesur bir strateji benimsedi. 2002 yılında, Hollanda'nın DSM grubuna ait petrokimya birimlerini satın alarak Avrupa pazarına girdi. Beş yıl sonra, Amerikan şirketi General Electric'in plastik sektörünü satın alarak varlığını güçlendirdi ve bu sayede Amerikan ve Asya pazarlarına doğrudan erişim sağladı ve ileri imalat sektörlerinde konumunu sağlamlaştırdı.

SABIC, 2008 yılında 27 milyar riyal (7,2 milyar dolar) net kâr elde ederek zirveye ulaştı ve dünyanın en kârlı petrokimya şirketlerinden biri haline geldi. 50'den fazla ülkede faaliyet gösteren, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da araştırma merkezleri ve fabrikaları bulunan şirket, yıllardır Fortune Global 500 listesinde yerini koruyor.

Aramco ve SABIC'in rekabeti güçlendirmek için birleşmesi

Mart 2019'da Saudi Aramco, SABIC hisselerinin yüzde 70'ini Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu'ndan yaklaşık 69,1 milyar dolarlık bir anlaşma ile satın alacağını duyurdu. Anlaşma Haziran 2020'de tamamlandı ve sektörün gelecekte petrol talebinin en önemli itici güçlerinden biri olmaya hazırlandığı bir dönemde, ham petrol ve petrokimya arasında yeni bir entegrasyon aşaması başladı.

Ancak 2020’lerin başında SABIC, küresel üretim kapasitesi fazlası, çevre mevzuatı ve hammadde ve petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar nedeniyle artan baskılarla karşı karşıya kaldı ve bu durum şirketin kârlarına yansıdı. Zorlukların artmasıyla birlikte, şirketin yeni piyasa ortamına uyum sağlaması için yeniden yapılandırma kaçınılmaz bir adımdı.

Bu bağlamda, Suudi Arabistan Petrol Bakanı’nın eski baş danışmanı Dr. Muhammed es-Saban, Aramco'nun SABIC'i satın almasının, SABIC'e maliyetleri azaltarak daha yüksek üretim verimliliği elde etme imkânı verdiğini belirtti. Ayrıca, giderlerin azaltılmasının şirkete mevcut dönemde fiyat açısından rekabet avantajı sağlayacağını ve gelecekte daha fazla kâr elde etmek için uluslararası şirketlerle entegrasyonu güçlendireceğini ifade etti.

Es-Saban, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, küresel petrokimya endüstrisinin şu anda bir durgunluk ve üretim fazlası döneminden geçtiğini, aynı zamanda küresel petrokimya ürünlerine olan talebin azaldığını belirtti.

SABIC'in mevcut dönemde işletme maliyetlerini gözden geçirip azaltma fırsatı bulduğunu ve bunun da üretim ve pazarlama aşamalarında kayıpları azaltmaya yardımcı olacağını bildirdi.

Hisse senedi ve sektör mercek altında

NCB Capital Hisse Senedi Araştırma Başkanı Iyad Ghulam, şirketin hisse senedi fiyatındaki dalgalanmanın, fiyatları etkileyen ekonomik döngülerden geçen petrokimya sektörünün doğasının bir parçası olduğunu vurguladı ve sektörün genellikle arz ve talep değişikliklerine bağlı olarak yükseliş ve düşüş dönemleri yaşadığını belirtti.

Ghulam, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, SABIC hisselerinin 2020'den bugüne kadar yaklaşık yüzde 39,2 düştüğünü belirterek, koronavirüs salgını sırasında hisse senedinin en düşük seviyesinin 62 riyal olduğunu, 2022'de 139 riyala ulaştığını daha sonra kademeli olarak düşerek şu anda 57 riyal civarında seyrettiğini ifade etti.

Ghulam, hissenin şu anki düşüşünün, sektörün küresel olarak karşılaştığı zorlukları yansıttığını belirtti. Piyasalar, özellikle son üç yılda yüksek üretim miktarları pompalayan Çin'den gelen arzda büyük bir artış yaşıyor. Bu durumun iki yıl daha devam etmesi bekleniyor. Talep yaklaşık yüzde 3 artarken, bazı ürünlerde arz yüzde 8'in üzerinde artıyor.

Ghulam, bu ekonomik döngünün, arz ve talep arasındaki büyük uçurum nedeniyle normalden daha uzun sürdüğünü ve bazı Çinli şirketlerin düşük kârlara rağmen kendi kendine yeterlilik sağlamak için büyük miktarlarda üretim yaptığını belirtti.

Fabrikaların küresel olarak ortalama yüzde 80-85 olan çalışma oranlarının yüzde 70'e düştüğünü ve birçok şirketin, özellikle Avrupa'da, zorluklarla karşı karşıya olan varlıklarını elden çıkarmaya başladığını açıkladı. SABIC, geçen çeyrekte, artan maliyetler ve zayıf talep nedeniyle bazı varlıklarını satmaya karar verdi.

cdfgth
Bir SABIC çalışanı... (şirketin internet sitesi)

Ghulam, SABIC'in son on yılda yıllık 15 ila 20 milyar riyal kâr elde ettiğini, ancak bu yılın ilk yarısında yaklaşık 5 milyar riyal zarar kaydettiğini hatırlattı.

Şirketin önümüzdeki beş yıl içinde maliyetleri önemli ölçüde azaltmak için iddialı bir program üzerinde çalıştığını ve bunun da zorluklarla başa çıkma konusunda büyük bir esneklik sağlayacağını belirten Ghulam, bu yaklaşımın zor dönemlerde diğer küresel şirketler tarafından da benimsendiğini kaydetti.

Ghulam, zorlukların 2025 ve 2026 yıllarında da devam edeceğini, ancak 2027 yılında arz ve talebin dengelenmesiyle sektörün toparlanmaya başlayabileceğini belirtti.

Sonuç olarak, SABIC'te devam eden dönüşümler, petrokimya sektörünün küresel olarak karşı karşıya olduğu baskıların boyutunu yansıtıyor ve bu da büyük şirketler için yeni bir gerçeklik yaratıyor. Şirketin benimsediği yeniden yapılandırma planı, yeniden uyum sağlama yönünde stratejik bir girişimdir ve başarısı, yatırımları ile değişen pazar dinamikleri arasında denge kurma becerisine bağlı olacaktır.