GÖKTÜRK-2 Uydusu 9 yılda dünyanın etrafında 48 bin 200 tur attı

Milli Savunma Bakanlığı, milli imkanlarla TÜBİTAK Uzay Enstitüsü ve TUSAŞ ortaklığında geliştirilen GÖKTÜRK-2 Uydusunun 9 yılda dünyanın etrafında 48 bin 200 tur attığını bildirdi.

AA
AA
TT

GÖKTÜRK-2 Uydusu 9 yılda dünyanın etrafında 48 bin 200 tur attı

AA
AA

Milli Savunma Bakanlığından (MSB) yapılan açıklamada, milli imkanlarla, TÜBİTAK Uzay Enstitüsü ve TUSAŞ ortaklığında geliştirilen GÖKTÜRK-2 Uydusunun, 18 Aralık 2012'de Çin'in Jiuguan fırlatma üssünden Long March-2D fırlatma sistemi ile yörüngesine yerleştirilerek Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterine alındığı belirtildi.
Dünya etrafındaki bir dönüşünü yaklaşık 98 dakikada tamamlayan GÖKTÜRK-2 Uydusunun, 9 yıllık süreçte dünya etrafında 48 bin 200 tur attığı bilgisi paylaşılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Toplam 409 kilogram kütleye sahip olan uydu, dünyanın her yerinden kaydettiği görüntüleri Ankara'daki yer istasyonuna iletiyor. Bu süreçte 18 bin 700 defa başarılı haberleşme sağlanırken toplam 29,4 milyon kilometrekarede görüntüleme yapıldı. GÖKTÜRK-2 Uydu Sistemi'nin yerli ve milli imkanlarla ürettiği görüntüler; afet izleme, bilimsel araştırma, şehir planlama, tarım ve ormancılık amacıyla pek çok kurum ve kuruluş tarafından da kullanılıyor.
GÖKTÜRK-2 Uydusu ile yörüngedeki diğer uydu ve cisimler arasında zaman zaman çarpışma tehlikesi oluşarak 500'den fazla çarpışma ikaz mesajı alındı. Yüksek çarpışma riskinin ortaya çıktığı durumlarda Hava Kuvvetlerimizin Keşif Uydu Tabur Komutanlığında görevli operasyon personeli, ortaya koyduğu başarılı kaçınma manevraları ile uydumuzun yörüngesindeki güvenliğini sağladı."



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging