İranlı Temsilci Hasan İrlu ‘Kovid-19’a yakalanma’ bahanesiyle Umman ve Irak’ın arabuluculuğunda Sana’dan ayrıldı

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Yemen ordusunun saldırmaya ve Yemen’in başkentini kuşatmaya hazırlandığını bildirdi.

Tahran’ın Husi Temsilcisi Ekim 2020’de Sana’da etrafında üç koruma ile gezerken (AP)
Tahran’ın Husi Temsilcisi Ekim 2020’de Sana’da etrafında üç koruma ile gezerken (AP)
TT

İranlı Temsilci Hasan İrlu ‘Kovid-19’a yakalanma’ bahanesiyle Umman ve Irak’ın arabuluculuğunda Sana’dan ayrıldı

Tahran’ın Husi Temsilcisi Ekim 2020’de Sana’da etrafında üç koruma ile gezerken (AP)
Tahran’ın Husi Temsilcisi Ekim 2020’de Sana’da etrafında üç koruma ile gezerken (AP)

Husi milisler tarafından işgal edilen Yemen’in başkeni Sana’ya kaçak yollarla giren İran Devrim Muhafızları’nın Sana “Büyükelçisi” Hasan İrlu, Umman ve Irak’ın arabuluculuğunda şehirden ayrılabildi ve Irak’ın başkenti Bağdat’a doğru yola çıktı. Şarku’l Asat’a bilgi veren ve isimlerinin açıklanmasını istemeyen özel kaynaklar, Husilerin İrlu’nun Kovid-19’a yakalandığını iddia ettiğini bildirdi. 
Kaynaklar, İran’ın ve Husilerin, Yemen halkının İrlu’ya saldırmasından, ona zarar vermesinden ve evinin önünde gösteriler düzenlenerek güç duruma düşmekten endişe ettiklerini belirtti. Bu nedenle en iyi yolun İrlu’nun Kovid-19’a yakalandığı bahanesiyle Irak ve Umman yönetimlerinin arabuluculuğunda ülkeyi terk etmesi olduğuna karar verdiklerini aktardı.
Kaynaklar, İran destekli Husi örgütünün son haftalarda yaşadığı büyük can ve mal kayıpları sebebiyle kontrolündeki bölgelerde yaşayan halkla ciddi sorunlar yaşadığını belirtti.
Yemen’in Marib kentinde çıkan çatışmalarda İran Devrim Muhafızları mensubu 5 subay ve Lübnan Hizbullahı üyesi 4 kişinin öldürüldüğünü bidiren aynı kaynaklar, Husi örgütünün beşerî, maddi ve mali konularda kan kaybederek ciddi ölçüde zayıfladığını kaydetti.
Koalisyon destekli Yemen ordusunun son dönemde Husi örgütü ile girdiği çatışmalarda örgütün büyük zayiatlar verdiğini söyleyen kaynaklar, Yemen ordusunun şu anda savunma yerine saldırıya geçmek için bir askeri operasyon hazırlığı yaptığını, bu operasyonun Husilerin mağlubiyetine ve muhtemelen Sana’nın kuşatılmasına kapı aralayacağını aktardı.
Kaynaklar, “Husiler kontrolündeki bölgelerde yaşayan Yemen halkıyla gerçekten büyük zorluklarla karşı karşıya. Zira (Husiler), barışı reddettikleri için çok sayıda can ve ekipman kaybı yaşadı. Husiler geçen Ramazan ayında kontrolündeki bölgelerde bulunan kabile liderlerine, siyasilere ve toplumdaki kanaat önderlerine Marib’i ele geçirme vaadinde bulunuyordu. İran’dan yeterli ölçüde destek de aldılar. Hatta kendilerine İran Devrim Muhafızları ve Hizbullah tarafından uzmanlar gönderildi. Sonuç ciddi bir skandal oldu. Husiler her şeye rağmen Marib’i ele geçiremedi. Marib cephesinde İran Devrim Muhafızlarından 5 subay ve Lübnan Hizbullahı’ndan 4 kişi öldürüldü” ifadelerini kullandı.

Kaynaklar, açıklamalarının devamında şunları kaydetti:
“Koalisyon destekli Yemen ordusu, Husi örgütünün beşerî, ekipman, silah, mühimmat ve para kapasitesini zayıflatmayı başardı ve örgüt oldukça zayıfladı. Yemen ordusu şu anda savunma yerine saldırı için askeri operasyon hazırlığı yapıyor. Bu operasyon Husilerin mağlubiyetine ve muhtemelen Sana’nın kuşatılmasına kapı aralayacak.”
Yemenli yetkililer İrlu’yu kaçak yollarla Yemen’e girmekle suçluyor. Tahran Ekim 2020’de Büyükelçisi’nin Sana’ya ulaştığını duyurdu, ancak İrlu’nun ülkeye giriş tarihi ve şekli hakkında bilgi vermedi. Zira Sana Havalimanı sadece Birleşmiş Milletlerin temsilcileri ve insani yardım kuruluşlarının yardımları gibi istisnai seferler dışında kapalı bulunuyor. Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon Yemen hava sahasını kontrol altında tutuyor.
Yemen’deki haber siteleri İrlu’nun ülkeden ayrılmasıyla ilgili birbirinden farklı bilgiler aktardı. Fakat bu bilgilerin çoğu gerçek olmaktan uzak. Aynı durum önceki gün İrlu’nun Kovid-19’a yakalandığı için ülkeyi terk ettiği iddiasını dile getiren Wall Street Journal’in (WSJ) haberi için de geçerli. Zira İrlu’nun Sana’da bazı toplantılara katıldığının görüldüğü yönünde bilgiler de aktarılıyor. Bu ise, söz konu iddiayı zayıflatıyor ve gerçeği yansıtmadığı iddialarını destekliyor.



Gazze'de ateşkes için ihtiyatlı iyimserlik… ABD'nin oynayacağı role güven

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazını arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazını arayan Filistinliler (AFP)
TT

Gazze'de ateşkes için ihtiyatlı iyimserlik… ABD'nin oynayacağı role güven

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazını arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazını arayan Filistinliler (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın önümüzdeki günlerde gerçekleştireceği bölge turu, Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varılması olasılığı açısından merakla bekleniyor. İsrail'de savaşın sona erdirilmesi yönünde büyük gösteriler düzenlenirken, Kahire temasların varlığını, öneri ve fikir alışverişinde bulunulduğunu teyit ediyor ve Washington'un rolüne güveniyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre Trump'ın Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) kapsayan turu öncesindeki bu büyük ivme, ABD'nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya açık bir şekilde baskı yapması halinde bir anlaşmayla sonuçlanabilir. Hamas'ın ABD'nin kapsamlı bir çözüm garantisi vermesi halinde, ateşkesi kabul etmesi muhtemel.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre Papa 14. Leo, 8 Mayıs'ta seçildikten sonra Aziz Petrus Meydanı'nda düzenlediği ilk pazar ayininde Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması ve tüm esirlerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.

‘Askeri çözüm yok’

Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul dün Kudüs'te yaptığı açıklamada, ‘ateşkes için ciddi müzakerelere geri dönülmesi’ çağrısında bulunarak, ‘Gazze Şeridi'ndeki çatışmanın askeri yollarla çözülemeyeceğini ve siyasi bir çözümün odak noktası olması gerektiğini’ vurguladı.

Görsel kaldırıldı.İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazı arasında oturan protez bacaklı bir Filistinli (AFP)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan bir televizyon röportajında, Gazze konusunda günlük temasların ve karşılıklı önerilerin varlığını teyit ederek, gerilimin sona erdirilmesi için baskı yapılmasında ABD'nin rolünden yararlanmanın önemini vurguladı. Trump yönetiminin göreve gelmeden önceki tutumunun ateşkesin istikrar kazanmasına yardımcı olduğunu ve mevcut ABD yönetiminin de aynı güçle mevcut çabaların başarısına katkıda bulunacağını umduğunu ifade etti. Abdulati, “Kapsamlı bir ateşkese ulaşmak için ABD ve Katar'ın başını çektiği uluslararası ortaklarla iş birliği içinde Mısır'ın yoğun girişimleri devam ediyor” dedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Bölge Sözcüsü Samuel Warburg dün Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Trump'ın ziyaretinin, Gazze Şeridi'ndeki gelişmeler de dahil olmak üzere çeşitli dosyalarda ‘koordinasyonu artıracağını’ doğruladı, ancak bir ateşkes anlaşmasına varılıp varılmayacağı konusunda bilgi vermedi.

Baskılar artıyor

Mısırlı strateji uzmanı Tümgeneral Semir Ferec, Trump'ın ziyaretinden önce ya da ziyaretiyle birlikte bir anlaşmaya varılacağı beklentisiyle savaşın sona erdirilmesi için büyük beklentiler, baskılar ve uluslararası taleplerin arttığını söyledi. Mısır'ın Trump'ın rolüne güvenmesinin doğru bir tutum olduğunu ve özellikle Gazze dosyasının yaklaşan tur sırasında güçlü bir şekilde masada olacağı için anlaşmanın sağlanmasına önemli ölçüde katkıda bulunabileceğini belirtti.

Hamas'a yakın bir Filistinli siyasi analist olan İbrahim el-Medhun'a göre ise ‘tüm olasılıklar halen masada, ancak İsrail ateşkesi garanti eden ya da Filistin halkına karşı devam eden soykırımı durduran herhangi bir anlaşmayı reddetmekte ısrar ediyor.’

Görsel kaldırıldı.İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları nedeniyle yerlerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırlar (Reuters)

Öte yandan Hamas, maliyeti ne olursa olsun herhangi bir kısmi anlaşmaya girmeyi reddediyor. Kapsamlı bir anlaşmaya varmak istediğini vurguluyor, ancak aşılamayacak net koşullar ve kırmızı çizgiler belirliyor.

El-Medhun'a göre kırmızı çizgiler üç yönlü; ‘İlk olarak hiçbir koşul altında silahların teslim edilmesinden söz edilmiyor, zira direniş için silahlar hayatta kalmanın garantisi ve caydırıcılık aracıdır. İkinci olarak ister liderler ister sıradan insanlar olsun, Filistinlilerin yerinden edilmesi reddediliyor. Son olarak, saldırganlığın kapsamlı bir şekilde durdurulmasına, kuşatmanın kaldırılmasına ve esirlerin serbest bırakılmasına yol açmayan her türlü kısmi anlaşmaya karşı çıkılıyor.’

El-Medhun, “Hamas kısa süre önce İsrail'in değiştirilmiş bir teklifini reddetti. Çünkü bu teklif kabul edilemeyecek kırmızı çizgilere dokunan noktalar içeriyordu. Ancak hareket diyaloğa açık olmakla birlikte silahları teslim etmeyecek, mevcut koşullar altında gelecekteki herhangi bir hükümette yer almayacak ve herhangi bir kısmi anlaşmayı kabul etmeyecek” ifadelerini kullandı.

İsrail Kanal 12 televizyonuna göre cumartesi akşamı binlerce İsrailli, savaşın sona erdirilmesi ve tüm esirlerin geri dönmesi talebiyle Savunma Bakanlığı yakınlarında gösteri yaptı. Bu gelişme, cumartesi günü Gazze Şeridi'nde hayatta olan iki İsrailli esirden birinin Gazze Şeridi'nde devam eden savaşın sona erdirilmesi çağrısında bulunduğu videonun Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından yayınlanmasıyla aynı zamanda gerçekleşti.

Hamas'ta iyimserlik

Hamas kaynakları dün Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, Katar ve Mısır'ın katıldığı, ABD'li ve İsrailli yetkililerin yakından takip ettiği görüşmelerde ‘bu kez bir anlaşmaya varılabileceğine dair iyimserliğe tanık olunduğunu’ belirterek, ‘şu anda önerilenler üzerinde anlaşmaya varılması halinde önümüzdeki 48 saat içinde bir anlaşmanın ilan edileceğini’ öne sürdü.

Kaynaklar, ‘ABD tarafının kısmi bir anlaşmaya varmaya odaklandığını, hareketin liderliğinin ise anlaşmanın açık ve net bir metin taşımasını, Başkan Trump'ın garantisini içermesini, İsrail'in ilk aşamada olduğu gibi anlaşmaları ihlal etmeden savaşı sona erdirecek ikinci bir aşamaya geçilmesini talep ettiğini’ açıkladı.

Görsel kaldırıldı.İsrail'in dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a düzenlediği saldırıda öldürülen bir çocuğun cenazesini taşıyan Filistinli (Reuters)

‘Hamas'ın ateşkesi hızlandırmak ve Trump yönetimine net bir mesaj göndermek için ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander da dahil olmak üzere tüm esirleri serbest bırakmaya istekli olduğunu’ belirten el-Medhun, “Şimdi parola, soykırımı durdurmak, insani yardımın girişine izin vermek ve savaşın kapsamlı bir şekilde durdurulması için işgal hükümetine gerçek bir baskı yapma sorumluluğuna sahip olan ABD yönetiminin elinde” dedi.

Trump'ın bölgeye yapacağı ziyaret sırasında Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmenin yollarını açıklayacağı bir anlaşmanın çerçevesini duyurmasını bekleyen Ferec, önümüzdeki saatlerin ABD'nin tutumunu, takas anlaşmasının tamamlanma şansını ve yardım girişini duyurmak açısından belirleyici olacağını öne sürdü.