Türkiye'nin yeni uydusu Türksat 5B ile internet kapasitesi artacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Türkiye'nin yeni uydusu Türksat 5B ile internet kapasitesi artacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Sayan, Türksat 5B'nin diğer uydulardan farkının yüksek internet kapasitesi olduğunu belirterek, gelecek dönemde Türksat 5B ile birlikte Türkiye'de internetsiz köy bırakmayacaklarını ifade etti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, AA muhabirine, Türksat 5B uydusunun fırlatılışı dolayısıyla geldiği ABD'nin Florida eyaletinde bulunan Cape Canaveral Üssü'nde değerlendirmede bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun rehberliğinde Türkiye'nin uydu kapasitesinin son 3 yılda ikiye katlandığına dikkati çeken Sayan, halihazırda Türksat 3A, Türksat 4A ve Türksat 4B uydularının çalıştığını söyledi. Sayan, 2021 yılı başında Türksat 5A uydusunun fırlatıldığını anımsatarak, Türksat 5B'nin ardından Türksat 6A'nın da 2023'te fırlatılacağı bilgisini paylaştı.
Uyduların ağırlıklı olarak medya ve televizyon sektöründe uydu yayıncılığı amacıyla kullanıldığını belirten Sayan, uydu sektörünün artık yayıncılık alanından internet servisi sunma alanına doğru ilerlediğini aktardı.

"Türksat 5B'nin internet kapasitesi önceki uydulara göre çok daha yüksek"
Sayan, Türksat 5B'nin internet kapasitesinin önceki uydulara göre çok daha yüksek olduğunu bildirdi.
Türksat 5B uydusunda 2 yerli modülün de olduğuna işaret eden Sayan, "Airbus tarafından üretilen uydumuzun içinde 2 parça tamamen Türk mühendislerince üretildi ve bu uyduda çalışıyor olacak. Yerli ürünlerimize uzay deneyimini kendi uydumuzda kazandırmış oluyoruz. Bu alanda istediğiniz şeyi üretin eğer uzay deneyiminiz yoksa bunu ihraç etmeniz mümkün değil. Türksat 5B ile birlikte uzay vatanda bütün yörünge haklarımızı koruyoruz" diye konuştu.
Sayan, Türksat 5B'nin Türkiye dışında bulunan kapsama alanlarına da değinerek, uydunun Akdeniz'in hemen hemen tamamı olmak üzere, Afrika'nın büyük bir bölümünde hizmet vereceğini anlattı.
Söz konusu bölgelere yayıncılık ve internet servisi vermenin yanı sıra kullanıcıların yüksek hızlı internete ulaştırabileceklerini vurgulayan Sayan, "Bugün itibarıyla 2 bine yakın köy okulumuzun interneti Türksat tarafından karşılanıyor. Önümüzdeki dönemde Türksat 5B ile birlikte Türkiye'de internetsiz köy bırakmamak üzere Türksat uydularımızı çok daha etkin bir şekilde kullanacağız" dedi.
Uydunun üretiminin 3 yılı aştığını ve Türkiye'nin 30-35 yıl boyunca Türksat 5B'yi verimli olarak kullanacağını belirten Sayan, "Bugünden sonra yaklaşık 5 ay sürecek bir süreç var. Önce yörüngeye gidecek, orada belirli testlerimizi yapacağız, sinyallerimizi alacağız. Fırlatmayı yaptığımız andan itibaren belirli sinyaller geliyor ama uydu önce yörüngesine gidecek, yörüngesinde testlerimizi yapacağız ve devreye almayı 5 ay içinde gerçekleştireceğiz gibi gözüküyor" diye konuştu.
Sayan, "Tüm vatandaşlarımızın yaptığımız fırlatmayı izlemiş olduğunu umuyorum ve uydumuzun 30-35 yılı bulan kullanım süresi boyunca sinyal vermeye başladığının müjdesini vermek istiyorum" dedi.



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news