BM'den Hartum'a misyonun eski üyelerini koruma çağrısı

Hartum'da 13 Aralık'ta düzenlenen gösteride Darfur ile dayanışma pankartı açıldı. (AFP)
Hartum'da 13 Aralık'ta düzenlenen gösteride Darfur ile dayanışma pankartı açıldı. (AFP)
TT

BM'den Hartum'a misyonun eski üyelerini koruma çağrısı

Hartum'da 13 Aralık'ta düzenlenen gösteride Darfur ile dayanışma pankartı açıldı. (AFP)
Hartum'da 13 Aralık'ta düzenlenen gösteride Darfur ile dayanışma pankartı açıldı. (AFP)

Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Özel Temsilci Yardımcısı Khardita Low Ndiaye, Sudan hükümetine, çeşitli Darfur eyaletlerindeki birçok Birleşmiş Milletler Liberya Misyonu (UNMIL) kampının büyük çapta yağmalanması ve imha edilmesi sonrasında, misyonun çalışmalarının güvenlik ve emniyetlerini tehdit eden her türlü eylemden tasfiyesini denetleyen Darfur'daki Birleşmiş Milletler-Afrika Birliği Darfur Misyonu (UNAMID) eski UNAMA ekibini korumak için sıkı önlemler alma çağrısında bulundu.
Ndiaye dün, savaş yıllarında lojistik destek ve sivillerin korunması için en büyük merkezlerden olan el-Fashir'deki UNAMID üssünü Kuzey Darfur eyalet hükümetine devretti.
 Senegalli Khardita Low Ndiaye geçtiğimiz şubat ayında Birleşmiş Milletler Sudan'daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu'na (UNTAMS) Sudan Özel Temsilci Yardımcısı olarak atandı. Ndiaye aynı zamanda Sudan'da Birleşmiş Milletler Mukim Koordinatörü ve İnsani Yardım Koordinatörü olarak da görev yapıyor.
Ndiaye açıklamasında Birleşmiş Milletler’in (BM) silahlı gruplar tarafından yasa dışı olarak ele geçirilen karargahların iadesini beklediğini söyledi. Ayrıca tüm BM varlıklarının güvenli ve serbest dolaşımına duyulan ihtiyacı vurguladı.
BM yetkilisi, Kuzey Darfur Eyaleti Valisi Nimr Muhammed ile BM'nin çeşitli Birleşmiş Milletler kurumları tarafından sivilleri korumaya yönelik faaliyetler yürütmeye devam etmesinin önemini görüştü.
Yetkili, UNTAMS’ın sivilleri, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü koruma önceliklerini yerine getirmede hükümete yardım etmeye kararlı olduğunu vurguladığı açıklamasında son zamanlarda toplumlararası şiddet olayları sırasında ölenlerin ailelerine de başsağlığı diledi.
Genel Sekreter Özel Temsilci Yardımcısı, yetkililerin UNAMID tasfiye ekibine yönelik iş birliği ve desteğe övgüde bulundu. Ayrıca karargah ve tesislerin Darfur halkının yararına kullanılması gerekliliğin de altını çizdi. UNTAMS tarafından yayınlanan bildiride, Egemenlik Konseyi Üyesi Hadi İdris ve Kuzey Darfur eyaleti valisinin, Sudan makamlarının UNAMID tasfiye ekibinin güvenliğini ve emniyetini sağlama ve BM'nin varlıklarını koruma konusundaki kararlılığını teyit ettiği belirtildi. Yapılan açıklamada El-Fashir'deki lojistik üssüne girişi birkaç gün boyunca kabul edilmeyen eski UNAMID ulusal personeliyle iletişime girmek için çaba sarf edildiği vurgulandı.
İdris, son iki gün içinde Kuzey Darfur eyaletine yaptığı ziyaretin, Darfur'daki sivilleri güçlendirmek ve korumak için ortak güvenlik koruma güçlerinin hızlı bir şekilde konuşlandırılmasına ilişkin düzenlemeleri sonuçlandırmayı hedeflediğini belirtti. Güvenlik kurumları ve Juba Barış Anlaşması'nı imzalayanlarla istişare etmenin amaçlandığını vurguladı.  
İdris, son iki gün içinde Kuzey Darfur'a yaptığı ziyaretin, güvenlik servisleri ve Juba Barış Anlaşması'nı imzalayan taraflarla istişare etmek,  Darfur'daki sivillere yardımda bulunmak ve korumak için Ortak Güvenlik Koruma Güçleri’nin hızlı bir şekilde konuşlandırılmasına yönelik düzenlemeleri sonuçlandırmak için gerçekleştiğini bildirdi.
İdris, Darfur'daki son şiddet ve koruma zorlukları göz önüne alındığında bunun bir öncelik olduğunu vurguladı. Kuzey Darfur Eyaleti Valisi, Daimi Ateşkes Komitesi ve Sivilleri Koruma Devlet Komitesi tarafından kullanılmak üzere ‘UNAMID’ lojistik üssü içindeki ofislerin tahsis edildiğini kaydetti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Aralık 2020’de, misyonun Darfur'da kurulmasından 13 yıldan fazla bir süre sonra Darfur bölgesindeki Birleşmiş Milletler ve Afrika Birliği Ortak Misyonu'nun 7’inci madde altında operasyonlarını sona erdiren bir karar yayınladı. UNAMID, BM tarihinin en büyük barış misyonlarından biriydi.
BM kararı, Darfur eyaletlerinde 35 noktada olduğu tahmin edilen misyon karargahının sağlık, eğitim ve sosyal hizmetler alanlarında kullanılmak üzere devredilmesini zorunlu kıldı.
Sudan, Haziran 2020’de dört stratejik hedefi uygulamak için UNTAMS misyonunu kabul etti. Söz konusu hedefler şöyle sıralandı:
Siyasi geçiş için yardım, barış operasyonlarına destek, barış inşasını, sivillerin korunmasını ve hukukun üstünlüğünü teşvik etmek, ekonomik, kalkınma ve insani yardımın harekete geçirilmesi ve geçiş döneminin sona ermesinin ardından Sudan'da genel seçimlerin yapılması.
Devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir hükümeti ile bölgedeki silahlı gruplar arasında 2003 yılında Darfur’da savaş çıktı. BM istatistiklerine göre çatışmada 300 bin kişi öldü. Ayrıca ülke içinde ve dışında iki milyon kişi yerinden oldu.
Sudan Merkezi Doktorlar Komitesi tarafından dün yapılan açıklamada, pazar günü ordunun yönetimine karşı ve sivil yönetim çağrısında bulunan gösterilerde vurulan 28 yaşındaki bir vatandaşın öldüğü bildirildi. Diğer yandan bir hükümet yetkilisi de toplantılara katılan iki kişinin tecavüz suçu işlediğinin belgelendiği bildirdi.
Komite, yaptığı açıklamada, 28 yaşındaki Abdulmunim Muhammed Ali'nin 19 Aralık'ta Omdurman bölgesinde düzenlenen yürüyüşe katıldığı sırada darbeci güçler tarafından başından vurularak öldüğünü duyurdu. Doktorlar Komitesi istatistiklerine göre 19 Aralık 2019 devriminin üçüncü yıl dönümünde Cumhuriyet Sarayı'nın önüne kadar ulaşan kitlesel gösterilerde şimdiye kadar iki kişi yaşamını yitirdi, 300'den fazla kişi de yaralandı.
Komite, protestoların ekim ayında başlamasından bu yana yaşan şiddette şehit sayısının 47'ye yükseldiğini bildirdi.
Diğer yandan Sudan Sosyal Kalkınma Bakanlığı Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Birimi Direktörü Selma el-Halife İshak, AFP'ye verdiği demeçte “19 Aralık'ta gerçekleştirilen gösteriye katılan iki protestocunun tecavüze uğradığını belgeledik” dedi. İshak, iki mağdurun tıbbi yardım aldığını söyledi.
 Açıklamada mağdurlardan biri şikayette bulunurken diğerinin yasal önlem almayı kabul etmediği belirtilerek rapora veya sanıklara ilişkin herhangi bir detay verilmedi.



El Faşir'in "vahşetin yuvası" olabileceği uyarısı

El Faşir'deki çatışmalardan kaçan insanlar, dün Darfur bölgesinin Tavila bölgesindeki yerinden edilmiş kişilerin kaldığı kampta (AP).
El Faşir'deki çatışmalardan kaçan insanlar, dün Darfur bölgesinin Tavila bölgesindeki yerinden edilmiş kişilerin kaldığı kampta (AP).
TT

El Faşir'in "vahşetin yuvası" olabileceği uyarısı

El Faşir'deki çatışmalardan kaçan insanlar, dün Darfur bölgesinin Tavila bölgesindeki yerinden edilmiş kişilerin kaldığı kampta (AP).
El Faşir'deki çatışmalardan kaçan insanlar, dün Darfur bölgesinin Tavila bölgesindeki yerinden edilmiş kişilerin kaldığı kampta (AP).

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el Faşir'deki ağır ihlallere dair dehşet verici haberler, BM'nin geçen pazar günü Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) eline geçmeden önce 18 ay süren kanlı bir kuşatmaya maruz kalan şehrin "vahşet yuvası" haline geldiği yönündeki uyarılarının ardından ortaya çıkmaya devam ediyor.

BM'nin araştırma misyonu dün yaptığı açıklamada, el Faşir'in toplu katliamlar, cinsel şiddet ve sivillerin zorla yerinden edilmesi de dahil olmak üzere "sistematik vahşet yuvası" olduğunu belirtti. Uluslararası toplumu, Uluslararası Ceza Mahkemesi ile koordinasyon halinde failleri sorumlu tutacak bağımsız bir yargı organı kurmaya çağırdı.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Seif Magango dün yaptığı açıklamada, "Siviller ve tutuklular da dahil olmak üzere ölü sayısının yüzlerce olduğunu tahmin ediyoruz," dedi. Magango, yargısız ve toplu infazlarla ilgili tanıklıklardan bahsetti.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) de dün yaptığı açıklamada, dünya liderlerini Sudan'daki "ayrım gözetmeyen cinayetleri" durdurmak için acilen harekete geçmeye çağırdı ve sivillerin savaş kurallarının tekrar tekrar ihlal edilmesi nedeniyle "hayal edilemez bir dehşet" içinde olduğunu vurguladı.


ABD Dışişleri Bakanlığı: Suriye'ye yönelik Sezar Yasası yaptırımlarının kaldırılmasını destekliyoruz

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
TT

ABD Dışişleri Bakanlığı: Suriye'ye yönelik Sezar Yasası yaptırımlarının kaldırılmasını destekliyoruz

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Trump yönetiminin, şu anda ABD milletvekilleri tarafından tartışılan Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası aracılığıyla Sezar Yasası kapsamında Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılmasını desteklediğini söyledi.

Sözcü, "ABD bölgedeki ortaklarıyla düzenli temas halindedir ve tüm Suriyelilerin barışçıl ve müreffeh bir ülke inşa etme fırsatını destekleyen her türlü yatırım veya angajmanı memnuniyetle karşılamaktadır" ifadelerini kullandı.


Rusya, Trump’ı kızdıran füzeyle Ukrayna’yı vuruyor

İsrail ateşkese rağmen Lübnan'a saldırıları sürdürüyor ve geri çekilme taahhütlerini yerine getirmiyor (Reuters)
İsrail ateşkese rağmen Lübnan'a saldırıları sürdürüyor ve geri çekilme taahhütlerini yerine getirmiyor (Reuters)
TT

Rusya, Trump’ı kızdıran füzeyle Ukrayna’yı vuruyor

İsrail ateşkese rağmen Lübnan'a saldırıları sürdürüyor ve geri çekilme taahhütlerini yerine getirmiyor (Reuters)
İsrail ateşkese rağmen Lübnan'a saldırıları sürdürüyor ve geri çekilme taahhütlerini yerine getirmiyor (Reuters)

Lübnan'da Hizbullah'ın yeniden silahlanması, İsrail'in ülkeye operasyon düzenleme ihtimalini artırıyor.

İsrail ve Arap ülkelerinin istihbarat birimlerindeki yetkililer, kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Wall Street Journal'a (WSJ) konuştu. Hizbullah'ın ateşkes anlaşmasını ihlal ederek yeniden silahlandığını öne sürdüler.

Kaynaklar, İran destekli grubun yeniden roket, tanksavar füzesi ve topçu silahları stokladığını savunuyor. Bunların bir kısmının Lübnan limanlarından, diğerlerinin de Suriye üzerinden kaçak olarak alındığı iddia ediliyor. Örgütün bazı silahları kendi ürettiği de belirtiliyor.

Haberde, Hizbullah'ın silahlanma ve savaşçı devşirme faaliyetlerinin, İsrail'in ülkeye askeri operasyon düzenleme ihtimalini artırdığına dikkat çekiliyor. Lübnanlı yetkililerin, Arap ve Amerikan arabulucularla İsrail'le iletişime geçip, Tel Aviv yönetimine "sabırlı olma" çağrısında bulunduğu aktarılıyor. Ayrıca Beyrut yönetiminin, Tel Aviv'le istihbarat paylaşımını artırma taahhüdü verdiği ifade ediliyor.

İsrail'le Lübnan arasında bir yılı aşkın süredir süren çatışmaların ardından 27 Kasım 2024'te yürürlüğe giren ateşkese rağmen İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyine neredeyse her gün saldırılar düzenliyor.

Haberde, ateşkesten bu yana İsrail ordusunun Hizbullah mevzilerine 1500'den fazla saldırı düzenlediği aktarılıyor. Ayrıca kara saldırıları sırasında sınır hattındaki beldelere giren İsrail ordusu, ateşkes anlaşmasındaki geri çekilme maddesine rağmen 5 noktada varlığını sürdürüyor.

Beyrut yönetimi, ABD ve İsrail'in de baskısıyla yıl sonuna kadar Hizbullah'ı silahsızlandırmayı hedefliyor. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, 20 Ekim'de X'ten yaptığı paylaşımda, "Beyrut yönetimi tereddüt etmeyi sürdürürse, İsrail tek taraflı harekete geçebilir ve bunun sonuçları çok ağır olabilir" ifadelerini kullanmıştı.

Öte yandan Hizbullah lideri Naim Kasım, 21 Ekim'deki açıklamasında, "Hizbullah'ın silah bırakmasının sorunu çözeceğini düşünen yanlış yapar" demişti. Kasım, İsrail'le savaş istemediklerini ve saldırılara yanıt vermediklerini de sözlerine eklemişti.

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, mayıstaki açıklamasında ülkenin güneyindeki Hizbullah yapılanmasının yüzde 80'inin imha edildiğini söylemişti. Ancak WSJ'nin aktardığına göre Şii örgüt, güneydeki bazı banliyölerde ve Bekaa Vadisi'nde silahsızlandırma girişimlerine direnmeyi sürdürüyor.

Analizde, Hizbullah'ın Lübnan ordusuna karşı sayıca üstünlüğüne ve örgütün yüzbinlerce vatandaş tarafından desteklendiğine dikkat çekiliyor. Beyrut yönetiminin Hizbullah'ı siyasi olarak izole etmek istemediği, bunun ülkeyi tekrar iç savaşa sürükleyebileceğinden endişelendiği belirtiliyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, New Arab