Tunus Cumhurbaşkanı'ndan, bazı yetkililere karşı suikast planları yapıldığı uyarısı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Tunus Cumhurbaşkanı'ndan, bazı yetkililere karşı suikast planları yapıldığı uyarısı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, ülkesine karşı "bazı yetkililere suikasta varan birtakım planların yapıldığı" uyarısında bulundu.
Muhaliflerden bir grup, Said’in 25 Temmuz olağanüstü kararlarına karşı açlık grevine başladıklarını duyurmasının ardından, Tunus Cumhurbaşkanlığının Facebook sayfasından yapılan videolu paylaşımda Said açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Said, "Tunus halkı, bazı yetkililere suikast düzenleme niyetinde olan birtakım hainlerin planlarına karşı dikkatli olmalı. Ülkede bazılarına suikasta varan komplolar kuruluyor. İçişleri Bakanı'na göre suikast gününden bile bahseden bir telefon görüşmesi var" ifadelerine yer verdi.
Bazı insanların ülke içinde ve dışında neyi planladıkları bildiklerini vurgulayan Said, "Ülkeyi arındırmamız ve her vatandaşın onurlu ve özgür bir şekilde yaşama hakkına sahip olması gerekiyor" dedi.
Said konuşmasında kime ve kimler tarafından söz konusu planların yapıldığına dair herhangi bir bilgi paylaşmadı.

Cumhurbaşkanı Said'in kararlarını protesto için başlatılan açlık grevi
"Darbeye Karşı Vatandaşlar Girişimi", dün yaptığı açıklamada, Tunus'ta aralarında milletvekillerinin de bulunduğu bir grubun, "Cumhurbaşkanı Kays Said’in 25 Temmuz olağanüstü kararlarını, muhalif sesleri bastırmasını, otokrasiyi" gerekçe göstererek açlık grevine başladıklarını duyurmuştu.
Eski Tunus Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki de "muhaliflerin sesinin bastırılması ve gösterilerin engellenmesini protesto etmek" için sembolik olarak açlık grevine katıldığını belirtmişti.
Darbeye Karşı Vatandaşlar Girişimi'nin Tunus devriminin patlak vermesinin 11. yıl dönümü münasebetiyle 17 Aralık'ta süresiz oturma eylemi yapma çağrısı üzerine başkent Tunus'un merkezindeki gösteride, "Anayasa'ya karşı darbeye" son verilmesi talep edilmişti.
Güvenlik güçleri, protestocuların Habib Burgiba Caddesi'ne çadır kurmalarını engellemiş, göz yaşartıcı gazla müdahalede bulunmuştu.

Tunus'taki siyasi kriz
Cumhurbaşkanı Kays Said, 25 Temmuz'da ilan ettiği olağanüstü kararlarla parlamentonun çalışmalarını dondurdu ve milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırdı.
Said, 22 Eylül’de yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını tamamen kendine bağladı.
Tunus Cumhurbaşkanı, son olarak devrimin yıl dönümüne birkaç gün kala açıkladığı "siyasi krizden çıkışın yol haritası" ile ülkede 17 Aralık 2022'de erken genel seçime gidileceğini ve o zamana kadar Meclisin kapalı kalacağını duyurdu.
Cumhurbaşkanı'nın aldığı tüm bu kararlar, ülkede bir tür "istisnai durum" oluşmasına yol açtı.



Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
TT

Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)

Gazze'de Hamas hareketine karşı çıkan Halk Güçleri’nin lideri Yaser Ebu Şebab, İsrail'in Arapça yayın yapan resmi radyo kanalı Makan'a verdiği röportajda, İsrail ordusuyla Gazze'nin güneyinde iş birliği yaptığını teyit etti.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusunun kontrolündeki bölgelerde rahatlıkla hareket ettiğini belirten Ebu Şebab, iki taraf arasında koordinasyon olduğunu vurguladı.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusuna, tek başına gerçekleştirdiği askeri faaliyetleri bildirdiğini açıklayan Ebu Şebab, herhangi bir ayrıntıya girmeden ‘dışarıdan destek aldıklarını’ belirtti. Ebu Şebab, bazı konuların açıkça konuşulamayacağını ifade etti.

İsrailli yetkililer, geçtiğimiz haziran ayında Hamas'a muhalif bir Filistinli grubu desteklediğini ve silahlandırdığını kabul etmiş, ancak bu grubun Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri olduğunu açıklamamıştı.

İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin, konuyla ilgili bir soruya “Hamas yönetimi karşısında farklı yöntemler kullandığımızı söyleyebilirim” yanıtını verdi, ancak ayrıntılara girmedi.

Bir araştırma merkezi olan Avrupa Dış İlişkiler Konseyi, Ebu Şebab’ı ‘Refah bölgesinde faaliyet gösteren ve yardım tırlarını yağmalamakla suçlanan bir suç çetesinin lideri’ olarak tanımladı.

Röportajda, Halk Güçleri’nin herhangi bir ideoloji veya siyasi örgüte bağlı olmadığını belirten Ebu Şebab, lideri olduğu grubun 2007 yılında Gazze'de iktidara gelen Hamas'a atıfla ‘adaletsizlik ve yolsuzlukla mücadele ettiğini’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Independnet Arabia’dan aktardığı habere göre Halk Güçleri’nin ne kadar büyük fedakarlıklar yaparsa yapsın mücadelesine devam edeceğini vurgulayan Ebu Şebab, Hamas’ın şu anda iç çatışmalar yaşadığını ve sonunun yaklaştığını bildiğini söyledi.

Hamas'ın askeri yargı organı geçtiğimiz çarşamba günü, Ebu Şebab’a silahlı çete kurmak ve İsrail ile iş birliği yapmakla suçlandığı gerekçesiyle 10 gün içinde teslim olması için süre tanıdığını açıkladı.

Filistinli birçok grubu bir araya getiren ‘Filistinli Gruplar Ortak Odası’ pazar günü, Halk Güçleri'ni ‘işgalci İsrail’in maşası olmakla’ suçladı. Filistinli Gruplar Ortak Odası tarafından yapılan açıklamada, “Ebu Şebab ve onunla birlikte olanlar ulusal kimliklerinden mahrumdurlar, Filistin ulusal saflarının dışındadırlar ve direniş gruplarının oybirliği ile kanları dökülmüştür” denildi.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yaşayan 1990 doğumlu Yaser Ebu Şebab, İsrail ordusunun kontrolü altındaki Refah'ın güneydoğu bölgesinde faaliyet gösteren Halk Güçleri adında bir silahlı grup kurdu.

Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri’nin silahlı üyeleri geçtiğimiz haftalarda, Refah'taki bir yardım merkezinin yakınlarında hafif makineli tüfeklerle görüldüler.