İran Biden yönetimi sırasında nükleer bir devlet olacak mı?

İran'ın Buşehr’deki nükleer tesisi (AFP) - ABD Başkanı Joe Biden (Reuters) - Hamaney
İran'ın Buşehr’deki nükleer tesisi (AFP) - ABD Başkanı Joe Biden (Reuters) - Hamaney
TT

İran Biden yönetimi sırasında nükleer bir devlet olacak mı?

İran'ın Buşehr’deki nükleer tesisi (AFP) - ABD Başkanı Joe Biden (Reuters) - Hamaney
İran'ın Buşehr’deki nükleer tesisi (AFP) - ABD Başkanı Joe Biden (Reuters) - Hamaney

İran, uluslararası güçlerle 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmasını canlandırmaya yönelik görüşmeleri hâlâ erteliyor. Bazen önce kendisine uygulanan yaptırımların kaldırılmasını talep ediyor, bazen de nükleer programının barışçıl amaçlı olduğunu iddia ediyor. Bu tutumlara rağmen ABD yönetimi, Tahran’ın oluşturduğu tehditlerle başa çıkma konusunda henüz kesin bir karara varmış değil.
ABD’li Gatestone Enstitüsü tarafından yayınlanan bir rapora göre Uluslararası Amerikan Ortadoğu Konseyi Başkanı Siyasi Analist Majid Rafizadeh, “ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin İran rejiminin nükleer silah edinmesini nasıl engelleyeceği konusunda net bir gündeme sahip olmadığı görülüyor. Bir yıl içinde yaklaşık olarak yedi müzakere turu gerçekleştirildi. Bu görüşmelerden İran'ın Rusya'nın da desteğiyle nükleer programında daha fazla ilerleme kaydetmesi dışında bir sonuç alınamadı” ifadelerini kullandı. Öte yandan Bilim ve Uluslararası Güvenlik Enstitüsü, 19 Kasım 2021'de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) İran'ın nükleer faaliyetlerine ilişkin son raporunu analiz eden ve özetleyen bir rapor yayınlamıştı.
DPA’nın haberine göre Rafizadeh ayrıca “Tahran rejimi, İran'ın nükleer bir devlet haline gelmesi noktasında zaman kazanmak için Biden yönetimini manipüle ediyor. Müzakereleri geciktirip uranyum zenginleştirmesini muhtemelen silah yapabilecek noktaya kadar hızlandırıyor” dedi. İran rejiminin şu anda silahlara uygun uranyum üretecek kadar zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğuna dikkati çeken Rafizadeh, İran rejiminin, UAEA’nın izleme mekanizmasının güvenlik kameralarını yeniden kurarak çalışmalarını genişletmek için bir anlaşmaya varıldığının ertesi günü yani 15 Aralık'ta Ajans’ın güvenlik kameralarından gelen görüntüleri görmesine izin vermeyeceğini açıkladığını ifade etti. İran haber ajansına (IRNA) göre İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi, "Bu, ajansın yaptırımların kaldırılmasından önce bilgileri almayacağı anlamına geliyor" dedi.
Uluslararası toplumun, Tahran hükümetinin nükleer silah edinmeden önce ne kadar ileri gittiğini tespit etmek için rejimin nükleer faaliyetlerine erişimi olmadığı bir zamanda İran rejimi nükleer programını hızla geliştiriyor, santrifüjleri çalıştırıyor ve yüksek düzeyde uranyum zenginleştiriyor. İranlı liderler İran'ın nükleer programının barışçıl amaçlara yönelik olduğunu iddia etse de Rafizadeh, örneğin araştırma reaktörleri için yakıt geliştirmek, zenginleştirilmiş uranyum metali üretiminin nükleer silah üretme yolunda önemli bir adım olduğunu söylüyor. İngiltere, Fransa ve Almanya tarafından yayınlanan ortak bir bildiride, İran rejiminin ‘uranyum metalini araştırmak, geliştirmek ve üretmesinin nükleer silah geliştirmede önemli bir adım olduğu ve İran’ın bu düzeyde bir zenginleştirme için güvenilir bir sivil ihtiyacı olmadığı’ vurgulandı. Buna ek olarak, İran’ın gizli nükleer tesisler ve faaliyetlerle dolu nükleer dosyası; İran'ın bir nükleer silah devleti olma niyetinin bir başka göstergesi.
Öte yandan Biden yönetimi tamamen sessiz kalırken, İran rejimi Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nı görmezden geliyor ve İran'daki üç gizli nükleer tesis hakkındaki sorularını yanıtlamayı reddediyor. UAEA Genel Direktörü Rafael Mariano Grossi kısa süre önce şöyle bir uyarıda bulunmuştu:
“Ajansın İran'ın güvence beyanlarının geçerliliği ve eksiksizliği hakkındaki sorularını netleştirmede ilerleme kaydedilmemesi, UAEA’nın İran'ın nükleer programının barışçıl doğası hakkında güvence verme yeteneğini ciddi şekilde etkiliyor. Tarafsızlık adına şunu söylemeliyim ki İran hükümeti katılma, işbirliği yapma ve yanıtlar verme konusunda istekli olduğunu yineledi, ancak henüz bunu yapmadı. Umarım bu durum değişir, ama konuşurken somut bir ilerleme kaydetmedik.”
Rafizadeh, Biden yönetiminin şimdiye kadar yaptığı tek şeyin ‘Amerika'ya ölüm’ ve ‘İsrail'e ölüm’ diyen ve ABD'yi Ortadoğu bölgesinden atma kararlılığını teyit eden bir rejimi yatıştırmak olduğunu düşünüyor. Rafizadeh, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yalnızca dört terör ülkesinden biri olarak sınıflandırdığı İran'ın insan haklarını ihlal etmede öne çıkan ve İsrail'i ortadan kaldırma, Ortadoğu'daki tüm petrolü kontrol etme taahhüdünü vurgulayan ülkelerden biri olduğunu söyledi.  Majid Rafizadeh, Biden yönetiminin şimdiye kadar İran rejimine uygulanan bir dizi yaptırımı kaldırdığı konusuna dikkati çekerek, 2 Temmuz'da, 13382 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca üç İranlıya uygulanan yaptırımları kaldırdığını söyledi.
Bu kişilere, İran'ın balistik füze programının geliştirilmesine katıldıkları için önceki ABD yönetimi tarafından yaptırım uygulanmıştı. Buna karşın Biden yönetimi, geçtiğimiz 10 Haziran'da İran'ın petrol endüstrisine katılımları nedeniyle İranlı üç eski hükümet yetkilisine ve iki şirkete yönelik yaptırımları kaldırdı.
Siyasi analist Rafizadeh, raporunu şu ifadelerle sonlandırdı:
“Bu nedenle sadece arkamıza yaslanıp, Tahran rejiminin İran'ı Biden yönetiminin tam gözetimi altında nükleer bir devlete dönüştürmesini izleyeceğiz.”



İran Reisi ve beraberindekilerin yasını tutacak

İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)
İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)
TT

İran Reisi ve beraberindekilerin yasını tutacak

İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)
İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindekilerin dün (Pazar) öğleden sonra helikopterlerinin düşmesi sonucu hayatlarını kaybettikleri açıklandı. Bu açıklamadan birkaç saat sonra, Tahran'daki resmi makamlar bugün Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı düzeyindeki yetki devrini düzenlemek üzere pratik adımlar atmaya başladı. Söz konusu gelişmeler yaşanırken İranlı bir yetkili, Cumhurbaşkanı ve beraberindekilerin naaşları için yarın Tebriz kentinde cenaze töreni düzenleneceğini duyurdu.

İran Dini Lideri Ali Hamaney, Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir’i Cumhurbaşkanlığı görevlerini yerine getirmesi için atadı. Hamaney, “Anayasa'nın 131’inci maddesi uyarınca, Muhammed Muhbir yürütme makamının başkanlığını üstlendi" dedi. Hamaney, yürürlükteki yasalara göre, en fazla 50 gün içinde yeni cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması için yasama ve yargı organlarının başkanlarıyla birlikte çalışılması gerektiğine işaret etti.

Şarku’l Avsat’ın İran resmi haber ajansı IRNA’dan aktardığına göre, Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın helikopter kazasında hayatını kaybetmesinin ardından İran Bakanlar Kurulu bugün (pazartesi) Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bakıri Kani'yi Dışişleri Bakan Vekili olarak atadı.

Hamaney'in beş günlük yas ilan etmesinin ardından İranlı bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı ve beraberindekilerin cenaze törenlerinin yarın İran'ın kuzeybatısındaki Doğu Azerbaycan eyaletinin başkenti Tebriz'de yapılacağını duyurdu.

IRNA'nın aktardığına göre eyaletin Siyasi İşler, Seçimler ve Ulusal Daireler Genel Müdürü Hasan Hakikiyan, cenazelerin Verzigan bölgesinde bulunduğunu ve şu anda Tebriz'e nakledilmekte olduğunu belirtti.

İran devlet televizyonu bugün ülkenin üç hükümet kanadının (yasama, yürütme ve yargı) başkanlarının Muhbir'in yürütme organını temsil ettiği olağanüstü bir toplantı düzenlediğini bildirdi. Muhbir toplantıda, “Verilen görevi yerine getirme konusunda Cumhurbaşkanı Reisi'nin yolundan şaşmadan gideceğiz” ifadesini kullandı.

İran Dış İlişkiler Stratejik Konseyi bugün yaptığı açıklamada ülkenin dış politika yörüngesinin Hamaney'in rehberliğinde ‘tüm canlılığıyla’ devam edeceğini bildirdi.