2021, sorunları sıfırlama ve çıkarlara öncelik verme yılı oldu

Körfez ülkesi liderleri, Ocak 2021’de düzenlenen el Ula Zirvesi öncesinde hatıra fotoğrafı çektirdiler.
Körfez ülkesi liderleri, Ocak 2021’de düzenlenen el Ula Zirvesi öncesinde hatıra fotoğrafı çektirdiler.
TT

2021, sorunları sıfırlama ve çıkarlara öncelik verme yılı oldu

Körfez ülkesi liderleri, Ocak 2021’de düzenlenen el Ula Zirvesi öncesinde hatıra fotoğrafı çektirdiler.
Körfez ülkesi liderleri, Ocak 2021’de düzenlenen el Ula Zirvesi öncesinde hatıra fotoğrafı çektirdiler.

Suudi Arabistan’ın el Ula kentinde 5 Ocak 2021’de düzenlenen 41. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Zirvesi bölgede sıfır soruna ve çıkarlara öncelik verme hakkına sahip uzlaşıların başlangıç sinyali niteliğinde oldu.
KİK ülkelerini derinden etkileyen 43 aylık krizin ardından el Ula Zirvesi’nde, Mısır ve Katar’ın yanı sıra Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn arasındaki anlaşmazlığı sona erdirmek için de anlaşmaya varıldı. 41. KİK Zirvesi, 2021 yılını iyi bir atmosferde açarak bahsi geçen ülkeleri üzerinde anlaşmaya vardıkları başlıkları uygulamaya yönelik iyi niyetlerini göstermek için pratik adımlar atmaya teşvik etti.
Suudi Arabistan Veliaht Presi Muhammed bin Selman zirve sırasında uzlaşmanın içeriğini  özetleyerek KİK’in varlığının haklar arasındaki inanç, akrabalık ve ortak kader bağları ile temsil edilen paydalar ve ülkeler arasındaki özel ilişkiye dayandığını vurguladı. Yüksek hedefleri ve temelleri gerçekleştirmek adına süreci tamamlamak ve her alanda bütünleşmeyi sağlamak zorunda olduklarını kaydetti. Veliaht Prens açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bugün özellikle İran rejiminin nükleer programı, balistik füze projesi, kendisinin ve vekillerinin bölgedeki güvenlik ve istikrarı bozmaya yönelik terörist ve mezhepçi faaliyetleri ile benimsediği yıkıcı projelerinden kaynaklanan tehditler karşısında bölgemizi ilerletmek ve bizi çevreleyen zorluklarla yüzleşmek için çabalarımızı birleştirmeye çok ihtiyacımız var. Bu da bize uluslararası toplumu bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden bu program ve projeleri durdurmak için ciddi şekilde çalışmaya davet etme sorumluluğu yüklüyor.”
Suudi Arabistan, BAE, Katar ve Mısır, büyükelçilerin dönmesi için Katar ile görüşmeleri başlatmak ve uzlaşmayı tamamlamak ve hükümleri uygulamak için ülke liderleri arasında karşılıklı ziyaretler gerçekleştirmek için davetiye göndermeye başladı. Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad’ı Suudi Arabistan’ı ziyaret etmeye davet etti. Veliaht Prens Muhammed bin Selman geçtiğimiz mayıs ayında Cidde’de Katar Emiri ile bir araya geldi. Geçtiğimiz eylül ayında da Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ve BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnun Bin Zayed el-Nahyan Kızıldeniz’de görüştü. Toplantının ardından yayınlanan fotoğraf iyimserlik atmosferinin gücünü ortaya koydu.

Körfez’e dönüş turu
Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın gerçekleştirdiği Körfez turu, tüm anlaşmazlık sayfasının kapatıldığını doğrular nitelikte. Körfez turuna ilişkin verilen mesajlar şu şekildeydi:
İkili iş birliğini güçlendirmek, Körfez iş birliği sürecini desteklemek, bölgede güvenlik ve istikrarı sağlamak, bölgenin, ulusun ve dünyanın çeşitli sorunlarına yönelik pozisyon ve vizyon koordinasyonu oluşturmak ve Körfez saflarını birleştirmek.
Suudi Arabistan ile Körfez İşbirliği Konseyi'ndeki beş ortağı arasında onlarca anlaşma ve mutabakat muhtırası imzalandı. Körfez turu, Riyad’ın ev sahipliğinde düzenlenen 42. Kik Zirvesi öncesi Körfez eyleminin gidişatını daha geniş ufuklara itmek için düzenlendi.
Yıl başında olduğu gibi yılın sonunda da düzenlenen zirvede Körfez ülkeleri liderleri, KİK üyeleri arasındaki safların birliği, tüm alanlarda daha fazla koordinasyon, entagrasyon ve karşılıklı bağımlılık sağlama arzusu konusundaki kararlılıklarını teyit etti. KİK ülkelerinin herhangi üye bir devlete yönelik tehdide karşı birlik içinde oldukları bildirildi. Liderler,  ekonomik birlik unsurlarının tamamlanması, ortak savunma ve güvenlik sistemleri dahil el Ula Bildirgesi ve Aralık 2015'te yapılan KİK 36’ıncı Yüksek Konsey oturumunda onaylanan Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in vizyonunun doğru ve sürekli olarak uygulanmasına vurgu yaptılar.

Türkiye’nin uzlaşı adımları
Körfez uzlaşması bölgedeki durgun suları da hareketlendirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz mayıs ayında Ramazan Bayramı vesilesiyle aradığı Kral Selman ile yaptığı görüşmede iki ülke arasındaki ilişkiler ve iş birliğini ilerletecek adımları görüştü. Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan konuyla ilgili yapılan açıklamada  Erdoğan ve Kral Selman’ın ‘iki ülke arasındaki diyalog kanallarının açık tutulması hususunda’ mutabık kaldığı aktarıldı.
Söz konusu telefon görüşmesinden günler sonra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da ikili ilişkileri görüşmek üzere Riyad’ı ziyaret etti. Geçtiğimiz kasım ayında da  Suudi Arabistan Ticaret Bakanı Macid Kasabi  ‘Helal Ürünler Fuarı’ kapsamında İstanbul’a düzenlediği ziyarette iki ülke arasındaki ikili ilişkileri görüştü.
BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnun Bin Zayed el-Nahyan geçtiğimiz ağustos ayında Ankara’ya gerçekleştirdiği ziyarette Erdoğan ile görüştü. BAE ve Türk kaynaklar, görüşme sırasında iki ülkenin farklılıkları aşma arzusunu ve önemli sorunları tartışmak için ortak bir komite kurulmasına karar verildiğini bildirdi. Şeyh Tahnun’un Türkiye ziyaretinden iki hafta sonra, Erdoğan’ın Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed Bin Zayid Al Nahyan ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde uzlaşma yönelimlerini yeniden teyit ettiği aktarıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşme sırasında Şeyh Muhammed bin ayid’i Türkiye’ye davet etti. Davet üzerine geçtiğimiz kasım ayında Ankara’da gerçekleşen görüşmede BAE ile Türkiye arasında karşılıklı çıkarlara hizmet eden tüm alanlarda iş birliği ve ortak çalışma için yeni ufuklar açmanın yolları ele alındı. Erdoğan ziyaretin, iki ülke halklarının ve bölgenin çıkarına olacak yeni bir aşamanın zemini hazırladığını vurguladı. Diğer yandan BAE,  Türkiye ekonomisi desteklemek ve iki ülke arasındaki ilişkiler güçlendirmek adına  yatırım için  10 milyar dolarlık  bir fon ayırdığını duyurdu.
7 Aralık’ta Katar’ı ziyaret eden Erdoğan, Körfez ülkeleriyle ilişkileri geliştirme arzusunu yineledi ve ilişkileri pekiştirmek için gereken her adımın atılacağını söyledi. “Katar ve Körfez’deki kardeşlerimizle ilişkilerimizi ilerleteceğiz” diyen Erdoğan, “Körfez bölgesinde yanlış anlaşılmaların giderilmesi yönünde yürütülen diplomatik çabaları memnuniyetle karşılıyoruz” ifadesini kullandı. İlişkileri güçlendirerek tüm Körfez ülkeleriyle dayanışmanın devamını desteklediklerini vurgulayan Erdoğan, Şubat 2022’de Abu Dabi ziyaret edeceğini duyurdu.
Türkiye'nin Körfez adımları Mısır'a da uzandı.  2020 yılının sonunda güvenlik düzeyinde başlayan temaslar ile ilişkilerin müzakerler ile devam etmesi hedeflendi. Kahire, Mısır ve Türkiye dışişleri bakanlıklarından iki heyet arasında geçtiğimiz mayıs ayında, anlaşmazlık dosyalarını görüşmek ve diplomatik ilişkilerin geri dönüşünün önünü açmak için ilk resmi gezilere tanıklık edildi. Bunu, geçtiğimiz eylül ayında Ankara'da düzenlenen ve Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri'nin Mısır'ın Türk tarafına bir talep ve beklenti paketi sunduğunu açıkladığı ikinci tur izledi. Şükri, uygun bir zamanda ikili ilişkilerin seviyesini yükseltmenin Mısır’ın çıkarlarına uygun olacağını söyledi.
Geçtiğimiz Kasım ayında BAE ile yeni bir sayfa açtıktan sonra ülkesinin kademeli olarak Mısır’la görüşme niyetini açıklayan Erdoğan, belli bir takvim doğrultusunda Mısır’a büyükelçi atanacağını bildirdi. Yapılan açıklamalar önümüzdeki yıl da ilişkilerde yeni bir döneme girilmesi için Türkiye ve Mısır görüşmelerinin devam edeceği yönünde.

Tahran ile keşif amaçlı diyalog
İran ile Körfez ilişkilerinin seyri bahsi geçen bu atmosferden uzak değil. Irak’ın başkenti Bağdat, ‘diplomatik temsil de dahil olmak üzere daha önce üzerinde anlaşmaya varılan bir yol haritasına göre iki ülke arasındaki olağanüstü meselelerin’ tartışıldığı bir Suudi-İran görüşme turuna ev sahipliği yaptı. Bunu, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal in Ferhan’ın ‘dostça’ ve ‘keşif amaçlı’ olarak nitelendirdiği müzakere turları izledi.  Ferhan açıklamasında “Bu bizim için büyük bir değişim değil. Zira biz her zaman bölgede istikrarı sağlamanın bir yolunu bulmak istediğimizi söylüyoruz” dedi. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Suudi Arabistan ile yürütülen diyaloga övgüde bulunarak Krallığın iki ülkenin bölgedeki rolünün önemi göz önüne alındığında görüşmeler konusunda ‘ciddi’ olduğunu belirtti. Abdullahiyan, diyalogun yapıcı olduğunu ve doğru yönde ilerlediğini belirterek genel olarak sürecin her iki ülkenin ve bölgenin çıkarına olduğunu kaydetti.
BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı keşif amaçlı diyaloglara paralel olarak bu ay içerisinde Tahran’a yaptığı ziyarette, iki ülke arasında, 5 yıl süren iletilişimsizliğin ardından sıfır soruna giden yolların genişletildiğini teyit etti. Ancak 2022 yılı, bu farklı yolların nereye kadar ulaşabileceğini ve tarafların geçmişin çatışmalarını bir kenara bırakıp geleceğe bakma yeteneklerini test edecek.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Perşembe günü Tahran'da İran Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Suudi yönetiminin direktifleri doğrultusunda Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını ilettiğini belirten Suudi Savunma Bakanı, “X” platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda liderle ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini ifade etti.

İran'ın Tasnim haber ajansı Hamaney'in görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz her iki ülke için de faydalı ve birbirimizi tamamlayabiliriz” dediğini aktardı.

Ajans, Hamaney ile yapılan görüşmeye İranGenelkurmay Başkanı General Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Dün Tahran'da General Bakıri ile bir araya gelen Prens Halid bin Selman, İran haber ajanslarının aktardığına göre Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana Suudi Arabistan'la ilişkilerin giderek güçlendiğini ve geliştiğini söyledi. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini belirterek ülkesinin Suudi Arabistan'la savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tasnim'e göre İran, Suudi Arabistan'ın Gazze ve Filistin konusundaki tutumunu memnuniyetle karşılıyor.

sdfgrthyu
Prens Halid bin Selman Perşembe günü İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a vardığında İran tarafından resmi törenle karşılandı (AP)

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Suudi bakanın ziyareti her iki ülkeyi de ilgilendiren bölgesel ve uluslararası gelişmelerin yaşandığı bir döneme denk geliyor.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdüllatif el-Melhem, Suudi Savunma Bakanının İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin anlaşmasına bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ve Tahran arasındaki koordinasyon ve işbirliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

sxcdfrgt
Prens Halid bin Salman dün (Perşembe) Tahran'da İran Cumhurbaşkanı ile bir araya geldi. (EPA)

Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamayı ve bölgeyi çatışmalar aşamasından istikrar ve güvenlik aşamasına taşımayı ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklanmayı amaçladığını belirten Melhem, Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin, Suudi Veliaht Prensi'nin “bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahı sağlama ve halklarının özlemlerini karşılama” çabalarının meyvelerinden biri olduğunu kaydetti. Melhem, ziyaretin Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmeye yönelik devam eden diplomatik çabaların bir parçası olduğunu belirtti.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinin üzerinden iki haftadan kısa bir süre geçmesinin yanı sıra Suudi Dışişleri Bakanı'nın Pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve sarf edilen çabaları gözden geçirdikleri ikili istişarelerin ardından gerçekleşti.

dfgthy
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref arasında Kasım 2024'te düzenlenecek Arap-İslam Zirvesi çerçevesinde gerçekleşen görüşme (SPA)

Suudi Savunma Bakanı'nın Tahran ziyaretinde bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Resmi haber ajansı IRNA'ya göre ziyaret öncesinde, geçtiğimiz Cumartesi günü Umman'ın başkenti Muskat'ta gerçekleştirilen ABD-İran görüşmelerinin ilk turu ve 48 saat önce yine Cumartesi günü Muskat'ta yapılacak bir sonraki turun yanı sıra Suudi ve ABD taraflarının geçtiğimiz hafta beş istasyonda gerçekleştirdikleri bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresi gibi bir dizi gelişme yaşandı.

Ziyaret, merhum Prens Sultan bin Abdülaziz'in Mayıs 1999 başında Tahran'a yaptığı ve dört gün süren ve üst düzey İranlı yetkililerle bir araya geldiği ilk ziyaretin ardından, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Savunma Bakanı, “Pekin Anlaşması” ve 10 Mart'ta iki ülke arasındaki tarihi uzlaşı ve ilişkilerin Çin himayesinde yeniden başlatılmasının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önemli Suudi yetkililerden biri.

dfgt
Prens Halid bin Selman Perşembe günü Tahran'da General Bakıri ile bir araya geldi (AP)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Tahran'a ilk ziyaretini Haziran 2023'te gerçekleştirmiş ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslami kardeşlik ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu vurgulayarak bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi açık bir temele dayandığını belirtmiştir.

Eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, dönemin Dışişleri Bakanı adayı Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki Ortak Arap-İslam Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 Ortak Arap-İslam Takip Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref de dâhil olmak üzere bir dizi İranlı yetkili Pekin Anlaşması'nın ardından Suudi Arabistan'a benzer ziyaretlerde bulundu.

“Pekin Anlaşması” Taahhütleri

Pekin Anlaşmasını takip etmek üzere kurulan Suudi-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirmiş ve bu toplantılarda iki ülke Pekin Anlaşmasını tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılık yoluyla ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini teşvik etme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşmasını geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu açıklamıştır.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da “mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel işbirliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini” gerektirdiğini belirterek “İran-Suudi eylemlerinin kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde başarılı bir uluslararası ikili ve çok taraflı işbirliği modelini taçlandırdığını” ve iki tarafın tarihi bağlara dayanarak çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında işbirliğini geliştirmeye devam ettiğini söyledi.