SETI uzaylıların lazerlerini yakalamak için "eşsiz" bir ağ inşa edecek

(SETI)
(SETI)
TT

SETI uzaylıların lazerlerini yakalamak için "eşsiz" bir ağ inşa edecek

(SETI)
(SETI)

Dünya dışı yaşam arayışına adanmış çalışmalar yürüten SETI Enstitüsü, uzaylıları bulmak için "eşsiz" bir yeni ağ kuruyor.
LaserSETI ağı, gelişmiş uzaylı uygarlıkların iletişim kurmak amacıyla kullanıyor olabileceği lazerleri yakalamak için gece göğünün tamamını gözleyebilecek. Işık kullanan mesajlar radyo dalgalarından daha etkilidir çünkü çok daha fazla bilgi iletebilirler.
Geçen birkaç on yılda SETI son derece kısa (bir saniyeden daha kısa) ışık parlamaları için yıldızları tarayabilen yalnızca birkaç tane optik proje yürüttü.
SETI, "Bu projeler için kullanılan cihazların tümü flaşları algılamak için fotoçoğaltıcı tüplere bel bağlıyor, bu da onları temelde bir pikselli kameralar haline getiriyordu" diye açıklıyor.
Enstitü ışık parlamalarının tek renkli olabileceğini (lazerlere has bir özellik) ve bu nedenle aramanın bir parçası olarak nispeten yavaş, iki boyutlu katı hal dedektörleri kullanmanın mümkün olabileceğini söylüyor.
İnşa edilen SETI cihazı, göğün 75 derecelik bir bölümünü görüntülemek için ticari lensler kullanacak. Merceğin arkasında kameranın görüş alanındaki herhangi bir ışık kaynağını gökkuşağı benzeri bir çift spektruma dönüştüren bir ağ yer alıyor.
Yıldızlar maviden kırmızıya tam bir spektrum üretirken bir lazer sadece kendi karakteristik dalga boyunda görünecektir.
Her cihaz izleme ekseni boyunca birbiri arasında 90 derece açıyla döndürülmüş iki özdeş kameradan oluşacak ve bu da çift gökkuşağı yanıtıyla birlikte kozmik ışınların neden olabileceği yanlış alarmları ortadan kaldırmaya yardımcı olacak. Ayrıca farklı ışık renklerini ayırt edebilecek, bu da kısa flaşları algılamakla sınırlı olmadığı anlamına geliyor.
Enstitünün optik direktörü Eliot Gillum "Plan bu keşif ağını kurmak, çalıştırmak ve ardından yeni nesil kameraların hangi kabiliyetlere sahip olması gerektiğini belirlemek" dedi.
"Her iki yarım küreyi de kapsayacak nihai ağ için ne inşa etmeliyiz? Daha fazla spektral veya uzamsal çözünürlük mü istiyoruz? Belki daha fazla hassasiyet?"
Porto Riko, Kanarya Adaları ve Şili'de konuşlandırılacak 10 cihaz daha yapım aşamasında.
Bu "keşif" konuşlandırma aşamasının bütçesi 540 bin dolar (yaklaşık 6 milyon TL). Şimdiye kadar gelen bağışlardan bu miktarın yarısı elde edildi. Bütün gece göğünü kaplayacak bir kurulum 5 milyon dolara (yaklaşık 55 milyon TL) mal olacak.
Independent Türkçe
 



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news