Mısır Cumhurbaşkanı Sisi: 25 Ocak 2011 devrimi, ülkede yıkıma neden oluyordu

Sosyal medya sitelerinde taraftarlar ile muhalifler arasındaki bölünme büyüyor

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (AFP)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (AFP)
TT

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi: 25 Ocak 2011 devrimi, ülkede yıkıma neden oluyordu

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (AFP)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (AFP)

Ahmed Abdulhekim
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, 25 Ocak 2011 tarihinde meydana gelen ve eski Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek yönetimini deviren gösterilerle ilgili tartışmaları bir kez daha gündeme getirdi. Sisi, 25 Ocak 2011 devriminin Allah’ın takdiri olmasa ülkede zarar ve yıkıma yol açacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Sisi dün, devrimin 11’inci yıldönümüne yaklaşık bir ay kala Yukarı Mısır'da çok sayıda projenin açılışı sırasında yaptığı konuşmada, “2011'de olanları asla unutmayacağım. Mısırlılar bu yılı unutmamalılar” ifadelerini kullandı. Sisi, “Allah, Mısır'ı 100 milyon vatandaşın hatırına zarar ve yıkımdan kurtardı” dedi. Cumhurbaşkanı Sisi sözlerini,“Allah, sıradan vatandaşın hatırına Mısır’ı kurtarmışken yine aynı yola mı girelim?” diye sürdürdü.
Sadece Mısır’ın ve halkının çıkarları ile meşgul olduğunu vurgulayan Sisi, ülkesini zarar ve yıkıma sürükleyebilecek bu tür olayların bir daha yaşanmasına izin vermeyeceğini vurguladı.

Sosyal medyada Sisi’nin açıklamalarını destekleyenler ile muhalifleri arasında bölünme ortaya çıktı
Cumhurbaşkanı'nın devlet televizyonda canlı olarak yayınlanan açıklamalarının hemen ardından, destekçileri ve muhalifleri arasında sosyal medya sitelerinde adeta paylaşım yarışı başladı. “#Teşekkürler_Sayın_Cumhurbaşkanı”  ve “#Ocakta_Halk_Gücünü_Gösterdi gibi etiketler, sosyal medya sitesi Twitter’ın Mısır gündeminde üst sıralara yükseldi.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, Cumhurbaşkanı Sisi’nin destekçilerinden bazıları “#Teşekkürler_Sayın_Cumhurbaşkanı”  etiketiyle Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarını tekrar tekrar paylaşırken 2011 yılında ülkenin içinde bulunduğu koşullar ile çok sayıda projenin hayata geçirildiğine işaret edilen bugün arasındaki farkı vurguladılar. Bazıları ise 25 Ocak 2011 devriminin ülkede yıkımın başlangıcı ve Mısırlı yetkililerin ‘terörist’ olarak sınıflandırdığı Müslüman Kardeşler'in (İhvan) dış güçlerin yardımıyla iktidara gelmesi için kullanılan bir araç olduğunu iddia ettiler.
Buna karşın Sisi’nin muhalifleri, 2011 devrimini eleştirilmesine karşı çıkarken ‘Mısır’ın modern tarihinde adalet, özgürlük ve onur gibi değerlerin somutlaştığı gerçek bir an’ olarak niteledikleri 2011 devriminin onu eleştirenler için ‘bir kabus olarak kalacağını’ belirttiler.
Mısır’da 25 Ocak 2011’de ve sonraki süreçlerde meydana gelen olaylardan ne zaman bahsedilse taraflar arasında tartışmalar başlıyor. Üzerinden yaklaşık on yıl geçse de devrimi destekleyenler onu, yaklaşık otuz yıllık Hüsnü Mübarek yönetimine son vermek ve iktidarın en büyük oğlu Cemal'e geçmesini önlemek için gerekli bir hamle olarak görüyorlar. Devrime karşı olanlar ise yaşananların, ‘devleti yıkmayı amaçlayan bir dış komplo’ olduğunda ısrar ediyorlar.



Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
TT

Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)

İran destekli Husilerin, Kızıldeniz'deki iki ticari gemiyi batırmasının yankıları sürüyor. 

Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri, 7 Temmuz'da yaptığı açıklamada Magic Seas isimli gemiyi, iki insansız deniz aracının yanı sıra üç drone ve 5 balistik füzeyle vurduklarını duyurmuştu. 

Sözcü, 9 Temmuz’daki açıklamasında da Eternity C adlı geminin vurulduğunu söylemişti. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, Liberya bandıralı iki geminin de Yunan şirketlerine ait olduğu belirtiliyor.

Haberde yardım çağrısı yapılmasına rağmen ABD ya da müttefiklerinin bölgedeki hiçbir gemisinin olaya müdahale etmediği aktarılıyor.

Pazar günü düzenlenen saldırıda Magic Seas mürettebatının gemiyi terk ettiği belirtiliyor. 

Ancak pazartesi gecesi düzenlenen ikinci saldırıda Eternity C mürettebatının Husilerle çatışmaya girdiği, bazı kişilerin Şii örgüt tarafından rehin alındığı aktarılıyor. En az üç kişinin gemide ölü bulunduğu, 15 kişinin kayıp olduğu, 10 kişininse kurtarıldığı yazılıyor. 

Britanyalı denizcilik teknolojisi firması VanguardTech’ten Ellie Shafik, "Bu, Husilerin 48 saat içinde yarattığı en ciddi hasar" diyor. 

Eski Birleşik Krallık Donanması Subayı Christopher Long da Husi militanlarının kontrolündeki bölgelerde askeri varlığın çok zayıf olduğunu, bunun da ticari gemileri savunmasız bıraktığını söylüyor. Long, "Oradaysanız, tamamen yalnızsınız" ifadelerini kullanıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla Husilere ait hedeflere 15 Mart’ta saldırı başlatılmıştı. 6 Mayıs’ta örgütle ateşkes yapıldığı ve operasyonun sonlandırıldığı duyurulmuştu. 

WSJ’nin aktardığına göre ABD, Husiler Amerikan gemilerine saldırmadıkça ateşkesi geçerli sayıyor. Pentagon’un bölgedeki askeri duruşunu değiştirmediği aktarılıyor. 

Diğer yandan Husilerin saldırıları, Gazze’de yeni bir ateşkes anlaşması için görüşmelerin yoğunlaştığı bir dönemde meydana geldi. 

Katar’ın başkenti Doha’da süren müzakerelerde Tel Aviv yönetimi ve Hamas arasındaki anlaşmazlıkların büyük ölçüde çözüldüğü fakat İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığı kaydedilmişti.

Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı operasyonuna destek olarak başlatmıştı.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, AP