Batı, Çin ve Rusya arasında gelecekteki savaşlar nasıl olacak?

Siber korsan haberleri yaygınlaştı (Arşiv)
Siber korsan haberleri yaygınlaştı (Arşiv)
TT

Batı, Çin ve Rusya arasında gelecekteki savaşlar nasıl olacak?

Siber korsan haberleri yaygınlaştı (Arşiv)
Siber korsan haberleri yaygınlaştı (Arşiv)

İngiltere’de 2021 yılı savunma ve güvenlik politikasında temel bir değişime sahne oldu. Dijital teknoloji, yapay zeka ve siber çalışmalar için bütçe artarken, daha geleneksel donanımlar için düştü, askeri birlik sayısı da azaldı.
BBC’nin haberine göre, bu dönüşümler, Rus kuvvetlerinin Ukrayna sınırlarına yığılmasıyla, Rusya’nın NATO’dan Ukrayna ve Gürcistan’a verdiği üyelik taahhüdünü geri çekmesini talep etmesiyle ve Çin’in Tayvan’ı gerekirse güç kullanarak geri almak konusunda her zamankinden daha yüksek ses çıkarmasıyla aynı zamana denk geldi.
Küçük, bölgesel çatışmalar hala dünya çapında patlak veriyor. Etiyopya’da bir iç savaş var, Ukrayna’nın ayrılıkçı çatışması 2014’ten bu yana 14 binden fazla insanı öldürdü, Suriye’deki çatışma devam ediyor ve DEAŞ Afrika’nın bazı bölgelerine yayılıyor.
Ancak görünen o ki, İngiltere ve diğer ülkelerin yeni yıllardaki planları, bu ülkeler arasındaki çatışmaları yeni bir forma sokacak.
Rusya 16 Kasım’da uzayda bir füze denemesi yaparak kendi uydularından birini imha etti. 
Çin ise, yaz boyunca ses hızının birçok katı hızda hareket edebilen gelişmiş hipersonik füzelerinin testlerini gerçekleştirdi.
Eski Başkanlar Bill Clinton ve Barack Obama döneminde ABD Savunma Bakanlığı’nın stratejisini tasarlamaktan sorumlu olan Michele Flournoy konuya dair şu yorumu yaptı;
“Batı’nın son 20 yılda Ortadoğu’ya odaklanması, rakiplerinin çeşitli teknolojileriyle askeri olarak gelişmek için çok şey yapmasına izin verdi. Biz ve Batı, 20 yirmi yılda terörle mücadele ve isyanla mücadele politikasına, Irak ve Afganistan’daki savaşlara odaklanmamız nedeniyle gerçekten stratejik bir dönüm noktasındayız. Ancak artık diğer teknolojilerle yeni bir savaşta olduğumuzun da farkındayız.”
Flournoy, “Rusya ve Çin, uzun vadede Batı için ‘akut tehdit ve stratejik rakip’ konumundalar. Biz daha geniş Ortadoğu’ya odaklanmışken, bu ülkeler bir dizi yeni teknolojiye büyük yatırımlar yapmaya başladılar” diye konuştu.
Son yıllarda Batı ile Rusya ve Çin arasındaki çatışmaların çoğu, Batı toplumunun yapısını baltalamak, seçimleri etkilemek ve hassas verileri çalmak için yıkıcı siber saldırılar yapma eğilimindeydi.
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nde (IISS) kıdemli araştırma görevlisi olan Meia Nouwens şu açıklamayı yaptı; 
“Çin Halk Kurtuluş Ordusu, uzaya, elektronik savaşa ve siber yeteneklere bakan Stratejik Destek Gücü adlı yeni bir teşkilat kurdu. Peki bu pratikte ne anlama geliyor? Herhangi bir düşmanlık durumunda meydana gelebilecek ilk şey, her iki tarafın da büyük siber saldırıları olacaktır. Uydular da dahil olmak üzere iletişimi devre dışı bırakarak veya hatta veri taşıyan hayati denizaltı kablolarını keserek diğerini ‘körleştirme’ girişimleri olur.”
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nde gelecekteki savaş konusunda uzman olan Franz-Stefan Gady ise, askeri çatışmaların önümüzdeki dönemde tanık olacağı büyük dönüşümler hakkında aynı fikirde olduğunu ifade etti.
Gady, “Büyük güçler, yalnızca saldırgan siber yeteneklere değil, aynı zamanda uyduları ve iletişimi bozabilecek elektronik savaş yeteneklerine de büyük ölçüde yatırım yapıyor. Dolayısıyla gelecekteki çatışmalarda yalnızca ordu değil, genel olarak toplumlar da ana hedef olacak” diye uyardı.



Rosatom: Rusya'nın nükleer kalkanının "ciddi tehditler" karşısında modernize edilmesi gerekiyor

Rus şirketi Rosatom'un logosu (Reuters)
Rus şirketi Rosatom'un logosu (Reuters)
TT

Rosatom: Rusya'nın nükleer kalkanının "ciddi tehditler" karşısında modernize edilmesi gerekiyor

Rus şirketi Rosatom'un logosu (Reuters)
Rus şirketi Rosatom'un logosu (Reuters)

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom'un Genel Müdürü Aleksey Likhachev, ciddi tehditler karşısında Rusya'nın nükleer kalkanının önümüzdeki yıllarda geliştirilmesi gerektiğini söyledi.

Rusya ve ABD, gelen nükleer füzeleri tespit edip önlemek için kullanılan sistemler de dahil olmak üzere nükleer silahlarını modernize ederken, Çin nükleer kapasitesini Fransa ve İngiltere'nin çok ötesine taşımaya çalışıyor. Likhachev, Rus haber ajansı RIA'ya verdiği demeçte, "Mevcut jeopolitik durumda, ülkemizin varlığına yönelik ciddi tehditlerle karşı karşıyayız," dedi. Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre "Bu nedenle, aynı zamanda bir kılıç olan nükleer kalkan, egemenliğimizin bir garantisidir" ifadelerini kullandı.

Likhachev şöyle devam etti: Bugün nükleer kalkanın önümüzdeki yıllarda geliştirilmesi gerektiğinin farkındayız.

ABD Başkanı Donald Trump, mayıs ayında, İsrail'in "Demir Kubbe"sinden esinlenerek tasarlanan ve maliyeti en az 175 milyar dolar olan füze savunma kalkanı "Altın Kubbe" planlarını açıkladı.

ABD, Altın Kubbe'yi balistik, hipersonik ve seyir füzeleri de dahil olmak üzere çok çeşitli füzeleri engellemek ve Rus ve Çin tehditlerine karşı koymak için kullanmayı amaçlıyor.

Amerikan Bilim Adamları Birliği'nin yaptığı araştırmaya göre, Rusya'nın stoklarında ve konuşlanmış durumda yaklaşık 4 bin 300 nükleer başlık bulunuyor. ABD ise yaklaşık 3 bin 700 nükleer başlığa sahip. Bu rakamlar, dünya toplam stokunun yaklaşık yüzde 87'sine denk geliyor.

Çin, yaklaşık 600 nükleer savaş başlığına sahip olarak dünyanın üçüncü büyük nükleer gücüdür. Onu yaklaşık 290 nükleer savaş başlığıyla Fransa, yaklaşık 225 nükleer savaş başlığıyla İngiltere takip etmektedir.