Çılgınlığa Samsung da katıldı: Televizyonda NFT platformu

Güney Kore merkezli Samsung, 1938'de kuruldu (Reuters)
Güney Kore merkezli Samsung, 1938'de kuruldu (Reuters)
TT

Çılgınlığa Samsung da katıldı: Televizyonda NFT platformu

Güney Kore merkezli Samsung, 1938'de kuruldu (Reuters)
Güney Kore merkezli Samsung, 1938'de kuruldu (Reuters)

NFT çılgınlığı televizyon dünyasını da sardı. Teknoloji devi Samsung, bu yıl çıkaracağı akıllı televizyonlarda NFT özelliğinin olacağını duyurdu.
Bugün yapılan açıklamaya göre platform sayesinde NFT aramak, incelemek ve satın almak mümkün olacak.

NFT platformu MICRO LED, Neo QLED ve The Frame modellerinde olacak (Samsung)
Açılımıyla "non-fungible token", Türkçede genellikle "değişimi mümkün olmayan para ya da çip" diye niteleniyor.
NFT'nin özgün ve biricik olması, taklit edilmesi ve kopyalanmasının önüne geçiyor. Bu nedenle dijital varlıkların ve sanat eserlerinin satışında sıklıkla kullanılıyor.
Twitter'daki bir paylaşım, bir sanat eseri ya da bir dijital oyundaki araç gereçler gibi çok farklı türden varlıkların NFT'si üretilip satışa sunulabiliyor.
Örneğin Beeple ismiyle bilinen sanatçı Mike Winkelmann'ın Mart 2021'de NFT'ye dönüştürdüğü dijital eserini 69,3 milyon dolarlık rekor fiyata satması ses getirmişti. Samsung'un da bu NFT furyasında yerini almak istemesi şaşırtıcı değil.
Şirket tarafından yapılan açıklamada özellik, "çığır açan bir platform" diye nitelendi.
Televizyondaki "akıllı kalibrasyon" özelliğinin, ekran ayarlarını NFT'ye göre otomatik düzenleyerek eserin görüntüsünün orijinaline yakın şekilde sunulması bekleniyor.
Independent Türkçe, Verge, Engadget
 



Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Hayvanların bilincini araştırmaya odaklanan ilk bilimsel kurum kurulurken, yapay zeka araştırmacıları insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşabileceğini" keşfetmeye hazırlanıyor.

Londra Ekonomi ve Siyaset Bilimi Okulu'ndaki (LSE) 4 milyon sterlinlik (yaklaşık 218 milyon TL) Jeremy Coller Hayvan Duyarlılığı Merkezi, insan dışı hayvanları çeşitli disiplinlerden uzmanlarla araştıran çalışmalarını 30 Eylül'de başlatacak.

Merkezin projeleri arasında, yapay zekanın insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşmasını" sağlayabileceğini incelemenin yanı sıra sürecin neresinde sorunlar çıkabileceğini ve potansiyel tehlikelerden nasıl kaçınılacağını araştıracak bir çalışma da yer alıyor.

Merkezin ilk direktörü Profesör Jonathan Birch, Guardian'a konuştu:

Evcil hayvanlarımızın insani özellikler göstermesini çok seviyoruz ve yapay zekanın ortaya çıkmasıyla, evcil hayvanınızın sizinle konuşabileceği yollar yepyeni bir seviyeye taşınacak. Ancak yapay zeka genellikle nesnel gerçekliğe dayanmak yerine kullanıcıyı memnun eden uydurma yanıtlar üretir. Bu, evcil hayvanların refahına uygulanırsa felaket olabilir. Hayvanlarla ilgili sorumlu ve etik yapay zeka kullanımını yöneten düzenlemelere acilen ihtiyacımız var. Bu alanda tam bir düzenleme eksikliği var. Merkez, dünya çapında kabul görecek etik kurallar geliştirmek istiyor.

Merkez, daha sonra küresel lobi faaliyetlerinde kullanılabilecek rehberlik ve araştırmalar geliştirmek amacıyla sivil toplum örgütleriyle çalışacak.

New York Üniversitesi Çevre ve Hayvanları Koruma Merkezi Direktörü Jeff Sebo gazeteye, hayvan sezgisi ve refahı, yapay zekanın hayvanlar üzerindeki etkisi ve kamuoyunun hayvanlara yönelik tutumu gibi konuların "toplumca karşı karşıya olduğumuz en önemli, zor ve ihmal edilmiş konular arasında yer aldığını" söyledi.

"İnsanlar dünyayı milyonlarca tür ve kentilyonlarca bireysel hayvanla paylaşıyor ve hoşumuza gitse de gitmese de dünyanın her yerindeki hayvanları etkiliyoruz" diye ekledi.

Yeni merkezin mütevelli heyeti üyelerinden Profesör Kristin Andrews, yeni projenin bilimdeki en büyük soru olarak gördüğü insan bilinci ve bunun ne olduğu sorusuna bile yanıt verebileceğine inandığını söyledi.

İnsanları bilinçli yapan şeyin ne olduğunu ya da birinin neden bilinç kazandığını veya bilincini neden kaybettiğini hâlâ anlayabilmiş değiliz. Ancak cevaplara ulaşmanın yolunun önce basit sistemleri incelemekten geçtiğini biliyoruz: Bilim, genomik ve tıp alanlarındaki büyük ilerlemeleri basit organizmaları inceleyerek elde etti.

Independent Türkçe