Afrika Kupası için geri sayım başladı... Süper Lig'den 12 kulüp, 20 futbolcudan en az 3 hafta faydalanamayacak

Afrika Uluslar Kupası, 9 Ocak-6 Şubat 2022 arasında düzenlenecek, Süper Lig'den 12 kulüp, 20 futbolcusundan en az 3 hafta faydalanamayacak / Fotoğraf: AA
Afrika Uluslar Kupası, 9 Ocak-6 Şubat 2022 arasında düzenlenecek, Süper Lig'den 12 kulüp, 20 futbolcusundan en az 3 hafta faydalanamayacak / Fotoğraf: AA
TT

Afrika Kupası için geri sayım başladı... Süper Lig'den 12 kulüp, 20 futbolcudan en az 3 hafta faydalanamayacak

Afrika Uluslar Kupası, 9 Ocak-6 Şubat 2022 arasında düzenlenecek, Süper Lig'den 12 kulüp, 20 futbolcusundan en az 3 hafta faydalanamayacak / Fotoğraf: AA
Afrika Uluslar Kupası, 9 Ocak-6 Şubat 2022 arasında düzenlenecek, Süper Lig'den 12 kulüp, 20 futbolcusundan en az 3 hafta faydalanamayacak / Fotoğraf: AA

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle 2022'ye ertelenen Afrika Uluslar Kupası, 9 Ocak 2022'de başlıyor. 
Türkiye ve Avrupa'dan birçok oyuncunun boy göstereceği organizasyon, sezon ortasında oynanacak olması nedeniyle kulüplerin "korkulu rüyası" haline gelmiş durumda.
Turnuvanın yaklaşık bir ay sürecek olması ve gönderilen her oyuncunun kendi takımının en az üç maçını kaçıracak olması bu durumun başlıca nedenlerinden. 
Yaşanacak olası bir sakatlık durumunda kulüpler, bu boşluğu doldurabilmek için hem zaman hem de ekonomik harcama yapmak zorunda kalabilir.
Süper Lig kulüpleri, hem şampiyonluk hem de orta sıralardaki mücadelelerinde oyuncularından yararlanamayacak olması da işleri içinden çıkılamaz bir hale dönüştürebilir.

Zirve yarışındaki takımlar önemli isimlerinden faydalanamayacak
12 Süper Lig kulübü, 9 Ocak-6 Şubat 2022 tarihleri arasında düzenlenecek turnuvaya toplam 20 futbolcu gönderecek.
Süper Lig'den Afrika Uluslar Kupası'na oyuncu gönderen kulüplerden en çok Hatayspor etkilenecek. 
Ligde beşinci sırada yer alan Hatay temsilcisi, Munir ile Ayoub El Kaabi'yi Fas, Adama Traore'yi de Mali Milli Takımı'na gönderdiği için en az üç maç bu oyuncularından faydalanamayacak. 
Lider Trabzonspor, ikinci yarının ilk üç maçına Jean Kouassi (Fildişi) ve Djaniny'den (Yeşil Burun) yoksun çıkacak. 
Ligde üçüncü sırada yer alan Medipol Başakşehir de Yeşil Burun Adaları Milli Takımı'na gönderdiği Carlos Ponck'a bu süreçte forma giydiremeyecek.
Sivasspor ile Galatasaray da turnuvaya ikişer oyuncu gönderdi. Kırmızı-beyazlılar Max Gradel (Fildişi Sahilleri) ile Faycal Fajr (Fas), sarı-kırmızılılarda ise Mustafa Muhammed (Mısır) ile Sofiane Feghouli (Cezayir) söz konusu süreçte takımlarından ayrı kalacak.
Öte yandan Alanyaspor Famara Diedhiou (Senegal), Awaziem (Nijerya), Yeni Malatyaspor Oussama Haddadi (Tunus), Tetteh (Gana), Gaziantep FK Steven Caulker (Sierra Leone), Kayserispor Mame Thiam (Senegal), Altay Andre Poko (Gabon), Adana Demirspor Simon Deli (Fildişi Sahilleri) ve Fatih Karagümrük de Ahmed Musa'dan (Nijerya) yoksun olarak maçlara çıkacak.

Umut Eken / Fotoğraf: Independent Türkçe
"Buna çare bulunamayacak ve böyle devam edecek gibi görünüyor"
Spor yazarı Umut Eken, turnuvaya 20 futbolcu gönderecek Süper Lig kulüplerinin durumunu Independent Türkçe'ye değerlendirdi
Afrika Uluslar Kupası'nın sezonun ortalarına denk gelmesini "uzun zamandır çare bulunamamış konulardan biri" olarak nitelendiren Eken, şöyle konuştu:
"Bu durum kıtalar arasındaki farktan kaynaklanıyor. Örneğin Avrupa Şampiyonalarını UEFA uyarlayabiliyor ama başka bir kıta, başka bir yönetim şekli olduğu için bence buna çare yok. Hani 'ligler bittikten sonra yapılsın' derler ama öyle bir alternatif de çok güç, çok zahmetli. Çünkü Afrika kıtasında olan biten bir şeyden bahsediyoruz. Mevsimsel etkiler ve diğer birçok etkiler var. Sanki buna çare bulunamayacak ve böyle devam edecek gibi görünüyor."

"Turnuvaya Afrikalı futbolcular önemle bakıyor, vitrin olarak görüyorlar"
Eken, bu konunun sadece Türkiye'de değil Avrupa'da da gündeme getirildiğini ancak turnuvanın ertelenmesiyle ilgili futbolculara yöneltilen sorularda oyuncuların ciddi tepkiler gösterdiğini dile getirdi:
"Bu yüzden Afrika Kupası'nın saygınlığıyla ilgili de tartışmalar oluyor. Geçen günlerde Ajaxlı Haller, Afrika Uluslar Kupası'yla ilgili soruya 'Bu, Avrupalı bir futbolcuya sorulur muydu?' diyerek tepki göstermişti. Afrikalı futbolcular, turnuvaya çok önemle bakıyorlar. Kendi liglerinin yanı sıra turnuvayı vitrin olarak görüyorlar. Afrika kökenli olup Avrupa'da güçlü ülkelerin formalarını giyen birçok oyuncu var ama Afrikalılar vatandaşlıklarını değiştirmediler ve Afrikalı olmayı tercih ettilerse milli takımlarına tutkuyla bağlı kalıyorlar. Benim izlenimim bu. Afrika Kupası bizim için Türk futbol severler için ve kulüpler için belki önemli değil ama Afrikalı futbolcular bu turnuvaya çok önem veriyorlar."
 
"Bugünkü ekonomik koşullarda, hangi kulüp transfere kaynak ayıracak?"
Türkiye'de 12 kulüpten 20 futbolcunun turnuvaya gideceğini hatırlatan Eken, bu durumun şampiyonluk yarışından uzak kalan Üç Büyükler için bir fırsat olarak görüldüğünü ancak bu durumun üst sıralardaki takımları çok etkilemeyeceği görüşünde. 
Eken, "Geçmiş yıllarda özellikle şampiyonluk potasındaki takımlar turnuvayı kendileri için tehdit gördüklerinde ara transfer çare olmuştu. Afrika Kupası evet handikaplı ama gidecek futbolcular belli olduğunda da Türk kulüplerinin elinde bir opsiyon oluyor. O da ne? Ara transfer dönemi. Tabii bugün geldiğimiz bu ekonomik koşullarda, hangi kulüp ne kadar transfere kaynak ayıracak ya da ayırmak isterler mi? Çünkü Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe'nin konumu çok da hedef kovalar durumda değil üstelik bu şartlarda, bu ekonomik düzende şampiyonluktan da kopmuşken..." değerlendirmesinde bulundu. 

"Üç takım da oyuncu performansına odaklı değil, 'Üç Büyükler' için bir fırsat yaratmayacak gibi görünüyor"
Turnuvanın bu yıl üst sıraları zorlayan Trabzonspor, Başakşehir ve beşinci sıradaki Hatayspor'u etkileyeceğini ancak söz konusu takımların da bireysel değil takım performanslarıyla öne çıktığını belirten Eken, şunları kaydetti:
"Djaniny, bu seneki performansıyla Trabzonspor için önemli oyunculardan biri. Abdullah Hoca alternatif yaratmaya çalışacaktır. Kouassi yeni transfer. Takımda hangi ölçüde yer edineceğini kestirmek güçtü. Hatayspor etkilenecektir. Çünkü Hatay'ın oyuncuları gerçekten iskelet kadrodaki önemli isimler. Yerleri kolay kolay doldurulabilecek oyuncular değiller. Başakşehir'in kadrosu her şeye rağmen geniş.  Büyük problem yaşamazlar gibi düşünüyorum. Bu bahsettiğimiz takımlar da formda ve bu sezon belli bir standartta oynayan üç takım. Herhangi bir oyuncunun performansına odaklı takımlar değiller. 'Üç Büyükler'in geride kalması bu durumda onlara bir fırsat yaratmayacak gibi görünüyor."

"Bir teknik adam ya da yönetici, 'Afrika Kupası'ndan dolayı sıkıntıya girdik' dememeli"
Alanyaspor, Yeni Malatya, Gaziantep, Kayserispor, Adana Demirspor gibi takımların eksik oyuncularından etkileneceğini söyleyen Eken, "Hepsi takımları için çok önemli oyuncular. Mesela Altay'da Poku, Kayseri'de Thiam önemli isimler ama kulüpler burada büyük bir şaşkınlık yaşamamalı. Afrika Kupası'nın ne zaman, hangi tarihte olacağı belli. Buna göre programlarını, planlarını yapmış olmalıydılar. Yani herhangi bir teknik adam ya da yönetim, 'Biz, Afrika Kupası'ndan dolayı sıkıntıya girdik' diyememeli, dememeli. Bu lüksleri olmamalı" şeklinde görüş belirtti. 

"Alternatif isimlere fırsat yaratmak lazım, kim bilir belki de boynuz kulağı geçer"
Geçmişte bu durumdaki takımların eksik isimlerden yeni yıldızlar kazandıklarını aktaran Eken, sözlerini şöyle noktaladı:
"Evet oyuncuların hepsi kendi takımları için çok önemli ama diğer taraftan da bu oyuncuların yerine alternatif olarak forma giyecek isimlere de fırsat yaratmak lazım. Kim bilir belki de boynuz kulağı geçer. Geçmişte örneklerini gördük. Trabzonspor'da Burak Yılmaz'la Onur'un ayrılığı sonrası Uğurcan Çakır kaleye geçti, Yusuf Yazıcı daha fazla fırsat bulmaya başladı. Yusuf Avrupa'ya gitti iki sezondur orada. Uğurcan Çakır da şu anda herhalde Türkiye'nin en iyi 2-3 kalecisinden biri ve Avrupalıların gözdesi. Çok genç yaşta. Çok ciddi isim yapmış milli takım kalecisini olmuş ve belki de Avrupa'ya gidecek. Bu tür krizler bu tür fırsatları yaratabiliyor. O açıdan da bakmak lazım."
Independent Türkçe
 



PSG galibiyetine rağmen Enrique’den uyarı

Paris Saint-Germain'in teknik direktörü Luis Enrique (Reuters)
Paris Saint-Germain'in teknik direktörü Luis Enrique (Reuters)
TT

PSG galibiyetine rağmen Enrique’den uyarı

Paris Saint-Germain'in teknik direktörü Luis Enrique (Reuters)
Paris Saint-Germain'in teknik direktörü Luis Enrique (Reuters)

Paris Saint-Germain Teknik Direktörü Luis Enrique, Ligue 1’de Metz’i 3-2 mağlup ettikleri karşılaşmada takımının büyük sıkıntı yaşadığını ve ilk 11’de zorunlu değişiklikler yapmak durumunda kaldığını söyledi.

Enrique, maçın ardından Ligue 1 Plus platformuna yaptığı açıklamada, “Son derece zor bir maçtı ve bunu karşılaşma öncesinde de biliyorduk. Metz özellikle ikinci yarıda etkili bir performans sergiledi ve işimizi oldukça zorlaştırdı” dedi.

Maçın kırılma anlarında orta saha kontrolünü kaybettiklerini belirten İspanyol çalıştırıcı, zorunlu rotasyonların ardından oyunun dengesinin PSG aleyhine bozulduğunu kaydetti.

Altyapıdan genç oyunculara forma şansı vermesiyle ilgili de konuşan Enrique, “Yetenekli genç oyunculara güvenmek kulübümüzün temel özelliklerinden biri” diye konuştu.

Genç oyuncuların sahadaki performansından memnun kaldığını dile getiren Enrique, ikinci yarıda maçın temposunu ve kontrolünü ele almakta zorlandıklarını vurguladı.


Salih Yoluç ve Ayhancan Güven'in yarışacağı WEC nedir?

Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)
Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)
TT

Salih Yoluç ve Ayhancan Güven'in yarışacağı WEC nedir?

Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)
Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)

Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta Racing Team Turkey'nin Asian Le Mans Series'te yarışacağını açıklaması, motor sporları hayranlarının gözünü Dünya Dayanıklılık Şampiyonası'na (WEC) çevirdi. Biz de bu hafta WEC'i inceleyeceğiz.

FIA WEC, 2012'de FIA (Uluslararası Otomobil Federasyonu) ve Automobile Club de l'Ouest (ACO) tarafından kuruldu. Şampiyona, 6 saatten 24 saate kadar sürebilen uzun mesafeli yarışları içeriyor. Serinin temel özelliği, aracın performansıyla birlikte dayanıklılığı, yakıt stratejisini, lastik yönetimini ve pilot değişim temposunu aynı anda test eden bir format sunması.

WEC, yıllar içinde üretici katılımı açısından da motor sporlarının en yoğun rekabetçi alanlarından biri haline geldi. 2026 sezonunda 14 üretici mücadele edecek:
Alpine, Aston Martin, BMW, Cadillac, Corvette, Ferrari, Ford, Genesis (yeni katılım), Lexus, McLaren, Mercedes-AMG, Peugeot, Porsche ve Toyota.

Bu geniş üretici listesi, serinin teknoloji geliştirme açısından önemini de yansıtıyor. Yarışlarda kullanılan aerodinamik paketler, hibrit sistemler, dayanıklılık parçaları ve güvenlik çözümleri daha sonra üreticilerin yol araçlarına adapte ediliyor. Bu nedenle WEC, hem pist hem de ticari otomotiv sektörü için bir inovasyon laboratuvarı niteliğinde.

WEC'te yarışan arabalar temelde iki sınıfa ayrılıyor: Hypercar ve LMGT3. Bu ayrım ilk bakışta karmaşık görünebilir ama aslında basit bir mantığa dayanıyor. Hypercar sınıfı, şampiyonanın zirvesi kabul ediliyor.

Bu sınıftaki araçlar tamamen yarış için tasarlanmış, ileri mühendislik ürünleri. Onları yollarda görebileceğimiz bir otomobille karşılaştırmak mümkün değil. Üreticiler, Ferrari'den Porsche'ye, Toyota'dan Peugeot'ya kadar, kendi özel tasarımlarını geliştirip dayanıklılık yarışlarının sınırlarını zorlayan araçlar ortaya koyuyor.

Bu sınıfın amacı hız, teknoloji ve mühendislik üstünlüğü. Le Mans 24 Saat gibi dev bir yarışı genel klasmanda kazanan ekip de her zaman Hypercar kategorisinden çıkıyor. Yani bu sınıf, hem marka prestiji hem de teknik rekabet açısından şampiyonanın kalbi.

LMGT3 ise çok daha tanıdık bir görüntü sunuyor. Bu araçlar, herkesin günlük hayatta gördüğü veya bildiği spor otomobillerin yarışa uyarlanmış versiyonları.

Porsche 911, Ferrari 296, BMW M4 veya Aston Martin Vantage gibi modeller, LMGT3 sınıfında ciddi bir dönüşüm geçirmiş halleriyle piste çıkıyor. Bu dönüşüm; daha hafif gövde, artırılmış aerodinamik parçalar, yarış frenleri ve güvenlik ekipmanları gibi birçok değişikliği içeriyor.

Ancak araçların temel silueti ve karakteri hâlâ yol versiyonunu hatırlatıyor. Bu nedenle LMGT3 yarışları genellikle çok yakın mücadelelere sahne oluyor çünkü araçların performansları birbirine epey yakın.

Bu iki sınıfın en ilginç yanıysa aynı anda, aynı pistte yarışmaları. Hypercar'lar daha hızlı olduğundan yarış boyunca LMGT3 araçlarına tur bindiriyorlar.

Bu durum, izleyenler için sürekli hareket, trafik yönetimi ve strateji gerektiren çok katmanlı bir yarış deneyimi oluşturuyor. Sürücüler sadece kendi içinde rekabet etmiyor, aynı zamanda farklı sınıflardan gelen tempolara uyum sağlamak zorunda kalıyor. İşte dayanıklılık yarışlarının hem karmaşık hem de büyüleyici olmasının nedeni bu.

WEC'teki sınıf ayrımı aslında şampiyonanın ruhunu oluşturan çeşitliliğin ta kendisi. Hypercar sınıfı üreticilerin teknoloji gösterisi, LMGT3 ise tanıdık spor otomobillerin yarış ruhunu temsil ediyor. Bu iki dünyanın tek bir yarışta buluşması, WEC'i diğer tüm motor sporlarından farklı ve benzersiz kılıyor.

WEC’de her yarış hafta sonu, belirli bir akışa sahip programla ilerliyor. Hafta sonu antrenman seanslarıyla başlıyor. Bu seanslarda takımlar araç ayarlarını denerken, yakıt tüketimini, lastik davranışlarını ve pist koşullarını analiz ediyor.

Ardından sıralama turları başlıyor. 2025’te yenilenen ve 2026’da da devam edecek bu formatta, her sınıf için önce 12 dakikalık bir sıralama bölümü yapılıyor. Bu bölümde en hızlı turları atan ilk 10 araç, Hyperpole adı verilen final seansına kalıyor. Hyperpole kısa, stresli ve tamamen hız odaklı bir mücadele; burada atılan en hızlı tur, yarışa kimin pole pozisyonundan başlayacağını belirliyor.

Tüm bu yapı hem rekabeti sıkı tutmak hem de seyirciye heyecan dolu bir hafta sonu sunmak için tasarlanmış durumda.

csdfgth
Takvim, WEC'in küresel görünürlüğünü artırmak amacıyla farklı pazarlara hitap edecek şekilde planlanmış durumda (WEC)

Türk motor sporları tarihinde uluslararası başarılarıyla bilinen Salih Yoluç, 2026'da WEC'e resmi dönüş yapacağını açıkladı. Daha önce Le Mans dahil birçok dayanıklılık yarışında zafer kazandı ve GT kategorilerinde önemli dereceler elde etti. 2026 sezonu için hedefi, LMGT3 sınıfında istikrarlı bir performans ortaya koymak.

Geçen yılın DTM şampiyonu Ayhancan Güven ise 2026'da Manthey Racing'le WEC'te yarışacak. Porsche destekli kariyerinin ardından dayanıklılık arenalarına geçişi, onun için yeni bir profesyonel sayfa anlamına geliyor. Sprint yarışlarındaki agresif ve kontrollü sürüş stilini uzun mesafe formatına nasıl adapte edeceği merakla bekleniyor.

Her iki pilotun da aynı sezon WEC'te yer alması, Türk motor sporları camiası adına tarihi bir gelişme. 

Racing Team Turkey'nin mücadele edeceği Asian Le Mans Series (ALMS), dayanıklılık yarışlarının Asya ayağını temsil eden FIA onaylı bir şampiyona.

Genellikle 4 saatlik yarışlardan oluşan bu seri LMP2, LMP3 ve GT sınıflarını içeriyor.

Takımların WEC öncesi araçlarını test etmeleri için önemli bir hazırlık kategorisi Asian Le Mans Series'te gösterilen başarılar, ekiplerin Le Mans 24 Saat için davet alma şansını doğrudan etkiliyor. Racing Team Turkey'nin katılımı, hem sportif hem de uluslararası görünürlük açısından ciddi önem taşıyor.

WEC, modern motor sporlarının en teknik, en stratejik ve en çok dayanıklılık gerektiren platformlarından biri. 2026 sezonuna girerken hem üretici sayısının artması hem de sınıflardaki rekabet dengesi, şampiyonayı daha çekişmeli bir hale getiriyor. Yoluç ve Güven'in aynı sezonda yer alması ve Racing Team Turkey'nin ALMS programı ise Türkiye adına tarihi bir dönem başlatıyor.

2026 sezonu, Türk motor sporları tutkunları için kaçırılmaması gereken bir dönem olacak.

Kaynaklar: WEC, ALMS


Mike Tyson, Floyd Mayweather maçının yer ve zamanını açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Mike Tyson, Floyd Mayweather maçının yer ve zamanını açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Mike Tyson, Floyd Mayweather'la planladığı gösteri maçının martta Afrika'da gerçekleşeceğini öne sürdü.

Tyson ve Mayweather'ın 2026 baharında dövüşeceği eylülde duyurulmuş ancak herhangi bir yer veya tarih açıklanmamıştı.

Bu detaylar henüz resmi olmasa da Tyson, geçen hafta "Mike Tyson'la Bir Deneyim" adlı etkinlikte konuşurken konuya değindi.

59 yaşındaki eski dünya ağırsıklet şampiyonu, "Floyd Mayweather, buna inanabiliyor musun?" dedi.

Martta Afrika'da olacak. İnanılmaz olacak, tüm rekorları kıracak. Sporun gelmiş geçmiş en büyük etkinliklerinden biri olacak.

Tyson en son Kasım 2024'te, 8 rauntluk profesyonel bir maçta eski YouTuber Jake Paul'la karşılaşmış ve puanla kaybetmişti. Bu, Tyson'ın 2020'de kendisi gibi boks ikonu Roy Jones Jr.'a karşı çıktığı gösteri maçından bu yana ilk karşılaşması ve 2005'ten beri ilk profesyonel müsabakasıydı.

Öte yandan Mayweather, eski UFC şampiyonu Conor McGregor'ı boks kariyerindeki ilk maçında nakavt ettikten sonra 2017'de 50-0'lık mükemmel bir karneyle emekliye ayrılmıştı. Ancak 48 yaşındaki sporcu daha sonra çok sayıda gösteri maçında mücadele etti.

Mayweather-Tyson karşılaşması gösteri maçı olarak duyurulsa da tarih, yer veya kurallar açıklanmadı ve hatta Mayweather'la Manny Pacquiao arasında bir rövanş karşılaşmasının, iki Amerikalının dövüşeceği bu müsabakayı engelleyebileceği bile düşünülüyordu.

Pacquiao ekimde, Mayweather'la rövanş maçından bahsederken "Şu anda görüşmeler sürüyor" demişti. 2015'te Mayweather, tarihin en yüksek hasılatlı boks maçında Filipinli boksörü puanla yenmişti.

46 yaşındaki Pacquiao, "Birbirimizi anlayıp anlayamayacağımıza bağlı" diye devam etmişti.

Ekiplerimiz doğrudan koordinasyon içinde. Rövanş yakında gerçekleşirse boks dünyasının heyecanlanacağından eminim. Kendi kararı, bu yüzden Mike Tyson'la dövüşmesini engelleyemem. [Birbirimizle] neredeyse aynı fikirdeyiz ancak hâlâ müzakere ettiğimiz birkaç detay var. Muhtemelen Las Vegas'ta gerçekleşecek. [Eski dünya şampiyonu Vasyl] Lomachenko'yla bir gösteri maçı için de bir görüşmemiz var. Ancak şu anda müzakere ettiğimiz Mayweather maçı gerçek bir dövüş.

Bu yaz profesyonel boksa geri dönen Pacquiao, WBC yarı ortasıklet kemeri için Mario Barrios'a meydan okumuştu. Pacquiao, 30 yaşındaki boksörle berabere kalmıştı.

Independent Türkçe