‘Yasemin Devrimi protestocularının öldürülmesi’ davasında Tunuslu generalin yargılanmasına başlandı

Sanık, ordunun protestoculara karşı silah kullandığını yalanladı

General Reşid Ammar (AFP)
General Reşid Ammar (AFP)
TT

‘Yasemin Devrimi protestocularının öldürülmesi’ davasında Tunuslu generalin yargılanmasına başlandı

General Reşid Ammar (AFP)
General Reşid Ammar (AFP)

Tunus’un başkentinde dün, eski Genelkurmay Başkanı General Reşid Ammar’ın davası, 2011 yılında gerçekleştirilen Yasemin Devrimi olayları sırasında ‘kasıtlı cinayete kasten katılma’ suçlamasıyla Asliye Mahkemesi’nin geçiş dönemi adalet dairlerinden birinde görülmeye başlandı. Ancak General Ammar, Tunus ordusunun göstericilere karşı silah kullandığını kesin bir şekilde reddetti. Ordu liderliği, devrimin barışçıl olduğu, hedeflerinin sosyal ve ekonomik açık olduğu netleştikten sonra, Tunus genelinde 150 noktada konuşlandırılan ordu güçlerine silah kullanmama emri verdiğini vurguladı.
General Ammar’ın suçlandığı dava, başkent Tunus’un merkezindeki Kartaca ve el-Bassac sokaklarında meydana gelen olaylarda farklı şiddetlerde beş ölüm ve altı yaralamayla ilgili.
Ammar ayrıca göstericilere karşı silah kullanma talimatı verdiği iddiasını yalanladı. Ordu bölgelerinin genellikle çitle çevrili olduğunu ve asıl görevin bu hayati bölgeleri korumak olduğunu söyleyen Ammar, o sırada güvenlik yönü ile kesinlikle hiçbir ilgisi olmadığını vurguladı.
Eski Tunus İçişleri Bakanı Ahmed Feria’nın eski Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali tarafından İçişleri Bakanlığı'ndaki operasyon odasını yönetmek üzere atandığını doğrulayan ifadesine karşılık Ammar, Faria ile yaptığı tek görüşmenin 14 Ocak 2011'de olduğunu açıkladı. Ammar’ın söylediğine göre güvenlik güçlerinin olay yerinden çekilmesinin ardından Dışişleri Bakanlığı'nın güvenliğini sağlamak için kendisiyle temasa geçildiğini anlattı.
Ammar, aynı ayın 13’ünde oluşturulan kriz hücresiyle ilgili soruya cevaben, bu hücre hakkında bilgisi olmadığını ve taraf olmadığını teyit ederek, o gün İçişleri Bakanlığı'na gitmediğini ifade etti.
Devrim şehitlerinin ve yaralılarının ailelerini temsil eden avukat Lamia Al-Farhani'ye 9 Ocak 2011'de göstericilerin vurulması için karar alınması veya talimat verilmesiyle ilgili yönelttiği bir soruya cevaben General Ammar, 9,10 ve 11 Ocak günlerinde İçişleri Bakanlığı’ndaki varlığının, ordu bölgelerinin güvenliğinin sağlanması konusunda bakanlık ile koordinasyon bağlamında olduğunu söyleyerek, İçişleri Bakanlığı'nın göstericilere yönelik herhangi bir ateş etme kararı verdiğine dair bilgisinin olmadığını söyledi. Ammar ayrıca ‘Bin Ali rejimi o sırada düşmeseydi göstericileri vurmama’ kararı verdikten sonra kaderinin ‘ya hapis ya da ölüm olacağını’ vurguladı.
Öte yandan davanın savunma avukatı Ahmed Savvab, yaptığı basın açıklamalarında, General Reşid Ammar'ın yargı önüne çıkarılmasının ‘ona hakaret’ olduğunu ifade etti.
Mahkemenin daha önce dönemin başbakanı, General Ammar ve iktidardaki Anayasal Demokratik Birlik Partisi’nin son Genel Sekreteri Muhammed el-Garyani hakkında 13 Ocak 2011'de meydana gelen ölümlerin ve takip eden günlerin koşullarını bilmeleri nedeniyle tebligat çıkarmış olması dikkat çekicidir.
General Ammar'ın Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde Kassarin, Bizerte ve Gabes kentlerinde ve ayrıca ‘Kasbah 1 ve Kasbah 2’ oturma eylemlerinde göstericilere ateş açmayı reddetmesiyle biliniyordu. Bunun yanı sıra 24 Ocak 2011'de ‘ilk Kasbah oturma eylemi’ sırasında devrimin gençlerini ziyaret edip onlara hitaben şöyle dedi: “Devriminizi selamlıyorum gençler ve onu koruyacağıma söz veriyorum.”
Basında çıkan bazı haberlerde, eski Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali’nin firarından sonra askeri kurumun iktidarı ele geçirme olasılığından söz edilmişti. Ancak General Ammar bunu reddetti. Söylediğine göre Ammar, meşruiyet ve anayasal seçeneğe destekten yana taraf tuttu.



ABD, Yemen'deki Husi hedeflerini vurdu

Husiler, geçtiğimiz cuma günü el-Cevf vilayetinde ABD’ye ait olduğunu söyledikleri bir İHA’yı düşürdü. (Reuters)
Husiler, geçtiğimiz cuma günü el-Cevf vilayetinde ABD’ye ait olduğunu söyledikleri bir İHA’yı düşürdü. (Reuters)
TT

ABD, Yemen'deki Husi hedeflerini vurdu

Husiler, geçtiğimiz cuma günü el-Cevf vilayetinde ABD’ye ait olduğunu söyledikleri bir İHA’yı düşürdü. (Reuters)
Husiler, geçtiğimiz cuma günü el-Cevf vilayetinde ABD’ye ait olduğunu söyledikleri bir İHA’yı düşürdü. (Reuters)

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ABD savaş uçaklarının dün (Cumartesi) gece Yemen'deki İran destekli Husilere ait gelişmiş silah depolama tesislerine çok sayıda hava saldırısı düzenlediğini açıkladı.

AFP'ye konuşan ABD'li bir savunma yetkilisi, söz konusu silahların Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki askeri ve sivil gemilere saldırmak için kullanıldığını söyledi.

Husi medyası, dün akşam Sana’ya hava saldırıları düzenlendiğini ve saldırıların arkasında ABD ve İngiltere’nin olduğunu bildirdi.

Husilerin medya organlarından biri olan Al-Hadath televizyonu bölgedeki muhabirinden, el-Hafa Askeri Kışlası ve en-Nehdeyn bölgesindeki Husilere ait mevzilerin hedef alındığını ve Sana semalarında yoğun bir keşif uçuşu gerçekleştirildiğini aktardı.

İran destekli Husiler, bu saldırı öncesinde geçtiğimiz cuma günü Necef (Negev) bölgesinde İsrail’e ait bir askeri üsse saldırı düzenlediğini duyurmuştu. ABD'ye ait bir MQ-9 insansız hava aracını (İHA) düşürdüğünü iddia ederken, Batılı ülkeler tarafından ülkenin güneyindeki kıyı şehri Hudeyde'de bir bölgeye hava saldırıları düzenlendiğini de kabul etti.

Bir yılı aşkın bir süredir Kızıldeniz ve Arap Denizi'nde İsrail, ABD ve İngiltere'ye ait gemilere saldırılar gerçekleştiren Husiler, ayrıca Gazze Şeridi'ndeki Filistinliler ve ardından Lübnan’da Hizbullah ile dayanışmasının bir göstergesi olarak İsrail'e roketli ve İHA’lı saldırılar düzenlemeye devam ediyor.

Husi medyası, cuma günü ülkenin batısındaki Hudeyde ilinin güneyinde bir bölgeye iki hava saldırısı düzenlendiğini bildirdi.

Öte yandan İngiltere Deniz Ticareti Operasyonları Kurumu’ndan (UKMTO) yazılı olarak yapılan açıklamada, Yemen yakınlarından geçen bir ticaret gemisine ‘Yemenli yetkililer’ tarafından Aden'in yaklaşık 57 deniz mili güneybatısında rotasını değiştirmesi talimatı verildiği belirtildi.

Pentagon, ekim ayında B-2 stratejik bombardıman uçaklarıyla Husiler tarafından kontrol edilen bölgelerdeki silah depolama tesislerine hava saldırıları düzenlediğini duyurdu.