Tunus Cumhurbaşkanı'ndan, açlık grevindeki Bahiri'ye "istediğini yapmakta özgürsün" mesajı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Tunus Cumhurbaşkanı'ndan, açlık grevindeki Bahiri'ye "istediğini yapmakta özgürsün" mesajı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, açlık grevine başlayan Tunus’taki Nahda Hareketi Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Nureddin el-Bahiri'nin "kendisini kurban etmek istiyorsa bunda özgür" olduğunu söyledi.
Tunus Cumhurbaşkanlığı'nın Facebook sayfasından yayımlanan videoya göre, Said, Bakanlar Kurulu'nun Kartaca Sarayı'ndaki toplantısına başkanlık etti.
Said, burada yaptığı konuşmada, gözaltına alındıktan sonra açlık grevine başlayan Bahiri ile ilgili şu değerlendirmede bulundu:
"Açlık grevi yapan (Bahiri) bunu yapmakta özgürdür. Kendisini kurban etmekte de özgürdür yemek-içmekte de özgürdür. Ama buna rağmen biz onun kendisine zarar vermesine engel olacak her türlü ortamı sağladık. Ona bir sağlık ekibi tahsis ettik hatta daha fazlasını da yaptık ve ailesinin hastanede yanında kalmasına izin verdik."

Bahiri'nin etrafındaki kişiler tarafından yapılan suistimallere atıfta bulunan ancak bunlar hakkında ayrıntı vermek istemediğini belirten Cumhurbaşkanı Said, hiç kimsenin ya da kurumun kanunun ya da anayasanın üstünde olmadığını ifade etti.
Ülke içinde ya da dışında yaşananların kabul edilemez olduğunu kaydeden Said, hiç kimseden düşüncelerini benimsemelerini istemediklerini ve kimseyi zorlamadıklarını ancak herkesin kanunu uygulamakla mükellef olduğunu dile getirdi.
Tunus'taki İşkenceyi Önleme Ulusal Kurumu'ndan 3 Ocak'ta yapılan açıklamada, milletvekili Nureddin el-Bahiri'nin, Binzert kentindeki bir hastanede tedavi altına alındığı ve açlık grevine başladığı belirtilmişti.

Ne olmuştu?
Nahda Hareketi, 31 Aralık 2021'de yaptığı açıklamada, "Nahda Hareketi Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Nureddin el-Bahiri'nin sivil giyimli emniyet mensuplarınca kaçırılarak bilinmeyen bir yere götürüldüğünü" duyurmuştu.
Olayın ardından Bahiri'nin avukatları, Cumhurbaşkanı Kays Said ve İçişleri Bakanı Tevfik Şerafeddin hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
İçişleri Bakanı Şerafeddin ise Bahiri ile eski bakanlık yetkilisi Fethi el-Beledi hakkında "terör şüphelisi" olarak zorunlu ev hapsi kararı verildiğini bildirmişti. Şerafeddin, kararın keyfi değil hukuka uygun olduğunu savunmuştu.
Hukukçu kimliğiyle tanınan Bahiri, Tunus'ta 2011-2013 yıllarında Adalet Bakanlığı görevini yürütmüştü.



Lübnan'ın Birleşmiş Milletler misyonu: Patlayıcılar ülkeye gelmeden önce iletişim cihazlarına yerleştirildi

İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
TT

Lübnan'ın Birleşmiş Milletler misyonu: Patlayıcılar ülkeye gelmeden önce iletişim cihazlarına yerleştirildi

İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)

Lübnan'ın BM Daimî Temsilciliği, dün (Perşembe) Güvenlik Güvenlik Konseyi'ne yazdığı bir mektupta, Lübnanlı yetkililer tarafından yapılan ön incelemelerin, bu hafta patlayan iletişim cihazlarının “Lübnan'a gelmeden önce düzenlenmiş olduğunu” gösterdiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre konuyla ilgili bir toplantı öncesinde konseye gönderilen mektupta, “Ön incelemeler, hedef alınan cihazların Lübnan'a varmadan önce profesyonelce düzenlendiğini ve bu cihazlara elektronik mesajlar gönderilerek patlatıldığını göstermiştir” denildi. Misyon, saldırıların planlanması ve gerçekleştirilmesinden İsrail'in sorumlu olduğunu ifade etti.

15 ülkeden oluşan BM Güvenlik Konseyi, bombalamaları görüşmek üzere bugün toplanacak. Hizbullah'ın iletişim araçlarına yönelik saldırılar 37 kişinin ölümüne ve yaklaşık 3,000 kişinin yaralanmasına yol açtı. Bu durum Lübnan hastanelerinin üzerindeki yükü artırdı ve grubun yeteneklerinin tükenmesine yol açtı.

İsrail saldırılarla ilgili doğrudan yorum yapmadı, ancak bazı güvenlik kaynakları saldırıları İsrail istihbarat servisinin (Mossad) gerçekleştirmiş olabileceğini söyledi. Mossad'ın yabancı topraklara karmaşık saldırılar düzenleme konusunda uzun bir geçmişi var.