James Webb Uzay Teleskobu, evrenin başlangıcına bakma hedefine bir adım daha yaklaştı

(Reuters)
(Reuters)
TT

James Webb Uzay Teleskobu, evrenin başlangıcına bakma hedefine bir adım daha yaklaştı

(Reuters)
(Reuters)

NASA, James Webb Uzay Teleskobu'nun ikincil aynasını başarıyla yerleştirerek evrenin başlangıcına bakma görevinde yeni bir kilometre taşına ulaştı.
Ayna, teleskobun kendisinin önemli bir parçası ve evrenin derinliklerini inceleyebilmesi için ışığın teleskoba girmesini sağlıyor.
Değeri 10 milyar dolar olan teleskop, Noel Günü fırlatılmasından bu yana 1,6 milyon kilometre mesafedeki hedefine giden yolun yarısından fazlasını tamamladı. Teleskop şimdiye kadar fırlatılmış en büyük ve en güçlü gözlemevi (Hubble Uzay Teleskobu'ndan 100 kat daha güçlü) ve bu da ona neredeyse zamanın başlangıcına bakabilme imkanı veriyor.
Hubble'ın halefi kabul edilen Webb, evrende 3,7 milyar yıl önce oluşmuş ilk yıldızlar ve galaksilerden gelen ışığı yakalamaya çalışacak.
Aynanın başarılıyla yerine yerleştirilmesi, NASA'nın uzay aracını güneş ışınlarından koruyacak devasa kalkanı açarak görevin en zor kısmını tamamlamasından sadece bir gün sonra geldi.
Proje yöneticisi Bill Ochs, güneşlik açıldıktan sonra Baltimore'daki kontrol ekibine "Bu gerçekten büyük bir an" dedi.
"Hâlâ yapacak çok işimiz var ama güneşliği açıp devreye sokmak gerçekten çok önemli."
Mühendisler, bu gölgeliği yeniden düzenlerken ve ince ayarlarını yaparken yıllarını harcadı. Bir gün, titreşim testi esnasında düzinelerce bağlantı elemanı yerinden çıktı. Bu, salı günkü başarıyı daha da tatlı hale getirdi çünkü daha önce uzayda böyle bir şey denenmemişti.
Mühendis Alphonso Stewart gazetecilere, "İlk denememizdi ve başardık" dedi.
Independent Türkçe



Bataryalar için yeni bir malzeme geliştiren bilim insanlarından dünya rekoru

(Reuters)
(Reuters)
TT

Bataryalar için yeni bir malzeme geliştiren bilim insanlarından dünya rekoru

(Reuters)
(Reuters)

Andrew Griffin 

Bu çığır açıcı gelişme, sonunda katı hal bataryalarının üretimine ve yaygın kullanımına olanak sağlayabilir. Bunlar, alev alabilen mevcut lityum iyon bataryalardan daha fazla kapasiteye sahip olduğundan geleceğin kilit teknolojisi olarak görülüyor ve bir gün elektrikli arabalara ve diğer teknolojilere güç sağlamak için kullanılabilir.

Ancak katı hal bataryaları, imalat ve kullanım aşamasındaki çeşitli zorluklar nedeniyle henüz yaygın bir şekilde benimsenip üretilemiyor.

Araştırmacılar yeni bir malzemenin, artık bu sorunların bazılarını çözmeyi sağlayarak bu bataryaları gerçekten piyasaya sürmeye yönelik bir adım olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar lityumdan, daha önce bilinen tüm maddelerden yüzde 30 daha hızlı yeni bir malzeme üretti. Lityum, antimon ve skandiyumdan oluşan malzeme sadece rekor kırmakla kalmayıp başka pratik uygulamaların geliştirilmesinin de önünü açabilir.

Bulguları açıklayan makalenin yazarlarından Jingwen Jiang, "Keşfimizin geniş bir yelpazedeki diğer malzemelerde iletkenliği artırma yönünde daha geniş etkileri olabileceğine inanıyoruz" diyor. Araştırmacılar, yeni bataryaların geliştirilmesine yol açan aynı ilkelerin başka atılımlara da uygulanabileceğini öne sürüyor.

Münih Teknik Üniversitesi'nden Hubert Gasteiger, "Az miktarda skandiyum ekleyerek diğer element kombinasyonlarına model olabilecek yeni bir ilkeyi ortaya çıkardık" ifadelerini kullanıyor. 

Malzemenin batarya hücrelerinde kullanılabilmesi için hâlâ birçok test yapılması gerekse de iyimseriz.

Çığır açıcı adım, hakemli dergi Advanced Energy Materials'ta yayımlanan "Scandium Induced Structural Disorder and Vacancy Engineering in Li3Sb – Superior Ionic Conductivity in Li3−3xScxSbv" (Li3Sb'de Skandiyum Kaynaklı Yapısal Bozukluk ve Boşluk Tasarımı: Li3-3xScxSbv'de Üstün İyonik İletkenlik) başlıklı yeni bir makalede aktarılıyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/tech