ABD’nin Libya Özel Temsilcisi Norland, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Libya siyaseti karmaşık… Hiçbir adayı desteklemedik’

ABD’nin Libya Büyükelçisi ve Özel Temsilcisi Richard Norland (ABD Büyükelçiliği)
ABD’nin Libya Büyükelçisi ve Özel Temsilcisi Richard Norland (ABD Büyükelçiliği)
TT

ABD’nin Libya Özel Temsilcisi Norland, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Libya siyaseti karmaşık… Hiçbir adayı desteklemedik’

ABD’nin Libya Büyükelçisi ve Özel Temsilcisi Richard Norland (ABD Büyükelçiliği)
ABD’nin Libya Büyükelçisi ve Özel Temsilcisi Richard Norland (ABD Büyükelçiliği)

ABD’nin Libya Büyükelçisi ve Özel Temsilcisi Richard Norland, ülkedeki mevcut dönemin ‘seçimlere bağlı olduklarını’ söyleyen Libyalı liderlerin iyi niyeti için bir sınav olduğunu belirtti. Norland, “Bu hak konusunda ciddi olmayanlar, erteleme için milyonlarca neden bulacaktır” dedi.
Norland, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada ‘iyi liderlerin, artık işleri mümkün olan en kısa sürede tekrar rayına oturtmak için aktif bir katılım sergileyeceklerini’ vurguladı. Ülkesinin bu sürece destek verdiğini belirten Norland, bu hedefe ulaşmak için uluslararası ortaklarla koordinasyon içinde çalışmaya devam edeceklerini de kaydetti.
ABD’li yetkili, bu hakkın askıya alınmasına yol açan nedenlere dair görüşünü de dile getirirken, “Libya siyaseti karmaşıktır. Dış gözlemcilerin, bunun kesin nedenlerini belirlemesi zordur” ifadelerini kullandı. Richard Norland, “Bir gözlemci olarak, bazılarının (karşıt adayların) seçim sürecinde nispeten geç ortaya çıkmasının, şiddet eylemlerinin patlak vereceği korkusuna yol açtığını düşünüyorum. Bu durum, en azından geçici bir duraklamaya neden oldu” dedi.
Norland, “Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu’nun, teknik olarak seçimleri belirlenen vakitte gerçekleştirmeye hazır olduğunu düşünüyorum. Ancak çalışmaları, karşıt adaylarca karıştırıldı. Ne yazık ki bazı unsurlar, seçim sürecini geciktirme fırsatlarını değerlendirmekten çok mutluydu” ifadelerini kullandı.
Üst düzey ABD’li diplomat, Libyalı politikacıların ‘halkın, kendilerinden hesap soracakları korkusuyla’ seçimlerin ertelendiğini ilan etme sorumluluğunu üstlenmekten kaçındıklarını vurguladı. Bu çerçevede Norland, “Bu, ABD’nin seçimlerin zamanında yapılmasını destekleme kararının, bazılarının dediği gibi safça bir karar veya Libya siyasi ve güvenlik gerçeğinin yanlış anlaşılması olmadığını kanıtlıyor. Bu nedenle bu isimler, yaşananların sorumluluğunu paylaşıyor” dedi.
“Seçimlerin 24 Aralık’ta yapılabileceğine inandığımız için saf olduğumuzu söyleyenlerin görüşlerini kabul etmiyorum. Bu, hiçbir siyasi ismin bu ertelemeyi ilan etmek için sorumluluk almak istememesi gerçeğiyle doğrulanıyor” diyen Norland, sözlerinin devamında ise şunları söyledi;
“Henüz hiçbir ciddi siyasi isim, adının seçimlerin ertelenmiş olmasına karışmasını istemiyor. Çünkü insanların seçimlerin bir an önce yapılmasını istediğini biliyorlar. İnsanlara karşı bir sorumlulukları olduğunun farkındalar ve bu, umut verici bir işarettir.”
Richard Norland, “Seçim tarihini Libyalılar belirledi. ABD, seçim yasasındaki eksikliklere rağmen onların bu tarihe ulaşma arzularını güçlü bir şekilde destekledi” diyerek, “En azından tartışmaları adayların seçim sürecine girmeleriyle durum patlak verene kadar, seçimlerin yapılması yönünde gerçek bir hareketlilik vardı” ifadelerini kullandı.
Norland, Seçim Komisyonu’nun teknik hazırlıklarının ‘son derece profesyonel ve verimli olduğunu’ ve en azından Libya’daki en ciddi siyasi aktörlerin, seçimleri desteklediklerini ifade etti.
Engelleyicilere yönelik ABD tarafından yapılan tehditler hakkında ise ABD’li yetkili, “Yaptırım tartışması, çoğunlukla seçim sonuçlarını kabul etmeyi reddeden veya seçim sürecini bozma tehdidinde bulunan kişilerle ilgilidir” dedi. Yetkili ayrıca, bu konuda henüz karar verilmediğini ve daha sonra bir kararın alınabileceğini dile getirdi.
Ülkesinin seçim sürecine dair coşkusunu kaybettiği yönünde çıkan haberleri de eleştiren Norland, “Bu doğru değil. Tavrımız baştan beri açık ve tutarlıydı” değerlendirmesinde bulundu.
Richard Norland, “Libya halkının, ülkeyi istikrar ve refah alanında sağlam bir yola taşımak için egemen, birleşik ve meşru bir hükümet seçme yönündeki güçlü arzusunu destekledik. Güçlü bir Libya devletinin kurulması, Libya halkının çıkarlarına ve daha geniş anlamda Libya’nın komşularının, bölgenin ve aynı şekilde ABD’nin çıkarlarına hizmet etmektedir. Bu nedenle ülkemiz hiçbir ismin adaylığını desteklemedi veya adaylara karşı çıkmadı” dedi.
Seçimlerin ertelenmesinin bazı silahlı oluşumların etkisini artırabileceğine dair ise Norland, “Bu milislerin birçoğunun, seçimlerin eski tarihte yapılmasını desteklediği izlenimine sahibiz. Çünkü çoğu siyasi aktör gibi onlar da Libyalıların çoğunluğunun arzusunun bu olduğunu biliyorlar” şeklinde konuştu.
ABD’li diplomat, “Libyalılar, Birleşmiş Milletler (BM) Temsilcisi Stephanie Williams’ın bu konuyla ilgilenmek ve Libya halkını desteklemek için ülkeye geri dönmesinden dolayı şanslı” diyerek, ilerleme kaydetmek için başa dönmeye gerek olmadığını vurguladı.
ABD’li yetkili ayrıca, “Gerçekten de Libya’da önceki ateşkesin üzerine yeni şeyler inşa etmek ve geçen yıl içinde gerçekleşen geniş siyasi diyaloğu geliştirmek için bir fırsat var. Seçimlerin makul bir süre içinde tekrar rayına oturtulması amacıyla bugün de bu durum hala geçerlidir. Özgür, adil ve kapsayıcı seçimler, Libya halkının çıkarlarına en iyi şekilde hizmet eden demokratik bir hükümete olanak sağlayabilir” değerlendirmesinde bulundu.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.