Arap Koalisyonu: Yemenlilerin birlik olması onları Sana'ya ulaştıracak

Arap Koalisyonu sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki dün Riyad'da basın toplantısında konuştu (Reuters)
Arap Koalisyonu sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki dün Riyad'da basın toplantısında konuştu (Reuters)
TT

Arap Koalisyonu: Yemenlilerin birlik olması onları Sana'ya ulaştıracak

Arap Koalisyonu sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki dün Riyad'da basın toplantısında konuştu (Reuters)
Arap Koalisyonu sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki dün Riyad'da basın toplantısında konuştu (Reuters)

Yemen'deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanlığı, Yemenlileri birleştirmenin ve farklılıkları bir kenara bırakmanın onları Sana'ya ulaştıracağını ve böylece İran destekli Husi milislerinin pençesinden kurtulacaklarını söyledi.
Amalika Tugayları, ulusal ordu ve aşiret mensuplarının kazandığı Beyhan zaferinden sonra Şarku'l-Avsat'ın bundan sonraki aşamaya ilişkin sorusuna cevaben, Arap Koalisyonu sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki, “Yemenliler birleşirse Sana'ya ulaşacaklar. Yemen Ulusal Ordusu, sahildeki ortak kuvvetler, Amalika Tugayları, halk direniş güçleri ve aşiret mensupları arzu, kararlılık ve fedakarlık duygularına sahip. Bir de aralarındaki anlaşmazlıkları bir kenara bırakırlarsa Sana'ya gidecekler. Ortak Kuvvetler olarak Yemen Ulusal Ordusu’nu destekliyoruz ve sivilleri korumaya ve Yemen'deki kardeşlerimizin yanında olmaya kararlıyız” ifadelerini kullandı.
Arap Koalisyonu sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki ve Ortak Kuvvetler Sivil Askeri Operasyonlar Dairesi Başkanı Tümgeneral Abdullah el-Habbabi dün Riyad'da düzenledikleri ortak basın toplantısında, “Husi milislerinin, güney Kızıldeniz ve Bab’ul Mendeb Boğazı'ndaki uluslararası ticaret ve nakliye hatlarını tehdit etmek için Hudeyde limanlarını askeri olarak kullandığını” ifade ettiler.
Tümgeneral Habbabi, Kızıldeniz'de Hudeyde, Salif ve Ras-İsa limanlarında bazı deniz ihlallerinin yaşandığını belirtti.
Habbabi, “Şu ana kadar Hudeyde'den denize indirilen bubi tuzaklı teknelerin sayısı 100'e ulaştı ve bu durum güney Kızıldeniz'de deniz seyrüseferini tehdit ediyor. Koalisyon bununla ilgileniyor. Koalisyon, 13 ticari gemi ihlaline ek olarak, tüm ticari gemileri ve petrol tankerlerini tehdit eden 248 deniz mayını konusunu da ele aldı. Bu durum, küresel ticaret için ciddi bir tehdit oluşturuyor” dedi.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) bandıralı Ravabi adlı kargo gemisinin Husiler tarafından kaçırılması ile ilgili konuşan Habbabi, “Ticari bir nakliye gemisi. Sokotra Adası’ndan Cizan Limanı’na yol alan bu gemi, adadaki bir Suudi Arabistan hastanesine malzeme taşıyor. Sahra hastanesinden gelen gemi ambulans araçları, tıbbi ekipman, iletişim ekipmanı, çadırlar, sahra mutfağı, sahra çamaşırhanesi ve aksesuarları ile teknik ve güvenlik desteği taşıyor. Gemiye uluslararası sularda taarruz planlanması yapıldı, bu balıkçı tekneleri tarafından gerçekleştirildi ve ardından gemi Salif limanına yönlendirildi” dedi.
Geçtiğimiz dönemde Güney Kızıldeniz'de ticari gemilere ve petrol tankerlerine yönelik çeşitli korsanlık eylemlerine de atıfta bulunan Habbabi, “Bunlardan en önemlisi Suudi Arabistan’a ait Rabigh 3’ün kaçırılması ve Yemen halkı için buğday taşıyan Türk gemisi Arsan ile Abkayk petrol tankerinin füzeyle hedef alınmasıdır” diye konuştu.
İran'ın tehdit edici operasyonların Hürmüz Boğazı'ndan Arap Denizi'ne taşındığını belirten Tuğgeneral Turki el-Maliki deniz mayınlarının, bubi tuzaklı teknelerin ve kıyı savunma füzelerinin hepsinin İran’a ait olduğunu kaydetti.
Maliki, "Husilerin askeri ve siyasi pazarlıklar çerçevesinde ticari gemilere yönelik korsanlık eylemleri yürüttüğüne ve bu eylemleri gerçekleştiren ve gemileri zorla kaçıran özel kuvvetlerinin olduğuna" dikkati çekti.
Koalisyon, ABD Hazinesi'nin yaptırımlar listesinde yer alan terörist Mansur es-Saadi liderliğindeki "Ravabi" gemisine geçtiğimiz günlerde el konulması eylemine katılan 10 kişinin isimlerini yayınladı. 
Tuğgeneral Maliki, koalisyonun yıllardır Husilerin limanları askeri olarak kullandığına dair bilgileri belgelediğini ancak Yemen halkının iyiliği için sabırlı davrandığını ve Husilerin reddettiği siyasi çözüm çabalarını desteklediğini dile getirdi.
Maliki, Husi liderlerine ait 23 şirketin petrol ticareti, kaçakçılık ve karaborsada satış yaptığından bahsetti ve bu yüzden limanların onlar için büyük önem arz ettiğini dile getirdi.  
Koalisyon, deneyler, testler, eğitim, donatma ve bubi tuzaklı tekneleri inceleme gibi faaliyetlere ilişkin fotoğraflar ve videolar göstererek Salif limanının askeri olarak kullanıldığını kanıtladı. Ayrıca limanın balistik füze depolama alanı ve askeri üretim atölyelerine dönüştürüldüğü de görüntülerde ortaya çıkıyor.
Koalisyon sözcüsü, Hudeyde limanıyla ilgili olarak, limanın İran balistik füzelerini parça parça almak için ana varış noktası olduğunu açıkladı. Ardından füzeler Devrim Muhafızları'nın gözetimi altında toplanarak liman içine yerleştirildi ve daha sonra ticari bir örtü altında Zimar, Sana ve Saada'ya nakledildi. Görüntüler ayrıca, Hudeyde limanında balistik füzelerin montajı için füze montajı atölyesi kurulduğunu ortaya koyuyor. 
Kızıldeniz'den geçen tüm İran gemilerinin askeri gemiler olduğunu ileri süren Maliki, “Ticaret gemileriyle hiçbir ilgileri yok, Bab’ul Mendeb ve Kızıldeniz'deki ticaret gemilerine saldıran Husilerle bir bağlantıları var” diye konuştu.
Maliki, limanların Husiler tarafından askeri olarak kullanmasının ardından hedef alınıp alınmayacağı ile ilgili bir soruya şu yanıtı verdi: "Limanları hedef almak istemiyoruz, BM elçisi öncülüğünde kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmak istiyoruz. Ancak Husiler sivil nesneleri kullandıklarında uluslararası hukuka göre dokunulmazlıklarını kaybediyorlar ve böylece limanlar meşru bir askeri hedef haline geliyor.”



Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.


Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.