Ay'ın uzak tarafındaki "gizemli evin" aslında ne olduğu belirlendi

Ay'la Dünya arasındaki mesafe, 363 bin kilometreden 405 bin kilometreye kadar değişiyor (Çin Ulusal Uzay İdaresi)
Ay'la Dünya arasındaki mesafe, 363 bin kilometreden 405 bin kilometreye kadar değişiyor (Çin Ulusal Uzay İdaresi)
TT

Ay'ın uzak tarafındaki "gizemli evin" aslında ne olduğu belirlendi

Ay'la Dünya arasındaki mesafe, 363 bin kilometreden 405 bin kilometreye kadar değişiyor (Çin Ulusal Uzay İdaresi)
Ay'la Dünya arasındaki mesafe, 363 bin kilometreden 405 bin kilometreye kadar değişiyor (Çin Ulusal Uzay İdaresi)

Çin'in Ay'ın uzak tarafında görev yapan uzay aracı Yutu-2'nin görüntülediği küp şeklindeki nesnenin aslında ne olduğu ortaya çıktı.
Gezgini yöneten ekibin dün yaptığı açıklamaya göre, "Gizemli ev" veya "gizemli kulübe" diye nitelenen nesne aslında kaya parçası.
Dünya'nın uydusuna 2019'da giden Yutu-2, Ay'ın uzak tarafındaki ilk uzay aracı unvanına sahip. 
Doğal uydu, "kütleçekim kilidi" ismi verilen bir durum nedeniyle Dünya'ya hep aynı yüzünü gösteriyor. Bu yüzden Dünya'ya bakmayan yüzüne "Ay'ın uzak tarafı" ismi veriliyor.
Yutu-2 geçen ayki çalışmalarında "gizemli evi" görüntülemiş ve nesnenin kontrol edileceği duyurulmuştu.
Uzay aracı yaklaşınca bunun bir kaya olduğu görüldü.

Kayanın arkasındaki küçük parçalar, tavşan dışkısına benzetildi (Çin Ulusal Uzay İdaresi)
Yutu-2 ekibi nesneye "yeşim tavşanı" adını verdi. Kayanın büzülmüş şekli ve önündeki birkaç küçük parça, havuç yiyen tavşanı andırıyor.
Ayrıca Yutu da Çincede "yeşim tavşanı" anlamına geliyor.
Çin'in uzay çalışmalarını inceleyen gazeteci Andrew Jones, Ay'ın büyük bölümünde kaya olduğuna dikkat çekerek yapılan tespitin şaşırtıcı olmadığını söyledi:
"Yeşim tavşanı kayası yine de bazıları için büyük bir hayal kırıklığı olacak."
Von Kármán kraterinde çalışmalarını sürdüren uzay aracının, eylül sonu itibarıyla 840 metre mesafe kat ettiği açıklanmıştı. Yutu-2 güneş enerjisiyle çalışıyor. Dolayısıyla hava karardığında uyku moduna geçen uzay aracı, güneş doğar doğmaz hareketleniyor. Kaya tespitinin ardından Yutu-2, krater keşfine devam edecek.
Independent Türkçe, Live Science, CNET



Mars'ta bir zamanlar kar ve yağmur yağıyormuş

Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
TT

Mars'ta bir zamanlar kar ve yağmur yağıyormuş

Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)

Mars'ta bir zamanlar yağmur ve kar yağdığına dair bulgular ortaya çıktı. 

Bilim insanları Mars'ta bir zamanlar büyük miktarda su bulunduğunu ve çarpıcı yüzey şekillerinin bu şekilde oluştuğunu gösteren kanıtlar keşfediyor. 

Özellikle 4,1 milyar ila 3,7 milyar yıl önce Kızıl Gezegen'de su olduğu üzerinde büyük ölçüde fikir birliği sağlanmış durumda.

Ancak bu suyun nereden geldiği ayrı bir tartışma konusu. Bazı bilim insanları gezegenin her zaman soğuk ve kuru olduğunu, suyu da buz tabakalarının sağladığını savunuyor.

Öte yandan diğer uzmanlar, gezegenin yağışları mümkün kılacak kadar ılıman bir iklime sahip olabileceği ihtimali üzerinde duruyor.

Bilim insanları bu soruya cevap vermek adına gezegenin bugünkü jeolojik yapısının nasıl meydana geldiğini anlamalarını sağlayacak bir bilgisayar modeli kullandı. 

Dünya'da yağışla şekillendiği bilinen bölgelerin Mars'ın bazı kısımlarına benzerliğinden yola çıkan ekip, yerbilimleri için geliştirilmiş bir modelden yararlandı.

Araştırmacılar yağışa dair en güçlü kanıtların bulunduğu ekvator bölgesine odaklanarak Mars arazisinin bir simülasyonunu oluşturdu. Ardından suyun birinde yağış, diğerinde buz tabaklarından geldiği iki ayrı senaryoyu yüzbinlerce yıl boyunca simüle ettiler.

Bulguları hakemli dergi Journal of Geophysical Research: Planets'ta 21 Nisan Pazartesi günü yayımlanan çalışmaya göre iki senaryoda ortaya çok farklı iki gezegen çıktı.

Suyun buzullardan geldiği simülasyonda vadilerin en üst kısımları, buz tabakalarının yakınında, çok yüksek rakımlarda oluştu. Yağış senaryosundaysa su kaynakları çok daha geniş bir alana yayıldı. 

Colorado Boulder Üniversitesi'ne doktorasını tamamlayan Amanda Steckel, liderliğini üstlendiği çalışmayı "Buz tabakalarından gelen su, yalnızca dar bir yükseklik şeridinde vadi oluşumunu başlatıyor" diye açıklıyor: 

Oysa yağışlar geniş bir alana dağılmışsa, her yerde vadi başları oluşabiliyor.

Bilim insanları daha sonra NASA'nın Mars Global Surveyor ve Mars Odyssey araçlarının verilerini, elde ettikleri bulgularla karşılaştırdı. Buz tabakası senaryosu, bugünkü Mars'tan çok farklı bir manzara ortaya çıkarırken, yağış modeli çok daha yakın bir sonuç verdi.

Ekip bu nedenle Kızıl Gezegen'de bir zamanlar kar ve yağmur yağdığından şüpheleniyor. Steckel, "Kesin bir sonuca varmak çok zor" diyerek ekliyor: 

Ancak bu vadilerin çok farklı yüksekliklerde başladığını görüyoruz. Bunu sadece buzla açıklamak zor.

Ancak araştırmacılar, gezegende bu yüzey şekillerini oluşturacak yağışın nasıl gerçekleştiğini henüz bilmiyor.

Bulgular Mars'ın geçmişteki iklimine dair tartışmaya son noktayı koymuyor. Ancak ekip, yeni çalışmanın Dünya'nın geçmişi hakkında da fikir verebileceğini söylüyor.

Makalenin bir diğer yazarı Brian Hynek "Akan suyun yol açtığı erozyon durduğunda Mars adeta zamanda dondu ve muhtemelen 3,5 milyar yıl önceki Dünya'ya çok benziyor" diyor.

Independent Türkçe, Debrief, Phys.org, Journal of Geophysical Research: Planets