Ordu ve hükümeti kapsayan yeni bir Libya krizi

Bingazi’deki askeri yönetim, Dibeybe’nin ‘askerlerin 4 aydır maaşlarını ödememesinin’ yankılarına karşı uyardı.

Ordu maaşlarının askıya alınması, Libya’da krize yol açtı (AFP)
Ordu maaşlarının askıya alınması, Libya’da krize yol açtı (AFP)
TT

Ordu ve hükümeti kapsayan yeni bir Libya krizi

Ordu maaşlarının askıya alınması, Libya’da krize yol açtı (AFP)
Ordu maaşlarının askıya alınması, Libya’da krize yol açtı (AFP)

Zayed Hediye
Libyalı taraflar, seçim sürecinin aksamasının neden olduğu siyasi kriz için yeni uzlaşı köprüleri kurmaya ve çözümler üzerinde anlaşmaya çalışıyor. Bu yönde çabalar devam ederken, Başbakan Abdulhamid Dibeybe’nin kararıyla Bingazi’deki Ulusal Ordu (LUO) mensuplarının maaşlarının ödenmemesi meselesi, ciddi bir güvenlik krizi oluşturdu.
Bu sorun, birkaç ay önce Dibeybe’nin Bingazi’deki askerlerin maaşlarının ödenmesini yeniden durdurması öncesinde ABD Büyükelçisi Richard Norland’ın müdahalesiyle kısa bir süreliğine çözülmüştü.
Libya’daki bazı taraflar, son zamanlarda kayda değer bir ilerleme kaydeden orduyu birleştirme çabalarına karşı anlaşmazlığın yeniden tırmanması sonrasında endişelerini dile getirdi. Açıklamayla eş zamanlı olarak batı ve doğudaki askeri liderlik temsilcileri, bir aydan kısa bir süre içinde ikinci defa Sirte’de bir araya geldi.

Ordu, hükümete saldırıyor
Libya’da herkes, birkaç ay önce ABD arabuluculuğu sonrasında ordunun maaş krizinin sona erdiğine inanıyordu. Ancak LUO’ya bağlı Ahlaki Rehberlik Dairesi Başkanı Tuğgeneral Halid el-Mahcub, 4 aydır maaş ödemelerinin tekrar durdurulduğunu açıklayarak herkesi şaşırttı.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, Mahcub, yeterli bütçe bulunmadığı iddiasıyla Başbakan Abdulhamid Dibeybe’nin, silahlı kuvvetlerin maaşlarının ödenmesini üst üste dördüncü ayda da askıya aldığını açıkladı. Halid el-Mahcub, “Silahlı kuvvetler, vatana sadık disiplinli bir organdır. Ancak hükümet maaş ödemelerini durdurarak büyük bir Libyalı grubunu görmezden geldi” dedi.
Mahcub, hükümeti ise ‘kurumları birleştirmemek ve ulusal uzlaşıya hizmet etmemekle’ suçlarken, “Bunun yerine birkaç ayda 90 milyar dinardan (18,75 milyar dolar) fazla harcama yaptığı bir dönemde yeterli bütçe olmadığını iddia ederek çifte standart uyguluyor. Orduyla farklı yollarla savaşmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Sorunun özü
Trablus’taki Birlik Hükümeti, Bingazi’deki ordu mensuplarının maaşlarının ödenmemesini, liderlerinin ‘kamu sektöründeki diğer çalışanlar gibi’ sayılarını ve haklarındaki bilgileri göndermemesine bağladı.
Öte yandan ordu, bir basın açıklaması düzenleyerek, hükümetin iddiasını ‘açık bir yalan’ olarak nitelendirdi ve, “5+5 komitesi ve Maliye ve Askeri Hesaplar Bakanlığı üyesi tarafından, Sirte’deki personelimizin askeri ve milli sayıları gözden geçirildi” dedi. Ordu, “Batı bölgesinden doğuya ve güneye bağlı binlerce unsurumuz var. Onların verileri hükümete teslim edilmedi. Kim günlük rızkımızla bize şantaj yapabileceğine inanıyorsa, onlara Libyalıların geçimlerini kısıtlamaları karşısında gücümüzü toplamaktan hala kaçındığımızı söylüyoruz. Bizler, geçen yıl 103 milyar dinar (yaklaşık 22 milyar dolar) düzeyinde rekor bir gelir elde eden petrol tesislerini koruyor olsak da liderlerimiz ve askerlerimiz olmasaydı bunları elde edemezdik” değerlendirmesinde bulundu. LUO: “Dibeybe, ordunun birleştirilmesini mali veya siyasi olarak desteklemedi. Genel Komutanlığın fiziki olarak kuşatılmasının, kuvvetlerin isyanına ve ilticasına yol açacağına inanıyor” açıklamasında bulunuldu.
Doğudaki ordu komutanlığı, maaş krizinin askerler üzerindeki yansımaları konusunda uyarırken, “Tüm seçenekler ve yetenekler masada. Dibeybe’nin eylemlerinin önünde boş durmayacağız. İçerideki ve dışarıdaki herkes, eylemlerin ve hükümet içindeki çatışmaların sonuçlarından sorumlu olmalıdır” şeklinde konuştu.

Hükümete karşı öfke
Trablus’taki Birlik Hükümeti, Bingazi’deki ordu komutanlığının son açıklamalarına yanıt vermezken, askeri personellerin maaşlarını askıya alma eylemi, siyasi ve güvenlik düzeyindeki yansımalarına karşı ciddi bir uyarıyla karşılandı.
Siyasi analist İzzeddin Akil, bu kriz hakkında yaptığı açıklamada, “Libya’da büyük bir hayal kırıklığının yaşandığına inanıyorum. Halkın bir kısmı, doğuda genel liderliğin yanında. Ülkenin batısında ve güneyindeki diğer bir kısım da hükümetin ihanet ettiğini düşünüyor” değerlendirmesinde bulundu.
Akil, “Ailelerinin geçimlerinin sağlandığı maaşın kesilmesi, çok ciddi bir meseledir. Ne yazık ki bir açıklama yapması gereken 5+5 komitesi, bu konuda suskundur. Bu kararın korkunç sonuçlarını ve bunun nasıl bir tehlikeye yol açabileceğini Birleşmiş Milletler’e (BM) ve tüm uluslararası güçlere belirtmesi gerekir” dedi.

İdari açıdan doğru bir karar
Siyasi aktivist Rehab el-Giryani, Dibeybe’nin Bingazi’deki askerlerin maaşlarını ödememesini ‘idari açıdan doğru bir karar’ olarak nitelendirdi. Giryani, “Maliye Bakanlığı, birkaç yıldır, hatta daha hükümet bile seçilmeden önce, verilerin tamamlamadan hiçbir maaşın ödenmeyeceğini açıkladığı bir karar yayınlamış ve bu konuda herhangi bir istisna ortaya koymamıştır” açıklamasında bulundu. Bingazi’deki ordu liderliğinin, maaşları askıya alınan çalışanlarının isim listelerini vermeyi reddetmesinin nedenini de sorgulayan yetkili, bu davranışı ‘şaşırtıcı’ olarak nitelendirdi.

Askeri kurumun birleştirilmesi
Maaş krizi, Libya’da çok kötü bir zamanda ordu ile hükümet arasında yeniden alevlendi. Kriz, orduyu birleştirme çabalarını tamamlamak için doğu ve batıdaki askeri tarafların temsilcilerinin düzenledikleri toplantıların yeniden başlamasına denk geldi. Söz konusu kriz, 2014 yılında silahlı çatışmaların başlamasından bu yana iki taraf arasında yaşanan ilk yakınlaşmayı da etkileyebilir.
Bu durum, Sirte şehrinin Trablus’taki Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ile Bingazi’den mevkidaşı Abdurrazık en-Naduri arasında ‘askeri kurumu birleştirme konusunda, aralarındaki ilkesel anlaşmaları güçlendirmek için yeni bir müzakere turuna’ ev sahipliği yaptığı sırada geldi.
Ortak Askeri Komite üyesi Hayri et-Tamimi, “Naduri ve Haddad’ın Sirte’deki toplantısı, aralarında önceki toplantının devamı niteliğindedir” dedi. “Görüşme, askeri kurumu birleştirme ve iki taraf arasında güven aşılama programı çerçevesinde gerçekleşti” diyen Tamimi, “Askeri kurumu birleştirme planı doğru yönde ilerliyor” şeklinde konuştu.

Büyük halk desteği
Doğu ve batıdaki askeri liderliğin toplantıları, Libya’da büyük bir halk desteğine sahip. Toplantılar, yıllarca süren savaşlar ve silahlı çatışmalardan sonra ülkede barışı sürdürme şansını artırdığı için ülke içindeki ve dışındaki çoğu taraftan övgüler alıyor.
Öte yandan Siyasi Diyalog Forumu Üyesi Ahmed eş-Şarkasi, Libya Silahlı Kuvvetleri Baş Komutanı Korgeneral Abdurrezzak en-Naduri’nin Batı Bölgesi Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ile Sirte’de yaptığı ikinci görüşmeye övgüde bulundu. Yetkili, Silahlı Kuvvetler diyaloglarının, komutanlar arasında, kurmay veya tabur düzeyinde devam etmesi gerektiğini vurguladı.
Ahmed eş-Şarkasi, “Bu durum, güven inşa etmeye yönelik niteliksel bir diyalogdur. Umuyorum ki görevde kalmaya devam ederek krizi sömürmeye çalışan ve yetkileri bitmiş siyasi kurumların yolunu kesmek, Askeri Komite çatısı altında gerçekleşecektir” dedi.



Muhammed bin Selman ve Sisi ilişkileri ve gelişmeleri görüştü

Prens Muhammed bin Selman, dün NEOM Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi'yi kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Selman, dün NEOM Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi'yi kabul etti (SPA)
TT

Muhammed bin Selman ve Sisi ilişkileri ve gelişmeleri görüştü

Prens Muhammed bin Selman, dün NEOM Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi'yi kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Selman, dün NEOM Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi'yi kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed bin Selman ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, dün NEOM Sarayı'nda düzenlenen görüşmede, ikili ilişkileri ve uluslararası gelişmeleri ele aldı. İki lider, başta Filistin'deki gelişmeler olmak üzere bölgedeki son gelişmeleri görüştü.

Toplantıya Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Devlet Bakanı, Kabine Üyesi ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve Suudi Arabistan Genel İstihbarat Servisi Direktörü Halid el-Humeydan ve ilgili yetkililer katıldı.

Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi Muhammed el-Şenavi yaptığı açıklamada, toplantıda bir dizi ikili iş birliği konusunun yanı sıra bölgesel ve uluslararası alanda karşılıklı ilgi duyulan konulardaki gelişmelerin derinlemesine ele alındığını belirtti. Toplantıda ayrıca, Mısır'ın Gazze Şeridi'nde çeşitli taraflarla koordinasyon halinde ateşkes sağlama çabaları da ele alındı.

El-Şenavi, Sisi'nin, son olarak Riyad ve Paris'in ortak liderliğinde New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde düzenlenen "İki Devletli Çözüm" konferansının sonuçları olmak üzere, Suudi Arabistan'ın Filistin sorununa ilişkin girişimlerine Mısır'ın verdiği desteği teyit ettiğini belirtti.


Yeni Suriye Süveyda sınavıyla karşı karşıya

19 Temmuz 2025'te çekilen bir hava fotoğrafı, Dürziler ve Bedeviler arasındaki çatışmalar sırasında Süveyda üzerinde yükselen dumanı gösteriyor (DPA)
19 Temmuz 2025'te çekilen bir hava fotoğrafı, Dürziler ve Bedeviler arasındaki çatışmalar sırasında Süveyda üzerinde yükselen dumanı gösteriyor (DPA)
TT

Yeni Suriye Süveyda sınavıyla karşı karşıya

19 Temmuz 2025'te çekilen bir hava fotoğrafı, Dürziler ve Bedeviler arasındaki çatışmalar sırasında Süveyda üzerinde yükselen dumanı gösteriyor (DPA)
19 Temmuz 2025'te çekilen bir hava fotoğrafı, Dürziler ve Bedeviler arasındaki çatışmalar sırasında Süveyda üzerinde yükselen dumanı gösteriyor (DPA)

Suriye'nin yeni yönetimi, güneydeki Süveyda vilayetinde, artan özyönetim girişimleri ve bağımsızlık taleplerinin yükselişiyle gerçek bir sınavla karşı karşıya. Temmuz ortasında patlak veren durum, Dürzi grupları ile hükümet kurumları arasındaki çizgiyi yeniden çizerken, İsrail, vilayetteki çalkantılı durumdan faydalanma girişimlerinde bulundu.

Dürzi liderler, eyaletin güvenlik ve hukuk işlerini yönetmek üzere yeni kurulan komitelerin "geçici devlet boşluğunu doldurduğunu" vurgulasa da Dürzi toplumu arasında Suriye'den ayrılma çağrıları nedeniyle bu hamleye dair şüpheler devam ediyor.

Süveyda'daki Yüksek Hukuk Komitesi sözcüsü Safa Cudya, "Komite, bu birliği güvence altına alan kapsamlı bir anayasa aracılığıyla ülkenin birliğini korumayı amaçlıyor" dedi.

Ancak araştırmacı Mustafa Naimi'ye göre Suriye hükümeti, “gerginlik odaklarını kontrol altına almaya ve ortadan kaldırmaya çalışıyor”. Naimi, “iç bölünmeyi pekiştiren hareketlerin sadece Süveyda ile sınırlı kalmayacağını, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve ABD'nin etkisi altındaki diğer illere de sıçrayacağı” uyarısında bulundu. El-Naimi, “silahlı grupların siyasi ve askeri kararları kontrol etmeye devam etmesine rağmen, hükümetin Süveyda'yı devlete entegre etme konusunda ciddi olduğunu” vurguladı.


Libyalı yetkililer, BM misyon karargahına füze saldırısı düzenlenmesi girişimini engellediklerini doğruladı

Silahlı güçler Başkent Trablus'ta (Reuters)
Silahlı güçler Başkent Trablus'ta (Reuters)
TT

Libyalı yetkililer, BM misyon karargahına füze saldırısı düzenlenmesi girişimini engellediklerini doğruladı

Silahlı güçler Başkent Trablus'ta (Reuters)
Silahlı güçler Başkent Trablus'ta (Reuters)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti, başkent Trablus'taki BM misyonunun karargahına yönelik saldırı girişimini engellediğini duyurdu.

Ulusal Birlik Hükümeti tarafından resmi "Hükümetimiz" platformunda yayınlanan açıklamaya göre hükümet, Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu'nun (UNSMIL) karargahına yönelik başarısız saldırı girişimini en sert şekilde kınadı. Açıklamada bunun, güvenlik ve istikrarı baltalamayı ve Libya'nın uluslararası toplumla ilişkilerini zedelemeyi amaçlayan tehlikeli bir eylem olduğu belirtildi. İçişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının çabaları takdir edildi.

Libya yetkilileri, güvenlik güçlerinin girişimi hızla tespit edip müdahale ettiğini, ilave füzeler ve fırlatma rampası ile donatılmış aracı ele geçirdiğini, böylece planın gerçekleşmesinin engellendiğini açıkladı.

Yetkililer, faillerin ve onların arkasında duranların peşini bırakmayacaklarını, onları takip edip adalete teslim edeceklerini vurgulayarak, profesyonel ve birleşik güvenlik kurumları oluşturma ve devletin istikrarını ve hukukun üstünlüğünü güçlendirmek için yasadışı silahlı grupların ortadan kaldırılmasına yönelik planlarına bağlılıklarını yinelediler.