JP Morgan petrol fiyatlarının bu yıl varil başına 125 dolara ulaşmasını bekliyor

Salgın sonrasında artan petrol talebi potansiyel bir enerji krizine yol açabilir (Reuters)
Salgın sonrasında artan petrol talebi potansiyel bir enerji krizine yol açabilir (Reuters)
TT

JP Morgan petrol fiyatlarının bu yıl varil başına 125 dolara ulaşmasını bekliyor

Salgın sonrasında artan petrol talebi potansiyel bir enerji krizine yol açabilir (Reuters)
Salgın sonrasında artan petrol talebi potansiyel bir enerji krizine yol açabilir (Reuters)

ABD merkezli uluslararası yatırım bankası JP Morgan, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’ne (OPEC) üye ülkelerin 2022 boyunca fazla üretim kapasitesinde bir düşüş öngörüyor. Bu da ham petrol fiyatlarında keskin bir artış riskini körüklüyor.
JP Morgan, petrol fiyatlarının bu yıl varil başına 125 dolara, 2023’te ise varil başına 150 dolara yükselmesini bekliyor.
Yatırım Bankası tarafından yapılan açıklamada, “Petrol arzına küresel yatırım yetersizliği konusunda piyasada farkındalığın büyüdüğünü görüyoruz” denildi.
Dünyanın en büyük tüketicisi olan ABD’de petrol stoklarının 2018’den bu yana en düşük seviyelerine düşmesi ve arz sıkıntısının desteğiyle, petrol fiyatları dün iki ayın en yüksek seviyelerine ulaştı.
JP Morgan, üretimin mevcut kotalarda devam ettiğini varsayarak, “OPEC üyelerinin fazla üretim kapasitesi 2021’in üçüncü çeyreğindeki yüzde 13 iken, bu oran 2022’nin dördüncü çeyreğinde toplam üretim kapasitelerinin yüzde 4’ü seviyesine gerilemesi bekleniyor” şeklinde bir açıklama yaptı.
Açıklamada, OPEC+ ülkelerinde petrol üretimine yatırımların yetersiz kalmaya devam etmesi durumunda, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası artan petrol talebinin potansiyel bir enerji krizine yol açabileceği de vurgulandı.



Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Elektrikli araçların şarj edilmesi gerekiyor ve halka açık şarj cihazlarının sayısı, benzin pompalarıyla karşılaştırıldığında daha az, işlemi tamamlamak için de daha fazla zamana ihtiyaç duyuluyor.

Ancak The Automobile Association'ın yeni verileri, elektrikli araçların şarjının bitmesi ve arızalanma kaygılarının fazla büyütülmüş olabileceğini ortaya koyuyor.

Son istatistikler, 2024'te The Automobile Association'in aldığı yardım çağrılarından yalnızca yüzde 1,85'inin elektrikli araçların biten bataryalarıyla ilgili olduğunu gösteriyor. Bu oran, geçen sene yüzde 2,26'ydı.

Her 5 sürücüden 2'si aracın şarjının biterek arızalanmasından endişelenirken, veriler bu durumun çok az sayıda sürücüyü etkilediğine işaret ediyor.

The Automobile Association, günde yaklaşık 8 bin arızaya müdahale ettiğini aktardı. Batarya bittiği için çağırıldıklarında asıl sorun, genellikle aracın şarj edilememesi oluyor.

Kurum, arızaların çoğunun lastikler veya 12 voltluk batarya sorunları gibi hem benzinli hem de elektrikli araçlarda ortak olan problemlerden kaynaklandığını belirtti.

2015'ten bu yana boş batarya yüzünden yaşanan arızalar azalıyor. O yılda yardım çağrılarının yüzde 8'i, tükenmiş batarya hücreleri yüzünden yapılmıştı.

O zamandan beri, daha fazla şarj cihazı ve daha iyi menzile sahip araçlar, sürücülerin düşük şarj nedeniyle arıza yaşamasını önlemeye yardımcı oluyor.

The Automobile Association, çağrıların yüzde 1'inin benzin ve dizelle çalışan araçların yakıtının bitmesinden kaynaklandığını ve zamanla düşük şarj yüzünden yapılan çağrıların da bu seviyeye ineceğini söyledi.

The Automobile Association'in başkanı Edmund King şöyle dedi:

The Automobile Association'in son sayıları, elektrikli araç arızalarının yüzde 2'sinden azının 'şarjın bitmesi' nedeniyle olduğunu gösteriyor, bu da menzil kaygısının geçmişte kalacağına işaret ediyor. 'Şarjın bitmesi' arızalarının çoğu, şarjın sıfıra inmesinden değil, ya şarjın azalması ya da araçların şarj kapaklarının takılması gibi teknik sorunlardan kaynaklanıyor. Son 8 yılda şarjı biten elektrikli araçların oranı yaklaşık yüzde 80 azaldı, bunun nedeni şarj cihazlarının sayısının ve güvenilirliğinin artması, müşterilere şarj sonrası daha iyi destek verilmesi, yeni elektrikli araçların menzilindeki gelişme ve sürücü eğitimi ve bilgilendirme sürecinin iyileşmesi.

Birleşik Krallık'ta artık neredeyse 1 milyon elektrikli araba şarj cihazı var; bu sayı, sürücülerin ihtiyaçlarına yetişmeyi desteklese de otomobil endüstrisi, hâlâ piyasaya daha fazla ve daha hızlı modeller sürmekte istekli.

Ancak Zapmap'e göre, şarj cihazlarının çoğu evlere yerleştirilmiş halde ve sadece 65 bini halka açık.

Her halükarda bozuk şarj cihazları ve yüksek ücretlerin, elektrikli araç sürücüleri için sıkıntı yarattığı sıkça bildiriliyor.

Özel şarj şirketleri, istediği ücretlendirmeyi yapabiliyor ve ücrete KDV eklemek zorunda kalıyor, bu da kilovat saatlik ücretlerde büyük farklara yol açabiliyor.

Elektrikli araç satın alanların çoğu, filo işleten şirketler ya da sokak dışında park yerleri olan, araçlarını düşük maliyetle, kendileri şarj edebilen ev sahipleri.

Otomobil endüstrisi, araçların kitlesel olarak benimsenmesi için halka açık ucuz şarj imkanlarına ihtiyaç duyulduğu uyarısını yapıyor.

Independent Türkçe