Filistin Merkez Kurulu toplantısı ertelendi

Rucub, toplantının Devlet Başkanı Abbas’ın meşgul olması ve düzenlenmesi yönündeki koşulların sağlanmaması nedeniyle ertelendiğini duyurdu.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas geçen hafta Ramallah'ta Fetih Hareketi Devrim Konseyi toplantısına katıldı. (Wafa)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas geçen hafta Ramallah'ta Fetih Hareketi Devrim Konseyi toplantısına katıldı. (Wafa)
TT

Filistin Merkez Kurulu toplantısı ertelendi

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas geçen hafta Ramallah'ta Fetih Hareketi Devrim Konseyi toplantısına katıldı. (Wafa)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas geçen hafta Ramallah'ta Fetih Hareketi Devrim Konseyi toplantısına katıldı. (Wafa)

Halil Musa
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin Merkez Kurulu’nun bu ay yapılması beklenen toplantılarını erteledi ancak ne zaman düzenleneceğine dair bir tarih verilmedi. Erteleme gerekçeleri arasında sadece Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin değil, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) de katılımının sağlanamaması da gösterildi.
Filistin Ulusal Konseyi Başkanı Selim ez-Zanun’un daha önce, FKÖ Yürütme Komitesi’nin talebi üzerine bu ayın 20’sinde yapılması kararlaştırdığı toplantının asıl erteleme gerekçesinin gerekli koşulların oluşmamasının yanı sıra Abbas'ın yurt dışı seyahatleri olduğu kaydedildi.
Filistin Ulusal Konseyi (en üst düzey yasama organı), 22 yıl aradan sonra ilk kez 2018'de bir araya geldiği son toplantısında yetkilerini Merkez Kurulu’na devretmiş, Oslo anlaşmalarına bağlılığını sona erdirmeye, İsrail ile güvenlik koordinasyonunu durdurmaya, Paris Protokolü'nde yer alan ekonomik bağımlılık ilişkisinden çekilmeye karar vermişti.
Filistin Merkez Kurulu’nun 2014 yılından bu yana aralıksız düzenlenen toplantılarında İsrail ile ilişkilerin kesilmesine yönelik aldığı kararlar ise yalnızca kağıt üzerinde kaldı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas haftalardır, Merkez Kurulu’nun bedeli ne olursa olsun vazgeçilmeyecek Filistin ulusal davası ve ilkelerini koruma yönünde kesin ve gerekli kararları alacağını vurguluyor.

Olağan erteleme
Kurulun uygun gördüğü kararları alabileceğini belirten Abbas, Filistin liderliğinin etkisiz olmadığını, uluslararası meşruiyet kararları doğrultusunda ve uluslararası dörtlünün çatısı altında işgali sona erdirmeye dayalı bir siyasi vizyonu bulunduğunu vurguladı.
Toplantının ertelenmesinin olağan olduğunu, istişarelerin tamamlanmasına daha fazla zaman verilmesinin amaçladığını belirten Filistin Ulusal Konseyi Sekreteri Muhammed Subeyh “Tarihin belirlenmesi, toplantı için ciddi hazırlık istişarelerinin başlamasına kapı açıyor” dedi.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı haberde açıklamalarda bulunan Subeyh, toplantının düzenlenmesi için bölge ülkeleri ve ABD yönetimi ile siyasi istişareler yapılması gerektiğini vurguladı. Bunun ‘yeni teklifler sunmaya çalışmak’ olduğunu söyledi. Muhammed Subeyh ayrıca istişarelerin organizasyon konusundaki bazı konulara ek olarak konseyin alacağı kararların doğası ve bunların nasıl uygulanacağına odaklandığını kaydetti.
FKÖ tarafı ise söz konusu toplantı gerçekleştirilmeden önce siyasi ve örgütsel sonuçlar üzerinde anlaşmayı umut ediyor. Hareket liderleri, Fetih Hareketi Devrim Konseyi’nin son toplantısında FKÖ Yürütme Komitesi’ndeki boş kadroların doldurulması, yeni bir Yürütme Komitesi oluşturma ihtiyacı ve Saib Ureykat’ın ölümü ardından boşalan genel sekreterliğe yeni bir ismin atanması konusunda fikir ayrılığına düştüler.
Hareketten Merkez Yürütme Kurulu Genel Sekreteri Cibril er-Rucub başkanlığındaki heyet, yetkililer ve FKÖ hizipleriyle görüşmek üzere Suriye başkenti Şam ile Lübnan başkenti Beyrut’a ziyaretlerde bulunuyor.
Söz konusu heyetin FKÖ’nün popüler ve demokratik cephelerine, aynı zamanda Halk Kurtuluş Cephesi-Genel Komutanlığı ve es-Saika örgütüne Fetih Hareketi Merkez Kurulu toplantısının sonuçlarına ilişkin vizyonunu sunduğunu belirten Rucub, bu grupların önümüzdeki haftalarda söz konusu vizyona yanıt vereceğini kaydetti.
Rucub, Fetih Hareketi’nin FKÖ’nün ıslahı ve etkinleştirilmesi, örgüte yeniden itibar kazandırılması ve Filistin Otoritesi’nden ayrılmasını istediğini de vurguladı.
Aynı zamanda Filistinli oluşumların genel sekreterlerinin eylül ayında bir Filistin devletinin kurulması ve İsrail işgalinin sona erdirilmesi için halk direnişinin kullanılması çağrısında bulundukları açıklamalarına önem verilmesi gerektiğini vurguladı.
Rucub, Hamas ve İslami Cihad'ın FKÖ'ye girmeden önce dünya çapında izole hale gelmemeleri için uluslararası meşruiyet kararlarını tanıması gerektiğini vurguladı.
İsmini açıklamak istemeyen Filistinli bir yetkili “FKÖ’den birçok taraf, Merkez Kurulu tarafından verilen herhangi bir kararın uygulanması ve iki devletli çözümü reddeden İsrail ile ilişki dosyasının tartışılması yönünde garanti istiyor” açıklamasında bulundu.

Cezayir’den diyalog çağrısı
Cezayir'in bu ayın 20'sinde altı Filistinli grubu ulusal diyalog toplantılarına davet ettiğini duyuran söz konusu Filistinli yetkili, bu görüşmelerde Merkez Kurulu toplantısı için bir tarih belirleneceği yönündeki ümidini dile getirdi.
En az 25 yıldır Merkez Kurulu üyesi Filistinli siyasetçi Nebil Amru, yetkililerin Merkez Kurulu toplantısına itimat ederek abartıda bulunduklarını öne sürdü. Amru açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Söz konusu toplantı sıradan bir Filistinli için bir şey ifade etmiyor. Zira zaten bir kenara itilmiş olan, bir unvandan ibaret hale gelen örgüte ilgi düşük seviyede. Varlığı zayıf olan Merkez Kurulu’nun kararları ise uygulanmıyor. Toplantının Devlet Başkanı’nın meşgul olması sebebiyle ertelendiği açıklaması, kurulun siyasi arenadaki zayıf konumuna işaret ediyor. Merkez Kurulu’nun son 20 yıldır aldığı kararlara yalnızca bir tavsiye gözüyle bakılıyor.”



Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
TT

Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)

Suriye Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile koordinasyon halinde, Nada el-Gabra, Lema es-Savaf, Rana el-Baba ve devrik rejim döneminde gözaltına alınan ve kaybolan muhaliflerin kayıp çocuklarıyla ilgili dosyada yer alan diğer sanıkların tutuklandığını duyurdu. Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü, sanıklara yönelik tutuklama emrinin, çocukların aileleri ve yakınlarının kişisel iddiaları ve açılan davalar üzerine Şam Savcılığı tarafından çıkarıldığını bildirdi.

Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü Samir el-Kirbi Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi'ni yöneten Nada el-Gabra ve Lema es-Savaf ile Şam'daki el-Mubarrah Yetim Sponsorluk Derneği'ni yöneten Rana Muvaffak el-Baba'nın, ‘Şam Cumhuriyet Savcılığı tarafından çıkarılan bir tutuklama emrine göre, kaybolan çocukların dosyasının saklanmasına karışan diğer sanıklarla birlikte tutuklandığını’ belirtti.

El-Kirbi bu önlemin, önceki dönemlerde mahkûmların çocuklarının kaybolmasıyla ilgili davalara karıştıkları yönündeki suçlamaların arka planında geldiğini söyledi. El-Kirbi, “Resmi ve sivil makamların yanı sıra konuyla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olan herkesi, bu çocukların akıbetini aydınlatmak ve haklarını güvence altına almak için soruşturma komitesiyle iş birliği yapmaya çağırıyoruz” dedi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, çocukların dosyasıyla ilgili bir dizi kişi tutuklandı ve bu kişiler, ‘çocukların akıbetiyle ilgili olası suiistimal ve ihlallere karıştıklarından şüphelenildiği için resmi soruşturma altına alındı.’ Söz konusu adımlar, Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı’nın 2025 tarihli ve 1806 sayılı kararı uyarınca, bu dosyayı araştırmak ve çocukların akıbetini takip etmek üzere özel bir komite oluşturulmasını takiben atıldı.

3 bin 700 çocuk yetimhanelere yerleştirildi

İnsan hakları örgütleri ve medya raporları, eski rejime muhalif mahkûmların Şam'daki yetimhanelere veya çocuk esirgeme kurumlarına yönlendirilen 3 bin 700 çocuğu olduğunu gösteriyor. Esed'in devrilmesi ve kaçışından sonra yayınlanan gizli Suriye istihbarat belgelerine göre, yaklaşık 400 çocuk tutukluluk yılları boyunca muhaliflerin ailelerinden ayrılarak Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi, Daru’r Rahme Yetimhanesi ve Çocuk Köyleri de dahil olmak üzere dört yetimhaneye yerleştirildi.

 Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi bir televizyon röportajında, eski rejimin yıkılmasından önce 2015-2024 yılları arasında 27 çocuğun kendisiyle birlikte yetimhanede kaldığını ve güvenlik güçlerinin bu çocukları gizli notlarla şube mahzenlerinden yetimhaneye gönderdiğini itiraf etti. Güvenlik güçleri bu çocukları gizli emirlerle yetimhaneye gönderiyor, isimlerini değiştiriyor ve Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı'ndan yazılı onay almadıkça kimsenin onları ziyaret etmesine izin vermiyordu.

Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)

Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi Müdürü Meys Acib bir televizyon kanalında yayınlanan açıklamalarında, kompleksin geçmişte özel durumları olan çocukları kabul ettiğini ve devrik Devlet Başkanı’nın eşi Esma Esed'in bu çocukların dosyalarını bizzat takip ettiğini itiraf etti. Öte yandan SOS Çocuk Köyleri yetkilileri de 2014-2018 yılları arasında resmî belge ve kayıtları olmayan 139 çocuğu kabul ettiğini ve bunların çoğunu Esed'in yetkililerine iade ettiğini ve o dönemde bakanlıktan bu tür vakaların gönderilmemesini istediğini kabul etti.

Samir el-Kirbi, çocukların akıbetinin belirlenmesi ve halen hayatta olup olmadıkları ya da toplu mezarlara gömülüp gömülmedikleri konusunda, bu çocuklar için özel toplu mezarların varlığının söz konusu olmadığını vurguladı. El-Kirbi, “Bugüne kadar yaptığımız dikkatli araştırma ve incelemeler sonucunda çocuklar için toplu mezarların varlığına rastlamadık, ancak bu çocukların yetimhanelere ve çocuk derneklerine yönlendirildiğini kanıtlayan belge ve kanıtlara sahibiz. Kayıp Çocuklar Komitesi, gerçeği ortaya çıkarmak ve çocukların ailelerine ve yakınlarına adalet sağlamak amacıyla bu dosyaları ilgili bakanlıklarla paylaşıyor” ifadelerini kullandı.

 Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Mart 2011'den bu yana Suriye'de Esed rejimi tarafından en az 23 bin çocuğun öldürüldüğünü, bunlardan 190'ının işkence altında hayatını kaybettiğini ve 5 bin 200 çocuğun da zorla kaybedildiğini belgeledi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Hind Kabavat tarafından kurulan Kayıp Çocuklar Komitesi'nde Adalet, İçişleri ve Vakıflar bakanlıklarından birer temsilci ile devrik rejim döneminde kaybolan kişiler ve mahkûmlar konusunda çalışan sivil derneklerin başkanları yer alıyor.