Fas’tan 250 bin genci istihdam etme adımı

Uraş programı, 6 ila 24 aylık bir süreyi kapsıyor.

Fas Başbakanı Aziz Ahnuş. (MAP)
Fas Başbakanı Aziz Ahnuş. (MAP)
TT

Fas’tan 250 bin genci istihdam etme adımı

Fas Başbakanı Aziz Ahnuş. (MAP)
Fas Başbakanı Aziz Ahnuş. (MAP)

Fas yönetimi, Başbakan Aziz Ahnuş'un dün Rabat'ta, 2022-2023 döneminde, 6 ile 24 ay arasında bir süre için geçici atölyelerde 250 bin doğrudan iş gücü oluşturmayı hedefleyen ‘Uraş’ programını imzaladığını duyurdu.
Açıklamada genelgenin, programın etkinleştirilmesi için çalışmak üzere konuyla ilgili görevlendirilen bakanlara ve yüksek delegelere yönelik olduğu belirtildi.
Uraş programı iki bölümden oluşuyor. Programın en kapsamlı bölümü, belirlenen hedeflere ulaşmak için 2022 yılı sonuna kadar kademeli olarak devreye girecek olan geçici kamu çalıştaylarını kapsıyor. İkinci bölüm de ulusal düzeyde sürdürülebilir entegrasyonu desteklemek üzere yapılacak diğer çalıştaylardan oluşuyor.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
 “Sivil toplum dernekleri, kooperatifler ve alt yükleniciler tarafından aday gösterme ve iş sözleşmeleri yoluyla akdedilen iş sözleşmeleri çerçevesinde, özellikle Kovid-19 salgını nedeniyle işini kaybedenler ve iş bulmakta zorlanan kişiler için 2022 ve 2023 yıllarında uygulama dönemi boyunca yaklaşık 250 bin kişi bu programdan yararlanacaktır.”
Hükümet, 2022 yılı bütçesinde söz konusu program için 2,25 milyar dirhem (225 milyon dolar) ayırdı.
Programdan faydalanacak olanların toplam sayısının yaklaşık yüzde 80'ine yönelik düzenlenecek geçici kamu çalıştayları ile vatandaşların altyapı ihtiyaçlarına cevap verilmesi amaçlanıyor. Ayrıca yol yapımı, anıt ve kamu tesislerinin restorasyonu, ağaçlandırma ve yeşil alanların hazırlanması, çölleşme ile mücadele, arşivlerin dijitalleştirilmesi, kültürel ve sportif faaliyetler gibi kamu yararı ve sürdürülebilir kalkınma kapsamındaki geçici nitelikteki iş ve faaliyetlerin de uygulanması hedefleniyor.
Sürdürülebilir destek çalıştayları ile de programdan yararlananların yaklaşık yüzde 20'sine yönelik bir dizi program hayata geçirilmesi planlanıyor. Ayrıca program kapsamında okuryazarlık eğitimi, yaşlıların bakımı, spor ve kültürel faaliyetler, okul yemek hizmetleri ve sağlık hizmetleri gibi alanlarda ihtiyaç sahibi ailelere ve topluma yönelik hizmet verilmesi planlanıyor.
Uraş programında geçici kamu atölyelerinden yararlananları atölyede çalıştıkları dönemde asgari ücretten az olmamak kaydıyla aylık gelirden faydalanacaklar. (Asgari ücret ayda yaklaşık 280 ABD doları). Aynı zamanda, aile yardımı da dahil sosyal güvenceden yararlanma hakkı da elde edecekler. Programdan faydalananlar, benzer ekonomik faaliyetler çerçevesinde daha sonraki entegrasyon şansını artırmak için çalıştayların sonunda işletmeciden sertifika alabilecekler. Devlet, sosyal güvence ile ilgili olarak ücret, işveren payı ve iş kazası sigortası ile ilgili masrafları karşılayacak.
Sürdürülebilir Kapsayıcılığı Destekleme çalıştaylarından yararlananlar da asgari ücretten düşük olmamak kaydıyla, en az 24 aylık entegrasyon süresinden faydalanacaklar ve aile yardımı dahil olmak üzere sosyal güvenceye sahip olacaklar.
Ayrıca açıklamaya göre devlet, işletmecilere her bir yararlanıcı için 18 aylık süre için ayda bin 500 dirhem (yaklaşık 150 dolar) tutarında istihdamı teşvik edecek hibe verecek.
Uraş programı, 2021-2026 hükümet programını uygulama çerçevesinde hayata geçiriliyor ve çalışma fırsatlarına ulaşmakta zorlananlara yardım edilmesini hedefliyor. Tarım sektörü, kamu kurumları, yerel yönetimler ve eğitim kurumlarının yanı sıra sivil toplum kuruluşları kooperatifler ve özel sektör alt yüklenicileri aracılığıyla da bu amaca ulaşılması hedefleniyor.



Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

TT

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Almanya'nın Tel Aviv Büyükelçisi Steffen Seibert, Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukayı kırmaya çalışırken Akdeniz'de İsrail askerleri tarafından alkonulan aktivistlerin İsrail'e götürüldüğünü bildirdi.

Seibert X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Tüm yolcular donanma tarafından İsrail'e nakledildi ve donanma bize hepsinin güvende olduğunu teyit etti. İsrailli yetkililer, aktivistlerden ülkeyi terk etmelerini istedi. Bir Alman vatandaşı için konsolosluk yardımı teklif ettik” ifadelerini kullandı.

Madleen, günler süren yolculuğun ardından gece saatlerinde, varış noktası olan Gazze Şeridi'ne ulaşmadan kısa bir süre önce İsrail güçleri tarafından durduruldu.

Özgürlük Filosu Koalisyonu, uzun süredir İsrail ablukası altında olan Gazze Şeridi’ne yardım ulaştırmayı amaçlıyordu.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Madleen'in durdurulmasının, 2007 yılından bu yana Gazze Şeridi'ne uygulanan ve izinsiz gemilerin girişini engelleyen deniz ablukasına dayandığını belirtti.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından geminin durdurulmasının ardından yapılan açıklamada, “Madleen gemisindeki on iki aktivistin ve diğer tüm Filistinli tutukluların derhal serbest bırakılmasını, acımasız işgale ve ablukaya son verilmesini ve Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırılması için tüm sınır kapılarının derhal açılmasını talep ediyoruz” denildi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun yardım gemisi Madleen'in ‘güvenli bir şekilde İsrail kıyılarına doğru yol aldığını’ bildirdi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın X platformundaki hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, “Yolcuların kendi ülkelerine dönmeleri bekleniyor” ifadesi yer aldı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu yaptığı açıklamada, Madleen'in uluslararası sularda ‘İsrail ordusu tarafından saldırıya uğradığını ve engellendiğini’ belirtti.

Açıklamada, “Gemiye yasadışı bir şekilde çıkıldı, silahsız sivillerden oluşan mürettebatı kaçırıldı ve bebek maması, gıda ve tıbbi malzemeler de dahil olmak üzere hayat kurtarıcı temel yardım malzemelerine el konuldu” denildi.

Özgürlük Filosu Koalisyonu Koordinatörü Huveyda Araf, İsrail'in gemide bulunanları gözaltına almak için yasal yetkisi olmadığını söyledi.

Araf, “Gemideki gönüllüler İsrail'in yargı yetkisi altında değildir, yardım sağladıkları ya da yasadışı ablukayı kırdıkları için suçlanamazlar… Keyfi ve hukuksuz gözaltlarına derhal son verilmelidir” ifadelerini kullandı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Hiçbir şey bizi caydıramaz. Tekrar yelken açacağız. Kuşatma sona erene ve Filistin özgürleşene kadar durmayacağız. Bu el koyma uluslararası hukuku açıkça ihlal ediyor ve Gazze Şeridi'ne engelsiz insani erişim gerektiren Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) bağlayıcı kararlarına meydan okuyor.”

Aktivistler, İsrail'in Gazze Şeridi’ne engelsiz insani erişim sağlaması gerektiğini vurguluyor.

Ancak İsrail Dışişleri Bakanlığı, Gazze Şeridi açıklarındaki bölgenin 2007'den bu yana uygulanan deniz ablukası kapsamında izinsiz gemilere kapalı olduğunu ve Madleen'in bu nedenle durdurulduğunu belirtti.

Aktivistlerin İsrail kıyılarına ne zaman ulaşacakları ve ne zaman ülkelerine geri gönderilecekleri ise belirsizliğini koruyor.