Gizlice petrol satmak, ABD yaptırımlarının İran üzerindeki etkisini nasıl zayıflattı?

DMO’nun polisin ve hatta sıradan vatandaşların yozlaşmasının temellerini atan araçlar

İran, yaptırımlardan kaçmak ve petrol satmak için birçok taktik kullandı (AFP)
İran, yaptırımlardan kaçmak ve petrol satmak için birçok taktik kullandı (AFP)
TT

Gizlice petrol satmak, ABD yaptırımlarının İran üzerindeki etkisini nasıl zayıflattı?

İran, yaptırımlardan kaçmak ve petrol satmak için birçok taktik kullandı (AFP)
İran, yaptırımlardan kaçmak ve petrol satmak için birçok taktik kullandı (AFP)

Hüda Rauf
ABD'nin Kapsamlı Ortak Eylem Planı'ndan çekilmesinin ardından eski ABD Başkanı Donald Trump tarafından İran'a yeniden yaptırım uygulanmasıyla İran'ın ekonomik durumunun daha da kötüleştiği herkes tarafından biliniyordu. Bu durumun İran rejimini anlaşmayı yeniden canlandırılması ve Washington ile ortamı sakinleştirmeye itmek bir teşvik olacağı düşünülüyordu. Ancak yaşanan, anlaşmayı yeniden tesis etmek için Viyana'daki dolaylı görüşmeleri uzatan İran'ın ertelemesi ve manipülasyonuydu. Bu da İran'ın veya daha doğrusu içindeki bazı grupların, özellikle enerji ve petrol sektörüne yönelik yaptırımların devam etmesinden ve ardından kaçakçılığın ve gizli petrol satışının devam etmesinden yararlanıp yararlanmadığı sorusunu gündeme getirdi.
İran, yaptırımlardan kaçmak ve petrol satmak için birçok taktik kullandı. Bazı durumlarda, yaptırım uygulanan şirketler, çıkış limanlarını, varış limanlarını veya mal kaynaklarını gizlemeye çalıştılar. Ayrıca, gönderinin beyan edilen kimliğini değiştirmek için farklı mal gönderilerini karıştırmak, paravan şirketler aracılığıyla gerçek mal sahibini gizlemek, menşe belgeleri, faturalar, sigorta ve çeki listeleri gibi sevkiyat belgelerini değiştirmek, geminin otomatik takip sisteminin kapatılması ve böylece İran gemileri, demirlendiğinde geminin konumunu bildiren GPS sinyalinin kesilmesi İran’ın kullandığı taktikler arasında yer alıyor.
İran bunun yanı sıra gemiden gemiye transfer, yani belirli bir zamanda bir gemiden diğerine mal nakletmek yoluna da başvurdu. Bu, gemiler limandayken yapılabileceği gibi bu tankerler ayrıca izleme cihazlarını karıştırmak için Basra Körfezi'nde birkaç kez durabilir ve hatta bazıları faaliyetlerini ve nihai varış noktalarını gizlemek için AIS vericilerini ve alıcılarını kapatabilir.
Tüm bu araçlar, İran petrolünü karaborsada satan İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), polis ve hatta sıradan vatandaşlar da dahil olmak üzere yolsuzluğun temellerini attı. Bu da aşırılığı, şeffaflık eksikliğini ve rejimin kalbinde kök salmış yaygın yolsuzluğu derinleştirdi. İran şirketlerinin gerçek kimliklerinin gizlenmesi sonucu, şeffaf olmayan ticari ilişkilere taraf olan paravan şirketler kuruldu, bu nedenle Tahran, Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü FATF’a girmeyi reddediyor.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, gizli petrol satışının diğer tarafında, ABD tarafından uygulanan yaptırım sistemini baltalayan müşterileri var. Çin'in İran'dan satın aldığı karaborsadaki petrol hacminin çok büyük olduğunu görüyoruz. Bu durum, İran rejimine rezervlerini inşa etmek için ihtiyaç duyduğu dövizi sağlıyor.
Dünyanın dört bir yanındaki petrol tankerlerini uydu üzerinden izleyen TankerTrackers'ın raporuna göre İran, birçok noktaya petrol ihraç ediyor. Örneğin Hindistan, Trump yönetimi sırasında ABD'den yaptırımların süresi dolduktan sonra İran petrolü ithalatını önemli ölçüde azalttığı gerekçesiyle İran petrolünü ithal etmeye devam etmek için ABD'den muafiyet talep etmesine rağmen, rakamlar farklı bir hikaye anlatıyordu. Hindistan'ın İran petrolü ithalatı değişmedi.
Fars haber ajansı daha önce ABD yaptırımları kapsamında İran'ın petrolünü Çin'e ve diğer ülkelere gizlice ve ABD gözetiminden uzakta ihraç ettiğini doğrulamıştı. Fars ajansı ayrıca, İran'dan yapılan petrol sevkiyatlarının Malezya ve Endonezya bayrakları gibi diğer bayraklar altında hareket etmesi nedeniyle, denizcilik ve navigasyon izleme ajanslarının İran petrol sevkiyatlarını izleyemediğini iddia etti.
Bu nedenle, bu gizli hamleler, İran petrolüne bağımlı bazı ülkelerin petrolü gizlice satın almaya devam etmesine neden oldu. Bu da yaptırımların İran içindeki çıkar ağları üzerindeki etkisini hafifletti. Aynı zamanda Tahran'ın gizli satıştan faydalandığı sürece, Tahran'ın ertelemesini ve nükleer anlaşmaya uymamasını da kolaylaştırdı. Bu durum şu soruyu gündeme getiriyor: “Yaptırımlar kaldırılırsa İran, ilan ettiği hükümet kanallarına ek olarak gizli kanallar aracılığıyla da petrol satmaya devam edecek mi?”



Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)
TT

Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)

İran'ın kuzeybatısında pazartesi günü meydana gelen helikopter kazasında Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile birlikte hayatını kaybettiği açıklanan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tahran'ın İsrail ve Batı karşıtı politikalarının ateşli bir savunucusuydu.

Reisi, 60 yaşındaki Abdullahiyan’ı Ağustos 2021'de atadı.

2013'ten 2021'e kadar bu görevi yürüten Muhammed Cevad Zarif'in yerine geçmek gibi zor bir görevi vardı; Zarif, önde gelen aktif bir diplomat, akıcı bir İngilizce konuşan, uluslararası çevrelerde tanınan bir yüz ve İran'ın dış politikasını yöneten deneyimli bir isimdi.

İran devlet televizyonu Emir Abdullahiyan'ı, Tahran tarafından yönetilen ve Lübnan Hizbullah'ı, Filistinli Hamas ile İslami Cihad hareketleri ve Iraklı silahlı gruplar gibi İran'ın ezeli düşmanı İsrail karşıtı grupların yer aldığı "Direniş Ekseni'nden üst düzey bir diplomat" olarak tanıttı.

Emir Abdullahiyan atandığı gün yaptığı açıklamada, bu grupların "İran'ın müttefikleri" olduğunu ve "onları güçlendirmenin hükümetin gündeminde olduğunu" söyledi.

Kapsamlı geziler

Ekim 2023'te İsrail ile Hamas arasında Gazze'de savaşın başlamasından beri bölgeye yaptığı ziyaretleri yoğunlaştırdı. Tahran, İsrail'e karşı Filistin hareketini ve savaşın çıkmasına yol açan 7 Ekim 2023 operasyonuna desteğini gizlemedi, ancak aynı zamanda bu operasyonun içinde yer almadığını da vurguladı.

Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)

Geçtiğimiz nisan ayında, Tahran'ın Yahudi devletini sorumlu tuttuğu ve Şam'daki İran konsolosluk binasını yerle bir eden hava saldırısına karşılık olarak, İran'ın İsrail'e 300'den fazla insansız hava aracı ve füzeyle gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırıyı savundu.

İran'ın tepkisinin "meşru savunma ve uluslararası hukuk çerçevesinde" gerçekleştirildiğini söyledi.

Emir Abdullahiyan daha sonra İsrail'in İran'ın orta kesimindeki İsfahan eyaletine bir misilleme amaçlı saldırı düzenlediğine dair haberleri "çocuk oyuncağı" diyerek küçümsedi.

İzolasyonun Azaltılması

Mesleki kariyeri boyunca Devrim Muhafızları ile olan yakın ilişkileriyle tanınan Emir Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu olan Kudüs Gücü'nün komutanı ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan kariyeri boyunca Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu. Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu Kudüs Gücü'nün komutanı olan ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan, üç yıl boyunca İran'ın uluslararası sahnedeki izolasyonunu azaltmak ve ABD yaptırımlarının ülkesinin ekonomisi üzerindeki etkisini azaltmak için çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Çin'in himayesindeki bir anlaşma çerçevesinde Mart 2023'te Suudi Arabistan ile uzlaşmaya varılmasına yol açan süreçte kilit bir figür olmasa da İran'ın Arap komşularıyla ilişkilerin geliştirilmesinde rol oynadı.

1964 yılında Tahran'ın doğusundaki Damgan şehrinde doğan Abdullahiyan, 1991 yılında Tahran Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu.

1997-2001 yılları arasında Irak'ta ve 2007-2010 yılları arasında ise Bahreyn'de görev yaptı.

2011'den bu yana Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yaptı. Bu görevinde, Ali Ekber Salihi (Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın ikinci hükümetinde) ve Zarif (Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin ilk hükümetinde) gibi iki farklı bakanla çalıştı.

Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri) Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri)

Ancak 2016 yılında Zarif onu görevden aldı. Bu hareket muhafazakârlar tarafından, Ruhani ve bakanına yönelik büyük eleştiriler yapılmasına neden oldu.

ISNA'ya göre daha sonra Umman Büyükelçiliği görevini reddetti ve 2021 yılında Dışişleri Bakanlığı'na gelmeden önce, Meclis Başkanı'nın uluslararası işlerden sorumlu özel yardımcısı olarak çalışmaya başladı.

Emir Abdullahiyan, uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerini kısıtlayan 2015 anlaşmasının çökmesinin ardından, Washington'un 2018'de eski Başkan Donald Trump tarafından anlaşmadan çekilmesi sonrasında, İran'ın nükleer programına ilişkin müzakerelerin yeniden başlatılması çabalarına dahil oldu.