Sağlık Bakanlığı, güncel karantina ve izolasyon uygulamalarına ilişkin rehber yayımladı

Yaşlı bakım evleri, ceza infaz kurumları gibi yüksek riskli kişilere bakım verilen alanlarda kalan veya hizmet verenlerden, hatırlatma dozu olmamış, son 3 ay içinde Kovid-19 geçirmemiş veya aşısız yakın temaslı kişilere 10 gün karantina uygulanacak.

AA
AA
TT

Sağlık Bakanlığı, güncel karantina ve izolasyon uygulamalarına ilişkin rehber yayımladı

AA
AA

Sağlık Bakanlığınca yayımlanan rehbere göre, yaşlı bakım evleri, ceza infaz kurumları gibi yüksek riskli kişilere bakım verilen alanlarda kalan veya hizmet verenlerden hatırlatma dozu olmamış, son 3 ay içinde hastalığı geçirmemiş veya aşısız Kovid-19 yakın temaslı kişilere 10 gün karantina uygulanacak.
Bakanlıkça Kovid-19 rehberinin "Temaslı Takibi, Salgın Yönetimi, Evde Hasta İzlemi ve Filyasyon" bölümüne "Güncel Dönemde Covid-19 İlişkili İzolasyon ve Karantina Uygulamaları" rehberi de eklendi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında çarşamba günü düzenlenen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nda karantina ve izolasyon kurallarına ilişkin alınan yeni kararların düzenlendiği rehberde, yüksek riskli gruptaki kişilere bakım verilen alanlarda kalan veya hizmet verenlerin karantina sürelerine de yer verildi.
Buna göre, yüksek riskli kişilere (yaşlı bakım evleri, ceza infaz kurumları, immunsupresif hastalar vb. toplu yaşam alanları gibi) bakım verilen alanlarda görev yapan, hatırlatma dozu olmuş veya son 3 ay içinde hastalığı geçirmiş Kovid-19 yakın temaslı kişiler, karantina uygulanmasa bile 10 gün süreyle riskli gruba hizmet vermeyecek.

Bakım evleri ve ceza infaz kurumu gibi alanlarda kalan aşısız temaslı kişiler
Yaşlı bakım evleri, ceza infaz kurumları gibi yüksek riskli kişilere bakım verilen alanlarda kalan ve hizmet veren, hatırlatma dozu yapılmamış, son 3 ay içinde hastalığı geçirmemiş veya aşısız Kovid-19 temaslısı kişilerin karantina süresi ise 10 gün olacak.
Yüksek riskli kişilere hizmet veren kişiler, 7. günde karantina süreleri sonlanmış olsa bile 10 gün süreyle riskli gruba hizmet vermeyecek.
Ayrıca söz konusu alanlarda kalan veya hizmet verenlerden Kovid-19'u asemptomatik veya hafif geçiren kişilerin de izolasyon süresi 10 gün olarak önerildi.

"Yakın temaslılar 10 güne kadar maske, mesafeye azami dikkat etmeli"
Öte yandan hatırlama dozu yapılmış veya son 3 ay içinde hastalığı geçirmiş Kovid-19 yakın temaslı olan kişiler karantinaya alınmayacak, maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyarak, kendi semptomlarını da takip ederek günlük yaşamlarına devam edecek. Bu kişilerde semptom gelişmesi durumunda, semptom geliştiği gün PCR testi yapılacak.
Rehberde, karantina uygulanmasa bile kısmi risk nedeniyle yakın temaslı kişilerin 10 güne kadar maske ve mesafeye azami dikkat etmeleri gerektiği belirtildi.

Aşısız temaslı kişiler
Hatırlatma dozu yapılmamış, son 3 ay içinde hastalığı geçirmemiş veya aşısız kişilerden yakın temaslı olanlar, 7 gün karantinada kalacak. Karantina süresince semptom gelişmemesi halinde 7'nci günde test vermeden karantina sonlandırılacak.
Karantina boyunca herhangi bir semptom gelişmesi durumunda ise semptom geliştiği gün PCR testi yapılacak.

Kovid-19'u hafif geçirenlere 7 gün karantina uygulaması
Kovid-19'u asemptomatik veya hafif geçirenlerde de aşı durumuna bakılmaksızın semptomları olan kişiler semptom başlangıcından itibaren, semptomu olmayan kişiler ise ilk PCR testi için numune alınmasından itibaren 7 gün boyunca izolasyona alınacak. 7. günün sonunda semptomsuz veya hafif semptomlu olup son 24 saat içinde antipiretik almaksızın ateşi olmayan kişilerin izolasyonu PCR testi yapılmaksızın sonlandırılacak.
Bu kişilerin de kısmi risk nedeniyle 10 güne kadar maske ve mesafeye azami dikkat etmesi önem taşıyor.



Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
TT

Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)

Ciddi bir nüfus krizinin yaşandığı Japonya'da sorunun daha da kötüleştiğini bildiren bir veri daha açıklandı. 

İçişleri ve Haberleşme Bakanlığı, ülkedeki çocuk nüfusunun bu sene de düştüğünü bildirdi. 

14 yaş ve altındaki çocuklar 1 Nisan 2025'te 13,66 milyon olarak ölçüldü. Geçen sene bu rakam, 350 bin daha fazlaydı.

Dün kamuoyuna duyurulan veriler, bu trendin 44 yıldır kesintisiz sürdüğünü ortaya koyuyor.

Japonya'da toplam nüfusun yalnızca yüzde 11,1'ini çocuklar oluşturuyor. ABD'de bu oran yüzde 21,7, Çin'deyse 17,1. 

5 Mayıs'taki Çocuk Bayramı öncesinde yapılan bu açıklama, düşen doğum oranları ve hızla yaşlanan nüfusa dair endişeyi büyüttü. 

Nüfusun istikrarlı bir şekilde devamı için kadınların doğum ortalamasının 2,1 olması gerekiyor. Ancak Japonya'da bu rakam son yıllarda 1,3 civarında dolaşıyor. 

Bu da ölüm sayılarının doğumları geçmesiyle birlikte ülke nüfusunun azalmasına neden oluyor. Örneğin 2014'te 1,62 milyon kişinin öldüğü ülkedeki doğumlar, bu rakamın yarısından da azdı. 

Nüfusun yüzde 20'sinden fazlası da 65 yaşının üstünde. 

fdgh
"Nakizumo" ya da "ağlayan sumo bebek yarışması" diye bilinen geleneksel festivalde ringe çıkan bebekler arasında ilk ağlayan kazanıyor (Reuters)

Düşen nüfus; işgücü, ekonomi, toplumsal yapı ve sosyal yardım sistemindeki sorunların büyümesi anlamına geliyor.

Ülkedeki evlilik teşvik edilse de önceki seneye göre artış 10 binde kaldı. Boşanma rakamlarında da artış var. 

Uzmanlar nüfus düşüşünün en az 20-30 yıl daha sürmesini bekliyor. 2024'te 123,4 milyon olan Japonya nüfusunun 2065'te 88 milyona gerileyeceği tahmin ediliyor. 

Doğum oranlarının artırılması amacıyla 4 gün çalışma düzenine geçmek, evlilik ve çocuk teşviki, çocuk bakımevlerini artırmak gibi tedbirler alınıyor. Ancak hayat pahalılığı, düşük maaşlar, iş koşullarının zorluğu ve ülkenin yaşam alanlarının dar olması gibi sorunlar bu teşvikleri gölgeliyor. 

Bölgedeki Çin, Hong Kong, Tayvan, Güney Kore gibi ülkeler de benzer bir şekilde nüfus sorunuyla boğuşuyor. 

İspanya ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinde de aynı sıkıntı yaşansa da göç yoluyla çözüm bulunabilliyor.

Independent Türkçe, CNN, Reuters