Mısır ve Cezayir’den Tunus Cumhurbaşkanı’na: ‘Arap desteği’ sürüyor

Mısır Cumhurbaşkanı, Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra ile yaptığı görüşmede Cezayir Cumhurbaşkanı’ndan mektup aldı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı, Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra ile yaptığı görüşmede Cezayir Cumhurbaşkanı’ndan mektup aldı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır ve Cezayir’den Tunus Cumhurbaşkanı’na: ‘Arap desteği’ sürüyor

Mısır Cumhurbaşkanı, Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra ile yaptığı görüşmede Cezayir Cumhurbaşkanı’ndan mektup aldı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı, Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra ile yaptığı görüşmede Cezayir Cumhurbaşkanı’ndan mektup aldı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ve Cezayir dün, siyasi krizin yaşandığı Tunus’ta Cumhurbaşkanı Kays Said’e ‘Arap desteğini’ sürdürdüklerini ifade etti.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’dan aldığı mektup sonrasında, iki tarafın, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'e Arap desteğinin sürdürülmesi ve ülkede istikrarı sağlamak için aldığı önlemler ve yoğun çabaların önemine vurgu yaptığını belirtti. Said, geçtiğimiz Ekim ayında Necla Buden başkanlığında alternatif bir hükümet kurmadan önce 25 Temmuz’da parlamentonun çalışmalarını askıya alarak, hükümeti görevden almıştı.
Sisi, dün Kahire’de Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’nin de katılımıyla Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra'yı kabul etti. Mısır Dışişleri Bakanlığı Resmi Sözcüsü Büyükelçi Ahmed Hafız görüşmeye ilişkin şu açıklamada bulundu:
“İki bakan görüşme sırasında Mısır ve Cezayir arasındaki ikili ilişkilerin geldiği seviyeden duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Ayrıca önümüzdeki dönemde iki taraf arasındaki ekonomik ve yatırım ilişkilerini güçlendirmeye çalışmanın ve çeşitli alanlarda ikili iş birliğinin ve koordinasyonun sürdürülmesinin önemini vurguladılar. Taraflar, iki kardeş halkın taleplerine ve onları birleştiren tarihi bağlara dikkati çekerek iki ülke arasındaki ortak yüksek komitenin bir sonraki oturumu için yapılacak kapsamlı hazırlığın önemine işaret ettiler.”
Hafız'ın aktardığına göre görüşmede iki bakan, özellikle bölgede ardı ardına meydana gelen olayların yol açtığı çeşitli güvenlik sorunları doğrultusunda, Afrika Kıtası’nda barış, güvenlik ve refahı sağlama çabalarını geliştirmek için ortak Afrika eylemi çerçevesinde koordinasyonun yoğunlaştırılması gereğini vurguladılar. Bakanlar ayrıca, barışı korumanın önemine dikkat çektiler. Arap Birliği çerçevesinde ortak Arap eylem çabalarının ilerletilmesinin ve koordinasyonun sürdürülmesinin önemine işaret edilen görüşmede bölgenin tüm meseleleri ve ortak çıkar konuları üzerinde yakın istişare ve koordinasyonu sürdürme konusunda anlaşma sağlandı.
Şukri toplantıda ayrıca bölgedeki bir dizi mesele ve Libya dosyasındaki gelişmeler de dahil olmak üzere her iki tarafı ilgilendiren başlıklar ve mevcut krizden çıkması için Libya çözümünü desteklemek noktasında çalışmanın önemini vurguladı. Aynı zamanda, kardeş Libya halkının güvenlik, istikrar ve refah özlemlerini gerçekleştirmek için, Libya'ya yönelik her türden dış müdahalenin durdurulması ve tüm yabancı güçlerin yanı sıra paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların Libya topraklarından çıkmasının mühim olduğunun altını çizdi. Görüşmede Libya’nın yanı sıra Sudan, Mali, Sahel ve Sahra’daki gelişmeler de ele alındı.

Cezayir’de düzenlenecek Arap Birliği Zirvesi
Diğer yandan, Arap Birliği Genel Sekreterliği’nden bir heyet dün iki gün sürecek Cezayir ziyaretine başladı. Ziyaretle, bir sonraki Arap Birliği’ne ev sahipliği yapacak Cezayir’de hazırlıkların denetlenmesi için görevli Cezayir Ulusal Komitesi’nin temsilcileriyle bir araya gelmek, tüm üye ülkelerin katılımını kolaylaştırmak ve Cezayir makamları tarafından yapılan hazırlıkların incelemesi amaçlanıyor. Arap Birliği tarafından dün akşam yapılan açıklamada, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt'ın dün Kahire’de Lamamra ile görüştüğü ve Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Hüsam Zeki’nin Cezayir’i ziyaret eden heyete başkanlık ettiği aktarıldı. Açıklamada, Gayt ve Lamamra arasında gerçekleşen görüşmede, genel olarak Arap bölgesindeki durumun gözden geçirildiği kaydedildi. Ayrıca, Cezayir’in ev sahipliğinde gerçekleşecek Arap Birliği Zirvesi’nin başarısını güvence altına almak için hazırlıkların ele alındığı aktarıldı.



Humus'taki Aleviler verilen güvencelere rağmen güvenlik operasyonları nedeniyle endişeli

Humus'un ez-Zehra mahallesinde tanklarla devriye gezen Suriye’deki yeni yönetime bağlı savaşçılar (AFP)
Humus'un ez-Zehra mahallesinde tanklarla devriye gezen Suriye’deki yeni yönetime bağlı savaşçılar (AFP)
TT

Humus'taki Aleviler verilen güvencelere rağmen güvenlik operasyonları nedeniyle endişeli

Humus'un ez-Zehra mahallesinde tanklarla devriye gezen Suriye’deki yeni yönetime bağlı savaşçılar (AFP)
Humus'un ez-Zehra mahallesinde tanklarla devriye gezen Suriye’deki yeni yönetime bağlı savaşçılar (AFP)

Suriye'nin üçüncü büyük kenti Humus'ta, devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed'in mensubu olduğu Alevi toplumu, yeni yetkililerin ‘rejim kalıntılarını’ aramak için mahallelerinde günlerdir sürdürdüğü ve yüzlerce kişinin gözaltına alındığı güvenlik operasyonları nedeniyle endişeli.

Humus'un merkezindeki çarşı, kurşunlarla delik deşik edilmiş binaların arasında satıcılardan meyve ve sebze almaya gelen insanlarla dolup taşıyor. Ancak Alevilerin çoğunlukta olduğu mahallelerin girişlerinde, bu hafta sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından yeni kurulan kontrol noktalarında askeri üniformalı silahlı adamlar duruyor.

Humus'un Alevi bölgelerinin bazı sakinleri AFP'ye, genç erkeklerin hatta silahlarını teslim eden askerlerin bile gözaltına alındığını söyledi.

AFP'nin konuştuğu tüm kişiler güvenlik kaygıları nedeniyle isimlerinin açıklanmamasını istedi.

Şehirdeki iki kişi, kontrol noktasındaki silahlı adamların insanlara mezheplerini sorması üzerine bölge sakinlerinin şikâyeti sonrası bir kontrol noktasının kaldırıldığını belirtti.

Alevilerin çoğunlukta olduğu ez-Zehra mahallesinin bir sakini, “Şu ana kadar yaşadığımız ve hissettiğimiz şey korkunun gerçekliğiydi. İlk başlarda münferit vakalardı, ancak şimdi çok sayıda olduğu için böyle adlandırılamaz” ifadelerini kullandı.

Humus'ta bir kontrol noktasında nöbet tutan Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçleri (AFP)Humus'ta bir kontrol noktasında nöbet tutan Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçleri (AFP)

‘Büyük çoğunluk sivil’

Suriye'deki yeni yönetim 8 Aralık'ta iktidara geldiğinden beri azınlıklara güven vermeye çalışıyor. Ancak Aleviler, Esed ailesiyle olan uzun süreli ilişkileri nedeniyle kendilerine karşı bir tepki oluşmasından korkuyor. Yetkililer ise herhangi bir ihlal olduğunu reddetti.

Humus vilayetinden eski bir Halk Meclisi üyesi olan Şehade Meyhub, ez-Zehra mahallesi sakinleri tarafından bildirilen yüzlerce ihlal ve gözaltına alınmayı belgelediğini kaydetti.

AFP'ye, “Şu ana kadar elimde ez-Zehra mahallesinde gözaltına alınan 600 kişinin ismi var” diyen Meyhub, Humus kentinin tamamında ‘gözaltına alınanların sayısının bin 380’i aştığını’ ifade etti.

Meyhub, gözaltına alınanlar arasında ‘yerleşim merkezlerine müracaat etmiş emekli tuğgeneraller ve albaylar olduğunu, ancak en büyük oranın zorunlu hizmette bulunan siviller ve askerler olduğunu’ belirtti.

Esed'i deviren yeni yönetim Suriye'nin çeşitli kentlerinde uzlaşma merkezleri açarak, eski askerleri silahlarını teslim etmeye davet etti.

Meyhub, kentin es-Sebil mahallesinde bir grup subayın eşleri ve çocuklarının önünde dövüldüğünü söyledi.

Humus'taki yetkililerin vatandaşların şikâyetlerine yanıt verdiğini ve gözaltına alınanları kısa süre içinde serbest bırakma sözü verdiğini belirten Meyhub, ihlallerin arkasında Heyetu Tahriru’ş-Şam'a (HTŞ) bağlı bazı grupların olduğunu ifade etti.

Ez-Zehra mahallesindeki bir başka adam AFP'ye, eski bir asker olan oğlundan geçen hafta Hama kırsalındaki bir kontrol noktasında gözaltına alındığından beri haber alamadığını söyledi.

Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçlerinden biri Humus'taki kontrol noktasında motosikletli bir adamın kimliğini kontrol ediyor. (AFP)Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçlerinden biri Humus'taki kontrol noktasında motosikletli bir adamın kimliğini kontrol ediyor. (AFP)

‘Öfke’

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Direktörü Rami Abdurrahman geçen hafta AFP'ye yaptığı açıklamada, Humus kenti ve kırsalında çoğunluğu Alevi olan en az bin 800 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.

Esed'in devrilmesinden bu yana Alevilere yönelik şiddet Suriye genelinde artışa geçti. SOHR o tarihten bu yana çoğunluğu Humus ve Hama vilayetlerinde olmak üzere 150 Alevinin öldürüldüğünü kaydetti.

Çatışmaların başladığı 2011 yılında Humus, insanların gösteri yapmak için sokaklara döküldüğü ilk şehirlerden biri olduğu için ‘devrimin başkenti’ olarak adlandırılmıştı. Özellikle bu şehirdeki protestolar sert bir şekilde bastırıldı ve mezhepsel şiddet savaş sırasında zirveye ulaştı. Humus'ta Sünni Müslümanların çoğunlukta olmasının yanı sıra Alevi ve Hıristiyan azınlık da bulunuyor.

Son günlerde internette dolaşan videolarda silahlı kişilerin Humus'ta erkekleri topladığı ve onlara çömelmelerini emrettiği görüldü.

AFP bu videoların hepsini doğrulayamadı, ancak kendisini bazı tutuklularla konuşurken kayda alan 21 yaşındaki HTŞ üyesi Muhammed Ebu Ali ile konuştu.

Ebu Ali AFP'ye, “Videoda görünenler suçlular ve şebbihalar... Savaşın ilk yıllarında Humus'ta katliamlar yaptılar. Onları yakaladık ve ilgili makamlara teslim ettik” şeklinde konuştu.

Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçlerinden biri Humus'taki kontrol noktasında sürücülerin kimliklerini kontrol ediyor. (AFP)Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçlerinden biri Humus'taki kontrol noktasında sürücülerin kimliklerini kontrol ediyor. (AFP)

‘Savaştan yorulduk’

Humus'ta Ebu Yusuf kod adlı bir HTŞ yetkilisi, İçişleri Bakanlığı personelinin kentteki tarama operasyonları sırasında ‘üç silah zulası bulduğunu ve onlarca aranan ismi gözaltına aldığını’ söyledi.

Humus'taki Kamu Güvenliği Departmanı pazartesi günü, kentin mahallelerinde beş gün süren tarama operasyonunun sona erdiğini duyurdu. Ancak HTŞ yetkilisi tarama operasyonunun devam ettiğini ve bölgenin ‘rejim kalıntılarından tamamen temizlenmediğini’ söyledi. Yetkili, “Sünni, Alevi, Hıristiyan fark etmeksizin herkes için güvenlik ve emniyet istiyoruz” dedi.

Şehrin başka bir yerinde, 2012 yılında rejim ordusu tarafından ele geçirilen muhaliflerin kalesi Baba Amr mahallesinin yol kenarları yıkıntılarla dolu. Evlerin duvarlarında ve kapılarında kurşun izleri var.

On yıl önce Lübnan'a kaçan 46 yaşındaki Fayez el-Cemal, eşi ve yedi çocuğuyla birlikte evlerine döndüğünde evlerini yıkılmış, kapıları ve pencereleri olmayan bir halde bulmuş.

El-Cemal, yıkılan binalar arasında komşularının ve arkadaşlarının öldürüldüğü yerleri işaret ediyor ama intikam almak istemiyor. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre el-Cemal, “Savaştan ve aşağılanmaktan bıktık. Biz sadece herkesin kendi hayatını yaşayabilmesini istiyoruz. Biz mezhepçiliğe karşıyız” ifadelerini kullandı.