Türkiye ile BAE merkez bankaları arasında swap anlaşması imzalandı

Swap anlaşmasının nominal büyüklüğü karşılıklı olarak 18 milyar dirhem ve 64 milyar lira düzeyinde gerçekleşti

AA
AA
TT

Türkiye ile BAE merkez bankaları arasında swap anlaşması imzalandı

AA
AA

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Merkez Bankası arasında ikili para takası (swap) anlaşması imzalandı.
TCMB'den yapılan duyuruya göre, swap anlaşmasının nominal büyüklüğü karşılıklı olarak 18 milyar BAE dirhemi ve 64 milyar lira düzeyinde gerçekleşti.
İki ülke arasında karşılıklı ticaretin geliştirilmesi yoluyla finansal iş birliğinin daha da güçlendirilmesi amacını taşıyan anlaşma 3 yıl geçerli olacak.
BAE Merkez Bankası Başkanı Khaled Mohamed Balama ile TCMB Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu tarafından imzalanan anlaşma, karşılıklı mutabakatla uzatılabilecek.
Açıklamada görüşlerine yer verilen TCMB Başkanı Kavcıoğlu, anlaşmanın, iki ülke merkez bankasının, ülkeleri arasındaki ekonomik ve mali ilişkilerin geliştirilmesi için yerel para birimleri üzerinden karşılıklı ticaretin derinleştirilmesine yönelik kararlılığını gösterdiğini ifade etti.
BAE Merkez Bankası Başkanı Balama ise "Bu anlaşma her iki ülkenin finansal konularda, özellikle de iki ülke arasındaki ticaret ve yatırımlar alanında ikili iş birliğini artırma iradesinin bir göstergesidir." değerlendirmesini yaptı.



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters