AB'den İsrail'e Filistinlileri evlerinden çıkarmayı ve yeni yerleşim inşasını durdurma çağrısı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

AB'den İsrail'e Filistinlileri evlerinden çıkarmayı ve yeni yerleşim inşasını durdurma çağrısı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Avrupa Birliği (AB) İsrail'den, Filistinlileri evlerinden tahliye etme, evleri yıkma ve yeni yasa dışı yerleşimler inşa etme faaliyetlerini durdurmasını istedi.
AB Dış İlişkiler Servisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah ve Silvan mahallelerinde on yıllardır yaşayan Filistinlileri evlerinden tahliye etmeye devam etmesinin, sahadaki tansiyonu yükseltme ve Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria'da endişe verici biçimde artan sayıda yıkım ve tahliye eğilimine katkıda bulunacağı belirtildi.
Açıklamada İsrail'in 17 Ocak'ta işgal altındaki Doğu Kudüs'teki toprakları içeren "Aşağı Su Kemeri Planı" için Har Homa ve Givat Hamatos arasında 1450'den fazla yeni yerleşim inşa planı kararı aldığı anımsatılarak, "AB, İsrail'i, Kudüs'ün her iki devletin gelecekteki başkenti olma olasılığını daha da baltalayacak bu planı ve tüm yerleşim faaliyetlerini durdurmaya çağırıyor" denildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Yerleşimin genişletilmesi, yıkımlar ve tahliyeler uluslararası hukuka göre yasa dışıdır. Gerginliği artırıyorlar, iki devletli çözümün uygulanabilirliğini tehdit ediyorlar ve kalıcı bir barış umutlarını azaltıyorlar. AB, barış sürecinin yeniden başlatılmasına giden yolun bir an önce açılması için taraflara tam destek vermeye hazırdır."
İsrail polisi, Kudüs Belediyesinin Filistinli Salihiye ailesinin Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah Mahallesi'nde bulunan evleri hakkındaki istimlak kararı üzerine dün sabah önce aile fertlerini gözaltına almış, ardından belediye ekiplerince evin yıkımı gerçekleştirilmişti.
İsrail, uluslararası tepkilere rağmen, Şeyh Cerrah ve Silvan mahalleleri başta olmak üzere Doğu Kudüs'te Yahudi yerleşim birimlerini genişletme çabasıyla çok sayıda Filistinlinin evini yıkmayı sürdürüyor.



Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
TT

Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)

Fransız bir diplomatik kaynak dün, İran'da bisikletle turistik gezi yapan bir Fransız gencin 16 Haziran'dan beri ailesiyle iletişime geçmediğini ve bu durumun “endişe verici” olduğunu söyledi.

Sosyal medyada yayınlanan bir kayıp ihbarıyla ilgili soruya yanıt veren kaynak, “Bu kayıp endişe verici. Aileyle bu konuda temas halindeyiz” dedi. Dışişleri Bakanlığı'nın Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri konusunda tavsiyede bulunduğunu, çünkü Tahran'ın "Batılıları rehin tutma konusunda kasıtlı bir politika" izlediğini belirtti.

Instagram'da yayınlanan bildiride, 18 yaşındaki Linart Monterlos'un Alman vatandaşı da olduğu belirtildi.

Kaynak, Fransız gencin İran'da İsrail adına casusluk yaptığı iddiasıyla son zamanlarda gözaltına alınan Avrupalılar arasında olup olmadığını açıklamadı.

Diplomatik kaynak, İran'ın “Fransız vatandaşlarını geçiş sırasında hedef aldığını, casuslukla suçlayarak korkunç koşullarda gözaltında tuttuğunu, bazılarının uluslararası hukukta işkence olarak tanımlanan muameleye maruz kaldığını” vurguladı.

Kaynak, “Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri tavsiye ediliyor” ve “İran'da bulunanların, tutuklanma ve keyfi gözaltı tehlikesi nedeniyle İran topraklarını derhal terk etmeleri tavsiye ediliyor” dedi.

Paris perşembe günü, üç yıldır tutuklu bulunan ve idam cezasıyla karşı karşıya olan Fransız vatandaşlarının serbest bırakılmaması halinde, İran'a uluslararası yaptırımları yeniden uygulayacağı tehdidinde bulundu.

İranlı yetkililer, Mayıs 2022'de bir turistik gezi sırasında Cecile Koller ve Jacques Barry'i gözaltına aldı ve onları “Mossad için casusluk yapmak”, “rejimi devirmek için komplo kurmak” ve “ülkeyi yozlaştırmak” ile suçladı. Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre bu üç suçun cezası idamdır. İran'ın resmi basın organlarında bu konuyla ilgili herhangi bir haber yer almadı.

Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron perşembe günü yaptığı açıklamada, İran'ın Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bu konuyu görüşeceğini ve karşı önlemler almayı da göz ardı etmediğini belirtti.

Macron, gazetecilere verdiği demeçte, bunun “Fransa'ya yönelik bir provokasyon, saldırganlık” ve “Fransa için kabul edilemez” olduğunu ifade etti.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, perşembe günü Paris'te gazetecilere yaptığı açıklamada, "Derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Bu bizim en büyük önceliğimizdir" dedi.

AFP’nin haberine atıfta bulunarak, bakan, "Eğer bu suçlamalarla karşı karşıya oldukları doğrulanırsa, bu suçlamaları haksız ve temelsiz olarak değerlendiriyoruz." dedi.

İran Devrim Muhafızları, son birkaç yılda çoğu casuslukla ilgili suçlamalarla onlarca yabancı uyruklu ve çifte vatandaşı gözaltına aldı.

İnsan hakları grupları ve Batılı ülkeler, Tahran'ı yabancı tutukluları pazarlık kozu olarak kullanmakla suçluyor, İran ise bu suçlamayı reddediyor.

Fransa, son aylarda İran'a yönelik söylemini sertleştirdi; özellikle de İran'ın nükleer programı, Rusya'ya verdiği destek ve Avrupa vatandaşlarını gözaltına alması konusunda.