Tahiti açıklarında büyük mercan resifi keşfedildi

Tahiti açıklarında büyük mercan resifi keşfedildi
TT

Tahiti açıklarında büyük mercan resifi keşfedildi

Tahiti açıklarında büyük mercan resifi keşfedildi

Bilim insanları Fransız Polinezyası'nın en büyük adası Tahiti'de sağlıklı büyük bir mercan resifi keşfetti.
UNESCO'dan yapılan açıklamada, dünyanın en büyük resiflerinden birinin Tahiti Adası açıklarında 30 metre derinlikte bulunduğu belirtildi.
Pembe gül şeklindeki mercanların kusursuz durumda olduğu ve büyük bir alanı kapladığı belirtilen açıklamada, mercanların küresel iklim değişikliği nedeniyle tehlike altında olması nedeniyle böyle bir keşfin önemli olduğuna dikkat çekildi.
Açıklamada, resifin üç kilometre uzunluğunda ve 30 ila 65 metre genişliğinde olduğu, resifteki bazı mercanların çapının 2 metreden fazla olduğu kaydedildi.

İnceleme altına alındı
UNESCO'nun da desteklediği bilim insanları, 21 Kasım'da adada yaptıkları araştırmayla resifi keşfetti. Resifte toplam 200 saat dalış yapan grup, kayalığın etrafına sıcaklık sensörleri yerleştirerek resifin neden iklim değişikliğinden doğrudan etkilenmediği üzerine araştırma başlattı.
Yerkürede mercan resiflerinin büyük kısmı suyun 25 metreye kadar olan derinliklerinde oluşurken, Tahiti'deki resif, 30 ila 120 metre altındaki alacakaranlık yüzeyde yer alıyor.
Fransız Polinezyası'nda yüzeye daha yakın bulunan mercanlar 2019'da ağarmaya başlamıştı.



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space