Akile Salih, Libya’daki siyasi ve anayasal sahnede karışıklığa neden oldu

TM Başkanı Akile Salih, mevcut hükümetin feshedilmesini, görevi kötüye kullanmaktan soruşturulmasını ve yeni bir anayasa hazırlama biriminin oluşturulmasını talep etti.

Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih mevcut hükümetin ve anayasa hazırlama biriminin feshedilerek bunlara alternatif birimler oluşturulmasını istedi. (AFP)
Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih mevcut hükümetin ve anayasa hazırlama biriminin feshedilerek bunlara alternatif birimler oluşturulmasını istedi. (AFP)
TT

Akile Salih, Libya’daki siyasi ve anayasal sahnede karışıklığa neden oldu

Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih mevcut hükümetin ve anayasa hazırlama biriminin feshedilerek bunlara alternatif birimler oluşturulmasını istedi. (AFP)
Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih mevcut hükümetin ve anayasa hazırlama biriminin feshedilerek bunlara alternatif birimler oluşturulmasını istedi. (AFP)

Zayed Hediyye
Libya Temsilciler Meclisi, seçim sürecinin geçen yılın sonlarında sekteye uğraması ardından harekete geçti. Seçim sürecini kurtarma yönünde son dokunuşlarını yaptığı yeni yol haritasının özelliklerine ilişkin açıklamada bulundu. Ancak konuya dair belirsizlikler sürüyor. Temsilciler Meclisi ve Yüksek Komisyon'dan kaynaklar ise seçimlerin önümüzdeki yaz, Haziran - Ağustos ayları arasında düzenleneceği görüşündeler.  
Mevcut hükümet ve Anayasa Kurucu Heyeti’ne ilişkin siyasi ve anayasal bir krizi ateşleyen Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, bu kurumların bir an önce feshedilerek alternatiflerinin kurulması gerektiğini vurguladı. Bu açıklamalar; mevcut krize siyasi bir çözümün yollarını engelleme ve kartları karıştırma girişimi, aynı zamanda ülkenin birlik ve istikrarına yönelik açık bir tehdit olarak değerlendirildi.   

Dört yönlü yeni harita
Libya Temsilciler Meclisi salı günü düzenlenen oturumunda, seçim sürecindeki engelleri aşma yönünde üzerinde çalıştığı yeni yol haritası için Yüksek Komisyon ile koordineli bir şekilde dört ana hat belirledi. Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) kaderinin belirleneceği oturum en az bir hafta için ertelenmişti.

Yol Haritası Komisyonu Başkanı Nasreddin Muhenna, söz konusu oturumda yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Komisyon, şu an genel seçimleri destekleme yönünde anayasa, yürütme organı, güvenlik ve ulusal uzlaşı olmak üzere dört temel üzerine duruyor. Trablus'taki Anayasa Kurucu Heyeti ve aynı zamanda bu birimin yayınladığı taslak karşıtları ile Bingazi’de bir araya gelen Komisyon, bu taslağı değerlendirmenin artık mümkün olmadığı kanaatine vardı. Bu nedenle bir sonraki oturumda, ülke için yeni bir anayasa taslağının hazırlanmasına ilişkin çeşitli öneriler sunulacak. Yürütme organı konusu, Yol Haritası Komisyonu’nun karşı karşıya kaldığı en kolay dosya sayılıyor. Zira Libya Siyasi Diyalog Forumu tarafından onaylanan önceki haritada, UBH yetkilerinin yanı sıra görevinin bitiş tarihi de belirtilmişti. Yeni bir yürütme organının oluşturulması meselesi, bir bütün olarak Meclis’e bırakılmıştır. Milletvekillerinin önerileri değerlendirildikten sonra yeni hükümetin kurulması için oylama yapılabilir.”

En az 6 ay
Libya Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayih, seçimlerin muntazam bir şekilde yeniden organize edilmesi için komisyonun 6 ila 8 ay süreye ihtiyacı olduğunu öne sürdü.
Tobruk'taki Temsilciler Meclisi'nde söz alan Başkan Sayih’İn açıklaması şöyle oldu:
“Geçtiğimiz 24 Aralık'ta, yani devlet başkanlığı ve milletvekili seçimleri iptal edildiğinde yaşananların tekrarlanmaması için seçim yasalarının acilen gözden geçirilmesi gerekiyor. Devlet başkanlığı seçimlerinde yarışacak adayların dosyalarına ilişkin temyiz kurulları tarafından verilen kararlar, Temsilciler Meclisi'nin Devlet Başkanı Seçim Kanunu'nda yer alan adaylık şartlarına ilişkin hükümleriyle çelişmesi açısından seçimlerin önündeki en büyük engeli teşkil etmişti. Kabul edilmeyenlerin tamamı, yargı kararlarıyla adaylığa geri döndü.”
Diğer yandan Akile Salih, Yol Haritası Komisyonu’nu Başsavcı es-Sadik es-Sur, Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu ve seçim sürecine ilişkin diğer taraflarla iletişime geçmeye, nihai raporu ocak ayı öncesinde meclise sunmaya çağırdı.
Salih, komisyonu seçimlerin gerçekleşmesine yönelik engellerin kaldırılması için gerekli aşamaları belirli bir yol haritası doğrultusunda netleştirmeye, seçimlerin yeniden düzenlenmesi için bir tarih belirlemeye çağırdı.

Siyasi ve anayasal kriz
Akile Salih, Pazartesi günü Temsilciler Meclisi’nde yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“UBH’nin görev süresi, güvenin geri çekilmesi kararıyla son verilmiş, belirlenen süre 24 Aralık'ta sona ermiştir. Başsavcı, göreve başladığı günden bu yana bu hükümetin harcamalarını araştırıyor. Bu soruşturmalar, UBH’nin yetkiyi kötüye kullanmasını da kapsamalı. Trablus Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir, Başsavcı Sadik es-Sur ve denetleyici makamlar, Temsilciler Meclisi'nin önceden onayı olmadan hükümete fon aktarmayacaktır.”
Salih, kendi deyimiyle ülkedeki pek çok taraf tarafından kabul edilmeyen anayasaya alternatif olarak yeni bir anayasa hazırlamak için Libya, Trablus, Sirenayka ve Fizan olmak üzere üç bölgeyi kapsayacak yeni bir anayasa komitesinin kurulmasını talep etti.

Kişisel görüş
UBH ise Akile Salih’in söz konusu talebine Sözcüsü Muhammed Hammude’nin okuduğu bildiri ile yanıt verdi:
“Akile Salih’in görev süresinin sona erdiğine dair açıklamaları, parlamentonun takındığı resmi bir tutum değildir. Üyeleri için bağlayıcılığı yoktur. Bu açıklamalar, onun kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Zira çok sayıda milletvekili, onun bu tutumuna katılmamaktadır. Nitekim bu hükümet, uluslararası himayedeki yol haritası mucibince siyasi anlaşma kapsamında teşkil edilmiştir.” 
Hükümetin iktidarın devrine karşı olduğunu vurgulayan Hammude, hükümetin genel seçimlerin ardından seçilmiş bir otoriteye devredileceğini bildirdi.

Paralel kurumlar
Anayasanın Hazırlanmasından Sorumlu Kurucu Heyet Başkanı el-Ceylani Erhuma ise Akile Salih’in ülke için yeni bir anayasa hazırlamak üzere yerel, Arap ve uluslararası uzmanların desteğiyle söz konusu bölgeyi temsil eden 30 kişilik bir komite kurma talebini reddetti. Erhuma, konuyla ilgili şu açıklamada bulundu:
“Akile Salih’in ifadeleri, ülkede yeni bir anayasal krizin oluşmasına yol açacaktır. Zira heyetin hukuki statüsüne el değilmesi, meşruiyetten yoksun paralel kurumların oluşmasına ve krizin uzamasına yol açacaktır. Temsilciler Meclisi'nin görevi, anayasa taslağına dair referanduma dek geçiş dönemini yönetmekle sınırlıdır. Komisyon’un 2017’de tamamladığı anayasa taslağı, gerekli çoğunluğu aşan bir çoğunluk tarafından oylanmıştı. Böylece bunu kabul veya reddetme hakkı, yalnızca Libya halkının eline geçmiştir. İç veya dış herhangi bir oluşumun kurucu organın anayasal yetkisini ihlal etme hakkı yoktur. Temsilciler Meclisi Başkanı veya başka bir taraf, seçilmiş kurucu organın yasal statüsünü etkileme yetkisine sahip değildir.”
 
Anayasa Komisyonu üyesi İdris Bufayed ise açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Başsavcı es-Sadik es-Sur ve İdari Kontrol Birimi Başkanı Akile Salih’i durdurmalı ve hakkında soruşturma başlatmalıdır. Zira Salih’in söz konusu açıklamaları, Anayasa Bildirgesi'nin ciddi bir ihlali, hukuka karşı bir darbe niteliğindedir. İmzası ve mührü ile çıkarılan kusurlu kanun da buna dahildir. Başsavcı es-Sadik es-Sur ve İdari Kontrol Birimi Başkanı, Salih’i derhal görevden almalıdır. Üzerindeki dokunulmazlık kaldırılmalı, anayasayı ihlal etmek, devleti aşırı tehlikeye maruz bırakmak suçlamasıyla aleyhinde soruşturma açılmalıdır.”



Dürzi liderliğinde gerilim: Suveyda’da ‘darbe girişimi’ iddiasıyla din adamları gözaltına alındı

Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
TT

Dürzi liderliğinde gerilim: Suveyda’da ‘darbe girişimi’ iddiasıyla din adamları gözaltına alındı

Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)

Şarku’l Avsat’a konuşan Suriye’nin Suveyda şehrinden Dürzi kaynaklar, Ulusal Muhafızlar’ın yaklaşık 10 kişiye yönelik tutuklama operasyonunun, Suriyeli Dürzilerin ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri'nin politikalarına ve projelerine karşı ‘darbe’ girişiminde bulunmak amacıyla ve ‘paralel bir akım’ oluşturmaya çalıştığı suçlaması çerçevesinde gerçekleştirildiğini açıkladılar. Kaynaklar, Suveyda’da ‘çatışma’ çıkmasından endişe duyduklarını ifade ettiler.

Kimliklerinin açıklanmamasını tercih eden yerel kaynaklar, ‘Ulusal Muhafızlar’ın, şehirde gerginliğin yüksek ve güvenlik önlemlerinin yoğun olduğu bir ortamda cumartesi günü geniş çaplı bir tutuklama kampanyası başlattığını’ söylediler.

Tutuklananlar arasında din adamı Şeyh Raid el-Mutni, Asım Ebu Fahr, Gandi Ebu Fahr ve Zeydan ailesinin bazı fertleri de vardı. Kaynaklar, Zeydan ailesinin Dürzi lider Leys el-Belus’un amcaları olduğunu belirtirken, Mutni ve Ebu Fahr ailelerinin kalabalık Dürzi aileler olduklarını ve ‘bu tutuklamaların Dürzi-Dürzi iç savaşının patlak vermesine yol açabileceğinden korkulduğunu aktardılar.


Batı Şeria'daki operasyonlarına devam eden İsrail ordusu Gazze'de Gazi Hamad'ın oğlunu öldürdü

Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
TT

Batı Şeria'daki operasyonlarına devam eden İsrail ordusu Gazze'de Gazi Hamad'ın oğlunu öldürdü

Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)

İşgalci İsrail ordusu, Tubas’tan güçlerini çekmesine rağmen dün Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde saldırılarına devam etti ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta silahlı dört unsurun öldürüldüğünü duyurdu.

Batı Şeria'nın Salfit, Beytullahim, El Halil, Nablus ve Ramallah şehirlerinde çok sayıda Filistinliyi gözaltına alan işgalci İsrail ordusu, Cenin Mülteci Kampı’nda 24 evi yıkmaya başladı. Cenin'in Barta’a beldesinde beş Filistinliden oluşan bir hücrenin üyelerini gözaltına aldığını duyuran İsrail ordusu, bu kişilerin yakında bir eylem hazırlığında olduğunu iddia etti.

İşgalci İsrail ordusu, Genel Güvenlik Servisi (Şabak) ve İsrail polisi tarafından yapılan ortak açıklamada, Yamam Özel Birimi’nin Menaşi Tugayı’ndan gelen ve Şabak'ın yönettiği güçlerin desteğiyle dün akşam Barta'a beldesinde bir operasyon düzenlediği ve ‘yakın gelecekte’ eylem hazırlığındaki bir hücrenin üyelerini tutukladığı belirtildi. Ancak eylemin niteliği veya hangi aşamada olduğu hakkında daha fazla ayrıntı verilmedi.

İşgalci İsrail ordusu geçtiğimiz hafta sonu Batı Şeria'nın kuzeyinde bir operasyon başlattı. Bu operasyon kapsamında Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tubas vilayetindeki Tamun ve el-Fara’a’da yüzlerce ‘hedefe’ baskın düzenlendi. İşgalci İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada ‘İsrail vatandaşlarına yönelik her türlü tehdidi’ önlemek ve engellemek için ‘önleyici tedbirler almaya devam edileceği’ belirtildi.

rft56y
Filistinli Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah'ın Batı Şeria'nın Cenin kentinde öldürülmeden önce İsrailli askerlerin önünde ellerini kaldırdıklarını gösteren bir video görüntüsü (AFP)

İşgalci İsrail ordusu, operasyon sırasında Arap ve uluslararası kamuoyunun kınamasına neden olan bir hareketle, soğukkanlılıkla infaz edilen Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah da dahil olmak üzere çok sayıda Filistinliyi öldürdü. Bu arada İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Sınır Polisi'nin gizli biriminin komutanını, biriminin üyeleri Cenin şehrinde Filistinli Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah'ı infaz ettikten sonra albay rütbesine terfi ettirmeye karar verdi.

Abdullah Hamad

İşgalci İsrail ordusu Batı Şeria'daki saldırılarına devam ederken dün geçtiğimiz ekim ayında varılan ateşkes anlaşması kapsamında geri çekildiği Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta silahlı dört unsuru öldürdüğünü duyurdu.

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamaya göre bahsi geçen dört kişi bir yeraltı tünelinden çıktı.

The Times of Israel gazetesinin haberine göre öldürülenler arasında Hamas'ın Doğu Refah Taburu Komutanı ve yardımcısı da bulunuyordu.

Hamas’tan kaynaklar daha sonra, Hamas lideri ve müzakere heyetinin üyesi Gazi Hamad'ın oğlu Abdullah Hamad'ın Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta öldürüldüğünü doğruladı.

Muhammed Hamad, kardeşi Abdullah'ın Refah tünellerinde ‘etrafı sarıldığını ve İsrail askerleriyle girdiği çatışmada öldürüldüğünü söyledi.

Tünellerde mahsur kalanlar

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP'den aktardığı habere göre bu gelişmeler, Refah’taki tünellerde mahsur kalanların akıbeti konusunda müzakerelerin sürdüğünü belirten çeşitli kaynakların açıklamalarına eşlik etti.

Refah sorunu, cesetler meselesi ile birlikte ikinci aşamaya geçişi geciktiriyor.

frgt
Pazar günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus’ta bir çadırın önünde bir mülteci yemek hazırlıyor (EPA)

Katar Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Macid el-Ensari, İsrail'in iki rehinenin cesetlerinin halen Filistin topraklarında tutulduğunu bahane ederek Gazze'deki ateşkes planının ikinci aşamasına geçişi geciktirmemesi gerektiğini söyledi.

Ensari, Katar ve bölgedeki ortaklarının şu an, birinci aşamadan ikinci aşamaya geçerek Gazze Şeridi'ndeki savaş durumunu kapsamlı bir şekilde sona erdirecek sürdürülebilir bir barışa ulaşma çabasında olduğunu söyledi.

Öte yandan pazar günü Gazze Şeridi’ndeki belediyeler, İsrail'in Gazze’deki hayati tesislerin çalışması için yeterli miktarda dizel yakıtın girişini engellemesi üzerine, hızla kötüleşen yakıt krizi nedeniyle temel hizmetlerin yakında çökebileceği uyarısında bulundu.

Gazze Şeridi Belediyeler Birliği, Han Yunus Belediye Başkanı Alaa el-Bata'nın basın toplantısında okuduğu açıklamada, ateşkesin başlamasından bu yana 50 gün içinde gelen yakıtın, yolları açmak, enkazları kaldırmak ve yerinden edilmiş kişilerin hareketliliğini kolaylaştırmak amacıyla sadece beş günlük çalışma için yeterli olduğunu belirtti.

Bata, “Krizin devam etmesi, halkın hayatını tehdit ediyor” ifadelerini kullandı.


Papa Francis: Filistin devleti, İsrail ile yaşanan çatışmanın "tek" çözümüdür

Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
TT

Papa Francis: Filistin devleti, İsrail ile yaşanan çatışmanın "tek" çözümüdür

Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)

Papa 14. Leo dün yaptığı açıklamada, İsrail ile Filistinliler arasında on yıllardır süren çatışmanın tek çözümünün bir Filistin devletinin kurulmasını içermesi gerektiğini belirterek, Vatikan'ın bu konudaki tutumunu teyit etti.

Vatikan'ın ilk Amerikalı Papa'sı Leo, Türkiye'den Lübnan'a gitmek üzere bindiği uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, "İsrail'in bu çözümü hâlâ kabul etmediğini hepimiz biliyoruz, ancak bunu tek çözüm olarak görüyoruz" dedi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre Papa İtalyanca olarak yaptığı konuşmada, "Biz de İsrail'in dostuyuz ve iki taraf arasında arabulucu bir ses olarak, herkes için adaleti sağlayacak bir çözüme yaklaşmalarına yardımcı olmayı amaçlıyoruz" ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, en yakın müttefiki olan ABD'nin Filistin bağımsızlığını desteklediğini belirtmesine rağmen, Filistin devletine karşı olduğunu yineledi.

Papa, sekiz dakikalık kısa basın toplantısı sırasında yaptığı açıklamada,perşembe günü başlayıp pazar gününe kadar devam eden Türkiye ziyaretine odaklandı. Papa, mayıs ayında Katolik Kilisesi lideri olarak seçilmesinden bu yana ilk yurt dışı seyahatini gerçekleştirdi.

Papa, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail-Filistin ve Ukrayna-Rusya çatışmasını görüştüğünü belirterek, Türkiye'nin her iki savaşın da sona ermesinde önemli bir rol oynadığını vurguladı.

Papa Leo Türkiye ziyareti sırasında, dünyadaki olağanüstü sayıdaki kanlı çatışma nedeniyle insanlığın geleceğinin tehlikede olduğu konusunda uyarıda bulundu ve din adına işlenen şiddet eylemlerini kınadı.

Gazze'deki İsrail ordusuna eleştiri

Genellikle temkinli ve diplomatik bir dil kullanmayı tercih eden Papa Leo, bu yılın başlarında İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri harekatına yönelik eleştirilerini artırdı.

Türkiye, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olmasına rağmen, aynı zamanda dünyadaki 260 milyon Ortodoks Hristiyan'ın ruhani lideri Patrik Bartholomeos'a da ev sahipliği yapıyor.

Papa, Türkiye'yi dinsel birlikteliğin bir örneği olarak övdü. Papa Leo, yarına kadar Lübnan'ı ziyaretini sürdürecek ve ardından Roma'ya dönecek.

Papa Leo, "Farklı inançlara sahip insanlar barış içinde yaşayabilir... Sanırım bu, hepimizin dünya çapında dört gözle beklediği bir örnek" ifadelerini kullandı.