Mısır ve Güney Kore’den siyasi ve ekonomik ortaklık anlaşması

Abdulfettah Sisi ve Moon Jae-in arasındaki görüşmenin gündeminde askeri ve güvenlik alanlarında iş birliğini güçlendirmek vardı.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır ve Güney Kore’den siyasi ve ekonomik ortaklık anlaşması

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ile Kahire'deki İttihadiye Sarayı’nda bir araya geldi.  Mısır-Güney Kore zirvesinde iki ülke arasında iş birliği alanlarını çeşitlendirmenin yanı sıra siyasi ve ekonomik düzeyde ortaklık kurulma anlaşması yapıldı.
Sisi düzenlenen ortak basın toplantısında iki ülke arasındaki kapsamlı ortaklığın iki halkın çıkarları doğrultusunda etkinleştirilmesi çağrısında bulunarak Mısır’ın Güney Kore ile ilişkilerinin derinliğinden duyduğu memnuniyeti vurguladı. İki ülke arasındaki iş birliğini ilerletmek için ikili siyasi istişarenin ve stratejik diyalogun sürdürülmesinin önemine dikkat çekti.
Sisi, Mısır'ın Güney Koreli şirketleri Mısır'da çalışmaya çekme arzusunu dile getirdi. Söz konusu şirketlerin Afrika'da enerji, madencilik, bilgi teknolojisi, yapay zeka ve yatırım teşviki alanlarındaki çalışmalarını kolaylaştırma konusunda istekli olduğunu kaydetti.
Mısır Cumhurbaşkanı, ziyaretin birçok konudaki vizyonlarında bakış açısı alışverişi açısından önemli olduğunun altını çizdiği açıklamasında ortak çıkarlara ulaşmak için iş birliğini güçlendirmeye çalıştığını söyledi.
Abdulfettah Sisi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Görüşmeler sırasında, iki ülke arasındaki siyasi istişare mekanizmasının sürdürülmesinin önemi, iki dışişleri bakanının başkanlığındaki ortak bakanlar arası siyasi, ekonomik ve teknik iş birliği komitesinin devamı ve Ortak Ticaret Komitesi’nin yanı sıra iş birliği ilişkilerinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesindeki rolü nedeniyle maliye bakanlıkları arasındaki diyalog mekanizması üzerinde görüş birliği sağladık.”
Enerji, madencilik, ulaşım, iletişim ve bilgi teknolojileri alanlarındaki projelerin yanı sıra Güney Kore için yatırım ortamı yaratmak ve büyük kalkınma ve altyapı projelerinde söz konusu yatırımların artmasını teşvik etmek için gerekli tüm olanakları sağlamaya hazır olduklarını ifade eden Sisi, koordinasyonun yoğunlaştırılması ile gerek Kore İleri Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nin bir kampüsünün kurulması, gerekse iletişim ve bilgi teknolojileri bakanlıkları arasındaki iş birliği yoluyla yapay zekanın hükümette kullanımı alanında çalışmalar yürütülmesinin önemine dikkat çekti. Mısır’In özellikle  yeni idari başkente taşınma tarihinin yaklaşmasıyla birlikte başarılı Güney Kore deneyimine benzer şekilde, kısa vadede büyük bir kalkınma patlaması yapmayı hedeflediğini kaydetti.
Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in de yaptığı açıklamada söz konusu ziyaretin kendisnin ilk Afrika turu kapsamında gerçekleştiğine dikkat çekti. 16 yıl aradan sonra bir Güney Kore Devlet Başkanı’nın Mısır’a düzenlediği ilk ziyaret olması nedeniyle özel bir önemi olduğunu vurguladı. Görüşmeler sırasında iki ülkeye fayda sağlayacak ve gelecekte sürdürülebilir iş birliğini geliştirecek kapsamlı bir iş birliği kurmanın gerekli olduğu konusunda mutabık kalındını ifade eden Güney Kore Devlet Başkanı, çevre dostu ulaşım, deniz gelişimi ve uzay gibi gelecekte ekonomik iş birliği ufkunun genişletilmesi konusunda mutabık kalındığını bildirdi. 1 milyar dolar değerindeki Ekonomik Kalkınma İçin İş birliği Fonu ile sürdürülebilir ortaklığın yanı sıra kalkınma politikaları alışverişi ve yeniliğin teşvik edilmesi konusunda ortak çalışma yoluyla sürdürülebilir ortaklığın geliştirilmesi konusunda anlaşmaya varıldı. Güney Kore Devlet Başkanı, ülkesinin uluslararası toplumun iklim değişikliğiyle mücadele etme iradesi doğrultusunda Mısır ile etkin bir şekilde iş birliği yapacağını söyledi.
Güney Kore Devlet Başkanı, Cumhurbaşkanı Sisi’nin Ortadoğu'da barış ve istikrara katkıda bulunan Mısır'ın deneyimi doğrultusunda Kuzey Kore'nin diyalog masasına dönmesi gerektiğini vurguladığını söyledi. Ayrıca Güney Kore hükümetinin Kore Yarımadası'ndaki barış sürecinin fiili ilerlemesi konusundaki pozisyonuna tam desteğini dile getirdi.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Resmi Sözcüsü’nün açıklamalarına göre görüşmelerde başta ekonomik, yatırım ve ticaret ile ilgili meseleler başta olmak üzere iletişim, bilgi teknolojisi, dijitalleşme, turizm, altyapı projeleri ve madencilik alanlarında ikili ilişkileri geliştirmenin yolları ve Mısır'daki elektrikli otomobil endüstrisinin yerelleştirilmesinde iki ülke arasındaki iş birliğini en üst düzeye çıkarma umutları ele alındı. Görüşmede ayrıca Mısır'ın bölgede oynadığı önemli rol, güvenliğin sağlanması konusundaki sorumluluğu, özellikle ortak üretim, teknoloji transferi ve yerelleştirme konularında iş birliği ile ilgili olarak iki ülke arasındaki askeri, güvenlik ve terörle mücadelede alanlarında iş birliğini geliştirmenin yolları tartışıldı. Diğer yandan Güney Kore’nin gelişmiş teknolojik yeteneklere ve gelişmiş askeri endüstrilere sahip olduğu vurgulandı.
Sisi ayrıca Mısır'ın Kore Yarımadası'nın güvenliğini ve istikrarını garanti eden tüm mekanizmalara daimi desteğine dikkat çekti.
Görüşmelerde ayrıca birçok bölgesel ve uluslararası dosyadaki gelişmeler de gözden geçirildi. Sisi, Libya topraklarını istikrara kavuşturmanın Mısır için öncelik olduğunu ve bu nedenle Mısır'ın seçimler konusunda Libya partileriyle iş birliği çabalarını sürdüreceğini vurguladı.
Görüşmelerin sonunda iki lider ülkeler arasında ticaret ve ekonomik ortaklık alanlarında bir dizi mutabakat zaptı imza törenine katıldı.



Son ses kaydından sonra direniş Abdunnasır sembolizmini yitirdi mi?

Cemal Abdunnasır, Muammer Kaddafi ile görüşmesinde İsrail ile bir barış anlaşmasını kabul etme olasılığından bahsetti (AFP)
Cemal Abdunnasır, Muammer Kaddafi ile görüşmesinde İsrail ile bir barış anlaşmasını kabul etme olasılığından bahsetti (AFP)
TT

Son ses kaydından sonra direniş Abdunnasır sembolizmini yitirdi mi?

Cemal Abdunnasır, Muammer Kaddafi ile görüşmesinde İsrail ile bir barış anlaşmasını kabul etme olasılığından bahsetti (AFP)
Cemal Abdunnasır, Muammer Kaddafi ile görüşmesinde İsrail ile bir barış anlaşmasını kabul etme olasılığından bahsetti (AFP)

İbrahim Mustafa

Arap milliyetçiliği denildiğinde akla hep Mısır'ın merhum Cumhurbaşkanı Cemal Abdunnasır gelir. Arap halklarının zihninde onun imajı İsrail'e karşı direnişin bir simgesi olarak yerleşmiştir. Ancak son dönemde ortaya çıkan Abdunnasır'ın ses kaydı, Mısır cumhurbaşkanının iktidarda olduğu yıllarda sıklıkla vurguladığı ve ölümünün üzerinden 55 yıl geçmesine rağmen aynı şekilde kalan bu imge ve sembolizm konusundaki tartışmaların kapısını açtı.

Abdunnasır'ın eski Libya devlet başkanı Muammer Kaddafi ile görüşmesinde, İsrail’le “barışçıl bir çözümü” kabul etme olasılığı ve İsrail'in Arap ordularına karşı askeri üstünlüğü hakkında söyledikleri, esasen son aylarda silahlı direniş, Gazze'de yaklaşık 52 bin Filistinlinin ölümü ve zorla göç ettirme tehdidinin ortaya çıkışında, 7 Ekim saldırısında Hamas’ın yaptıklarının ne kadar sorumlu olduğu ile ilgili hararetli tartışmalarla örtüşüyor.

İsrail ile barışçıl çözüm ve ilişkilerin normalleşmesi olasılığına ilişkin süregelen tartışmalar ise Abdunnasır'ın “rasyonel” olarak tanımlanan açıklamalarının ortaya çıkışıyla altüst oldu. Dahası sosyal medyada bazı yorumcular, merhum Mısır cumhurbaşkanının sözlerinde halefi olan, bugün bile Nasırcıların eleştirilerinin hedefi olmaya devam eden Enver Sedat'ın imzalamak için çabaladığı “barış anlaşmasının siyasi çerçevesini” gördüler.

Kayıtla ilgili aydınlar arasında başlayan entelektüel tartışma, sosyal medyaya ve geniş kitlelere yayıldı. Birçok yorumda, Abdunnasır'ın, Kaddafi'nin “İsrail'e karşı hızla bir savaşa girişme” yönündeki baskısını kabul etmemesi karşısında bir tür “şok yaşadıkları” ifadeleri kullanıldı. Bazıları da “Arapçılığın Lideri”nin kolektif Arap eylemi görüntüsünden memnun olmamasına ve o dönemdeki Arap rejimleri ile ilgili duyduğu hayal kırıklığına şaşırdılar. Zira bazıları Nasırcı politikacıların “Nasır'dan daha Nasırcı” olduklarını düşünüyordu.

Ateşli konuşmalarından Kaddafi ile kişisel görüşmesine kadar Abdunnasır'ın, İsrail konusundaki tutumunun doğruluğuna ilişkin sorular karşısında, bazıları Mısır cumhurbaşkanının sözlerini tarihsel bağlamı içinde yorumlamaya çalıştı. Bu dönemde Abdunnasır, Mısır ile İsrail arasında geçici ateşkese yönelik Amerikalı temsilci Rogers’ın girişimini onaylamıştı. Böylece İsrail'in Mısır şehirlerine yönelik tekrarlanan saldırılarını önlemek amacıyla, Süveyş Kanalı'nın batı cephesi boyunca inşa edilecek füze duvarını tamamlamak için zaman kazanmaya çalışıyordu.

Galip gelen duygu

Mısırlı Milletvekili Ziyaeddin Davud, Abdunnasır'ın Arapçı ve liberal tutumlarının bilindiğini ve bunun bedelini Mısır ordusunun savaşlarda ve kanlı saldırılarda ödediğini düşünüyor. Kayıtta geçenlerin “sözcüklerin dağarcığına değil, anlamlarına bakarak” anlaşılacağını belirtiyor.

Kendini “modern bir Nasırcı” olarak tanımlayan ve Cemal Abdunnasır'ı bir tanrı ya da teorisyen olarak değil, ulusal kurtuluş projesi için bir model olarak gören Davud, Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre “Nasır'ın konuşması tarihsel bağlamından ayrı düşünülemez” değerlendirmesinde bulundu. Davud, “İnsanlar kayıtta söylenenleri kendi duygularına ve önyargılarına göre anladılar, bu yüzden Abdunnasır'dan nefret edenler kaydı, ondan geriye kalanları yok etmek için bir araç olarak gördüler” dedi.

Mısırlı milletvekili, Abdunnasır'ın direniş ve Arapçılık ikonu olarak imajının çarpıtılması veya lekelenmesi ihtimaline ilişkin “Kayıt, konuşmanın bazı noktalarını söylendiği bağlamın dışına çıkararak, Abdunnasır’dan öç almaya çalışanların işine yarıyor” diye açıkladı. Ardından “Bu ideolojiye bağlı örgütlerin şu anki zayıflığı sebebiyle Nasırcı düşünceye bağlı olanların bir kısmı, sosyal medyadaki paylaşımlarıyla merhum Mısır cumhurbaşkanının konuşmasını bağlamında açıklığa kavuşturmaya katkıda bulunuyorlar” diye ekledi.

Sınırlı etki

Kaddafi ile yaptığı görüşmede, Abdunnasır'ın, özellikle hava ve kara kuvvetleri bakımından İsrail'in askeri üstünlüğü göz önüne alındığında, İsrail ile karşı karşıya gelinmesi halinde 1948’dekii Nekbe'nin tekrarlanması tehlikesine ilişkin uyarısı da yer aldı. İsrail'in Gazze'deki savaşı sona erdirme karşılığında Hamas'ın silahsızlandırılmasını talep etmesi, silahlı direnişin etkinliği konusundaki tartışmaları alevlendirdi.

Kahire Üniversitesi’nden siyaset bilimci İkram Bedreddin, ses kaydının yayımlanma zamanlamasının tuhaf olduğunu söyledi ve “bunun, direnişin silahlarını ve Filistin meselesine bakış açısını etkilemeye çalışan bazı kişilerin girişimleri olduğu dışında bir açıklaması olmadığını” belirtti.

Bedreddin, ses kaydında söylenenlerin Cemal Abdunnasır'ın direniş savaşçısı imajını sınırlı bir şekilde etkilemiş olabileceğini düşünüyor. Silahlı direnişin devam etmesinin, kendi bakış açısına göre, özellikle Arap ülkeleri ile İsrail arasında bir savaşın imkânsızlığı, uluslararası toplumun eylemsizliği ve Tel Aviv'e karşı caydırıcı bir tavrın yokluğu göz önüne alındığında, Filistin sorunundan geriye kalanları temsil ettiğine işaret ediyor. Ayrıca, kayıtların yayınlanması sonucunda Nasırcı düşüncenin bazı taraftarlarının tutumlarını yeniden gözden geçirebileceklerine, ancak Nasırcı düşüncenin genel ilkelerinden vazgeçmeyeceklerine inanıyor.

Abdulhakim Cemal Abdunnasır, ses kaydını yayınlayan YouTube'daki “Nasser TV”kanalının sahibi olduğunu duyurmuştu. Yerel basına konuşan Abdunnasır, kaydın yayınlanmasından kimlerin yararlandığına dair soruya, bundan tek yararlanan “yalın gerçek”tir dedi. Bu arada merhum cumhurbaşkanının kızı Hüda Abdunnasır, basına yaptığı açıklamada, babasının “hayatı boyunca savunduğu Arap milliyetçiliği projesinin ön saflarında yer alan” Filistin davasına desteğini hiçbir zaman esirgemediğini açıkladı.

Yanlış yaklaşım

Kahire Üniversitesi'nde siyaset bilimi uzmanı olan Hasan Salama, Nasır'ın açıklamalarının siyasi olarak kullanılmasını, “aşırı abartılı ve Arap dünyasında kabul gören bir Arap başkanının imajını çarpıtma girişimi” olarak değerlendirdi. The Independent Arabia'ya konuşan Selame, “Mevcut durumu tanımlamak için 55 yıl önce gerçekleşen bir konuşma hatırlatılamaz” dedi.

Salama, bunun “farklı koşullar ve veriler göz önüne alındığında bilimsel olarak yanlış bir yaklaşım” olduğunu düşünüyor. Kaydın “o zamanki tarih ve politik bağlam” içinde anlaşılması gerektiğinin altını çiziyor. Abdunnasır'ın konuşmasının direniş fikrine veya Hamas'ın silahına bir atıf olarak kullanılmasını reddediyor.

Direniş ve silah tartışmalarına gelince, siyaset bilimi uzmanı, işgalin devam etmesinin silahların varlığına gerekçe sağladığını belirtti. Uluslararası hukukun işgalciye karşı silahlı direnişi desteklediğini vurguladı. Direniş silahı ilkesine karşı çıkan bazı tarafların, sosyal medya aracılığıyla belirli bir bağlamda anlaşılmasını sağlamaya yoğunlaşarak, son ses kaydını, kamuoyunu kendi lehlerine yönlendirmek amacıyla kullanıyor olabilecekleri ihtimalini de dışlamadı.

* Bu analiz Şarku'l Avsat tarafından Independent Arabia'dan çevrilmiştir.