Çinli bilim insanları araştırdı: Sadece bambu yiyen pandalar nasıl şişman kalıyor?

Çin'de vahşi doğada yaşayan yaklaşık 1800 panda var (Reuters)
Çin'de vahşi doğada yaşayan yaklaşık 1800 panda var (Reuters)
TT

Çinli bilim insanları araştırdı: Sadece bambu yiyen pandalar nasıl şişman kalıyor?

Çin'de vahşi doğada yaşayan yaklaşık 1800 panda var (Reuters)
Çin'de vahşi doğada yaşayan yaklaşık 1800 panda var (Reuters)

Çin'deki bir grup bilim insanı, sadece bambuyla beslenen dev pandaların yediklerinden en iyi şekilde yararlanacak şekilde evrimleştiğini düşünüyor.
Yapılan çalışma, bambunun en besleyici halinde olduğu ilkbahar sonu ve yaz başı dönemlerinde pandaların bağırsak bakterilerinin değiştiğini gösterdi. Uzmanlar, hayvanların bu sayede şişman ve sağlıklı kaldığını düşünüyor.
Pandaların dişileri 91, erkekleri 136 kilogram ağrılığa ulaşabiliyor. Bu hayvanlar yağ oranı düşük bambu tüketiyor. Pandaların, hangi kısmının yendiğine bağlı olarak her gün yaklaşık 12 ila 38 kilogram bambu tüketmesi gerekiyor.
Pandalar yılın çoğu bölümünde, bambunun lifli yapraklarıyla beslense de ilkbahar sonu ve yaz başında protein açısından zengin bambu filizlerinin tadını çıkarıyorlar.

Clostridium butyricum adlı bakterinin sayısı artıyor
Çin'de yıllardır pandalar üzerine çalışmalar yürüten bir ekip, bağırsak bakterilerinin bir pandanın metabolizmasını nasıl etkileyebileceğini araştırmak istedi.
Bu doğrultuda 8 vahşi pandanın dışkısını yılın farklı dönemlerinde toplandı ve bu örneklerin birbirinden nasıl farklılaştığı incelendi.
Cell Reports adlı hakemli bilimsel dergide dün yayımlanan bulgular, bambu filizlerinin yendiği dönemde bağırsaklarda Clostridium butyricum adlı bakterinin daha fazla olduğunu gösterdi.
Bu bakterinin, pandaların kilo almasına ve depolamasına yarayıp yaramadığını öğrenmek için, panda dışkısı farelere nakledildi. Fareler daha sonra pandaların yediklerine benzer bir şekilde üç hafta beslendi.
Araştırmacılar, filiz yeme döneminde toplanan dışkının nakledildiği farelerin, aynı miktarda gıda tüketmesine rağmen diğerlerine göre daha fazla kilo aldığını tespit etti.
Araştırmanın başyazarı Guangping Huang şöyle konuştu:
"Bir pandanın bağırsak mikrobiyotasıyla fenotipi arasında ilk kez nedensel bir ilişki kurduk."
Çalışmada yer alan Wei Fuwen, nedensel ilişkinin doğrulanması için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Araştırmada yer almayan mikrobiyota ve metabolizma uzmanı Felix Sommer ise çalışmadaki pandaların sayısının azlığına ve deneyin sadece bir kez yapılmasına dikkat çekti. Sommer, bakteri ve kilo alımı arasında nedensel bir ilişki değil korelasyon bulunduğunu savundu.
Independent Türkçe, CNN International, RTE



Bilim insanları düzenli tüketimle ömrü uzatan besinleri açıkladı

TT

Bilim insanları düzenli tüketimle ömrü uzatan besinleri açıkladı

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Her gün çay, kırmızı orman meyveleri, elma, portakal veya üzümlere yer veren bir beslenme biçimi, erken ölüm riskini azaltabilir ve uzun yaşamı destekleyebilir.

Hakemli dergi Nature Food'da yayımlanan yeni bir araştırmada, flavonoid moleküller açısından zengin olan çeşitli gıdalar tüketen kişilerde kronik sağlık sorunları görülme riskinin daha düşük, uzun yaşama potansiyelininse daha yüksek olabileceği sonucuna varıldı.

Queen's Belfast Üniversitesi'nden isimlerin de aralarında olduğu bilim insanları çay, kırmızı orman meyveleri, bitter çikolata ve elma gibi flavonoid içeren gıdaları tüketmenin tip 2 diyabet, kanser, kalp ve nörolojik hastalıklar gibi rahatsızlıkların ortaya çıkmasını önleyebileceğini söylüyor.

Çalışmanın ortak yazarı Aedín Cassidy, "Birçok yiyecek ve içecekte doğal şekilde yer alan güçlü biyoaktif maddeler olan flavonoidlerin beslenme yoluyla alınmasının kalp hastalığı, tip 2 diyabet ve Parkinson gibi nörolojik hastalıkların görülme riskini azaltabileceğini uzun zamandır biliyoruz" diye açıklıyor.

Ayrıca laboratuvar verileri ve klinik çalışmalardan farklı flavonoidlerin farklı şekillerde etki ettiğini, bazılarının tansiyonu iyileştirdiğini, diğerlerinin kolesterol seviyelerini düşürdüğünü ve iltihaplanmayı azalttığını da biliyoruz.

Flavonoid molekülleri yaban mersini, çilek, portakal, elma, üzümün yanı sıra çay, kırmızı şarap ve bitter çikolatada dahi bol miktarda bulunuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Benjamin Parmenter, "Günde yaklaşık 500 mg flavonoid alımı, herhangi bir nedenden ölüm riskinde yüzde 16, kardiyovasküler hastalık, tip 2 diyabet ve solunum yolu hastalıkları riskinde yüzde 10 azalmayla ilişkilendirildi" diyor.

Bu, aşağı yukarı iki fincan çay içerek tüketilen flavonoid miktarına eşit.

40 ila 70 yaşındaki en az 120 bin kişiyi 10 yıldan uzun süre boyunca izleyen bu çalışma, sadece yüksek miktarda flavonoid tüketmenin ötesinde, flavonoidlerin çeşitli kaynaklardan alınmasının faydalarını vurgulayan ilk çalışma.

Bulgular, daha fazla flavonoid içeren gıdaları bunları daha da çeşitlendirerek tüketmenin, tek bir kaynaktan tüketmeye kıyasla sağlık sorunlarını azaltmakta daha iyi olabileceğini gösteriyor.

Araştırma, renk çeşitliliğine sahip gıdalar tüketmenin sağlığı korumada paha biçilmez olduğu yönündeki yaygın inanışla da örtüşüyor.

Çalışmanın yazarı Tilman Kuhn, "Flavonoid açısından zengin olanlar da dahil çeşitli renklerde meyve ve sebze tüketmek, sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmek için ihtiyaç duyulan vitamin ve besinleri alma ihtimalini artırıyor" diyor.

Dr. Cassidy, "Sonuçlar, net bir halk sağlığı mesajı veriyor" ifadelerini kullanıyor. 

Örneğin daha fazla çay içmek ve daha fazla çilek ve elma yemek gibi basit ve uygulanabilir beslenme değişikliklerinin, flavonoid açısından zengin gıdaların çeşitliliğini ve tüketimini artırmaya katkı sağlayarak uzun vadede sağlığı iyileştirme potansiyeli taşıdığını gösteriyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news