İsrail’de gündem Türkiye ile normalleşme: ‘Bu, kaçırılmaması gereken bir fırsat’

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (EPA) ve İsrailli mevkidaşı Bakanı Yair Lapid (Reuters)
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (EPA) ve İsrailli mevkidaşı Bakanı Yair Lapid (Reuters)
TT

İsrail’de gündem Türkiye ile normalleşme: ‘Bu, kaçırılmaması gereken bir fırsat’

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (EPA) ve İsrailli mevkidaşı Bakanı Yair Lapid (Reuters)
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (EPA) ve İsrailli mevkidaşı Bakanı Yair Lapid (Reuters)

İsrail'de Türkiye ile ilişkilerin nasıl yumuşatılacağı konusunda yoğun tartışmalar sürerken fırsatı değerlendirip ilişkileri düzeltmeyi savunanlar ile acele etmemeyi isteyenler arasında anlaşmazlıklar mevcut. Siyasi kaynaklar, iki ülkenin ilişkileri ihtiyatlı bir şekilde geliştirme yolunda olduğunu, ancak yumuşamaya doğru yavaş ritimde ilerlendiğini belirtiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrailli bir kardiyalogdan tavsiyeler alması, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ise koronavirüse yakalanan İsrailli mevkidaşı Yair Lapid’i telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerini iletmesi bu yumuşamaya işaret ediyor.
Lapid'in ofisinden yapılan açıklamada kendisini arayıp sağlık durumunu soran Çavuşoğlu'nun geçmiş olsun dileklerini ilettiği belirtildi. Üst düzey bir diplomatik kaynak ise iki ülkenin dışişleri bakanları arasında 13 yıl aranın ardından kaydedilen ilk telefon görüşmesi sayılan bu adımın ilişkilerdeki iyileşmeye kanıt teşkil ettiğini öne sürdü.
Yediot Aharonot gazetesi ise, dün, yakında 68 yaşına girecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şahsi tıbbi danışmanlığı için Tel Aviv Sourasky Tıp Merkezi Genel Müdür Yardımcısı ve sağlık turizmi sorumlusu Itzhak Shapira’yı seçtiğini öne sürdü.Gazete, kalp cerrahisinde uzman Shapira'nın üst düzey liderlere çeşitli tıbbi durumlar hakkında tavsiyelerde bulunduğuna, en uygun tedavileri önerdiğine dikkat çekti. Erdoğan’ın kalp rahatsızlığı çekiyor olabileceği tahmin ediliyor; ancak İsrailli doktor, Erdoğan’a başka konularda da tavsiye veriyor olabilir. Gazete, Sourasky Tıp Merkezi ve Dr. Shapira'nın söz konusu haberler hakkında yorum yapmayı reddettiğine dikkat çekti.
Geçen hafta İsrail kaynakları Erdoğan’ın, annesi vefat eden İsrail Cumhurbaşkanı Yitzak Herzog’ı arayarak taziyelerini sunduğunu, ikilinin Herzog'un Türkiye'ye resmi bir ziyaret yapma olasılığını konuştuğunu bildirdi.
İlişkilerin yumuşayacağına dair bazı işaretlerin olduğunu, ancak Erdoğan’ın Filistin meselesinde İsrail’i eleştirmeye devam ettiğini belirten siyasi çevreler, normal ilişkilere acele ile dönülmemesi uyarısında bulundu.
Bu gelişmelerin İsrail toplumu ve siyasi arenasında yoğun tartışmalara yol açtığını belirten İsrail Bölgesel Dış Politikalar Enstitüsü (Mitvim) Başkanı Dr. Nimrod Goren, konu hakkında şu değerlendirmede bulundu:
“Türkler, bugün bölgedeki birçok ülke ile ilişkilerini ilerletme yönünde çalışıyor. Birleşik Arap Emirleri (BAE) ile attıkları adım, onlar için en önemlisi. Aralarında kapsamlı mali anlaşmalar imzalandı. Böylece BAE, Türk ekonomisine yatırım yapmaya başladı. Bu şekilde İsrail, Türkiye ve BAE’nin dahil olacağı üçlü proje olasılığı ortaya çıktı. Bu, İsrail'in Türkiye ile daha iyi ilişkiler kurmasını, BAE’nin ise buna muhalif olmamasını sağlayacak. Filistin meselesinde İsrail ile Türkiye arasındaki anlaşmazlıklar ise barış sürecinde ilerleme kaydedilmediği sürece tansiyonu yükseltmeye devam edecek. Ancak bu sırada başka konularda işbirliği yapmanın mümkün olduğunu ima eden Erdoğan, Herzog'u iki taraf arasındaki temasların merkezi olarak görüyor. Bu nedenle son aylarda aralarında üç kez telefon görüşmesi gerçekleşti. En son geçen hafta Herzog'un annesinin ölümü üzerine Erdoğan telefon görüşmesinde taziyelerini iletti.”
İsrail'in Türkiye'nin çabalarına karşı duyarsız kalmasının iki taraf arasındaki ilişkilere zarar verebileceğini belirten Goren, “Bu, kaçırılmaması gereken bir fırsat. Zira Türkler, bir yıldır İsrail ile ilişkileri geliştirmeye hazır olduklarını ima ediyor. Ancak İsrail hükümetinde konuyu ilerletme yönünde itici bir güç olacak üst düzey bir isim yok. Bu görevi Herzog görüyor. Diğer yandan Başbakan Naftali Bennett'ın bir karar vermesi gereken zaman yaklaşıyor. Hükümette Türkiye meselesi konusunda uyarıda bulunuyor. Ancak iki büyükelçi de çok kolay bir şekilde geri dönebilir ve bu İsrail'in çıkarlarına hizmet edebilir” diyor.
Diğer yandan İsrail, Türkiye ile aralarındaki yakınlaşmanın Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile ilişkilerine zarar vereceğinden korkuyor. Yediot Aharonot gazetesinin haberine göre İsrailli siyasi bir yetkili, üç ülkenin Türkiye ile ilişkilerdeki buzları eritme olasılığını koordine ettiğini bildirdi.
Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Panagiotopoulos, bu konuyu görüşmek üzere Perşembe günü Tel Aviv'e gitmişti. İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz ise Perşembe günü yaptığı açıklamada, “İsrail'in Yunanistan ile güvenlik iş birliği taahhüdü, ortak çıkarlara ve değerlere dayanmakta. Herhangi bir senaryoda ve bölgedeki herhangi bir gelişmeye rağmen bu iş birliğini derinleştirerek genişletmeye devam edeceğiz” dedi.  



Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
TT

Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)

ABD medyası ABC News, Washington’da Beyaz Saray yakınında iki askerin silahlı saldırıya uğradığını bildirdi.

Beyaz Saray sözcüsü, Başkan Donald Trump’ın olay hakkında bilgilendirildiğini ve Beyaz Saray’ın kapatıldığını açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem ise iki Ulusal Muhafız mensubunun Washington’da silahlı saldırıya maruz kaldığını doğruladı, ancak detay vermedi.


İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
TT

İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf

Financial Times, İran’daki elit çevrelerde özellikle Batı ve Arap ülkeleriyle ilişkiler konusunda dış politikanın yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dair tartışmaların arttığını bildirdi. Bu tartışmalar, Haziran ayında İsrail ile yaşanan 12 günlük savaşın ardından gündeme geldi.

Habere göre, İran elitleri arasında bir değişim gözlemleniyor; devrimin ikinci kuşağı, üst düzey yetkililer ve yönetim içi önemli isimler bu tartışmalara dahil. Lider Ali Hamaney’in (86) görünürlüğü, İsrailli yetkililerin suikast tehdidi sonrası azaldı ve Hamaney’in yerine geçecek liderle ilgili spekülasyonlar gündeme geldi.

İçerideki pragmatik sesler arasında yer alan Hamza Safavi, İran’ın ABD ve İsrail’e karşı tutumunu yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor ve Çin modelinden örnek veriyor. Eski parlamento üyesi Fazile Haşimi ise Washington ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını ve İran’ın daha açık bir sisteme doğru adım atmasını savunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığı analize göre bu tartışmaların kısa vadede sınırlı etkisi olabileceğini, ancak Hamaney sonrası dönemin temel fikir ve nüfuz mücadelesini şimdiden şekillendirdiğini belirtiyor. Halkın, ideolojik çatışmaların ekonomik ve yaşam standartları üzerindeki etkilerinden endişeli olduğu vurgulanıyor.


Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
TT

Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Katz ile Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisinde düzenlenen uzlaşı toplantısında bir araya gelmiş olsalar da aralarındaki gerilim dinmedi. Tartışma, İsrail kamuoyunda büyük tepki yaratırken yorumcular bunu “öğretmenin çocukların kavgasından keyif aldığı bir anaokulu”na benzetiyor.

Anlaşmazlık, Zamir’in 7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırısı sırasında yaşanan “büyük başarısızlıktan” sorumlu tuttukları üst düzey subaylara ceza vermesiyle başladı. Savunma Bakanı Katz ise bu kararların kendisine danışılmadan alındığını söyleyerek uygulamayı reddetti. Uzmanlara göre konu artık yalnızca iki isim arasındaki bir çekişme değil; hükümet ile güvenlik kurumları arasındaki güç mücadelesine dönüşmüş durumda.

Netanyahu’nun bu krizi kendi lehine kullanmaya çalıştığı belirtiliyor. Başbakanın, yaklaşan Likud iç seçimleri öncesinde Katz’ın parti içindeki konumunu zayıflatmak, aynı zamanda Zamir’in ordudaki konumunu da tartışmalı hâle getirmek istediği ifade ediliyor.

Gerilim son olarak dün gece doruğa ulaştı. Netanyahu, iki tarafı barıştırmak için Katz ve Zamir’i birlikte toplantıya çağırdı. Ancak Katz toplantıya zamanında gelmedi ve iki ayrı görüşme yapılmasını tercih ettiğini bildirdi. Netanyahu’nun da bu talebi kabul ettiği aktarıldı.

Netanyahu’dan iki tarafa da mesajlar

Başbakanlık çevreleri, basına yapılan sızıntılarla iki tarafa da mesajlar iletti. Medyaya yansıyan haberlere göre Netanyahu, Katz’ın “Genelkurmay Başkanıyla gereksiz çatışma çıkardığını ve aşırı şekilde saygısız davrandığını” düşünüyor. Öte yandan başka sızıntılarda Netanyahu’nun, “Zamir’in atanmasının hata olduğunu düşündüğü, bağımsız hareket ettiği ve görev öncesi verdiği sözlerden döndüğü” iddia edildi.

fgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bir ordu karargahındabir araya geliyor. (İsrail hükümeti)

Bu sızıntılar kamuoyunda tartışma yaratınca, bu kez “askerî çevrelerin kasıtlı olarak gerilimi artırmak için bilgi sızdırdığı” iddia edildi. Netanyahu’ya yakın isimler, başbakanın Katz’ı da Zamir’i de görevden almayı planlamadığını savundu.

Çatışmanın kökeni

Gerilim, Zamir’in Hamas saldırısı sırasında güney cephesinden sorumlu komutanlara disiplin cezaları vermesi ve terfi listesini bakanlığa danışmadan hazırlamasıyla büyüdü. Katz, buna karşılık terfileri askıya aldı ve ordu içi incelemelerin yeniden araştırılmasını içeren başka bir komisyon kurdu.

Zamir, yapılan tüm atama ve cezaların “profesyonel askerî kararlar” olduğunu savunurken, Katz bunu “otoriteye başkaldırı” olarak niteliyor. Netanyahu ise hem Zamir’i “bakanı yok saymakla”, hem de Katz’ı “gerilimi tırmandırmakla” eleştirdi.

Orduyu suçlama stratejisi

Haaretz gazetesi, yaşananları “7 Ekim hükümetinin tüm sorumluluğu orduya yükleme çabasının” bir parçası olarak değerlendirdi. Gazete, hükümetin “kamuoyunun orduya güvenini sarsmayı, atamaları siyasallaştırmayı ve Genelkurmay Başkanı’nı küçük düşürmeyi” amaçladığını iddia etti.

Strateji uzmanı Efrahim Ganor da Maariv’e yaptığı açıklamada, yaşananların “devlet güvenliğini tehlikeye atan bir skandal” olduğunu belirterek, “Gerçek bir devlet adamı önceliğini güvenliğe ve ülkenin geleceğine verirdi” dedi.

Lapid’den Netanyahu’yu sıkıştıracak hamle

İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, gelecek hafta ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze krizinin çözümü ve rehinelerin serbest bırakılması için sunduğu 20 maddelik planı Knesset’e oylatacağını açıkladı. Lapid’in amacı, bu plana karşı çıkan koalisyon partilerini zor durumda bırakarak Netanyahu’yu ABD yönetimi karşısında sıkıştırmak.

Lapid, muhalefetteki ortağı Avigdor Liberman’ı da plana destek vermeye ikna etmeye çalışıyor. “İsrail halkı, Başkan Trump’ın rehinelerin serbest bırakılması için yürüttüğü cesur girişime minnettardır” diyen Lapid, tüm partilere plana destek çağrısı yaptı.