UNICEF: Guveyran’daki hapishane çevresinde yaşanan şiddet nedeniyle 850 çocuk risk altında

Lübnan’ın Taybe köyündeki Hilal mülteci kampında duran Suriyeli bir çocuk (AFP)
Lübnan’ın Taybe köyündeki Hilal mülteci kampında duran Suriyeli bir çocuk (AFP)
TT

UNICEF: Guveyran’daki hapishane çevresinde yaşanan şiddet nedeniyle 850 çocuk risk altında

Lübnan’ın Taybe köyündeki Hilal mülteci kampında duran Suriyeli bir çocuk (AFP)
Lübnan’ın Taybe köyündeki Hilal mülteci kampında duran Suriyeli bir çocuk (AFP)

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke’de YPG unsurları ile hapishaneden firar eden DEAŞ unsurları arasındaki çatışmalar devam ederken, yaklaşık 850 çocuğun ciddi risk altında olduğu konusunda uyardı.
DEAŞ bağlantılı oldukları tahmin edilen silahlı bir grup tarafından 20 Ocak’ta Haseke’de düzenlenen saldırı sonrası onlarca DEAŞ üyesinin Guveyran mahallesindeki Sanayi Hapishanesi’nden firar etmesi sonucu çıkan çatışmalar sürüyor.
UNICEF Suriye Temsilcisi Viktor Nylund dün yaptığı açıklamada, “Haseke şehrinde geçen hafta bir hapishaneye zorla girmekle ilgili olarak yoğunlaşan şiddet yaklaşık 850 tutuklu çocuğu ciddi risk altına soktu” dedi.
Medyada yer alan haberlere göre, söz konusu çocukların çoğu 12 yaşında.
Guveyran mahallesinde devam eden şiddet olaylarında 100’den fazla kişi öldü ve binlerce kişi yerinden edildi.
Nylund, “Guveyran’da yer alan hapishanede çocuklar var ve adalet prosedürlerine erişim hakkına sahipler. Çocukların tahliyesi için çağrıda bulunuyoruz. Çocukların gözaltına alınması ancak son çare olarak ve mümkün olan en kısa süre için uygulanmalıdır” dedi.
Yaklaşık 10 bin çocuk ve annelerinin gözaltı merkezlerinde veya kamplarda olduğunu dile getiren Nylund, “Bunlar 60’tan fazla ülkeden geliyorlar ve giderek daha da zorlaşan koşullar ve sert kış koşullarında hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Çocuklar çok savunmasız ve acilen korunmaya ihtiyaçları var” diye konuştu.
UNICEF Suriye Temsilcisi, konuya ilişkin açıklamasına şu ifadelerle devam etti;
“UNICEF, Suriye’nin kuzeydoğusu ve başka yerlerindeki tüm tarafları çocukları tehlikelerden uzak tutmaya ve her zaman korumaya çağırıyor. İlgili tüm üye ülkeleri, çocukların çıkarları için acil eylem ve sorumluluk almaya bir kez daha çağırıyoruz. Onları ve annelerini kendi ülkelerine geri götürün.”
Kürt basınına göre, söz konusu hapishanede yaklaşık 5 bin DEAŞ destekçisi bulunuyor.



Dürzi'lerden Suriye'ye “uluslararası koruma güçleri” çağrısı

Güvenlik güçleri dün Şam yakınlarındaki Eşrefiye Sahnaya'daki kontrol noktasında (AFP)
Güvenlik güçleri dün Şam yakınlarındaki Eşrefiye Sahnaya'daki kontrol noktasında (AFP)
TT

Dürzi'lerden Suriye'ye “uluslararası koruma güçleri” çağrısı

Güvenlik güçleri dün Şam yakınlarındaki Eşrefiye Sahnaya'daki kontrol noktasında (AFP)
Güvenlik güçleri dün Şam yakınlarındaki Eşrefiye Sahnaya'daki kontrol noktasında (AFP)

Suriye Dürzi toplumunun en önde gelen ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri, dün yaptığı açıklamada, Dürzilerin yoğun olarak yaşadığı iki bölgede yaşanan çatışmalar sırasında toplumuna yönelik "haksız bir soykırım saldırısı" olduğunu belirterek, uluslararası koruma güçlerinin Suriye'ye müdahale etmesi çağrısında bulundu.

El-Hicri, yaptığı açıklamada, "Sistematik toplu katliamlar, barışı korumak ve bu suçların devam etmesini önlemek için uluslararası güçlerin derhal müdahalesini gerektiriyor." dedi.

El-Hicri'nin açıklaması, Şam kırsalındaki Ceramana bölgesinde çıkan ve ardından Dürzilerin çoğunlukta olduğu Eşrefiye Sahnaya mahallesine yayılan çatışmaların ardından güney Şam'daki askeri operasyonların durdurulmasından saatler sonra geldi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre çatışmalar, Dürzi bir şeyhe atfedilen ve İslam'a hakaret içeren bir ses kaydının dolaşıma girmesinin ardından yaşandı.

Yeni yönetim, Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani aracılığıyla mezhepçilik, fitne ve ayrılıkçılık çağrılarının tehlikesine karşı uyarıda bulundu. Eş-Şeybani, dış müdahale çağrılarının sonuçlarının “on yıllarca süren parçalanma, zayıflık ve bölünme” ile sonuçlandığını ve “dış müdahaleyi savunanların Suriyeliler nezdinde tarihi, ahlaki ve siyasi sorumluluk taşıdığını” belirtti. Şeybani, istikrara giden yolun “dayatmalardan uzak, diyalog yoluyla” gerçekleşeceğini vurguladı.