Suriye’nin kuzeyindeki kamplar dünyadan soyutlanmış durumda

Cisr eş-Şugur’daki kampta yaşayanlar sert kış koşullarıyla mücadele etmeye çalışıyorlar. (AFP)
Cisr eş-Şugur’daki kampta yaşayanlar sert kış koşullarıyla mücadele etmeye çalışıyorlar. (AFP)
TT

Suriye’nin kuzeyindeki kamplar dünyadan soyutlanmış durumda

Cisr eş-Şugur’daki kampta yaşayanlar sert kış koşullarıyla mücadele etmeye çalışıyorlar. (AFP)
Cisr eş-Şugur’daki kampta yaşayanlar sert kış koşullarıyla mücadele etmeye çalışıyorlar. (AFP)

Suriye’nin kuzeybatısındaki bölgeleri ve yerinden edilenlerin yaşadığı kampları pazar gece yarısından sonra yeni bir kar ve yağmur fırtınası vurdu. Fırtına bir çocuğun ölümüne, onlarca çadırın yıkılmasına ve kamplar ile Halep’in kuzey kırsalındaki bölgelere giden ana yolların kapanmasına neden oldu. Suriye Müdahale Koordinatörlüğü Ekibi, insani müdahale operasyonlarının koordinasyonun sağlanması konusunda önceden yapılan hataların tekrarlanmasının ve bölgenin ihtiyaçlarını karşılamak üzere iyi hazırlanmış planların olmamasının kampları şu anki duruma getirdiğini açıkladı.
Aktivistler, Halep’in kuzeyinde Cerablus kırsalındaki Zuğra Kampı’nın el-Vear el-Humsi mahallesinden bir göçmenin oğlu olan Salah Mohanad Cuneyd’in şiddetli soğuk nedeniyle yaşamını kaybettiğini aktardılar. Ayrıca İdlib’in doğusundan Suriye’nin kuzeybatısındaki Zuf Kampı’na göç eden bir ailenin kaldığı çadırın üzerinde biriken sebebiyle çökmesi sonucunda 8 yaşındaki Sara ve 6 yaşındaki Hüda adlı kızların ayaklarında morluklar oluştuğu kaydedildi.
Yerinden edilenlerin yaşadığı çok sayıda kamp karla kaplandı. Halep’in kuzeyindeki Afrin ve El-Bab bölgelerinde ana yollar trafiğe kapandı. Bu durum trafik kazalarına ve 6 kişinin ölümüne yol açtı. Söz konusu bölgelerdeki kar yağışı, İdlib’in kuzeyinde binlerce kişinin yaşadığı birçok kampı su basmasına ve son derece zor insani koşullar altında yaşayan onlarca ailenin evsiz kalmasına yol açan şiddetli yağışlarla eş zamanlı gerçekleşti.
Halep’in kuzeyindeki Raco Kampı’ndan olan, Han Şeyhun’daki evinden edilen 53 yaşındaki Ömer el-Bekri duruma ilişkin şu açıklamada bulundu:
“Ardı ardına yaşanan kar fırtınaları kampların karla kaplanmasına, yolların kapanmasına ve iletişimin kesilmesi sebebiyle kamp sakinlerinin acılarının daha da artmasına neden oldu. Herkes kendini dünyadan tamamen soyutlanmış bir yerde gibi hissediyor. En üzücü olan ise yerinden edilmiş, özellikle de çocuklar ve yaşlılar arasında soğuk algınlığı vakalarının arttı. Ayrıca yiyecek ve ısınma imkanları da neredeyse tükenmek üzere. Bu durum, bazı kişileri insan sağlığına zararlı olmasına rağmen çocukları soğuğa karşı korumak amacıyla çadırların içindeki ısıtıcıları yakmak için giysi ve plastik kullanmak zorunda bıraktı.”
Kar fırtınası sebebiyle oluşan manzara son derece trajik. Erkekler, çocukların üzerine çökmesinden korktukları çadırların üstlerindeki karı temizlemeye çalışırken kadınlar da çocukları battaniyelerle sararak ısıtmaya ve yemek bulmaya çalışıyorlar. Bekri yerinden edilmiş binlerce kişinin felaketten korunması için insani yardım kuruluşlarının hızlı ve acil müdahalede bulunması gerektiğini söyledi. Gıda ve ısınma yardımı sağlanması ve kamplardaki kişilerin şehirlere yakın olan bölgelere tahliye edilmesi için çağrıda bulundu.
İdlib’in kuzeyindeki Sarmada şehri yakınlarındaki el-Hayr Kampı’nda yaşayan 38 yaşındaki Um Muhammed da derin bir üzüntüyle yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Düşük hava sıcaklığı ve dondan korunmak için kullandığımız ısıtıcıların yakıtları bir hafta önce tükendi. Artık çadırın içinde veya dışında olmak arasında bir fark yok.”
Beş çocuğunu battaniyeye sararak ısıtmak ve soğuğa karşı korumak için bütün gün tüm gücüyle çalıştığını belirten Muhammed “Ancak şu anda en çok korktuğum şey hava sıcaklığının daha da düşmesi ve yağmur fırtınasının başlayarak geçtiğimiz günlerde olduğu gibi çadırı su basması” dedi.
Humus kırsallarında yerinden edilmesinin ardından Deyr Hasan Kampı’na gelen Kuteybe el-Ali de şu açıklamada bulundu:
“Yerinden edilmiş kişilerin kaldıkları çadırlar kar ve yağmur sebebiyle çökme tehlikesi altında. Beton konut sağlanması, suyu boşaltmak için kanalizasyon yapılması, yolların düzleştirilmesi, kampları sel veya bataklık oluşumuna maruz kalmayan yüksek alanlara taşınması gibi kalıcı çözümler sağlanması için Suriye’de faaliyet gösteren kuruluşlara birçok kez çağrıda bulunduk. Ancak talebimiz dikkate alınmadı ve her yıl yaşanan şiddetli kış şartları nedeniyle trajedi tekrarlandı. Kuruluşların bu afetler karşısında sağladıkları yardım ise en fazla kötü bir battaniye, sünger veya plastik bir yalıtım oluyor.”
Halep kırsalında faaliyet gösteren Suriye Sivil Savunma Örgütü’ne bağlı Beyaz Baretler’den bir yetkili şu açıklamada bulundu:
“Halep’in kuzeyindeki Afrin, Raco, Cinderes, Azaz ve el-Ra’i bölgelerinde yoğun kar yağışına tanık olundu. Bölgedeki ana ve tali yolların çoğunun kapandı. Hava sıcaklığı ciddi oranda düşerken kar bölgedeki kampları kapladı. Bazılarının ailelerin çadırlarının üzerlerine çökmesine neden oldu.”
Yetkili, Beyaz Baretler ekiplerinin sivil gönüllülerle birlikte, fırtınanın başlangıcından bu yana mevcut imkanlar dahilinde kamp sakinlerinin karın temizlemesine, yolları açmasına ve temel ihtiyaçlara ulaşmasına yardımcı olmak için çalıştığını belirttiği açıklamasında ekiplerin sabah saatlerinden bu yana Suriye’nin kuzeybatısında kar ve buzlanma sebebiyle yaşanan beş trafik kazasına müdahale ettiği bilgisini verdi.
Suriye Müdahale Koordinatörlüğü Ekibi’nden yapılan açıklamada da şu ifadeler kullanıldı:
 “Suriye’nin kuzeybatısında son 24 saatteki yağmur ve kar yağışının neden olduğu hasar ve bölgede insani müdahale çalışmalarının neredeyse yok denilecek kadar az olması nedeniyle çöken çadırları tamir edilmeyen birçok aile evsiz kaldı. İnsani müdahale çalışmaları koordinasyonunda önceden yapılan hataların tekrarlanması ve bölgenin ihtiyaçlarına yönelik fiili ve iyice çalışılmış planların olmaması, kampları şu anki duruma getirdi. Bu kamplara kesin bir çözüm bulunmadığı, siviller güvenli yerlere nakledilmediği ve çeşitli taraflardan yerinden edilmiş kişiler meselesinin suiistimal edilmesine son verilmediği sürece yerinden edilmiş insanların hayatlarında iyileşme görülmesi mümkün değil.”



İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.


Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
TT

Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)

Orduyla paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların sürdüğü Sudan'daki askeri yönetim, Rusya'yla daha yakın ilişkiler kurmak istiyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Moskova'ya Afrika'daki ilk deniz üssünü kurması teklif edildi.

Ekimde iletilen teklifin, Rusya'nın 25 yıl boyunca 300 askerini ve 4 savaş gemisini barındırabileceği bir üssü içerdiği aktarıldı.

Port Sudan ya da Kızıldeniz kıyısındaki bir başka yerde yapılabileceği bildirilen üs, bölgedeki kritik ticaret yollarına yakın olacak.

Küresel ticaretin yüzde 12'si, Avrupa-Asya alışverişinde önemli bir yere sahip olan Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşiyor.

WSJ, bunun Çin ve Rusya'yı kıtadaki limanlardan uzak tutmaya çalışan ABD için endişe verici bir gelişme olacağını vurguladı. 

Bu iki ülkenin Afrika'daki limanların kontrolü sayesinde buralarda savaş gemilerini tamir edip yeni silahlarla donatabileceği ve kritik denizyollarını kapatabileceği belirtildi.

Çin de denizaşırı ilk deniz üssünü 2017'de Cibuti'de kurmuştu. Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan Babülmendep Boğazı'ndaki üs, bir uçak gemisinin demirleyebileceği kadar büyük.

ABD'nin Afrika'daki en büyük üssü Camp Lemonnier, Çin'inkinden yalnızca 10 kilometre uzaklıkta.

ABD'nin ayrıca Somali'de birlikleri var. 

Kremlin'in, Afrika'nın en büyük üçüncü altın üretici Sudan'dan madencilik konusunda imtiyazlar alabileceği de Amerikan gazetesinin haberinde ifade edildi. 

Sudanlı yetkililer tüm bunlar karşılığında hava savunma sistemleri gibi silahları ucuza almak istiyor.

WSJ, Sudan ordusundan bir yetkilinin, bu anlaşmanın AB ve ABD'yle aralarında sorun yaratabileceğinin farkında olduklarını söylediğini aktardı.

Bu hamlenin Moskova'yı kıtada yeniden güçlendirebileceği de haberde vurgulandı.

Paralı asker şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeni Prigojin'in 2023'teki ölümünün ardından Rusya'nın Afrika planları sekteye uğradı.

Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı Afrika Kolordusu, Wagner'in operasyonlarını devralsa da kıtadaki yerini doldurmakta zorlandığı bildiriliyor.

General Abdülfettah Burhan'la işbirliği yapan General Muhammed Hamdan Dagalo, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırımla suçladığı Ömer el Beşir'i 2019'da devirmişti. 

Ülkeyi sivil yönetime döndürme ve 100 bin kişilik paramiliter kuvvet HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle iki general anlaşmazlığa düşmüş, 2023'te yeniden iç savaş patlak vermişti. 

Yeniden başlayan çatışmaların başlarında Moskova, Dagalo'ya bağlı HDK'yi destekliyordu. 

Başkent Hartum'dan HDK güçlerinin atılmasındaysa Ukrayna rol oynamıştı. 

WSJ, Rusların desteğini yetersiz bulan HDK'nin Kiev'e yanaştığını ve bunun üzerine Moskova'nın da Burhan'a bağlı orduyla ittifak kurduğunu aktarıyor.

Amerikan gazetesinin haberinde İran, Mısır ve Türkiye'nin Sudan ordusuna drone sağladığı da öne sürüldü.

Tahran'dan gelen deniz üssü kurma önerisinin, ABD ve İsrail'in tepkisiyle karşılaşmaktan korkan Hartum yönetimi tarafından geçen sene reddedildiği bildirildi. 

Diğer yandan ABD ve BM, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) HDK'yi silahlandırmakla suçluyor. BAE ise bu iddiaları reddediyor.

Independent Türkçe, WSJ, AP


Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
TT

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'daki İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövüp eşyalarını çaldı.

Guardian'ın aktardığına göre pazar sabahı yaşanan olayda radikal sağcı yerleşimciler, Eriha bölgesindeki Ayn el-Duyuk köyüne baskın düzenledi. 

Yerleşimcilerin, Filistinlileri korumak için köyde bulunan İtalyan ve Kanadalı gönüllülere de saldırdığı belirtildi.

Filistin Ulusal Yönetimi'nin resmi haber ajansı WAFA, üç İtalyan ve bir Kanadalı gönüllünün hastaneye kaldırıldığını aktardı. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan Kanadalı kadın, sabaha karşı düzenlenen saldırıda yaşadıklarını şöyle anlattı: 

10 maskeli yerleşimci gece nöbetinden sonra uyuduğumuz eve baskın yaptı. İkisinin üzerinde ordu tarafından verilen tüfeklerden vardı. Bizi yaklaşık 15 dakika boyunca dövdüler. Kafama, kaburgalarıma, kalçama ve uyluk bölgeme defalarca tekme attılar. Bize Arapça hakaretler yağdırdılar ve orada bulunmaya hakkımız olmadığını söylediler.

Gönüllü, Yahudi yerleşimcilerin bölgede artan saldırılarına dikkat çekerek, "Mesele bizimle ilgili değil. Biz 15 dakika dayak yedik ama buradaki Filistinliler bu şiddeti her gün, her saat, binlerce kez yaşıyor" dedi.

Kanada Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "aşırılıkçı yerleşimcilerin işlediği şiddet eylemlerinin kınandığı" bildirildi. Kanada yönetiminin "Filistin topraklarının ilhakına yönelik her türlü eyleme ve söyleme karşı olduğu" hatırlatıldı. 

Diğer yandan İtalyan gönüllülerden birinin ağır yaralandığı ve Ramallah'ta tedavisinin sürdüğü belirtiliyor. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, olaya ilişkin açıklamasında "Bu saldırganlıktan bıktık. Yerleşimcilerin haklarını bu şekilde savunmaları doğru değil" ifadelerini kullandı. 

Guardian, Batı Şeria'daki İsrailli yetkililerin yorum taleplerine yanıt vermediğini yazıyor. Gazetenin irtibata geçtiği köylüler ve aktivistler, polisin yerleşimcilerin saldırılarını durdurmak veya karargahlarını dağıtmak için harekete geçmediğini söylüyor.

Batı Şeria'daki Filistin köylerini korumak için yabancı gönüllüler toplayan Faz3a örgütünden aktivist Manal Tamimi, radikal sağcı yerleşimcilerin iki ay önce köyün yakınlarına karakol inşa ettiğini ve adam devşirdiğini söylüyor. Gönüllülerin saldırılara karşı Filistinlilerin yanında durmasının çok değerli olduğunu belirtiyor.

Kanadalı gönüllü de köydeki varlıklarının halkı güçlendirdiğini söylüyor: 

Biz oradayken köylüler daha dirençli oluyordu. Çocuklar özgürce oynuyordu. İnsanlar gece boyunca uyuyabiliyorlardı. Sırf bu bile bizim orada olmamızı değerli kılıyordu.

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre İsrailli yerleşimciler ve güvenlik güçleri son iki yılda Batı Şeria'da 233'ü çocuk olmak üzere binden fazla Filistinliyi öldürdü. 

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian