İngiltere Başbakanı Johnson, Rusya'nın, Kiev'e "yıldırım harbi" planladığını söyledi

İngiltere Başbakanı Boris Johnson (AFP)
İngiltere Başbakanı Boris Johnson (AFP)
TT

İngiltere Başbakanı Johnson, Rusya'nın, Kiev'e "yıldırım harbi" planladığını söyledi

İngiltere Başbakanı Boris Johnson (AFP)
İngiltere Başbakanı Boris Johnson (AFP)

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, "iç karartıcı" istihbarat bilgilerinin Rusya'nın Ukrayna'nın başkenti Kiev'e yönelik bir "yıldırım harbi" planladığını gösterdiğini ifade etti.
Johnson, bir sağlık tesisini ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, Ukrayna'daki elçilik personelinin çekilmesiyle ilgili olarak, "ihtiyaten bazı değişiklikler gerçekleştirdiklerini" belirtti.
Ukrayna sınırında 60 Rus muharebe grubunun bulunduğunun çok açık olduğunu kaydeden Johnson, "Kiev'i düşürecek bir yıldırım harbi planı herkesin görebileceği bir plan." dedi.
Rusya'yı bunun "feci bir adım olacağı" konusunda uyaran İngiliz Başbakan, İngiltere olarak ekonomik yaptırımlar paketini oluşturmaya öncülük ettiklerini, dünyanın dört bir yanındaki müttefikleriyle çalıştıklarını söyledi.

Çeçenistan uyarısı
Johnson, olası bir müdahaleye ilişkin uyarılarda bulunarak, "Ama aynı zamanda Ruslar açısından Ukrayna'yı işgal etmenin acılı, şiddetli ve kanlı bir iş olacağı mesajını da iletmemiz gerekiyor. Bence Rusya'daki insanların bunun yeni bir Çeçenistan olabileceğini anlaması çok önemli. Birkaç kez Ukrayna'ya gittim, o ülkenin insanlarını biraz tanıyorum ve savaşacaklarını düşünüyorum." diye konuştu.
Elde edilen istihbaratların "oldukça iç karartıcı" olduğunu kaydeden Johnson, ancak bir savaşın hala önlenebilir olduğunu belirtti.
Her türlü ihtimale karşın Ukrayna'ya savunma silahı yardımları yaptıklarını ve bir yaptırım paketi hazırladıklarını vurgulayan Johnson, "Ama aynı zamanda Ukrayna'ya yönelik herhangi bir işgalin, herhangi bir boyuttaki herhangi bir saldırının masrafsız olmayacağını Rusya'ya da anlatmalıyız. Can kayıpları olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
İngiltere, Rusya'nın Ukrayna'ya olası bir müdahalesine karşı Kiev büyükelçiliğindeki personelini çekmeye başlamıştı.
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ayrıca İngiliz vatandaşlarına da Donetsk, Luhansk ve Kırım'a seyahatleri etmemeleri, Ukrayna'nın geri kalanında ise zorunlu olmadıkça bulunmamaları tavsiye edilmişti.
Karar, ABD'nin Kiev büyükelçiliğindeki personelinin ailelerine Ukrayna'dan ayrılması talimatı vermesinin ardından gelmişti.
İngiltere Dışişleri Bakanlığından hafta sonu yapılan açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'da Rus yanlısı bir yönetimi iktidara getirme planı yaptığını gösteren istihbaratı elde ettiklerini duyurmuştu.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.