Fetih-Hamas diyaloğu Cezayir’de çıkmaza girdi

Seçimlerin yürütülmesi konusunda Fetih ve Hamas arasında anlaşmazlık baş gösterdi. İki taraf da tezlerinden geri atmıyor

 Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, geçen Aralık ayında Cezayir’de Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun ile bir araya geldi (Wafa)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, geçen Aralık ayında Cezayir’de Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun ile bir araya geldi (Wafa)
TT

Fetih-Hamas diyaloğu Cezayir’de çıkmaza girdi

 Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, geçen Aralık ayında Cezayir’de Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun ile bir araya geldi (Wafa)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, geçen Aralık ayında Cezayir’de Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun ile bir araya geldi (Wafa)

Halil Musa
Filistin’in Fetih ve Hamas hareketleri arasında farklı siyasi tutumlar baş gösterirken iki hareket, aralarındaki bölünmeyi sona erdirmek için ‘imkânsız’ koşullar öne sürüyorlar. Bu uzlaşmazlığa rağmen Cezayir’in başkenti Cezayir’de 6 Filistinli grubun temsilcileri ve Cezayirli yetkililer arasında ikili diyaloglar devam ediyor. 
Önceki tüm diyalog ve anlaşmaların, Mekke anlaşması, Kahire ve daha sonra Doha anlaşmalarından bu yana iki hareket arasındaki bölünmeyi bitirme konusundaki başarısızlığının ardından Cezayir, 15 yılı aşkın bölünmeyi sona erdirmek için sürece dahil oldu.
Cezayir, Filistin ulusal birliğini sağlama girişimine, her bir Filistinli grupla geçen hafta başlayan ve bu hafta da devam eden bireysel görüşmeler ile başlıyor. 
Öte yandan Cezayir Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’ndan yetkililer, Fetih hareketinden bir heyet ile ‘Hamas ile anlaşmazlığını sona erdirme’ vizyonunu görüştü. Fetih hareketi, daha sonra Cezayirli yetkililere bölünmeyi sona erdirme programını sundu.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Filistinli yetkililer, “Fetih heyeti, Hamas hareketinin uluslararası meşruiyet kararlarını kabul etmesi halinde derhal bir ulusal birlik hükümeti kurarak ulusal uzlaşıyı sağlamaya hazır olduğunu vurguladı” dedi.
Seçimlere ilişkin olarak ise heyet, bunu mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirme ve ‘İsrail’e de Kudüs’te seçimlerin yapılması izni vermesi için baskı yapma’ amacıyla tüm bölgesel ve uluslararası aktörlerle birlikte hareket etmeyi sürdürme taahhüdünü dile getirdi. 
Ancak Hamas, bu durumu sert bir şekilde reddederken, genel başkanlık, yasama ve Ulusal Konsey seçimlerinin yapılmasını ve ‘Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) eş zamanlı olarak yeniden oluşumunu’ talep ediyor.

Başarısız Cezayir toplantıları
Hamas liderlerinden Hüseyin Ebu Kuveyk, Fetih hareketini ‘Cezayir toplantılarını başlamadan başarısızlığa uğratmakla’ suçladı. Ebu Kuveyk, Fetih’in Filistin kararlarında ferdi olduğunu ve ortaklık ya da seçim istemediğini söyledi. 
Bölünmeyi sona erdirecek pratik mekanizmalar geliştirmek ve Hamas ve Fetih hareketleri arasındaki uçurumu kapatmak için uzlaşmacı bir çözüm sağlamak amacıyla Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi, Filistinli grupların yanı sıra Cezayir, Mısır ve Rusya’daki yetkililere ulusal uzlaşı sağlamak için bir girişim sundu.
Cephe, girişimin ‘pratik, gerçekçi ve Filistin meşru kurumlarının çalışma sistemine uygun uygulama mekanizmaları içerdiğini’ söylerken, “Cezayir, Filistin ulusal diyaloğunun iç birliği yeniden tesis etme başarısına giden yolda önemli bir adım olarak karşılandı” değerlendirmesinde bulundu.
Hamas ve Fetih hareketleri, ilki Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde faaliyet gösteren bir ‘ulusal birlik hükümeti kurmak’, ikincisi ise ‘her türlü hegemonya ve münhasırlığı durdurmak ve sistemi yeniden inşa etmek’ çağrısı taşıyan iki paralel yolun varlığını şart koşan girişimi incelediklerini söyledi.
Girişim, Hamas ve İslami Cihad hareketleri de dahil, herkesin katılımıyla bir Filistin Merkezi Konseyi düzenleyerek, Filistin siyasi sistemini yeniden inşa etmek için medya savaşının ve siyasi tutuklamaların durdurulacağı bir geçiş aşaması üzerinde anlaşmaya ihtiyaç duyduğunu ifade etti.

Girişim
Yasama Konseyi seçimlerine katılmaktan çekinenler de dahil olmak üzere tüm güçlerin konseyde temsil edilmesini sağlamaya yönelik pratik önerilere ek olarak girişim, Ulusal Konsey için yasama ve başkanlık seçimlerinin ‘nispi temsil sistemine göre’ düzenlenmesi çağrısında bulunuyor.
Girişim ayrıca, FKÖ’de reform yapmak ve Hamas’ınGazze üzerindeki kontrolünü sona erdirecek ulusal birlik hükümeti kurmak için iki paralel yolda eş zamanlı çalışılacağına dikkati çekiyor.
Girişim, Fetih’in ‘Gazze’deki görevlerini yerine getirecek bir Filistin hükümeti kurma’ talebine de yanıt veriyor. Ancak bu hükümetin ‘Hamas’ın reddettiği uluslararası meşruiyet kararlarını’ tanıması talebini içermiyor. 
Girişim, aynı zamanda Hamas’ın ‘Filistin siyasi sistemini, FKÖ’ye dahil olarak çoğulculuk temelinde yeniden inşa etme’ talebine de yanıt veriyor.
Öte yandan yazar ve siyasi analist Ekrem Atallah, Cezayir diyaloglarını ‘bölünmeyi sonlandırma yolunda en ciddi turdan’ sonra geldiği için ‘Filistin ulusal uzlaşısını gerçekleştirmek üzere en kötü tur’ olarak nitelendirdi. 
Atallah, Fetih ve Hamas hareketleri arasında uzlaşı sağlanmasının, siyasi programlarının farklılaşması ve çatışması nedeniyle ‘imkânsız’ olduğunu vurgularken, iki tarafın da kendi programlarını ihlal ettiğini ve her birinin diğerinin programını ‘İsrail’den kurtuluş hedefine ulaşmayolunda başarısız’ gördüğünü belirtti. 
İsrail’in zekasıyla iki tarafın programlarını da engellemeyi başardığını söyleyen Atallah ayrıca, İsrail’in tavrının ise uzlaşıyı önlemeye önemli şekilde katkı sağladığını ifade etti. 
Analist, ilerleyen dönemde Fetih’in, Hamas yokluğunda gelecek ay Merkezi Konseyi’ni toplayıp FKÖ üzerindeki kontrolünü güçlendirerek, bölünmeyi derinleştireceğinedikkati çekti.



Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
TT

Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının “ikinci aşamasının değiştirileceği” yönündeki kısa ve belirsiz açıklaması, bu değişikliğin ne anlama geldiğine ilişkin soruları gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre Trump’ın işaret ettiği değişiklik, anlaşmanın uygulanma biçiminde bir revizyon anlamına geliyor. Buna göre, İsrail’in hâlihazırda yüzde 55’ini kontrol ettiği Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılmasına geçilmesi yerine, 17. maddenin devreye alınması söz konusu olabilir. Bu madde, barış planının taraflardan biri kabul etmese bile tek taraflı olarak ilerletilmesine imkân tanıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasındaki 17. madde, Hamas’ın öneriyi geciktirmesi veya reddetmesi halinde, “yardımların genişletilmesi dahil, planın belirtilen unsurlarının, İsrail ordusunun terörden arındırılmış olarak uluslararası istikrar gücüne devrettiği bölgelerde uygulanacağını” düzenliyor.

Geçen ekim ayında Hamas ile İsrail arasında imzalanan “barış belgesi” sadece birinci aşamayla ilgili maddeleri içeriyordu. Bu aşama; ilk ateşkes, İsrail güçlerinin geri çekilmesi, esir takası ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını kapsıyor. Ancak savaş sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin “ikinci aşama” konusunda resmî bir mutabakat sağlanmış değil.

Perşembe günü yaptığı açıklamada Trump, planın ikinci aşamasının “çok yakında değiştirileceğini” söyledi. Açıklama, sürecin tıkanması ve sahadaki ilerlemenin sınırlı kalması nedeniyle endişelerin arttığı bir döneme denk geldi; ancak Trump değişikliğin içeriğine dair ayrıntı vermedi.

Görsel kaldırıldı.
Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'ta düzenlediği bir baskın sonucu akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (AFP)

Ahram Siyaset ve Strateji Merkezi İsrail Çalışmaları uzmanı Dr. Said Okaşa, (Saeed Okasha) Trump’ın sözünü ettiği değişikliğin büyük olasılıkla 17. maddeye dayanacağını belirtiyor. Okaşa’ya göre bu adım, “eski Gazze” ve “yeni Gazze” ayrımını güçlendirecek bir fiili bölünmeye kapı aralayabilir. Bu yaklaşımı geçen ay ABD’nin bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un da çeşitli görüşmelerde dile getirdiğini hatırlattı.

Okkaşa, anlaşmanın geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını anımsatarak, Hamas’ın silahsızlanma sürecine yanıt vermemesi gibi gerekçelerle 17. maddenin yeniden devreye sokulmasının mümkün olduğunu söyledi. Uzman, böyle bir senaryonun Gazze’de “ne savaş ne barış” şeklinde sürecek bir çıkmaz yaratabileceğini ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
Filistinliler, Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırların yanından geçiyor (AFP)

Filistinli siyaset analisti Dr. Ayman el-Rakkab da, Trump’ın değişiklik açıklamasının içeriğinin belirsizliğine işaret ederek, “İsrail’in bölgede kalma isteğiyle birleştiğinde, Gazze’nin fiilen ikiye bölünmesi ihtimali güçleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu belirsizlik sürerken, Axios haber sitesi Trump’ın 25 Aralık’tan önce Gazze’de barış sürecinin ikinci aşamasına geçileceğini açıklamayı planladığını duyurdu. Habere göre Washington, Gazze’de oluşturulacak yeni yönetim yapısı ve uluslararası istikrar gücünün son hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Başkanı’nın, bu adımları görüşmek üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ay sonundan önce bir araya gelmesi bekleniyor.

İkinci aşamanın önünde ciddi engellerin olduğunu ifade eden Rakkab: “Barış Konseyi ile teknokrat hükümet henüz kurulmadı. Güvenliği devralacak polis gücü ve uluslararası istikrar kuvveti oluşturulmadı. Bu nedenle somut bir hareketin en erken ocak ayında mümkün olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Okaşa, yakın vadede İsrail’in kontrolde tuttuğu bölgeyi yüzde 60 seviyesine çıkarmaya çalışabileceğini, ancak anlaşmanın genel çerçevesinde büyük bir tırmanış beklemediğini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yedioth Ahronoth, İsrail’in yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı çizginin doğusunda İsrail kontrolündeki yeni bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas unsurlarını bu bölgelerde aşamalı şekilde takip etmeyi içeren bir plan hazırladığını yazmıştı. Şarku’l Avsat’ın  Telegraph gazetesinin Batılı diplomatlara dayandırdığı haberinden aktardığı bilgilere göre ABD planının Gazze’nin kalıcı biçimde ikiye ayrılması riskini barındırdığını bildirmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise geçtiğimiz günlerde Barselona’da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Gazze ile Batı Şeria’nın birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, ayrıntıları tartışılan hiçbir adımın “bölünmeyi pekiştirmesine” izin verilemeyeceğini söyledi. Abdulati, çarşamba günü yaptığı başka bir açıklamada da, “Gazze’nin bölünmesini konuşmak dahi mümkün değildir. Gazze, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere, kurulacak Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Uzman Okaşa’ya göre Mısır, hem Gazze’nin bölünmesini hem de anlaşmayı zayıflatacak her türlü değişikliği engellemek için diplomatik çabalarını sürdürecek. Buna karşın, Trump’ın planı etrafındaki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin tüm senaryolar hâlâ masada.


Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.


Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.