BAE: Bahreyn Kralı Âl Halife ve IKYB Başkanı Barzani Âl Nahyan ile görüştü

Abu Dabi Veliaht Prensi Âl Nahyan Bahreyn Kralı Âl Halife ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkan’ı Mesrur Barzani ile görüştü. Âl Halife ve Barzani Husi saldırılarını kınadıklarını vurguladılar.

Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Âl Halife ve Şeyh Muhammed bin Zayed Abu Dabi’de görüştüler. (WAM)
Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Âl Halife ve Şeyh Muhammed bin Zayed Abu Dabi’de görüştüler. (WAM)
TT

BAE: Bahreyn Kralı Âl Halife ve IKYB Başkanı Barzani Âl Nahyan ile görüştü

Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Âl Halife ve Şeyh Muhammed bin Zayed Abu Dabi’de görüştüler. (WAM)
Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Âl Halife ve Şeyh Muhammed bin Zayed Abu Dabi’de görüştüler. (WAM)

Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Âl Halife ve Abu Dabi Veliaht Prensi ve Silahlı Kuvvetler Yüksek Komutan Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Zayed Âl Nahyan, Bahreyn ile BAE arasındaki ilişkileri ele aldı. Görüşmede iki ülke arasındaki ortak çıkarlar ve kalkınma projeleri de gündem maddeleri arasındaydı.
Şarku’l Avsat’ın BAE haber ajansı WAM’dan aktardığı habere göre göre, Bahreyn Kralı Hamad bin İsa ve BAE Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed Âl Nahyan, iki ülkeyi ilgilendiren birçok bölgesel ve uluslararası konuyu, Körfez ve Arap dünyasının diğer bölgelerindeki son gelişmeleri gözden geçirdi.
İkili görüşmede özellikle BAE’deki sivil yerleşim birimleri ve tesisleri hedef alan terör saldırısı ve BAE’nin tüm uluslararası normlar, yasalar ve insani değerleri ihlal eden bu saldırıya karşılık verme hakkı çerçevesinde aldığı tedbirler görüşüldü.
Bahreyn Kralı, Husi milislerinin BAE’deki sivil bölgelere düzenlediği terör saldırısının ülkesi tarafından kınandığını ifade etti. Kral, BAE’nin egemenliğine, güvenliğine ve istikrarına yönelik tüm tehditler karşısında Bahreyn’in desteğini vurguladı. Bu destek, iki ülkeyi ve halklarını birleştiren sıkı kardeşlik bağlarının, tek bir kaderin ve yakın tarihi bağların bulunmasının bir teyidi niteliğinde.
Kral Hamad bin İsa Âl Halife, Bahreyn’in, BAE’nin terörist Husi saldırılarına karşı koymak ve sivillerin güvenliğini korumak için aldığı tüm önlemlere verdiği tam desteği yineledi. Kral, iki ülkedeki güvenlik ve istikrarın birbirine bağlı olduğunu vurguladı ve BAE’ye yönelik herhangi bir saldırının Bahreyn’e yönelik bir saldırı olarak kabul edildiğine dikkati çekti.
Bahreyn Kralı ayrıca BAE’ye yönelik terör saldırısı karşısında uluslararası toplumun gösterdiği tepkiye işaret ederek BAE diplomasisinin verimli ve yetkin şekilde önderlik etmesi sonucu Husi terörünün tüm dünyaya ifşa edildiğini söyledi.
Husi terörünü kınayan BM Güvenlik Konseyi kararının oybirliğiyle alındığını hatırlatan Kral, BAE’nin egemenliğini savunmak ve güvenliğini, istikrarını ve çıkarlarını korumak için yasal hakkı olduğunu vurgulayarak söz konusu saldırıyı bölgede barış ve güvenliği tehdit eden tehlikeli bir durum olarak tanımladı.

Âl Nahyan-Barzani görüşmesi
Ayrıca Şeyh Muhammed bin Zayed Âl Nahyan, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkan’ı Mesrur Barzani ile BAE ve Irak arasındaki iş birliğinin çeşitli yönlerini görüştü. Özellikle Irak’ın Kürdistan bölgesi, ekonomi, yatırım, kalkınma ve insani alanlarda her iki tarafın da çabalarına hizmet ediyor.
Taraflar, Ortadoğu’daki genel gelişmeler ve taraflar arasında siyasi ve ekonomik iş birliği hakkında görüş alışverişinde bulundu.
Toplantıda IKBY Başkanı, Husi milislerinin BAE’ye yönelik terör saldırısını kınadığını, saldırının tüm uluslararası normları ve yasaları ihlal ettiğini ve bölgesel barış ve güvenliğe ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.
WAM’ın haberine göre, IKBY Başkanı, masum sivillere karşı işlediği suçlara karşı Husilere karşı diğer terörist güçler ve destekçileri için de caydırıcı olacak bir uluslararası duruş gösterilmesi gerektiğini vurguladı.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.