Libya Temsilciler Meclisi’nden hükümetin değişmesi kararı

TM, Başbakan Dibeybe’nin yerine seçilecek isim için adaylık kapısının açıldığını duyururken Devlet Yüksek Konseyi’ne başbakanlığa aday isim için tavsiyede bulunma hakkı tanımayacak

TM’nin dün Tobruk'ta gerçekleştirdiği oturumdan bir kare (TM Basın Ofisi)
TM’nin dün Tobruk'ta gerçekleştirdiği oturumdan bir kare (TM Basın Ofisi)
TT

Libya Temsilciler Meclisi’nden hükümetin değişmesi kararı

TM’nin dün Tobruk'ta gerçekleştirdiği oturumdan bir kare (TM Basın Ofisi)
TM’nin dün Tobruk'ta gerçekleştirdiği oturumdan bir kare (TM Basın Ofisi)

Libya Temsilciler Meclisi (TM), dün, Abdulhamid ed-Dibeybe liderliğindeki mevcut hükümetin değiştirilmesi ve yeni bir hükümetin seçilmesi konusunda yapılan oturumda oy birliğine vardıktan sonra başbakanlık koltuğuna aday bir isim bulma yolculuğunun başladığını duyurdu. Dibeybe’nin görevden alınması konusunda ikiye bölünen milletvekilleri arasında yaşanan sözlü tartışmalar nedeniyle başbakanlık için adaylık kapısı gergin bir ortamda açıldı.
Oturumda ayrıca TM Başkanı Akile Salih’in, başbakanlık için TM’den 25 milletvekilinin, başkent Trablus’taki Devlet Yüksek Konseyi’nden 15 üyenin aday tavsiyesinde bulunması önerisinin ardından yapılan oylamada DYK’ya başbakanlık makamına aday bir isim tavsiye etme hakkının verilmesi, oturuma katılan milletvekillerinin çoğunluğu tarafından reddedildi. Oylamada 30 milletvekili ‘hayır’ oyu kullanırken sadece 20 milletvekili bunu destekledi.
Bunun yanında TM Başkanı Salih tarafından TM’ye sunulan, başbakan adayının karşılaması gereken yeni şartlar arasında Libya uyruklu olması ve sabıka kaydı veya hakkında bir yargı süreci olmamasının yanı sıra Libyalı olmayan biriyle evli olmaması, iyi hal ve davranışlarda bulunması yer aldı. Ayrıca adayın sağlıklı olması, yakında yapılması planlanan seçimlere katılmayacağına dair yazılı bir taahhütte bulunması, kimlik numarasına sahip olması ve seçmen kütüğüne kayıtlı olması da şart koşuldu. Ancak kayıt tarihinde 25 yaşını doldurmuş ve akredite bir üniversite diplomasına veya eşdeğer bir belgeye sahip olması gerekiyor. Resmi göreve gelmeden önce başka bir ülkenin vatandaşlığına sahip olmaması ve kendi seçim çevresinden yüz seçmen tarafından tavsiye edilmesi de bu şartlar arasında yer aldı.
TM, yeni hükümet için adaylık mekanizmasını ve koşullarının önümüzdeki hafta Tobruk'ta yapılması planlanan oturumda ele alınmasını kararlaştırdı. TM Sözcüsü Abdullah Bilhak, yaptığı açıklamada, oturumda, başbakanlığa aday olmak için gerekli şartların kabul edildiğini söyledi.
Dünkü oturumda, hükümeti savunan milletvekilleri ile hükümeti reddeden milletvekilleri arasında sözlü tartışma yaşandı. TM Başkanı, tartışma nedeniyle canlı yayınlanan oturumun yayınının kesilmesi talimatı verdi. Milletvekili Muhammed Lino’nun, Başbakan Dibeybe’yi savunmaya ve iktidardaki başarılarını listelemeye çalıştığı sırada bir arbede yaşandı.
Milletvekili Ayşe Şelabi,  oturum sırasında TM koridorlarında bazı milletvekillerinin Dibeybe hükümetine verilen güvenoyunu geri çekmek için rüşvet aldığına dair konuşmalar yapıldığını söyledi. Şelabi’nin sözlerine vakit kaybetmeden yanıt veren TM Başkanı Akile Salih, bu tür suçlamaların yapılmaması için soruşturma başlatılmasını talep edeceğini kaydetti. TM ayrıca, Başsavcılığa, seçim sürecinde işlenen suçlar, dolandırıcılık, sahtecilik, yetkiyi kötüye kullanma, aracılık, adam kayırmacılık ve kamu parasının israfı konusundaki söylentileri bir an evvel araştırılması çağrısında bulundu.
TM Sözcüsü Bilhak, yeni bir başbakanın seçilmesi için gerekli mekanizmanın devreye sokulduğunu ve ilgili belgelerin alındığını duyurdu. Bilhak, yeni hükümetin göreve başlamasının ardından kendisine bağlı kurumların yetkililerini atamak üzere harekete geçeceğini belirtti.
Öte yandan Başbakan Dibeybe’nin yakın çevresi, Dibeybe’nin kabinede değişiklik yapma sürecinde olduğunu söylediler. Dibeybe ise hükümetinin, halk tarafından seçilen yeni bir yönetimin göreve gelmesi için sarf edilen tüm çabaları desteklemeye devam edeceğini vurguladı. Dibeybe, Pazartesi akşamı Trablus'ta, İtalya'dan gelen bir heyetle görüştü. Heyette İtalya’nın Libya Özel Temsilcisi ve Tablus Büyükelçisi de yer aldı. Dibeybe, İtalya'nın yeni bir geçiş süreci başlatmadan seçim programının yeniden oluşturulmasını teşvik ettiğini söyledi.
Diğer taraftan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams, Pazartesi akşamı ülkenin batısından temsilcilerle bir araya geldiği görüşmede, “2.8 milyon kayıtlı seçmenin iradesini daha fazla zorlanmamalı. Vakit kaybetmeden özgür, adil ve hilesiz seçimlere yönelik bir yol belirlenmeli” ifadelerini kullandı.
Ayrıca DYK Başkanı Halid el-Mişri ile Trablus'ta bir araya gelen Williams burada, ‘Libya'nın uzun bir geçiş dönemine daha ihtiyacı olmadığını ve şimdi tüm tarafların seçim sürecine odaklanması gerektiğini’ vurguladı.
Bir başka gelişmede ise terör örgütü DEAŞ, Libya'nın güneyindeki Katrun kenti yakınlarında Libya Ulusal Ordusu (LUO) güçlerine ait devriyelerin hedef alındığı, iki LUO unsurunun ölümüne, bir unsurun yaralanmasına neden olan saldırının sorumluluğunu üstlendi. Askeri kaynaklar, LUO’nun Ummu'l-Eranib Şehitleri Tugayı'na bağlı ikinci bölüğün Pazartesi akşamı Taraghin kentinden dönerken ani bir baskına uğradığını bildirdiler. Kaynaklar, saldırının DEAŞ terör örgütüne bağlı aşırılık yanlısı bir grup tarafından düzenlendiğini ve saldırının askeri bir unsurun ölümüne neden olan benzer bir saldırıdan sadece birkaç gün sonra gerçekleştirildiğini belirttiler.



Ateşkesin ardından en ölümcül saldırı... İsrail'in Gazze'ye yönelik bombardımanında aynı aileden 11 Filistinli hayatını kaybetti

11 Ekim'de Gazze Şeridi sınırına yakın güney İsrail'den çekilen bir fotoğrafta, yıkıma uğrayan bölgenin üzerinde yükselen duman görülüyor. (Arşiv – AFP)
11 Ekim'de Gazze Şeridi sınırına yakın güney İsrail'den çekilen bir fotoğrafta, yıkıma uğrayan bölgenin üzerinde yükselen duman görülüyor. (Arşiv – AFP)
TT

Ateşkesin ardından en ölümcül saldırı... İsrail'in Gazze'ye yönelik bombardımanında aynı aileden 11 Filistinli hayatını kaybetti

11 Ekim'de Gazze Şeridi sınırına yakın güney İsrail'den çekilen bir fotoğrafta, yıkıma uğrayan bölgenin üzerinde yükselen duman görülüyor. (Arşiv – AFP)
11 Ekim'de Gazze Şeridi sınırına yakın güney İsrail'den çekilen bir fotoğrafta, yıkıma uğrayan bölgenin üzerinde yükselen duman görülüyor. (Arşiv – AFP)

Filistin medyası bugün İsrail ordusunun Gazze şehrinin doğusunda ‘yoğun’ ateş açtığını bildirdi.

Tıbbi kaynaklar ve görgü tanıklarının verdiği bilgiye göre, dün akşam Gazze şehrinin doğusunda sivil bir aracı hedef alan İsrail saldırısında, yedisi çocuk olmak üzere aynı aileden 11 Filistinli hayatını kaybetti. Bu, ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana meydana gelen en ölümcül olay.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal yaptığı açıklamada, bombalamanın şehrin doğusunda bulunan ez-Zeytun mahallesindeki evlerine dönen Ebu Şaban ailesinin üyelerinin bulunduğu bir aracı hedef aldığını ve araçtaki herkesin hayatını kaybettiğini söyledi.

Basal, hayatını kaybedenler arasında yedi çocuk, üç kadın ve bir erkeğin bulunduğunu belirterek, hedef alınan bölgedeki tehlikeli koşullar nedeniyle kurtarma ekiplerinin cesetleri çıkarmakta zorluk çektiğini kaydetti.

 Gazze Şeridi'nin Han Yunus kentinde yıkılmış ev ve binaların yanındaki çadır kampından geçen yerlerinden edilmiş Filistinliler, 18 Ekim 2025 (AP)Gazze Şeridi'nin Han Yunus kentinde yıkılmış ev ve binaların yanındaki çadır kampından geçen yerlerinden edilmiş Filistinliler, 18 Ekim 2025 (AP)

Görgü tanıkları, aracın sivillerin yaklaşmasının yasak olduğu ‘sarı hat’ bölgesini geçtikten sonra İsrail topçu ateşi altında kaldığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre, Mısır, Katar ve Türkiye'nin desteğiyle geçen hafta cuma günü yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasından bu yana en ölümcül saldırılardan biri olan olayla ilgili İsrail ordusundan henüz bir açıklama yapılmadı. Gazze İnsan Hakları Merkezi'nin perşembe günü yaptığı açıklamaya göre, ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail ordusu tarafından 36 ihlal kaydedildi. Öte yandan Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı, aynı dönemde 23 Filistinlinin öldürüldüğünü ve 122 kişinin yaralandığını duyurdu.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus bölgesinde bir tünelden çıkan ve sahada konuşlanmış ordu güçlerine yaklaşarak ‘doğrudan tehdit’ oluşturan bir grup militanın İsrail savaş uçağı tarafından hedef alındığını söyledi.

Adraee yaptığı açıklamada, kuvvetlerin daha önce Refah bölgesinde bir tünelden çıkan ve ordu güçlerine ateş açan başka bir grubu tespit ettiğini bildirdi. Sözcü, İsrail ordusu kuvvetlerinin ‘ateşkes anlaşmasına uygun olarak bölgede konuşlandırıldığını ve herhangi bir acil tehdidi ortadan kaldırmak için kararlı bir şekilde hareket etmeye devam edeceğini’ doğruladı.

Bir haftadan fazla bir süre önce ABD Başkanı Donald Trump, Hamas ve İsrail'in barış planının ilk aşamasını imzaladığını ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek, İsrail'in bölgeden çekilmesini sağlamak, yardımların girmesine izin vermek ve esirlerin takasını sağlamak için bir anlaşmaya varıldığını duyurmuştu.

Hamas, İsrail ile hareket arasındaki ateşkes şartları uyarınca, Gazze Şeridi'nde tuttuğu son hayatta kalan İsrailli rehineleri, yaklaşık 2 bin Filistinli mahkûm karşılığında serbest bıraktı. 13 Ekim'deki ilk serbest bırakma dalgasının ardından, Hamas, elinde tuttuğu bazı ölü rehinelerin cesetlerini teslim etti.


Gazze yeniden inşa konferansı... Hazırlıklar konusunda Mısır-Filistin görüşmeleri

Gazze Şeridi'nin güneyinde İsrail hava saldırıları sonucu yıkılan evler (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyinde İsrail hava saldırıları sonucu yıkılan evler (AFP)
TT

Gazze yeniden inşa konferansı... Hazırlıklar konusunda Mısır-Filistin görüşmeleri

Gazze Şeridi'nin güneyinde İsrail hava saldırıları sonucu yıkılan evler (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyinde İsrail hava saldırıları sonucu yıkılan evler (AFP)

Tüm gözlerin savaş sonrası döneme çevrildiği şu günlerde Kahire, yıkıma uğrayan bölgenin yeniden inşası için bir dönüm noktası olması beklenen Gazze yeniden inşa konferansı hazırlıkları kapsamında yoğun diplomatik faaliyetlere sahne oluyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, konferans gündeminin ‘oldukça iddialı olacağını ve Gazze'deki ateşkes anlaşması kararlaştırıldığı gibi ilerlerse, bölgede kurtarılabilecekleri kurtarmak için cömert mali tahminler içereceğini’ söylediler. Uzmanlar, uygulamada yaşanacak herhangi bir gecikmenin, anlaşmanın aksamasından kaynaklanacağını belirttiler.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ve Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa dün, kasım ayının ikinci yarısında Kahire'de düzenlenmesi planlanan Gazze yeniden inşa konferansı için devam eden hazırlıklar ve ayrıntıları görüşmek üzere bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, görüşmede finansman ve mali taahhütlerin yanı sıra Gazze Şeridi’ndeki yıkımın boyutunun değerlendirilmesi de ele alındı.

Abdulati dün Yeni Delhi'de Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile de söz konusu konferansı görüştü. Bu görüşme, Mısırlı bakanın Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Yvette Cooper ile yaptığı telefon görüşmesinde Birleşik Krallık'ı aynı konferansa katılmaya davet etmesinin ertesi gününde gerçekleşti. Cooper bu daveti memnuniyetle karşıladı.

Bu görüşme, yaklaşık bir hafta önce Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının imzalanmasından bu yana Mısır'ın üst düzey yetkililerle yaptığı ilk görüşme değildi. Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Kahire, 13-15 Ekim tarihleri arasında Filistinli ve İngiliz yetkililerin katıldığı, Gazze Şeridi'nin yeniden inşasını tartışmak üzere İngiliz Wilton Park Vakfı tarafından düzenlenen gayri resmi teknik toplantıya bir heyet gönderdi.

Mısır, şu anda konferansın düzenlenmesine yönelik hazırlıkları tamamlamaya yoğunlaşmış durumda. Konferans, ‘ABD ve bölgedeki ve dünyadaki tüm barış ve kalkınma ortaklarıyla -bağışçı ülkeler, Birleşmiş Milletler (BM) ve bölgesel örgütler, uluslararası finans kuruluşları, özel sektör ve sivil toplum dahil olmak üzere- tam bir eşgüdüm içinde’ gerçekleştirilecek. Bu, aynı açıklamada belirtildiği üzere, Arap-İslam planı ve ABD Başkanı Donald Trump’ın planı temel alınarak yapılacak.

El-Farabi Araştırma Merkezi Genel Sekreteri Dr. Muhtar Gabaşi, ‘Gazze'nin yeniden inşası konferansının Kahire'de iddialı bir plan ortaya koyması konusunda beklentilerin yüksek olduğunu, zira Gazze Şeridi’nin eğitim, enerji, su ve sağlık dahil tüm alanlarda tamamen tahrip olduğunu’ düşünüyor. Gabaşi, konferansın zamanında tamamlanmasının Gazze Şeridi’ni kurtarmak için yeni bir fırsat sunduğunu vurguladı.

Görsel kaldırıldı.Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat’ta insani yardım taşıyan Filistinliler (AFP)

Filistinli siyasi analist Dr. Eymen er-Rakab, konferansın felaketle sarsılan Gazze Şeridi'ni kurtarmak için çok önemli bir adım olduğunu belirterek, özellikle Kahire'nin kapsamlı bir entegre plan önermesi nedeniyle bağışçılardan cömert bağışlar beklediğini söyledi.

Gazze'de barış anlaşmasının açıklanmasından önce Mısır, acil yardım, yeniden inşa ve sürdürülebilir kalkınmaya odaklanan, Gazze Şeridi’nin yeniden inşası için kapsamlı bir beş yıllık plan geliştirdi. Bu plan, Mart 2025'te Kahire'de düzenlenen Arap Birliği Zirvesi’nde onaylandı.

Plan, şeffaflığı sağlamak için Filistin Yönetimi ve BM ile iş birliği içinde uluslararası bir güven fonu kurulmasına dayanıyor. Gazze Şeridi'nin yeniden inşasını finanse etmek için bağışçı ülkelerden ve özel sektörden destek toplamak amacıyla önümüzdeki kasım ayında bir bakanlar konferansı düzenlenmesi planlanıyor.

Mısır planı, etkinliği sağlamak amacıyla üç aşamaya ayrılıyor. İlk aşama olan erken toparlanma aşaması, altı ay sürecek ve 3 milyar dolara mal olacak. Bu aşamada, Selahaddin Koridoru ve diğer bölgelerdeki enkazın kaldırılması, 360 bin kişiyi barındırabilecek 200 bin geçici konut biriminin temin edilmesi ve kısmen yıkılmış 60 bin konutun onarılması öngörülüyor. Ayrıca bu aşama, 1,5 milyondan fazla kişiyi barındırabilecek yedi barınma alanının kurulmasını da içeriyor.

İkinci aşama 2027 yılına kadar sürecek ve 20 milyar dolarlık bir maliyetle tesisler, ağlar, kalıcı konut birimleri inşa edilmesine ve tarım arazilerinin geri kazanılmasına odaklanacak. 30 milyar dolarlık bir maliyetle 2030 yılına kadar devam edecek olan üçüncü aşama, yerel ekonomiyi canlandırmak için sanayi bölgeleri, bir balıkçı limanı, bir deniz limanı ve bir havaalanı kurulmasını hedefliyor.

Filistin tarafında ise Başbakan Muhammed Mustafa perşembe günü yaptığı açıklamada, Kahire'de düzenlenecek Gazze yeniden inşa konferansının ‘uluslararası kaynakları ve ortaklıkları harekete geçirmek için merkezi bir platform’ olacağını duyurdu. Mustafa, hükümetinin Arap dünyası tarafından onaylanan Mısır'ın planına dayalı olarak yeniden inşa için birleşik bir çerçeve geliştirdiğini belirtti.

Güncellenen uluslararası tahminlere göre hasar, kayıplar ve ihtiyaçların 67 milyar doları aştığını açıklayan Mustafa, programın üç aşamaya ayrıldığını ifade etti: İlki, 3,5 milyar dolar tutarında ve altı ay sürecek olan erken toparlanmaya odaklı acil durum aşaması; ikincisi, yaklaşık 30 milyar dolar değerinde ve üç yıl sürecek olan yeniden inşa ve toparlanma aşaması; sonuncusu ise tam kapsamlı yeniden inşa aşaması.

Gabaşi'ye göre, bu planın uygulanmasını engelleyecek olan şey mali kısıtlamalar değil, İsrail'in hiçbir taahhütte bulunmamakta ısrar etmesi ve direnişe yönelik taleplerini sertleştirerek daha büyük kazançlar elde etmeye çalışmasıdır.

Er-Rakab, bu fikirlerin hızlı bir şekilde uygulanabilir planlara dönüştürülmesi yönünde girişimlerin olacağını belirtti. Ancak, anlaşma sürecinin sekteye uğramasının bu planları aksatacağını ifade ederek, bölgenin acil kurtarılmaya ihtiyaç duyduğu bu dönemde bunun yaşanmamasını umduklarını söyledi.


Beyrut, Kaddafi'nin oğlunu yüklü bir kefaletle serbest bıraktı

Hannibal Kaddafi 2011'de Roma'da (Arşiv- AFP)
Hannibal Kaddafi 2011'de Roma'da (Arşiv- AFP)
TT

Beyrut, Kaddafi'nin oğlunu yüklü bir kefaletle serbest bıraktı

Hannibal Kaddafi 2011'de Roma'da (Arşiv- AFP)
Hannibal Kaddafi 2011'de Roma'da (Arşiv- AFP)

Lübnan yargısı dün, merhum Libya lideri Muammer Kaddafi'nin oğlu Hannibal Kaddafi'nin 11 milyon dolarlık kefaletle serbest bırakılmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca, Kaddafi'ye seyahat yasağı koydu ve pasaportuna el koyarak, 10 yıl süren en uzun tutukluluk dönemine son verdi.

İmam Musa el-Sadr'ın kaybolmasını soruşturan adli soruşturmacı Hakim Zahir Hamade, kararını açıklamadan önce Kaddafi'yi iki saat boyunca sorguladı. Fransız Avukat Laurent Bayon, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Kaddafi'nin avukatlarının pazartesi günü "mantıksız" kefaletin ve seyahat yasağının iptali için bir talepte bulunacaklarını söyledi.

Bu arada Sadr ailesi, "davada ilerleme kaydedildiğini gösteren herhangi bir prosedür veya gelişmenin olmaması" nedeniyle tahliye kararına şaşırdıklarını açıkladı.