Avrupa’dan Suriye’deki ‘kırmızı çizgilerine’ bağlılık vurgusu

Suriye’nin kuzeybatısında kurulan kamplarda kalanlar çadırlarda, zorlu koşullarda yaşam mücadelesi veriyorlar. (AFP)
Suriye’nin kuzeybatısında kurulan kamplarda kalanlar çadırlarda, zorlu koşullarda yaşam mücadelesi veriyorlar. (AFP)
TT

Avrupa’dan Suriye’deki ‘kırmızı çizgilerine’ bağlılık vurgusu

Suriye’nin kuzeybatısında kurulan kamplarda kalanlar çadırlarda, zorlu koşullarda yaşam mücadelesi veriyorlar. (AFP)
Suriye’nin kuzeybatısında kurulan kamplarda kalanlar çadırlarda, zorlu koşullarda yaşam mücadelesi veriyorlar. (AFP)

Avrupa Birliği’nin gündeminde  ‘gerçekçi’ ve ‘kırmızı çizgileri ihlal etmeyecek biçimde, Birleşmiş Milletler (BM) Temsilcisi Geir Pedersen’in insani yardım projelerinde ‘erken toparlanmayı destekleyen BM kararını da kapsayan ‘adıma karşılık adım’ önerisi var. Bu hamlenin hedefinde BM’nin 2254 sayılı kararı uyarınca siyasi süreçte ilerleme kaydedilmeden yeniden yapılanmaya, Şam ile normalleşmeye ve yaptırımların kaldırılmasına karşı kararlı bir duruş sergilenmesi var. Suriye meselesini görüşmek üzere geçen pazartesi günü Brüksel’de düzenlenen Avrupa bakanlar toplantısının başlıca gündem maddesini de söz konusu tutumdu. Toplantı, bu yılın başında 6 aylık bir süreliğe Avrupa bloğunun başkanlığını üstlenen Fransa tarafından birkaç yıl aradan düzenlenen ilk toplantı oldu. Pedersen bugün, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) öneri hakkında ayrıntılı bir brifing vermeden önce, bölgesel ve uluslararası taraflarla istişarelerde bulundu.

Gerçek yorum
Bakanlar toplantısının gündeminde Suriye arenasında ve askeri kapsamda geçmiş yıllardaki dönüşümlere ilişkin görüşler vardı. Avrupalı bir yetkiliye göre görüşmelerde, ‘birkaç nüfuz alanına bölünen Suriye’de kuvvetlere sahip beş ordunun varlığı’, ‘Mart 2020’den bu yana görünürde herhangi bir askeri çözüm ve ön saflarda değişikliğin olmaması’ ve ‘çatışmanın şu an askeri ve stratejik bir çıkmazda bulunması’ meseleleri’ ele alındı. Yetkili, hükümetin kontrolündeki alanlarda ‘güvenlik hâkimiyetinin’ arttığına dikkat çekti.
Bakanlar, uzmanların görüşlerini dinlediler. Uzmanlara göre Suriye’deki yoksulluk oranı yüzde 90’a yakın ve 12,4 milyon kişin gıda güvencesi yok. Uzmanlar tarafından yapılan değerlendirme şu ifadeler kullanıldı:
“Suriye lirası, son yıllarda sert bir düşüşe tanık oluyor. Gıda fiyatları da şu an savaş öncesi döneme göre 33 kat daha yüksek. Ülke içerisinde tahminen 14 milyon yardıma muhtaç insan var. Suriye’nin kuzeyinde 5 milyondan fazla kişi güvenli veya yeterli temiz suya sahip değil. Bu durumun yanı sıra tüm bir nesil, eğitim hakkını kaybetmiş ve toplumlar da harap olmuş durumda.”

Yeni koşullar
Uzmanlar tarafından yapılan açıklamada son dönemki gelişmelere ve yeni oluşan koşulara a yer verildi:
“10 yılı aşkın bir süredir devam eden çatışmalardan sonra bazı Arap ülkeleri, son zamanlarda rejimle normalleşme yolunda adımlar attılar. Suriye ile iş yapmak için koordineli veya organize bir strateji olmamasına rağmen Arap ortaklar, rejim değişikliğinden davranış değişikliğine geçen yeni bir yaklaşımın gerekli olduğunu açıkça belirttiler. Suriye’nin Arap Birliği’ne geri kabulü konusu halen gündemde. Suriye Rusya, İran ve Türkiye gibi dış etkilere karşı daha kararlı hareket etme ihtiyacı hisseden bir dizi Arap ülkesi kamuoyu desteğine sahipler.”
BM Temsilcisi Geir Pedersen, uluslararası aktörler ile Suriye rejimi arasında kademeli, karşılıklı, gerçekçi ve doğru adımlar konusunda bir anlaşmaya varmak amacıyla ‘adıma karşılık adım’ yaklaşımını önerdi. Söz konusu adımların ‘BMGK’nın 2254 sayılı kararı doğrultusunda, siyasi sürecin ilerlemesine yardımcı olmak için’ paralel olarak atılacağı vurgulandı.
Toplantının katılımcılardan biri, Suriye meselesine ilişkin diğer yeni unsurların yanı sıra ABD’nin Suriye’ye yönelik politikasına ilişkin uzun zamandır beklenen incelemesini tamamladığını bildirdi. Açıklamaya göre dört öncelik belirlendi. Bunlar, ‘erken iyileşmeye odaklanan öncelikli insani yardım, askeri varlığın sürdürülmesi, ateşkesin desteklenmesi ve hesap verebilirlik taahhüdü’olarak sıralandı. Aynı şekilde geçen temmuz ayında Ruslar ve ABD’liler arasında insani yardımın ‘sınırlar boyunca’ dağıtılmasına yönelik bir anlaşma imzalandı.

Avrupa yaklaşımı
Katılımcılar, bakanlar arasındaki görüşmelerin ardında, ‘2017 yılında AB’nin Suriye’de ‘gerçek bir siyasi geçiş sağlayarak savaşı sona erdirmek için güçlü bir pozisyon benimsediğini’ aktardıkları açıklamalarında şu ifadeleri kullandılar:
“AB politikasının temel ilkeleri halen geçerlidir. Bunlar, BMGK’nın 2254 sayılı kararı çerçevesinde, rejim ülke içinde siyasi bir geçişe katılana kadar ‘normalleşme, yaptırımların kaldırılması ve yeniden yapılanmanın olmaması’ meseleleridir.”
Macaristan ve Yunanistan gibi bazı ülkeler, ‘Avrupa pozisyonunun birliğinin korunması ve halen geçerli olan kolektif tavrın terk edilmemesi gerekliliği üzerinde anlaşmaya varılan ‘gerçekçi bir Avrupa politikasının benimsenmesi çağrısında bulundular. Bu nedenle bakanlar toplantısı, Avrupa bloğunun ‘adıma karşılık adım’, yeni ABD öncelikleri ve Arap normalleşmesine yönelik adımları kapsayan ‘yeni koşullarla’ ilgilenmeye hazır olduğunu ifade ederek kırmızı çizgilerden vazgeçmeden öz konusu başlıklara bağlılığı yenilemek için bir fırsat niteliğineydi. Buna göre Avrupalı yetkililer, Pedersen ile ‘adıma karşılık adım’ önerisini görüşürken Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ise öneriye açıkça karşı çıktı. Bakanlar toplantısında ayrıca AB’nin 25 milyar euro ile en büyük bağışçı olduğu göz önüne alındığında, Suriye’ye insani yardımı finanse etme ve ‘erken toparlanma’ amacıyla Brüksel Bağışçılar Konferansı’nın düzenlenmesine karar verildi. Ayrıca normalleşmeyi önlemek ve Şam’ı koşulsuz olarak Arap Birliği’ne yeniden kabul etmek amacıyla Arap ülkeleriyle ilişki kurmak üzere toplu bir uzlaşı sağlandı. Toplantıda AB, Şam ile normalleşmenin ‘AB ve Arap Birliği arasındaki diyalogu tehdit ettiği’ uyarısında bulundu.



Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
TT

Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)

Sudan'ın batısındaki el-Faşir kentinde yaşayan 8 yaşındaki Muhammed, kolu şarapnel parçalarıyla delik deşik olmasına rağmen tedavi edilebildiği için şanslı kişilerden biri. Diğer savaş yaralıları ise kentin kuşatılmış olması ve tıbbi ekipman eksikliği nedeniyle tedavisi zor olan daha ciddi yaralanmalardan mustarip.

İki yıldır orduya karşı savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) geçtiğimiz hafta, sağlık sisteminin de çöktüğü Kuzey Darfur'un başkenti ve çevresinde kanlı bir saldırı başlattı. HDK'nin geniş Darfur bölgesinin başkentine yönelik tekrarlanan saldırıları sivillerin her türlü hareketini riskli hale getirdi. Ayrıca tüm sağlık tesisleri bombalandı ya da saldırıya uğradı.

cdfrgt
Hartum Uluslararası Havalimanı'nda hasarlı bir uçak (AFP)

Muhammed'in babası 27 yaşındaki İsa Said, bölgedeki iletişim tamamen kesildiği için Starlink aracılığıyla AFP'ye yaptığı açıklamada, “Eski bir hemşire olan komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurduk, ancak Muhammed’in eli şişti ve ağrı nedeniyle geceleri uyuyamıyor” dedi.

Mayıs 2024'ten bu yana HDK tarafından kuşatma altında bulunan el-Faşir'in diğer sakinleri gibi İsa da oğlunu hiçbir hastanenin acil servisine götüremiyor. Bu hafta el-Faşir'e kaçan insani yardım koordinatörü Muhammed, yüzlerce yaralının şu anda şehirde mahsur kaldığını bildirdi.

Tedavi için şifalı bitkiler

Muhammed, HDK'nin el-Faşir'in 15 kilometre güneyindeki Zemzem Kampı’na düzenlediği ölümcül saldırı sırasında kalçasından vuruldu. Güvenlik nedeniyle tam adını açıklamaktan kaçınan Muhammed, “İnsanlar evlerinde özel olarak tedavi görüyor” dedi.

İnsani yardım kaynaklarına göre yüz binlerce insan Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kıtlık yaşandığı ilan edilen Zemzem Kampı’ndan kaçarak el-Faşir şehrine sığındı.

El-Faşir'de insanlar, ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle, kurşun ve mermi parçalarından kaynaklanan yanık ve yaraları tedavi etmeye ve ilk yardım sağlamaya çalışıyor.

29 yaşındaki Muhammed Ebkar, bacağından vurulduğunda ailesi için su getirmeye çalıştığını anlattı. Ebkar, “Komşularım beni evin içine taşıdı. Yine komşularım, vücudumdaki kırıkları tedavi etmesi için tahta ve bez parçaları kullanarak atel tedavisi yapan diğer komşumuzu aradı. Sorun şu ki, kırık tedavi edilse bile kurşun halen bacağımda” ifadelerini kullandı.

Muhammed, şehirde tıbbi malzeme son derece sınırlı olsa da, parası olsaydı gazlı bez veya ağrı kesici almak için birini göndermenin mümkün olabileceğini, ancak genellikle malzeme bulunmadığını, bu nedenle tedavinin mevcut imkanlarla yapıldığını söyledi.

Dezenfektan olarak tuz

Birleşmiş Milletler (BM) pazartesi günü, HDK’nin el-Faşir ve çevresindeki göçmen kamplarına yönelik son saldırılarında 400'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) göre en az 825 bin çocuk dünyadaki cehennemde sıkışıp kaldı. UNICEF, el-Faşir’i kuşatmış olan HDK tarafından gerçekleştirilecek geniş çaplı bir saldırının yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini kaydetti.

dfgrthy
El-Faşir'deki insani durum felaket boyutuna ulaştı. (Arşiv – Şarku’l Avsat)

11 ay süren kuşatma ve iki yıl süren savaşın ardından el-Faşir sakinlerinin çoğu, bombardımandan korunmak için genellikle aceleyle çukurlar kazıp üzerlerini kum torbalarıyla örterek doğaçlama barınaklar inşa etti.

Çarşamba günü Hana Hamad'ın evine isabet eden bir top mermisi kocasını karnından yaraladı. AFP'ye konuşan 34 yaşındaki kadın, “Komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurmaya ve yarayı antiseptik olarak sofra tuzuyla tedavi etmeye çalıştık. Ama ertesi sabah kocam öldü” dedi.

Yatalak olan bir başka hasta ise ‘insanları kurtarabilecek herkesin acil müdahalede bulunması’ çağrısında bulundu.

Sınır Tanımayan Doktorlar, insani yardım çağrısında bulundu. Misyon Başkanı Rasmani Kabore, “El-Faşir'e giden yollar kapalı. Ne olursa olsun orada mahsur kalarak açlık çeken bir milyon insana gıda ve ilaç ulaştırmak için hava operasyonları başlatılmalıdır” şeklinde konuştu.