Ürdün’de eski Milletvekili Usame el-Acarime hakkında hapis kararı verilmesinin ardından vatandaşlar ile güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı

Acarime Haziran ayı ortasında Kral’a hakaret içeren bir açıklama yaptığı gerekçesiyle tutuklanmıştı.

Milletvekilliği düşürülen Usame el-Acarime (Ürdün Krallığı Devlet Televizyonu)
Milletvekilliği düşürülen Usame el-Acarime (Ürdün Krallığı Devlet Televizyonu)
TT

Ürdün’de eski Milletvekili Usame el-Acarime hakkında hapis kararı verilmesinin ardından vatandaşlar ile güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı

Milletvekilliği düşürülen Usame el-Acarime (Ürdün Krallığı Devlet Televizyonu)
Milletvekilliği düşürülen Usame el-Acarime (Ürdün Krallığı Devlet Televizyonu)

Tarık Dilvani (Gazeteci)
Ürdün Devlet Güvenlik Mahkemesi milletvekilliği düşürülen Usame el-Acarime’ye 12 yıl hapis ve geçici işlerde çalışma cezası verdi. Ürdün Ceza Kanunu’na göre bu ceza türü, mahkûmun yaş ve sağlık durumuna göre cezaevi içinde veya dışında fiziksel olarak yorucu işlerde çalıştırılmasını öngörüyor. Mahkeme kararının ardından güvenlik güçleri ile Ürdünlü vatandaşlar arasında çatışma yaşandı.
Ürdün resmi haber ajansı PETRA’nın haberine göre, kararın açıklandığı halka açık oturumda diğer sanıklara da 7 ila 8 yıl arasında değişen hapis ve geçici işlerde çalışma cezası verildi.
Acarime’nin mensup olduğu aşiretin öfkesinin yatıştırılması amacıyla cezada indirim yapılması bekleniyor. Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin kararı nihai olmayıp temyiz mahkemesinde karara itirazda edilebilir.
Gözlemciler, hükümetin daha önce yaptığı açıklamada hava şartlarına hazırlıklı olma amacıyla 26 Ocak Çarşamba günü yerel saatle 12.00’den sonra ülke genelinde resmî tatil ilan etmesine dikkat çekerek, Acarime hakkındaki kararın zamanlamasının planlı olduğu ve ülkede etkili olan kar fırtınasının göstericilerin sokağa inmesini engellemesi hesabının yapıldığı görüşünde.

Ürdün Kralı’na hakaret
Yaklaşık 7 ay önce Acarime’nin ‘Ürdün Kralı 2. Abdullah’a hakaret içerdiği ve doğrudan Kral’ı tehdit ettiği’ iddia edilen açıklaması tepkilere yol açmış ve Acarime’nin vekilliği düşürülmüştü. Bu gelişmelerin ardından çeşitli bölgelerde ve özellikle Acarime’nin mensup olduğu kabilenin -ki bu kabile Ürdün’ün en büyük kabilelerinden biri kabul edilir- yaşadığı bölgelerde vatandaşlar ile güvenlik güçleri ve jandarma arasında arbede çıktı.
Söz konusu dönemde Acarime, Meclis çatısı altında yaptığı konuşmada ülke genelindeki elektrik kesintilerinin ‘siyasi’ gerekçelerle yapıldığını ifade etmesinin ardından bazı çevrelerin deyimiyle Ürdün’de en büyük aşiret ayaklanması ve isyanına sebep oldu. Acarime, açıklamasının ardından ‘kamu düzenini bozma’ suçlamasıyla Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne sevk edildi. Acarime o dönem İsrail’in Gazze Şeridi’ne yaptığı son saldırılar nedeniyle Ürdün’de Filistinli aşiretlerle dayanışma gösterilerinin yapılmasını engellemek amacıyla elektriklerin ‘kasıtlı’ bir şekilde kesildiğini savunmuştu.

Büyük destek
Meclis’te yıldızı parlayan Acarime’ye sosyal medyada kullanıcılarından da büyük destek aldı. Ancak gözlemcilere göre, Ürdün’deki aşiretler ile rejim arasındaki tarihi ilişkilerin gerilmesine yol açan ve açık bir biçimde devlete isyan ve darbe çağrısı olarak nitelendirilen olay sonrasında Acarime “aktivist bir milletvekili” olmanın ötesine geçti.
Acarime milletvekilliğinin dondurulması kararının ardından destekçilerinden, aşiretinden ve diğer aşiretlerden binlerce kişiyi toplayarak Ürdünlü kabilelerin tarihine işaret etmek amacıyla bir şiir evinde kameraların önüne geçti. Destekçilerinin arasında duran Acarime’nin, konuşmalar sırasında yapılan ünlü bir geleneğe uyarak silah ve kılıç kuşanması, rejime karşı çıkma ve isyan çağrısı olarak algılandı. Acarime’nin bu hamlesi ve siyasi mesajlar içeren konuşması, bazı çevrelere göre hükümeti kışkırtan bir olaydı. 

Aşiretlerle gerginlik
Ürdün’de devletin kuruluşu esnasında kabul edilen yazılı olmayan toplumsal sözleşme uyarınca, Amman ve aşiretler arasındaki ilişkiler yıllarca olumlu ve güçlü bir şekilde devam etti. Ancak son birkaç yıldır Ürdünlü aşiretler kasıtlı bir biçimde dışlanmaktan, kimliklerini yok etmeye yönelik girişimler olduğundan ve artık devletin birçok organını kontrol eden liberal akım aracılığıyla karar alma merkezlerinden uzaklaştırılmalarından şikâyet ediyorlar.
Ürdün’ün en eski ve büyük aşiretlerinden olan Acarime’nin kabilesi, Ürdün rejimine olan mutlak bağlılığını vurgulamakla birlikte, olası bir krizin engellenmesi amacıyla siyasi reform yapılması gerektiği görüşünde. Devlet ve aşiretler arasındaki ilişkiler, Ürdün Krallığı’nın özelleştirme ve devlet rantına son verme gibi ekonomik ve toplumsal değişikliklere yönelmesiyle birlikte yaklaşık 20 yıldır gerilemeye devam ediyor.



Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
TT

Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)

Şam, bugün ‘kurtuluşunun’ birinci yıldönümünde Suriyelilerin ülkelerine dönüşünü, eski rejimin çöküşünü ve lideri Beşşar Esed'in ülkeden kaçışını kutluyor.

Adeta bir tatil havasının hakim olduğu başkentte, geri dönüş hakkının sevinci, hatıraların ağırlığıyla iç içe geçmiş durumda. Sokaklar ise ‘karanlık dönemin’ sembollerinin yerini alan yeni bir kimliği yansıtıyor. Silahlı grupların üyeleri yeni devletin güvenlik kurumlarına entegre edilirken Şamlılar gelecekleriyle ilgili endişelerinin bir kısmından kurtulmuş durumdalar.

Süslemelerin, kalabalıkların, dolu otellerin ve yıllarca süren sürgünün ardından geri dönenlerin ardında, hala kayıp olanların aileleri ve yıkılmış bölgelerin sakinleri arasında hiç bitmeyecek bir hüzün var. Yine de insanlar, sanki ‘duvarların artık kulakları yokmuş’ gibi, açıkça konuşma cesaretini yeniden kazandılar ve bireysel karar verme gücünü ve geri dönme hakkını yeniden kazandıklarına dair genel duygularını ifade ettiler.

Bu değişim, 8 Aralık 2024 tarihinde Beşşar Esed'in ülkenden kaçışının ardından yaşanan hareketli gecenin hatıralarını silebilmiş değil. O gece, güvenlik kurumları çöktü, silahlı gruplar kritik öneme sahip karargahları yağmalamak için acele etti ve eski rejimin üyeleri üniformalarını sokaklarda bıraktı. Şam kaosun eşiğine gelmişti.

Ancak Cisr el-Ebyad, Bab Tuma ve el-Kassa gibi mahalleler, doktorlar, öğrenciler ve tüccarlardan oluşan geçici mahalle komiteleri sayesinde kendilerini korumayı başardılar. Bu girişimler sayesinde 200'den fazla hırsız tutuklandı ve mezhep çatışmaları önlerken halkın durumun kontrolden çıkmasını engelleme yeteneğini ortaya koydu.

Öte yandan Tahran'da bugün, İran'ın Suriye'deki dayanak noktasını kaybetmesi, İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in ‘dış komplo’ hakkındaki konuşması, Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Suriye'yi ‘35. Eyalet’ olarak görmesi, diplomasinin savunulması ve milletvekillerinin on milyarlarca doların israf edildiği yönündeki suçlamaları arasında ‘direniş çadırının ana direğinin’ çöküşüyle ilgili çelişkili haberler basında yer alıyor.


Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
TT

Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)

(Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LK) lideri Samir Caca, Hizbullah'ın askeri kanadının Lübnan'ın en büyük sorunu olduğunu söylerken Hizbullah’ın askeri yapısının tasfiyesini geciktirmek için hiçbir neden olmadığını savunuyor.

Caca, LK’nin ilk genel konferansında, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam'a açık bir mesaj göndererek şunları söyledi:

“Hizbullah'ın askeri kanadının, yaşadığımız büyük sorunun merkezinde olduğu artık açıkça ortada. Herkes, bu sorunun çözülmesinin mali durumu hafifletmek için bir ön koşul olduğu konusunda hemfikir.”

Caca ayrıca, önümüzdeki bahar için planlanan parlamento seçim yasası ile ilgili olarak Meclis Başkanı Nabih Berri'ye bir mesaj gönderdi. Ona, iç düzenlemelerin uygulanmak için oluşturulduğunu, partizan amaçlara ulaşmak, parlamentonun işleyişini bozmak ve parlamento seçimlerini sekteye uğratmaya çalışmak için kullanılmak üzere oluşturulmadığını söyledi.


Hamas yetkilisi: Silahların "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazırız

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
TT

Hamas yetkilisi: Silahların "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazırız

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)

Hamas'tan üst düzey bir yetkili dün yaptığı açıklamada, hareketin İsrail ile varılan ateşkes anlaşması kapsamında silah cephaneliğinin "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazır olduğunu belirtti. Yetkili, böylece ABD arabuluculuğundaki anlaşmanın en karmaşık konularından birini çözmek için olası bir formül önerdiğini söyledi.

Hareketin siyasi büro (karar alma organı) üyesi Basem Naim'in açıklamaları, tarafların anlaşmanın ikinci ve daha karmaşık aşamasına geçmeye hazırlandığı bir zamanda geldi.

Naim, hareket liderlerinin çoğunun bulunduğu Katar'ın Doha kentinde Associated Press'e (AP) verdiği demeçte, "Daha fazla gerilimi veya daha fazla çatışma veya patlamayı önlemek için kapsamlı bir yaklaşım benimsemeye açığız" ifadelerini kullandı.

Naim, Hamas'ın "direnme hakkını" koruduğunu, ancak hareketin Filistin devleti kurma sürecinin bir parçası olarak silah bırakmaya hazır olduğunu ifade etti. Naim, bunun nasıl uygulanacağı konusunda ayrıntı vermese de müzakerelere olanak sağlamak için beş ila on yıllık uzun vadeli bir ateşkes önerdi.

Naim, "bu sürenin ciddi ve kapsamlı bir şekilde kullanılması gerektiğini" vurgulayarak, Hamas'ın silahlarıyla ilgili mevcut seçeneklere "çok açık" olduğunu belirtti. Naim, "Filistin'in ateşkes veya müzakere süresince silahların hiçbir şekilde kullanılmayacağına dair garanti vermesiyle, silahların dondurulması, depolanması veya imha edilmesi hakkında konuşabiliriz" ifadesini kullandı.

Ateşkes, ABD Başkanı Donald Trump'ın ekim ayında sunduğu ve "garantör devletler" olarak hareket eden uluslararası tarafların da katılımıyla hazırlanan 20 maddelik bir plana dayanıyor. Naim, "planın çok fazla açıklığa kavuşturulması gerektiğini" belirtti.

Uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılması şu anda en acil endişeler arasında.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre en önemli konulardan biri, bu gücün Hamas'ı silahsızlandırmaktan sorumlu olup olmayacağı.

Naim, bunun Hamas için kabul edilemez olduğunu ve hareketin, söz konusu gücün anlaşmanın uygulanmasını izlemesini beklediğini vurguladı. Naim, "Ateşkes anlaşmasını izlemek, ihlalleri bildirmek ve olası bir gerilimi önlemek için sınıra yakın bir BM gücünün bulunmasını memnuniyetle karşılıyoruz" dedi. "Ancak, bu güçlere Filistin topraklarında silahsızlanma veya bu tür eylemlerde bulunma yetkisi verilmesini kabul etmiyoruz" diye ekledi.

Naim, ilerlemenin bir işareti olarak, Hamas ve rakibi Filistin Yönetimi'nin, Gazze'deki günlük işleri yönetecek yeni teknokrat komiteyi kurma konusunda ilerleme kaydettiğini açıkladı.

Yönetim ve Hamas'ın, Batı Şeria'da ikamet eden ancak aslen Gazzeli olan Filistin hükümetinden bir bakanın komiteye başkanlık etmesi konusunda anlaştıklarını söyledi.