Sürücüler yasal olarak otonom araçların güvenliğinden sorumlu tutulmalı mı?

Sürücüler yasal olarak otonom araçların güvenliğinden sorumlu tutulmalı mı?
TT

Sürücüler yasal olarak otonom araçların güvenliğinden sorumlu tutulmalı mı?

Sürücüler yasal olarak otonom araçların güvenliğinden sorumlu tutulmalı mı?

“Otonom sürüş teknolojine sahip araçların çağında sürücülerin yol güvenliğinden yasal olarak sorumlu olması gerekir mi?” sorusu gündemdeki yerini koruyor. İngiltere, Galler ve İskoçya'daki yasal komitelere göre, bu tür araçlarda sürücünün farklı yasal sorumluluklara sahip bir ‘sorumlu kullanıcı’ olarak adlandırılması için yeniden tanımlanması gerekiyor.
Yeni değişikliğe göre, bir şeyler ters giderse, sürücü değil, sistemin sahibi şirket sorumlu olacak. Yeni sistemde, aracın otonom sürüşe uygun olup olmadığını belirlemeli.
Bu arada yeni düzenlemeye göre, otomobil üreticileri otonom sürüş ve sürücü destekli özellikler arasındaki fark konusunda son derece net olmalıdır.
Bir aracın otonom sürüş yeteneğinin değişken ölçüleri olmamalıdır. Araç ya otonom sürüş teknolojisine sahiptir ya da değildir.
Mesela, aşırı hava koşulları söz konusu olduğunda arabanın otonom sürüş modunda olması kabul edilmemeli ve geleneksel sürüş kuralları uygulanmalı.
Bu bağlamda, 2018 yılında hukuk komitelerinden, otonom araçlara ve bu araçların kamuya açık yollarda kullanımına ilişkin düzenleyici çerçeve hakkında bir dizi rapor hazırlamaları istendi.
Bu araçlarda sürücüye ihtiyaç duyulmasa da, sorumlu kullanıcıların yine de sürüş testinden geçmesi ve ehliyet alması gerekecek. Sürücüler ayrıca emniyete alma, yükleri kontrol etme ve çocukların emniyet kemeri takmalarını sağlama gibi sürücünün sorumluluğundaki görevlerini de sürdürecekler. Ayrıca, sürüş sırasında izin verilen alkol limitlerine uymaları gerekiyor.
Öneriler, mevcut birçok araçta bulunan hız sabitleyici gibi sürücü destek özellikleri ile sürücülerin ellerini direksiyondan çekebilecekleri otonom sürüş modları arasında bir ayrım yapılması gerektiğini söylüyor.



Fırlatmaların daha çok izlenmesini isteyen NASA, Netflix'le ortaklık kurdu

Bu yaz Netflix, NASA+ canlı yayınlarını platformunda gösterecek (NASA)
Bu yaz Netflix, NASA+ canlı yayınlarını platformunda gösterecek (NASA)
TT

Fırlatmaların daha çok izlenmesini isteyen NASA, Netflix'le ortaklık kurdu

Bu yaz Netflix, NASA+ canlı yayınlarını platformunda gösterecek (NASA)
Bu yaz Netflix, NASA+ canlı yayınlarını platformunda gösterecek (NASA)

Netflix, bu yazdan itibaren platformunda roket fırlatmalarını canlı yayımlamak için NASA'yla işbirliği yaptı.

Pazartesi günü duyurulan yeni ortaklık, yayın devinin canlı etkinlik kapsamını genişletmek istediği bir dönemde geldi.

İzleyiciler roket fırlatmalarının yanı sıra astronotların uzay yürüyüşlerini, görev yayınlarını ve Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan Dünya'nın çarpıcı canlı görüntülerini de izleyebilecek.

Ajansın Washington'daki merkezinde NASA+ Genel Müdürü görevini üstlenen Rebecca Sirmons, "1958 tarihli Ulusal Havacılık ve Uzay Yasası bizi uzay keşfi hikayemizi mümkün olan en geniş kitleyle paylaşmaya çağırıyor" dedi.

Birlikte, ister koltuklarında ister avuçlarının içindeki telefonlarda olsun, yeni nesillere ilham verecek bir İnovasyon ve Keşif Altın Çağı yaratmaya kararlıyız.

Bu yeni ortaklıkla NASA, Netflix'in 700 milyondan fazla kişiden oluşan küresel kitlesinden yararlanmayı umuyor.

NASA'dan yapılan açıklamada, "Ajansın daha geniş kapsamlı çabaları arasında video, ses, sosyal medya ve canlı etkinlikler aracılığıyla mümkün olduğunca çok kişiyle bağlantı kurmak yer alıyor" dendi.

Amaç basit: Ajansın keşiflerinin, icatlarının ve uzay araştırmalarının heyecanını nerede olurlarsa olsunlar insanlara ulaştırmak.

Bu yayınların Netflix'e özel olmayacağını, NASA uygulaması ve NASA.gov üzerinden ücretsiz olarak izlenebileceğini belirtmekte fayda var.

NASA+ içeriğinin Netflix'te ne zaman yayımlanacağına dair kesin bir tarih henüz açıklanmadı ancak bu yaz başlayacak.

Aboneler NASA+ canlı yayınlarını hesaplarıyla entegre bir şekilde, en sevdikleri dizilerin hemen yanında bulabilecek.

Bu yeni girişim Netflix'in canlı yayın dünyasına ikinci büyük adımını oluşturuyor. Platformun ilk büyük spor etkinliğini, yani Jake Paul ve Mike Tyson arasında Kasım 2024'te gerçekleşen karşılaşmayı canlı yayımlamasından aylar sonra geliyor.

Maç Netflix'te rekor kırarak 108 milyon küresel izleyici çekerken, yayında teknik zorluklar ve donma sorunları yaşanması büyük bir öfkeye neden olmuştu. Daha sonra Floridalı bir adam, yayın sırasında sürekli yaşanan teknik sorunlardan etkilenen tüketiciler adına yayıncıya karşı dava açmıştı.

Bir sonraki ay ilk kez ABD Ulusal Futbol Ligi Noel Maçı'nı yayımlayan platform, Kansas City Chiefs-Pittsburgh Steelers ve Baltimore Ravens-Houston Texans maçlarını ekrana getirmişti. Bu canlı yayın etkinliği oldukça sorunsuz geçmiş ve izleyicilerden önemli bir şikayet gelmemişti.

Öte yandan şubatta, Netflix'in Formula 1'in Birleşik Devletler'deki canlı yayın haklarına göz diktiği bildirilmişti. ABD'de F1'in canlı yayın haklarını ESPN elinde bulunduruyor ancak kanalın F1 yöneticileriyle şartları görüşmek için münhasırlık süresi sona erdi. 2026 ve sonrasındaki sezonlar için teklif verme süreci bu yıl başlayacak.

Independent Türkçe