Moritanya Parlamentosu’ndaki bölünmeler siyasi istişareleri tehdit ediyor

Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani. (Reuters)
Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani. (Reuters)
TT

Moritanya Parlamentosu’ndaki bölünmeler siyasi istişareleri tehdit ediyor

Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani. (Reuters)
Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani. (Reuters)

Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani yanlısı olan, Moritanya Parlamentosu’nda çoğunluğu oluşturan milletvekilleri dün parlamentonun iç tüzüğünde değişiklik yapılmasına karar verdiler. Bu, Moritanya parlamentosundaki iktidar yanlıları ile muhalefet arasındaki tansiyonu yükseltti.
Muhalefet daha önce bu öneriyi, parlamentoda ifade özgürlüğünü ‘tehdit ettiği’ gerekçesiyle reddetmişti. İktidar yanlıları parlamentodaki koltukların (157 sandalye) üçte ikisinden fazlasını elinde tutuyor. Bu nedenle istedikleri yasayı çıkarabilme gücüne sahipler. Ancak Gazvani 2019 yılının ortalarında iktidara geldiğinde ‘siyasi sakinlik’ ilan etmişti. Buna göre iktidar yanlıları ve muhalefet, parlamento içindeki çalışmalarında istişare ve koordinasyon halindeydi. Ancak iktidardaki Cumhuriyet İçin Birlik Partisi’nin son dönemde muhalefet tarafından reddedilen yasaları geçirme konusundaki ısrarları, mecliste gerilimi yeniden artırdı. Bu durum, ‘siyasi sakinlik’ halini tehdit ediyor ve bir yıldan fazla süredir devam eden istişare hazırlıklarını da engelliyor.
İktidar ve muhalefet arasında patlak veren anlaşmazlık ulusal sembollerin korunmasına yönelik bir yasa tasarısının çoğunluğun onayıyla parlamentoda kabul edilmesiyle başladı. Muhalefet söz konusu yasa tasarısının ülkedeki kamu özgürlüklerini kısıtladığını ileri sürüyor.
İktidar yanlıları ise özellikle ‘nefret söyleminin’ yayıldığı sosyal medyada, asılsız haberlerle mücadele etmeyi hedeflediklerini savunuyor.
Parlamento dün iç tüzük kurallarında yapılan değişiklikleri onaylayınca taraflar arasındaki anlaşmazlık da yeniden patlak verdi. Meclis komisyonlarında oybirliği ile seçim sistemi kabul edildi. Meclisteki düzenlemeler ile ayrıca halka açık oturumlara devamsızlık maddeleri ve elektronik olarak yapılan gizli oy sistemi de revize edildi.
Parlamentoda azınlığı temsil eden muhalefet milletvekilleri, engelleyememelerine rağmen iç tüzüğün değiştirilmesini reddettiklerini vurguladılar. Muhalefet Milletvekili Muhhammed el-Emin Veled Seyyidi Mevlud parlamentodaki değişiklikleri ‘skandal’ olarak niteledi ve ‘Ulusal Meclis'in iç tüzüğünü yok edeceği’ konusunda uyarıda bulundu.
Genç parlamenter, “Özgürlüklerin gerilemesi ve özgürlükler üzerindeki kısıtlamaların artması, iktidarın kamuoyunu temsil eden ve çoğunluğa aykırı olan sesler bastırmak için parlamentoda düzenleme yapma seviyesine kadar ulaştı" dedi.
Muhalefet kanadından bir diğer milletvekili Muhammed Embarek de açıklamasında "Hükümet ve onun parlamenter yandaşları, yolsuzlukla mücadele ve parlamento gözetimini etkinleştirme alanındaki birçok ulusal kazanımı ortadan kaldırmaya devam ediyor" ifadesini kullandı.
Bu gerilimin ortasında, siyasi istişarelere hazırlanmak için iktidar ve muhalefet yanlısı siyasi partiler arasında bir komitenin oluşturulması yoluyla temaslar yeniden başladı. İstişare konularının ve mekanizmalarının yanı sıra buna dahil olan tarafların belirlenmesi, istişarelerin, özellikle sivil toplum kuruluşlarını kapsayacak şekilde genişletilmesi hedefleniyor.
Siyasi partiler arasındaki temasları yakından takip eden bir kaynak, beklenen komitenin muhalefetin isteğine yanıt olarak Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani tarafından tayin edileceğini aktardı. Muhalefet, istişarenin Cumhurbaşkanı’nın himayesi altında yapılmasını talep ederek istişare sonuçlarının otorite üzerinde bağlayıcı olmasını hedefliyor.
Gazvani, iktidara gelmesinden bu yana, muhalefet liderleriyle siyasi, ekonomik ve sosyal koşullar hakkında istişarelerde bulunmak üzere periyodik toplantılar yaparak ülkedeki siyasi sakinlik atmosferini güçlendirdi. Ancak yönetime gelmesinin ardından herhangi bir ulusal istişare düzenlemeyi reddettiğini belirterek bunu zorunlu kılan bir kriz olmadığını savundu.
Ancak Gazvani muhalefet baskısı karşısında istişare taleplerine cevap verdi ve alınacak sonuçları uygulamaya kararlı olduğunu açıkladı. Diğer yandan, yönetimin herhangi bir "kırmızı çizgisi" olmayacağı yönündeki iddiasına rağmen mekanizması ve içeriği konusundaki farklılıklar nedeniyle istişareler ertelenmeye devam etti.



Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
TT

Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)

Lübnan Ordusu bugün, Lübnan'ın güneyindeki el-Tayri-Bint Cebeli yolunda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'ne (UNIFIL) ait bir devriyeye saldıran altı kişinin yakalandığını duyurdu.

Ordu "X" platformunda yayınlanan bir açıklamasında, UNIFIL gücüne yönelik saldırıda bir UNIFIL aracının hasar gördüğünü, ancak personel arasında herhangi bir yaralanma bildirilmediğini ifade etti.

Ordu, UNIFIL'e yönelik herhangi bir saldırının ciddiyetini vurgulayarak, olaya karışanların cezalandırılmasında hiçbir hoşgörü ve müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.

Ayrıca, UNIFIL'in Litani Nehri'nin güneyinde bulunan bölgedeki temel rolünü, ordu ile yakın koordinasyonunu ve istikrarın yeniden sağlanmasına aktif katkısını vurguladı.

UNIFIL dün yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'daki devriyelerinden birine ateş açıldığını, ancak herhangi bir yaralanma bildirilmediğini duyurdu.

Bint Cubeyl yakınlarında devriye gezen üç motosikletli altı kişinin barış gücüne yaklaştığını ve içlerinden birinin aracın arkasına yaklaşık üç el ateş ettiğini açıkladı. Olayda yaralanan olmadı.


Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.