Fas, 550 milyon dolarlık yatırımla aşı üretim fabrikasının açılışını yaptı

Fas Kralı 6. Muhammed, aşı fabrikasının açılışını yaparken (AFP)
Fas Kralı 6. Muhammed, aşı fabrikasının açılışını yaparken (AFP)
TT

Fas, 550 milyon dolarlık yatırımla aşı üretim fabrikasının açılışını yaptı

Fas Kralı 6. Muhammed, aşı fabrikasının açılışını yaparken (AFP)
Fas Kralı 6. Muhammed, aşı fabrikasının açılışını yaparken (AFP)

Fas’ta Kovid-19 aşı üretim fabrikası açıldı. Kral 6. Muhammed’in açılışını yaptığı fabrikaya yapılan yatırım miktarının 400 milyon ve 500 milyon Euro (445 ile 550 milyon dolar) arasında değiştiği belirtildi.
Şarku’l Avsat’ın Reuters’ten aktardığına göre Fas Haber Ajansı (MAP), fabrikanın Fas’a ve Afrika kıtasına aşı konusunda güvence vereceğini ve Fas’ı Afrika kıtasında ve dünyada biyoteknoloji alanında bir merkez haline getireceğini belirtti. Açıklamada aşı fabrikası sayesinde Afrika kıtasının sağlık ihtiyaçlarının kısa ve uzun vadede güvence altına alınacağı ifade edildi.
Kazablanka’nın yakınındaki bir bölge olan Ben Slimane’de kurulan fabrikada 2025 yılının sonuna kadar üç aşı hattı ile toplamda 116 milyon adet aşı üretilmesi bekleniyor. Aşı hatları önceden doldurulmuş şırıngaların, şişelerin ve dondurulmuş aşıların üretimi için ayrılacak. Deneme aşıları önümüzdeki 30 Temmuz’a kadar üretilmiş olacak.
MAP, fabrikanın İsveç merkezli Recipharm firmasının desteği, kamu ve özel sektör arasındaki ortaklığın sonucunda açıldığını belirtti.
Yetkililer, fabrikada 2022-2025 yılları arasında steril ambalajların ve 20’den fazla aşı ve tedavi için gerekli bileşenlerin üretileceğini açıkladı. 3 yıldan kısa bir sürede Fas, ülkenin ihtiyaç duyduğu aşı sayısının yüzde 70’inden, Afrika kıtasının ihtiyaç duyduğu aşı sayısının ise yüzde 60’ından fazlasını karşılayabilecek.
Fas, önümüzdeki Şubat ayından itibaren 5 milyon doz, 2022 yılının sonuna kadar 20 milyon doz, 2025 yılından itibaren ise 2 milyar doz üretmeyi hedefliyor.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.