İsrailliler, Avrupa ve ABD’deki Yahudiler için endişeli

Uluslararası Holokost’u Anma Günü: Hayatta kalanların yarısı ‘yiyecek sıkıntısı’ yaşıyor.

İsrail Parlamentosu Başkanı dün Uluslararası Holokost'u Anma Günü’nde, Alman Parlamentosu'nda Holokost'tan kurtulan bir Yahudiye sarıldı.(AFP)
İsrail Parlamentosu Başkanı dün Uluslararası Holokost'u Anma Günü’nde, Alman Parlamentosu'nda Holokost'tan kurtulan bir Yahudiye sarıldı.(AFP)
TT

İsrailliler, Avrupa ve ABD’deki Yahudiler için endişeli

İsrail Parlamentosu Başkanı dün Uluslararası Holokost'u Anma Günü’nde, Alman Parlamentosu'nda Holokost'tan kurtulan bir Yahudiye sarıldı.(AFP)
İsrail Parlamentosu Başkanı dün Uluslararası Holokost'u Anma Günü’nde, Alman Parlamentosu'nda Holokost'tan kurtulan bir Yahudiye sarıldı.(AFP)

Birleşmiş Milletler (BM), ‘Yahudilere karşı soykırımın tekrarlanmaması için’ İsrail'in önergesi uyarınca kabul ettiği Uluslararası Holokost'u Anma Günü’nde savaşın kurbanlarını andı.  Diğer yandan Kudüs İbrani Üniversitesi tarafından yürütülen bir anket, İsraillilerin çoğunluğunun (yüzde 53) Avrupa'daki Yahudilerin yaşamlarının yakın gelecekte daha da kötüleşeceğini düşündüklerini ortaya koydu. İsrail'de Holokost'tan kurtulanlardan ankete katılanların çoğu, kötü ekonomik ve yaşam koşullarından mustarip olduklarını ve ‘yiyecek sıkıntısı’ çektiklerini söylediler.
Dünya çapında Yahudilere yönelik saldırgan ve antisemitizm uygulamalarına karşı faaliyet gösteren Tel Aviv'deki İftira ve İnkarla Mücadele Birliği'nin (Anti-Defamation League /ADL) açıklamasına göre 2020 yılında ABD’de Yahudilere yönelik yaklaşık 2 bin 200 saldırı vakası kaydedildi (ABD Federal Soruşturma Bürosu’na (FBI) göre 676 olay yaşandı. Saldırıların yaklaşık yüzde 51'i Yahudilere yönelikti.)
Sağcı İsrail Hayom gazetesinin yayınladığı kamuoyu araştırma sonuçlarına göre ankete katılanların yüzde 39'u Yahudilere yönelik saldırılar nedeniyle ‘en antisemitik’ olarak görülen balıca Avrupa ülkesinin Fransa olduğu görüşünde. Bunu yüzde 33 ile Polonya ve yüzde 15 ile Almanya izliyor. Ancak ankete göre İsrail’deki aşırı sağ kanat halen en anti-Semitik ülke olarak Almanya’yı görüyor. İsraillilerin üçte biri, bu düşmanlığı dünya çapında İsrail politikasına yöneltilen eleştirilere bağlıyor.
Ankete göre ‘Avrupa Birliği (AB) politikalarının antisemitizmden etkilenip etkilenmediği’ sorusuna cevap veren Yahudi ve Arap vatandaşları arasında görüş farklılıkları var. Bu soruya Yahudilerin yüzde 27’si ‘olumlu’ ve yüzde 27’si ‘olumsuz’ cevap verirken yüzde 40'ı ise bazı ülkelerin bunu desteklediğini belirtti. Arap kesiminin yüzde 53'ü AB politikaları ile antisemitizm arasında herhangi bir bağlantı olmadığını kaydetti.
Yahudilere ve insanlığa karşı işlediği suçlardan dolayı Nazi karşıtlarını toplamak için yıl boyunca bir kampanya yürüten İsrail hükümetinin halen ‘Nazi canavarının pençelerinden kurtulan Yahudi nüfusuyla ilgilenme’ konusunda yetersiz olduğu savunuluyor. Holokost Kurbanları Refah Fonu yönetimi, İsrail'de bu düşünceye sahip olanlara dair istatistikler yayınladı. Bugün ülkede Nazizmden kurtulanların sayısının 165 bin 800 ve ortalama yaşlarının 85 olduğunu gösteren verilere göre söz konusu kesimin yüzde 19'u 90 yaşın üzerinde. 950'si de 100 yaşını geçmiş durumda. Ancak çoğu, kötü ekonomik ve yaşam koşullarından mustarip. Zira yüzde 51'i karnını doyurmak için yardıma muhtaçken yüzde 25'i yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Yüzde 30'u ise yalnızlıktan şikayetçi.
Knesset, Holokost'u özel bir oturum düzenleyerek andı. Söz konusu oturumda milletvekillerinin her biri kendi siyasi görüşü doğrultusunda konuşma yaptı. Örneğin sağ kanat, Avrupa'yı, özellikle Almanya'yı hedef aldı. Bu sırada Knesset Başkanı Mickey Levy, Berlin'deki Alman Parlamentosu (Bundestag) huzurunda Holokost'u anma vesilesiyle düzenlenen özel bir oturumda İbranice konuşma yapmak üzere davet aldı. Levy yaptığı konuşmada “80 yıl önce Yahudi halkının yeryüzünden silinmesi için bir girişimde bulunuldu ancak bu halk ayaklanarak tarihi vatanlarında bağımsızlıklarını elde etti” ifadelerini kullandı. Almanya'nın İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra İsrail’in 'nin güvenliğinden sorumlu olmayı dış politikasının temellerinden biri haline getirdiğini belirten Knesset Başkanı şu ifadeleri kulandı:
“Nazi döneminden çıkarmamız gereken ders, günümüzde zayıflayan demokrasiyi korumamız ve bunun için daha fazlasını yapmamız gerektiğidir.”
Knesset Başkanı, Alman milletvekillerinin desteğiyle konuşmasını Yahudilerin yas duası olan kadişi okuyarak bitirdi ve ardından gözyaşlarına boğuldu.
Levy, Berlin'de Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile de bir araya geldi. Berlin’in Şalit Anlaşması’nın başarısına katkıda bulunarak yaptığı gibi, esir ve kayıp olan İsrail askerleri konusunda yardım etmesini istedi.
İsrail Başbakanı Naftali Bennett, Uluslararası Holokost'u Anma Günü münasebetiyle Dışişleri Bakanlığı ve Massuah Uluslararası Holokost Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen sanal bir etkinlikte kordiplomatik mensuplarına hitap etti. Bennett konuşmasında açıkça İsrail'i yok etme çağrısında bulunan ve bu amaçla nükleer silah geliştiren Tahran'daki rejimin yönetiminin sandığı gibi ‘Yahudi halkının artık başkalarının kum torbası olmadığını’ söyledi.
Arap ulusal partileri tek çatı altında toplayan Ortak Arap Listesi Bloğu'nda yer alan Arap Değişim Hareketi Başkanı, Knesset üyesi Ahmed Tıbi de Knesset oturumunda konuşma yaptı. Konuşmasında Holokost'un Yahudi ve Yahudi olmayan kurbanlarının acısını paylaştığını vurguladı. Ancak ‘İsrail ordusunun Filistinlilere karşı gerçekleştirdiği katliamlar, köyleri işgal etmeleri, yerleşimcilerin Filistinlilerin arabalarına ve mallarına saldırıları, onları parçalayıp yakmaları, hayatlarını sürekli taciz etmeleri ile Holokost'un hemen öncesinde Nazilerin yaptıkları arasında bir benzetme yaptığında’ kargaşaya yol açtı. Sağcı milletvekilleri ile çatıştı. Sağcı milletvekilleri kendisini eleştirdi. Likud Partisi’nden Knesset üyesi Shlomo Karhi kendisine “Sen bir teröristsin. Bizimle Naziler arasında karşılaştırma yapman, sende en ufak bir insanlığın olmadığını gösteriyor” dedi. Ortak Arap Listesi Bloku Başkanı milletvekili Eymen Avde de Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Bugün, Nazi soykırım kampının Sovyetler Birliği Kızıl Ordusu’nun elinden kurtarılışının yıl dönümü. Nazilerin yaptıkları insanlık tarihindeki en iğrenç suçlardır. Bu tür suçlara götüren her türlü ırkçılığa karşı mücadele etmeliyiz.”
İsrail Dışişleri Bakanlığı dün, Uluslararası Holokost'u Anma Günü münasebetiyle bakanlığın Batı Kudüs'teki merkezinde İsrail'e bağlı yaklaşık 100 yabancı diplomatla bir toplantı düzenledi.



Beyaz Saray: Amerika ve Ukrayna'nın barış anlaşması konusunda iki noktada anlaşamadığı belirtiliyor

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)
Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)
TT

Beyaz Saray: Amerika ve Ukrayna'nın barış anlaşması konusunda iki noktada anlaşamadığı belirtiliyor

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)
Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)

Beyaz Saray Sözcüsü Karolyn Leavitt, dün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump ile Ukraynalı mevkidaşı Volodimir Zelenskiy arasında bu hafta herhangi bir görüşme planlanmadığını söyledi.

Reuters'a konuşan kaynaklar, Zelenskiy'nin bu hafta Trump ile Ukrayna'daki savaşı sona erdirme planının hassas yönlerini görüşmek üzere Amerika Birleşik Devletleri'ne gidebileceğini söyledi.

Leavitt, Washington ve Kiev'in Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını sona erdirme amaçlı olası bir anlaşma konusunda verimli görüşmelerde bulunduğunu ve hâlâ "sadece iki anlaşmazlık noktası" olduğunu ifade etti.

Fox News'in The Story programına verdiği röportajda, ABD Başkanı Donald Trump'ın savaşı sona erdirmek için bir anlaşmaya varma olasılığı konusunda iyimser olduğunu belirtti.

Leavitt, özellikle Cumhuriyetçi Parti içinden Başkan Donald Trump'a yöneltilen, Trump'ın Ukrayna'daki çatışmayı sona erdirme çabalarında Rusya'ya karşı taraflı davrandığını eleştirilerine yanıt verdi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Beyaz Saray sözcüsü, "Amerika Birleşik Devletleri'nin bu savaşı sona erdirmek için her iki tarafla da eşit şartlarda çalışmadığı" fikrinin tamamen yanlış olduğunu belirtti.

Levitt, Trump'ın, Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle başlayan savaşı sona erdirmek için bir plan üzerinde çalışma olasılığı konusunda "iyimserlik ve umut" ifade ettiğini söyledi.

Benzer bir bağlamda, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün yaptığı açıklamada, ABD ve Avrupa ile görüşülen önerilen barış planının "doğru" noktalar içerdiğini, ancak Amerikalı mevkidaşı Donald Trump ile görüşeceği hassas konular olduğunu söyledi.

Zelenskiy, dün akşam televizyonda yaptığı konuşmada, "Cenevre görüşmelerinin ardından, şu an itibarıyla daha az madde var- artık 28 değil- ve bu çerçeveye önemli sayıda doğru unsur dahil edildi" dedi.

Zelenskiy, "Ekibimiz bugün yeni taslak adımlar hakkında bir rapor sundu ve bu gerçekten doğru bir yaklaşım. Hassas konular ve en hassas noktalara gelince, bunları Başkan Trump ile görüşeceğim" ifadesini kullandı.

ABD yönetiminin önerdiği plana göre Moskova'nın hak iddia ettiği doğu Ukrayna'daki Donetsk ve Luhansk bölgeleri ile Rusya'nın 2014'te ilhak ettiği Kırım Yarımadası, ABD de dahil olmak üzere "fiilen Rus toprağı olarak tanınacak".

28 maddelik Amerikan planı, iki güney bölgesinin, Herson ve Zaporijya'nın bölünmesini öngörüyor. Kiev mevcut formülü kabul ederse, NATO'ya katılma hedefinden de vazgeçmeli ve bunu anayasasına dahil etmelidir.

Planda ayrıca Ukrayna ordusunun 600 bin askerle sınırlandırılması, NATO'nun Ukrayna'ya asker konuşlandırmaması, ancak Avrupa savaş uçaklarının Kiev'i korumak için Polonya'da konuşlandırılması öngörülüyor.


Trump, yapay zeka temelli bilimsel araştırmaları hızlandırmak için “Genesis Misyonu” kararnamesini imzaladı

Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)
Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)
TT

Trump, yapay zeka temelli bilimsel araştırmaları hızlandırmak için “Genesis Misyonu” kararnamesini imzaladı

Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)
Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, araştırmaları hızlandırmak ve bilimsel atılımlar gerçekleştirmek için yapay zekayı (AI) kullanmaya yönelik olan ‘Genesis Mission’ isimli ulusal girişimi başlatan kararnameyi imzaladı.

Genesis Mission, yapay zeka kullanarak kamu araştırmalarından bilimsel veriler toplayabilen bir platform oluşturmayı amaçlıyor. Başkanlık kararnamesine göre bu alan yeni yapay zeka modellerinin geliştirilmesine, araştırmanın belirli aşamalarının otomatikleştirilmesine ve yeni hipotezlerin test edilmesine olanak tanıyacak.

ABD Enerji Bakanı Chris Wright, telefonla düzenlediği basın toplantısında çip devleri Nvidia ve AMD'den bahsetti. Ayrıca, bulut bilişim şirketleri Dell ve HP'nin de projenin ortakları olduğunu belirten Bakan Wright, başka şirketlerin de projeye katılacağını kaydetti.

Genesis Mission girişimi, laboratuvarlar ve devlet kurumları arasında veri toplamanın yanı sıra platform kullanıcılarına yeterli bilgi işlem gücü sağlamak için büyük bulut altyapılarının kullanılmasını da öngörüyor. Dün yayınlanan başkanlık kararnamesi, Enerji Bakanlığı'na, nükleer füzyondan yarı iletken üretimine kadar çeşitli alanlarda keşifleri hızlandırmak için ülkenin süper bilgisayarlarını, federal bilimsel veri setlerini ve araştırma tesislerini bir araya getiren entegre bir yapay zeka platformu kurma yetkisi veriyor.

Kararname metninde, “ABD, yapay zeka geliştirme alanında küresel teknolojik üstünlük için rekabet ediyor” deniyor. Yapay zeka, ‘bilimsel keşif ve ekonomik büyüme için önemli bir sınır’ olarak tanımlanıyor. Girişimin merkezinde, araştırmacılara yüksek performanslı bilgi işlem kaynaklarına, yapay zeka modelleme araçlarına ve bilimsel modelleri eğitmek ve araştırmaları otomatikleştirmek için geniş federal veri koleksiyonlarına erişim sağlayacak olan Amerikan Bilim ve Güvenlik Platformu yer alıyor.

Öncelikli alanlar arasında ileri imalat, biyoteknoloji, biyomalzemeler, nükleer enerji, kuantum bilişim ve yarı iletkenler bulunuyor. Tüm bunlar, ABD'nin Çin'den artan rekabetle karşı karşıya olduğu alanlar. Başkanlık kararnamesi, hassas araştırmaların güvenliği için sıkı siber güvenlik önlemleri alınarak özel şirketler, üniversiteler ve ulusal laboratuvarlarla iş birliği yapılmasını öngörüyor.


Tayvan Başbakanı: Çin'e geri dönmek Tayvan halkı için bir seçenek değil

Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)
Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)
TT

Tayvan Başbakanı: Çin'e geri dönmek Tayvan halkı için bir seçenek değil

Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)
Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)

Tayvan Başbakanı Chu Jung-tae, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde Pekin'in Tayvan üzerindeki egemenlik iddialarını güçlendirmesinin ardından bugün yaptığı açıklamada, adanın 23 milyonluk nüfusu için Çin'e geri dönmenin bir seçenek olmadığını söyledi.

Şi dün Trump'a, II. Dünya Savaşı'nın sonunda "Tayvan'ın Çin'e dönmesinin" Pekin'in dünya düzeni vizyonunun önemli bir parçası olduğunu söyledi. Tayvan'ın demokratik olarak seçilmiş hükümeti, Çin'in bu tutumunu şiddetle reddediyor.

Chu, parlamento dışında gazetecilere yaptığı açıklamada, Tayvan'ın "tamamen bağımsız ve egemen bir ülke" olduğunun tekrar vurgulanması gerektiğini söyledi. "Ülkemizin 23 milyonluk nüfusu için (geri dönmek) bir seçenek değil, bu çok açık" ifadelerini kullandı.