Sean Penn: Kot giymeyi bırakıp etek giymeye yönlendiren korkaklık genleri var

Sean Penn, ağustosta Kovid-19 aşılarının zorunlu olması gerektiğini söylemişti (AFP)
Sean Penn, ağustosta Kovid-19 aşılarının zorunlu olması gerektiğini söylemişti (AFP)
TT

Sean Penn: Kot giymeyi bırakıp etek giymeye yönlendiren korkaklık genleri var

Sean Penn, ağustosta Kovid-19 aşılarının zorunlu olması gerektiğini söylemişti (AFP)
Sean Penn, ağustosta Kovid-19 aşılarının zorunlu olması gerektiğini söylemişti (AFP)

Sean Penn "korkaklık genlerinin kotlardan vazgeçip etek giymeye" yönlendirdiğini iddia etti.
Aktör, The Independent'a kısa süre önce verdiği röportajda erkeklik hakkındaki görüşlerinden bahsederek şunları söyledi:
"Kendi bakış açımdan erkeklerin epey feminen hale geldiğini düşünüyorum."
Yakın zamanda vizyona giren aksiyon filmi Flag Day'de rol alan Penn şunları ekledi:
"Hayatımda erkekliği kendilerine karşı baskı işareti olarak görmeyen çok güçlü kadınlar var."
"Kotlardan vazgeçip etek giymeye yönlendiren pek çok korkaklık geni olduğunu düşünüyorum."
Kızı ve Flag Day'deki rol arkadaşı Dylan Penn de bugün yayımlanan ortak röportajdaydı. Muhabire göre Dylan Penn "sessiz kaldı" ve "uzaklara baktı".
Konuşmanın başka bir noktasında Penn, Jennifer Vogel'ın 2004 tarihli Flim-Flam Man: The True Story of My Father's Counterfeit Life (Dolandırıcı Adam: Babamın Sahte Hayatının Gerçek Hikayesi) kitabında anlatılan gerçek hikayeye dayanan filmde Dylan'la birlikte oynamanın nasıl bir şey olduğundan bahsetti.

Dylan Penn ve Sean Penn "Flag Day"de (MGM/United Artists)
Milk'in başrol oyuncusu aşı karşıtları hakkındaki görüşlerinden de bahsederek şunları dile getirdi:
"Ayrıcalık ve özgürlükler bazen vatandaşlık karşıtı olma, yapması gerekenleri yapmayan yurttaş olma hakkı olarak görülüyor."
"Konu aşı olmamaya gelince kendilerine meşruiyet kazandıracak sahte bilim türü araştıracak kişiler."
Sean ve Dylan Penn'le yapılan röportajın tamamını buradan okuyabilirsiniz.
Independent Türkçe



Gizli kodla keşfedilen Netflix dizisi izleyenleri hayran bıraktı

The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)
The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)
TT

Gizli kodla keşfedilen Netflix dizisi izleyenleri hayran bıraktı

The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)
The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)

Spotify'ın doğuşunu anlatan Netflix mini dizisi The Playlist, Rotten Tomatoes'da aldığı yüzde 100'lük beğeni puanıyla dikkatleri üzerine çekiyor. İzleyiciler gizli bir Netflix koduyla keşfettikleri "sürükleyici" mini dizi için "mutlaka seyredilmeli" diyor.

Bu 6 bölümlük mini dizi, Netflix'te "müzik türü kategorisi"ne ait özel bir içerik kodu sayesinde keşfedildi. Bu kodun, algoritmayı değiştirerek izleyicilere alışılmışın dışında içerikler sunduğu belirtiliyor. The Playlist, bu yöntemle öne çıkan en popüler yapımlardan biri oldu.

Her bölüm farklı bir karakterin gözünden

İsveçli girişimci Daniel Ek ve ortağı Martin Lorentzon'un müzik sektörünü değiştirme hikayesini anlatan The Playlist, Ekim 2022'de platformda yayına girdi.

Spotify Untold adlı kitaptan uyarlanan biyografik dizi, hikayeyi her bölümde farklı bir karakterin gözünden anlatıyor. Programcılar, avukatlar, sanatçılar ve müzik endüstrisinin kilit isimleri üzerinden Spotify'ın küresel müzik dinleme alışkanlıklarını nasıl değiştirdiği gözler önüne seriliyor.

IMDb'de de 10 üzerinden 7.4 puan alan dizi, izleyicilerden ve eleştirmenlerden büyük övgü topladı. 

Espinof'tan Carla Monfort, incelemesinde "The Playlist klasik bir biyografi gibi başlıyor ama sonunda sektöre eleştirel bir bakış sunuyor" ifadesini kullanıyor.

The Age'den Debi Enker ise "Modern anlatım diliyle, dijital devrimin ön saflarında yaşananları canlı bir şekilde yansıtıyor" yorumunda bulunuyor.

"Neredeyse kusursuz"

Arjantin merkezli gazete La Nacion, "Bu acımasız sektörü son derece merhametli bir yerden anlatıyor" diye yazıyor.

Eleştirmen Kate Sanchez, The Playlist için "Neredeyse kusursuz" diyerek ekliyor: 

Mini dizi, tüm biyografik yapımlar için yeni bir standart belirliyor. Çünkü teknoloji sektörünün hem mutluluk veren hem de yıkıcı yönlerini dürüstçe ortaya koyuyor.

İzleyiciler de diziyle ilgili görüşlerinde eleştirmenlere katılıyor. Bir Netflix abonesi, "Her bölümü farklı bir perspektiften anlatma fikri çok etkileyiciydi. 10 üzerinden 10, Kesinlikle izlemeye değer" ifadelerini kullanırken bir diğeri ekliyor:

Özellikle son bölümü epey sürprizliydi ama spoiler vermeyeceğim.

Başka bir izleyiciyse şu yorumu yapıyor:

Oyunculuklar çok iyi, kurgusu başarılı. Bir solukta izlenebilecek harika bir iş.

Independent Türkçe, Daily Mail, Unilad