ABD, Libya’da ‘hukukun üstünlüğünü’ güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters
TT

ABD, Libya’da ‘hukukun üstünlüğünü’ güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters

ABD Dışişleri Bakanlığı, Demokrasi, İnsan Hakları ve Çalışma Bürosu (DRL) aracılığıyla, Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesinden bu yana 10 yılı aşkın süredir istikrarsızlık yaşayan Libya'da hesap verebilirlik, adalet ilkesini geliştirmek ve hukukun üstünlüğünü güçlendirmeye yönelik çabalarının sürdürdüğünü duyurdu. Bu, ABD’nin demokrasiyi yayma ve insan haklarını savunma çabalarının kapsamında yapıldığı belirtildi.
ABD Başkanı Joe Biden yönetimi Libya ile ilgili duyurusunda, DRL’nin amacının, hesap verebilirlik çabalarını zenginleştirmek amacıyla, insan hakları ihlallerini belgelemek ve kayıt altına almak için sivil toplum tarafından yürütülen çabaları güçlendirmek olduğunu bildirdi.
Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan duyuruda, Libya’daki topluluk programlarının uygulanması için bin 500 milyon dolar tahsis edildiğini ve bunun dört yılı geçmeyen bir süre içerisinde uygulanarak uluslararası ve yerel makamlarla birlikte çalışılacağı kaydedildi. Proje üzerinde çalışılacak beş madde belirlendi. Bunlardan birincisi, insan hakları ihlallerini belgeleyen programların ve faaliyetlerin desteklenmesi için bu tür çalışmaların tamamlanmasını savunmak. İkinci madde, uluslararası standartlara uygun kapsamlı ve kaliteli belgelerin üretilmesine yönelik çabaların desteklenmesi ve insan hakları ihlallerine ilişkin kanıtların analizi için güvenli saklama alanı.
Üçüncü ve dördüncü maddeler, Libyalılar ve uluslararası toplum arasında adalet söyleminin genişletilmesinin yanı sıra Libya sivil toplumunun ve hayatta kalan seslerin güçlendirilmesini desteklemek. Ayrıca, psikososyal yardım dahil, hayatta kalanlar için hizmetlere gelişmiş erişim sağlayabilmek. Son madde ise, taleplerin pekiştirilmesi için savunma çabalarını kolaylaştırmak ve mağdur gruplar arasında ağlarının oluşturulması.
Diğer yandan, ABD Temsilciler Meclisi, “ülkeye dış müdahaleyi durdurmayı, demokrasiyi teşvik etmeyi ve barışçıl bir demokratik geçiş sürecini kolaylaştırmayı” amaçlayan Libya'da İstikrarın Sağlanması tasarısını büyük çoğunlukla onayladı. Geçtiğimiz yılsonunda onaylanan yasa tasarısı sadece 35 parlamenterin olumsuz oy kullanmasına karşılık 386 parlamenterin olumlu oy kullanması ile kabul edildi.
Yasa tasarısı, Libya'da istikrar sağlanmasını amaçlayan ve ateşkesin bozulması halinde ülkedeki savaşa müdahale eden yabancı unsurlara da yaptırım uygulanabilmesini öngörüyor.
Tasarı ayrıca, ABD’ye, askeri alanda Libya’da Rusya’ya destek veren veya faaliyetlerine katılan herhangi bir yabancıya yaptırım uygulanmasına ek olarak, Libya'da şiddete katkıda bulunan kişilerin mülklerine yaptırımlar uygulama ve onlara seyahat vizelerini yasaklama gücü veriyor.



Suriyeli resmi kaynak: İsrail ile barış anlaşması imzalamaktan bahsetmek için henüz erken

İşgal altındaki Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir İsrail askeri aracı (Arşiv-Reuters)
İşgal altındaki Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir İsrail askeri aracı (Arşiv-Reuters)
TT

Suriyeli resmi kaynak: İsrail ile barış anlaşması imzalamaktan bahsetmek için henüz erken

İşgal altındaki Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir İsrail askeri aracı (Arşiv-Reuters)
İşgal altındaki Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir İsrail askeri aracı (Arşiv-Reuters)

Suriye televizyonu dün resmi bir kaynağa dayandırdığı haberinde, İsrail ile barış anlaşması imzalanması için henüz erken olduğunu belirtti.

Kaynak, “İsrail ayrılma anlaşmasına bağlı kalana ve girdiği bölgelerden çekilene kadar yeni anlaşmalar müzakere etme olasılığından söz edemeyiz” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İsrail, 1967 savaşında büyük bölümünü işgal ettiği Golan Tepelerini, 1981 yılında Suriye'den ilhak etti. ABD Başkanı Donald Trump ilk döneminde İsrail'in Golan üzerindeki egemenliğini tanıdı, ancak uluslararası toplumun çoğu Golan'ı işgal altındaki Suriye toprağı olarak görüyor.

İsrail güçleri, Devlet Başkanı Beşşar Esed'in geçen yılın sonlarında devrilmesinden kısa bir süre sonra Suriye topraklarına daha fazla girdi.